Aþkýn aldý benden beni. -Yunus Emre |
|
||||||||||
|
Ýnsanýn yüreðinde de fýrtýnalar kopabilir. Ýçte kopan fýrtýnalar da bir aþkýn, bir ilhamýn, bir deðiþimin tohumunu taþýyabilir. Her iki fýrtýnada; güzellik, yenilenme, iyileþme muþtusu vardýr. Ýnsaný insan eden nitelikler, düþünceler yoluyla sökün sökün gelir, saðanak saðanak yaðmur misali yaðmaya baþlar. Bazen þimþek de eþlik eder bu fýrtýnaya. Kapkaranlýk alan kýsa bir süreliðine aydýnlanýr ve yaðmur taneleriyle yýkanýr. Yeni düþünceler, yeni hedefler, yeni baþlangýçlar niyetin dizinin dibinde farklýlaþýr ve kiþi çapraz bir bakýþ açýsý kazanýr. Ýçteki þüpheler, gönüldeki gel-gitler biter hiçe iner. Tüm benliði kuþatan bu durumla birlikte insan inanarak söyler söyleyeceðini ve gördüklerini, duyduklarýný artýk tasdik etmeye baþlar… Bir ilave edecekse de sadece yorumlamaya gayret eder. Silip atmaz, itmez, ötelemez ve sevgiyle karþýlýk verir… Sabretmeli insan içinde kopan fýrtýnanýn þiddetine ve sancýsý adýna getirdiklerine… Her zorluðun içinde bir kolaylýk olduðunu unutmamalý… Gök gürültüsünün neleri müjdelemek istediðini bilmek gerek. Önce ýþýk sonra ses gelir haber verir neler olacaðýna… Düþünce ve hareket, doðum sancýsý ve çýðlýk, hepsinde korku dolu anlar olsa da sonu hep güzeldir… Ýnsanýn içindeki fýrtýna dýþýndakinden daha þiddetli eser. Buna da katlanmak zordur bilirim. Oysa içteki fýrtýna varýlmak istenen mesafeleri kýsaltacaktýr. Düþünceleri kanatlandýracaktýr. Bu kanatlarla baþka yörelerde uçabilecektir insan… Kiþiye göre deðiþir içteki fýrtýnanýn þiddeti. Kimseye takatinden fazla yük yüklenilmez. Örneðin, okyanusun fýrtýnasý kendine göre olduðu gibi, su birikintilerinin fýrtýnasý da kendine göredir. Hepsi de bir fýrtýnaya tutulmuþtur sonuçta. Ama göldeki fýrtýna, denizde küçük bir dalgalanma dahi meydana getirmezken gölü yerleyeksan eder, karýþtýrýr. Gölün ve küçük denizlerin dalgalarý ancak su yüzüne vurduklarý kadardýr. Halbuki okyanuslarýn içinde üst üste dalgalar vardýr. Derin insanlarýn iç dalgalanmalarý tam olarak böyle olur. Dýþta görünen kadar deðildir onlarýn okyanuslaþmýþ kalplerindeki dalgalarý. Karanlýklarý yýðýn haline getiren dalgalanmalara muhataptýrlar. Yaðacak rahmet karanlýklarý yýkasýn, durulaþtýrsýn diyedir bu. Biraz sonra karanlýk bulut perdesini açacak ve güneþ görünecektir. Isýnacaktýr içi onun, ýþýða boðulacaktýr. Sonra da o ýþýða boðacaktýr çevresini… Kendi tozunu kaldýrýr bazýlarýnýn fýrtýnasý. Kara bulut taþýr göðsünde o kimseler… Kararýr ruhlarý, kalplerine dönerler. Çakan þimþek þaþkýnlýklarýný iki kat artýrýr. Gök gürültüsü, kulak zarlarýný yýrtarcasýna hiddet gösterir onlara. Kulaklarýný týkarlar korkularýndan. Kaypak yapýlýlarýn doðruya, hakikate kulak týkadýklarý gibi. Duymazdan gelerek kendilerini avutmak ister ve karanlýkta ýslýk çalarlar, korkularýný bastýrmak için… Küçültür bu fýrtýna sahibini, utandýrýr, rezil eder insanlar arasýnda. Ahirette de utandýrýr, dünyada utanma bilmeyenleri. Binlerle baþlattýklarý iþte tek baþýna kalma sevimsizliklerini sezmek, anlamak istemeyenleri… Fýrtýnalarýna ne güneþ ne yaðmur eþlik eder onlarýn. Kuruturlar ortalýðý, içlerine benzetirler… Dehlizde yankýlanýr bu fýrtýnanýn sesi. Ses de eþlik etmez ki fýrtýnaya, zaten kendi sesleri de deðildir onlardan duyulan… Kim bilir hangi þeytanýn sesidir o duvarlarda yankýlanan ses… Cismaniyetlerini yaþayan o insanlar duvardan farksýzdýr hâdiseleri algýlamada. Ýbret alma hassalarý ölmüþ, dumura uðramýþ, duvarlaþmýþlardýr onlar bu manada. Duvar mý dedim? Hata ettim. Duvar hadiseleri alýr nakþeder öz benliðine. Gören gözler görür duvarlarda, iþlenenleri dört duvar arasýnda. Teknik taþýn dilini anlayýnca, duvarlar da dile gelecektir hiç þüphesiz. Duvarýn öz benliði taþsa eðer. Taþtan daha katýdýr, serttir ve de duyarsýzdýr, içindeki fýrtýnaya ses vermeyen yürekler… Ýnsanlýðýn utanç duvarýdýr o kalp sahipleri… Aðlama duvarýndan farksýzdýrlar. Aðýtlarýný kendileri yakacaklardýr kendilerine… Þu hayattan nasibi kalmamýþ bu insanlarý, týpký sarý yapraklarý temizleyen fýrtýna tutacaktýr bir gün… Ýster inanýn buna ister inanmayýn. Bekleyip hep birlikte göreceðiz olup bitenleri…
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Yûþa Irmak, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |