Güneþin batmasýna yakýn pansiyona döndü, tabii yürüyerek. Bu küçük kasabada binebileceði bir vasýta ne gezer. Çok yorulmuþtu, bir an önce yatmak istiyordu, yatar yatmaz da uyuyacaðýný sanýyordu. Öyle olmadý.
     Günlüðü okumak ona ölümü, mezarlýklar ise ölüleri hatýrlatýyordu. Ölmüþ tanýdýklarýný, akrabalarýný gözünün önüne getirdi, onlarla ilgili hatýrýnda kalan hatýralarý bir kere daha yaþadý. Kafasý allak bullak olmuþtu, tek bir konuda odaklanamýyor, zihni oradan oraya atlama yapýyordu.      Ruhunun geçmiþteki dingin halini özlemle andý. Nasýl anmasýn? Hele bu yaþa gelinceye kadar yaþadýklarý karþýsýnda, o geçmiþteki dinginlik ona sihirli bir dünya gibi geliyordu. Mukadderatýndaki yani yazgýsýndaki garabetten, þimdi nasýl kurtulabilirdi? Bir yol, bir yöntem bulmalýydý.


     Boðucu bir gece vaktiydi. Vücudunun her tarafý yapýþ yapýþ. Alel acele giysilerini çýkarýp duþa girdi, suyun hýþýrtýsý hoþuna gitti, tabii verdiði serinlik de. Yýkandýktan sonra kurulanýrken hýçkýra hýçkýra aðladý sebepsiz yere. Üzücü bir olay olmamýþtý, geçmiþe ait üzücü bir aný da aklýna gelmemiþti, öyleyse bu hýçkýrýklar neden? Yoksa doktor gibi o da mý delirecekti?
     Aðlamak iyi geldi, rahatlamýþtý, göz kapaklarý kapandý ve uyudu.
● ● ●
     BÝR ÖLÜNÜN GÜNLÜÐÜ
19 Aðustos
     Doktor, Gül'ü sýk sýk ziyaret ediyormuþ. Bu gidiþler sadece cinsel dürtülerini tatmin etmek için deðilmiþ; onun yanýndayken huzur buluyor, mutlu oluyormuþ. Saatlerce kalmak istese de iþi buna engel oluyormuþ. Gidiþleri önce haftada birken sonra haftada üçe-dörde çýkmýþ.
21 Aðustos
     Çýlgýnca bir düþünce dolanýp duruyormuþ kafasýnýn içinde. Feleðin çemberinden geçmiþ bu adam, daha çocukken yerinde duramaz, hiçbir þey yapmasa duvarlarý týrnaklarýyla kazýrmýþ. Kýsacasý hiperaktif bir çocukmuþ, bir þeylerle meþgul edilmeliymiþ, yoksa kontrol edilebilmesi çok zor hatta imkansýzmýþ. Gül'ü içinde bulunduðu bu hayattan çekip almak istiyormuþ. Gerekirse onunla evlenebilirmiþ. Gül'e bu düþüncesini açýp birlikte yaþamayý teklif edince “Hayýr” cevabý almýþ.
27 Aðustos
     Dünyada yaþarken zaman, bana dedi ki:
     -Aptal þey, beni harcadýðýný sanýyorsun; oysa tam tersi: Ben seni harcýyorum. Çünk ben hep vardým ve hep var olacaðým. Ya sen?
28 Aðustos
     Ýhbar ediyorum: Vuslat, aþkýn katilidir. Gönül gözümle gördüm, kesin delillere sahibim.     
3 Eylül
     Gül, doktora neden hayýr demiþti? Çünkü korkuyormuþ. Daha önce iþi býrakmak isteyen iki arkadaþý bunu canlarýyla ödemiþler. Kötü yola düþürdükleri kadýnlarý satan üçlü çete, diðerlerine kötü örnek olur diye bu yolu seçmiþ. Yoksa onun da doktora karþý bir eðilimi varmýþ. Bu adamlar, sadece ona deðil, doktora da zarar verebilirlermiþ.
     Doktor onun hayýr demesine raðmen umudunu hiç yitirmemiþ ve her gittiðinde teklifini yinelemiþ.
4 Eylül
     Hiçbir insan kendi de deðildir, “tek bir insan” da deðildir. Her insan, diðer insanlardan farklý farklý özellikler almýþ “çoklu” bir insandýr. O nedenle ayný kiþi hem kýskanç hem cömerttir, hem merhametli hem gaddardýr, hem iyi hem kötüdür, hem.... Yani bir adam hem Sokrat hem de onun idam fermanýný imzalayan yargýç olabilir.
     Bu sözler belleðine tabancadan fýrlayan bir kurþun gibi gömüldü kaldý.
● ● ●
Devam edecek...