2020 yýlýnda yaþanýlan birçok olumsuzluk ve ilahi ikaz milletçe hepimizi periþan etmiþken, bir takým güçler 2021 yýlýnda “güzel günler göreceðiz” diye düþünenleri 2021 yýlýnýn daha ilk aylarýnda ters köþe yaparak “en iyi savunma hücumdur” taktiði gereðince toplumun en hassas sinir uçlarýna basmaya, ipleri germeye çabalýyor… Ve korkarým ki bu çabalarýndan da asla vazgeçmeyecekler.

Özellikle Türk halkýný yanlýþ analiz edenler, kendileri dýþýndaki herkesi “hýrsýz, hain” olarak niteleyenler, saðduyulu milletin kendilerine prim vermediðini gördükçe adeta kuduz köpek gibi saldýrýp, halkýn bu sabýrlý bekleyiþini “tepkisizlik” olarak algýlayýp legal/illegal her türlü entrikayý deneyip milletin sabrýný test etmeye çalýþýyorlar…

Lütfen hiç kimse bu cümlelerimden bir çeþit paranoya yahut anti/ütopyalar çýkartmasýn. Özellikle sosyal medyada köþe baþýný tutan sol zihniyet, geçmiþten kalma alýþkanlýklarýný gündelik jargonlara bandýrarak Tayyip Erdoðan’dan kurtulma iþini bir tür “ölüm-kalým” savaþý haline getirmeye çalýþýyor. Nitekim artýk bu davranýþlarýný gizleme gereði de duymuyorlar. Her fýrsatý, iktidara yüklenmek adýna milletin deðerlerine hakaret ve küçümseme kampanyasý olarak görüp buna göre taraftarlarýna da istikamet vermeye çabalýyorlar. Bunu yaparken de ne yüzleri kýzarýyor ne Allah’tan korkuyor ne de kuldan utanýyorlar…

Bir zamanlarýn sað görüþlü kiþilerin kurduðu yeni partiler ile birlikte solun uçlarýyla birlikte PKK’nýn da desteðiyle politika üretmek yerine, gündelik ve kiþiye özel polemiklerle siyaset yaptýklarýný sanýyorlar. Bu iþin sonucunda ödenecek bedelin büyük bir bedel olabileceði de akýllarýnýn ucuna dahi getirmiyorlar. Zira, karanlýk izbelere tünemiþ, sinsice ortamýn bulanmasýný, havanýn kararmasýný, ortamýn gerilmesini bekleyen çakallarýn estirdiði havayý artýk beþ yaþýndaki çocuklar bile biliyor, görüyor, seziyor…

Türk siyasetinin yakýn tarihine bir ayna tuttuðumuzda görülecektir ki, küçük farklýlýklar ile oynanan oyunlar arasýnda büyük benzerlikleri hemen fark edilebiliyor. Velhasýl kelam þimdilerde medyadaki “Muhalif” boþluðunu deðerlendiren Haber Türk TV baþta olmak üzere, Halk TV, Tele 1 ve CHP’li bir takým terörist vekiller ile daha sayamayacaðým bir sürü eciþ – bücüþ tipler kendi fýsýltýlý hesaplarýyla, yayýn organlarýna da sýrtlarýný dayayarak , DM’lerden organize eylemler yapýp toplumun olan biteni sakince izleyen kesmini sokaklara çekip kaos çýkartmak ve bu kaos ortamý ile ülkenin son yýllarda elde ettiði tüm kazanýmlarý yok etmeye yelteniyorlar…

Ancak unuttuklarý bir þey var… Devlet o köhnemiþ eski devlet deðil bunun farkýnda bile deðiller… Bürokrasi o eskimiþ, küflenmiþ bürokrasi deðil görmezden geliyorlar… Yalan her haberlerine yapýlan açýklamalarla deliye dönen bu güruh, istedikleri ve yaymaya çalýþtýklarý yalan haberleri kimseye yutturamayýnca, algý yapamayýnca adeta ipini koparmýþ deli dana gibi oraya buraya saldýrýp duruyorlar.

Bakýn, “Boðaziçi Üniversitesi”ne yeni rektör atandýktan sonra ve rektörün LGBT denilen laðým çukurunu üniversiteden def etmeye baþladýktan sonra meydana gelen bu planlý olaylarda üniversite öðrencisi olmayan teröristlerle eylem yapýp, Atatürk’ün ve Türk milletinin milli ve manevi deðerlerinin bir sembolü olan Cumhurbaþkanlýðýnýn almýþ olduðu karara; “istemezük” deyip ülkede bir gezi eylemi estirmeye çalýþýyorlar!
Yer mi ulan bu millet sizin bu dalaverelerinizi artýk?
Tekrar ediyorum ki vallahi, billahi, tillahi o eski Türkiye yok!
O köhnemiþ ceza sistemi yok!
O eski her þeyi sineye çekip sabýrla bekleyen sakin halk da yok artýk!
Sen bu ülkede inanlarýn: dinine, imanýna, inandýðý deðerlere; eþinin, kýzýnýn, anasýnýn, ninesinin baþörtüsüne, Allah’ýn evine, peygamberine ve tüm kutsallarýmýza saldýrýp küfür ederek aslýnda hem kendi dünyaný hem de ahiretini harap etmiþ oluyorsun farkýnda deðilsin.
Üç günlük dünya menfaati için dinini satan bu zavallý maþalara acýyorum.. Zira baþlarýna bir iþ gelirse maalesef ateþin düþtüðü yeri yaktýðýný göremeyecek kadar kafalarý dumanlý bir eda içinde yaþýyorlar…
Bu yapýlanlarýn þahsen ben karþýlýksýz kalacaðýný düþünmüyorum. Öncelikle bu devlet -ki gereðini yapacaktýr- sizler gibi ibne ve ibne kýlýklýlara gereðini yapmazsa halkýn yapacaklarý karþýsýnda bir zaman sonra Müslümanlarý sabah namazýna siz su dökerek uyandýrmak zorunda kalýrsýnýz!

Biz bu dünyada izzet ve þerefimiz için, dinimizi istikbalimizde emredildiði gibi doðru dürüst yaþayýp iyi insanlar olarak anýlmak için yaþýyoruz. Bizim derdimiz de sizler gibi sadece bu dünya hayatýný yaþamak olsaydý bu tatavalarýnýza anýnda gereken cevaplar hiç tereddüt etmeden verilirdi…

Atatürk, Cumhuriyet ya da Türklük sadece sizin tekelinizde sanýyorsanýz aldanýrsýnýz. Bizler de Türklüðümüzle onur duyuyoruz. Bu memleketin bir tek Türk hissedeni sadece sizler de olamazsýnýz!

Ben sizlere esas endiþemi söyleyeyim: yarýn bugün Boðaziçi Üniversitesi’nde estirilmeye çalýþýlanlarý, terörle baðý olan bu kitlenin estirmeye çalýþtýðý sentetik dalgada kutsallarýmýz üzerinden tekrar bir deneme yapýlýrsa esas siz bu milletin tükürüðünde boðulup kalýrsýnýz haberiniz olsun.

Eline mikrofon alan çapulcu medya tetikçisinden, ne dediðini bilmeyen tekaüt milletvekiline kadar ayný gaz ile millet deðerlerinin üzerine gidilmeye devam edilirse, o sessiz çoðunluk da “bir dur be kardeþim ne oluyoruz” da demez ve sizi oraya gömerler bilin istedim!

Belki de istediðiniz þey budur.

Belki de arzuladýðýnýz bu ülkenin karýþmasýdýr.

Adý her ne olursa olsun konu kutsallarýmýz olduðunda her türlü ezaya, cefaya, ölüme dünden hazýrýz..

Aslýna bakýlýrsa daha önce aziz milletin önüne üç beþ defa servis edilen bu pis ve acý aþý sabýr çekip elimizin tersiyle yememek için itmiþtik. Umulur ki utanýrlar, sýkýlýrlar, bu memlekette sükûneti tesis ederler diye de sabýrla bekledik. Ancak bardaðý taþýran son damlalar bu terbiyesizlikleriniz ve ahlaksýzlýklarýnýz…

Oynadýðýnýz bu kirli oyunlara, kurmaya çalýþtýðýnýz bu tuzaklarla bazýlarýnýn ekmeðine yað sürmemizi de istiyor olabilirsiniz.

Fakat bilin ki “Allah tuzak kuranlarýn en iyisi ve en hayýrlýsýdýr” Rabbim, bu millete kendi dinini korumasý için farklý bir iman ve muhteþem bir sabýr vermiþtir. Biz de þimdilik sabýr ediyoruz. Ve biz de bu dava uðrunda canýmýzý vermek için sabýrla ve metanetle bekliyoruz. Eðer o gün gelirse de hiç çekinmeden can vermekten ve can almaktan zerre kadar tereddüt duymayýz.
Þimdilik ali devletimizin; dinimizle, kabemizle, imanýmýzla, kutsalýmýzla dalga geçen it soylarýna gereken cezayý vermesini bekliyoruz.

Zira sonradan “ben demiþtim” demekten nefret ediyor, hiç bir zaman da haz duymuyorum, duymuyoruz.