Hiçbir zaman karakterlerimin hüzünlü olduklarýný düþünmedim. Tersine yaþam dolular. Trajediyi seçmediler, trajedi onlarý seçti. -Juliette Binoche |
|
||||||||||
|
Zaten Allah’da inciten sözlerin açýktan söylenmesini doðru bulmaz. Ýnsanlarýn birbiri hakkýnda kusur aramasýný etik görmez. Konuyla ilgili yüce kitabýnda bir çok uyarýlarda bulunmuþtur. Gerçekten kimse bir sözden ya da laftan ne çýkar caným dememeli. Öyle anlar ve öyle zamanlar oluyor ki bir sözden bir insan cennete, cehennemin en ucra köþelerine de kapý aralayabiliyor… Bunun en bariz örneði çirkin ve inciten sözleri söyledikten sonra söyleyen kiþinin gönlünde oluþan huzursuzluðu tarif etmememize gerek yok herhalde… Güzel ve þirin sözlerin insan üzerinde býraktýðý etkiyi de tartýþmak yersiz. Bunu bir tartýþma mecrasýna çekenden uzak durmak en mantýklý hareketlerden biri olur. Çünkü günümüzde neoepik tarzda yapýlan küfürlü þiirler, yazýlar bu aralar baya bir revaçta. Üslup insanýn namusu olmalý. Kelamý ile yürekleri dilgir eden bir yerliye deðer verildiðini þimdiye kadar hiç görmedim… Oysa güzel ve tatlý kelamýn insan kalbine direk tesir eden yönü, kiþinin vicdanýný harekete geçirerek onun doðru olaný kabul etmesini, yanlýþ olaný ise red etmesini saðladýðýný rahatlýkla söyleyebilirim. Diðer taraftan kim güzel ve tatlý bir kelamla anlatýlan bir mevzuya olumsuz tepki verir ki? Güzellikle tatlý sözlerle yapýlan hitabýn içeriði siyasi bile olsa muhatap bu sözlerin güzelliði ve büyüsü karþýsýnda etkilenir ve belki de hayatlarýnda ilk defa tarafsýz düþünerek, vicdanýyla karar vermek zorunda kalýr. Çünkü güzel ve hikmetli bir anlatým, insanlarýn kalplerinin yumuþamasýna vesile olur. Dinleyeni insan tabiatýnýn özüne iterek iyi davranmasýna, güzel huylu olmasýna da vesile olur. Güzel sözlerle hitâp edilen bir insan, o güne kadar hiç ortaya çýkarmadýðý iyi ve yumuþak baþlý yönünü de ortaya çýkarabilir. Çünkü güzel söz karþý tarafta bir sýcaklýk, yakýnlýk, muhabbet ve sevgi uyandýrýr. Konuþan kiþinin sözlerinden hissedilen merhamet, tevazu, samimiyet, dürüstlük ve akýlcýlýk, muhatabýn yüreðine itimat telkin edip onu adeta berrak bir su haline sokar. Güzel ve hikmetli konuþma herkese mahsus bir özellik olmadýðý için. güzel sözlü bir insan hemen dikkat çeker. Ýnsanlar bu kiþiyle konuþabilmek ve onun konuþmalarýný dinleyebilmek için can atarlar. Böyle bir konuþmanýn herkese mahsus olmadýðýný bildikleri için, bu kiþinin akýl ve ahlâk olarak herkesten daha farklý olduðunu anlarlar ve güzel sözün sahibine karþý büyük bir hürmet hissi duyarlar. Samimi konuþan insanlar, karþý tarafý iknâ kabiliyeti yüksek olan insanlardýr. Anlatýlan konuyu bir baþka kiþiden dinlediðinde hemen karþý çýkýp, tartýþmaya ve çekiþmeye baþlarken, ayný mevzuyu samimi ve hikmetli bir üslûpla anlatan bir insana karþý çýkmaya gerek görülmez. Hem anlatýlanlarýn doðru olduðu vicdanen tasdik edilir, hem de konuþan kiþinin tavrýndan ve bu doðrunun ilk defa kabul edilmesinden dolayý küçük düþülmeyeceði görülür. Bu kiþinin anlatýmýndaki hikmetten ve asaletten dolayý, insan tartýþma çýkarmaya veya çekiþmeye utanarak, kendi fikrini çok daha yumuþak baþlý bir üslûpla dile getirmeye mecbur kalýr. Güzel söz; katý, umursamaz, alaycý, tartýþmacý, âsi, kibirli bir insaný, kýsa süre içinde yumuþak baþlý, uysal, mütevazý, vicdanlý bir insan hâline getirme gücüne sahiptir ki buna çok þahit olmuþumdur… Ancak burada anlatýlan güzel söz, taklidi olarak elde edilebilecek bir konuþma þekli deðildir. Çünkü güzel söz, edebî yönden kusursuz olan, fiili, faili tam yerinde, dil bilgisi kaidelerine tam olarak uygun, þiir gibi, romantik bir konuþmadan farklýdýr. Güzel sözün karþý taraf üzerinde tesirli olabilmesi için, ilk önce konuþmada aklî muhakemenin hissedilmesi gerekir. Bu da ancak konuþan kiþinin akýl sahibi olmasýna baðlýdýr. Konuþmada samimiyet ve tevazu hissedilmesi gerekir ki, bu da ancak konuþan kiþinin gerçek mânâda samimi ve mütevazý olmasýyla mümkün olabilir. Dolayýsýyla güzel konuþabilmek ancak yüksek bir ahlâka sahip olmakla mümkün olabilir ki, yüksek ahlâk ancak Allah’tan (c.c) korkan ve O’na iman edenlere mahsus bir özelliktir. Dolayýsýyla dine karþý mücadele edenler. Müslümanlarýn samimi anlatýmlarýndan ve inançlarýnýn hak olmasýndan kaynaklanan tesir gücünü bildikleri için, müminlerin her türlü anlatýmlarýný engellemeye çalýþýrlar. Allah (c.c) Kur’ân’da da, peygamberlerin insanlarla konuþmasýný ve insanlarýn onlarý dinlemesini engellemek için yapýlan zulümlere dikkat çekmiþtir. Ýnkârcýlar, bilhassa peygamberlere yönelik asýlsýz dedikodular yayarak, halkýn onlara yanaþmasýný engellemeye çalýþmýþlardýr. Ancak bunda muvaffak olamamýþlar ve insanlarý onlarýn etrafýndan uzaklaþtýramamýþlardýr. Hattâ bununla da kalmayýp peygamberi insanlardan uzaklaþtýrmak için yaþadýðý ülkeden sürmek isteyenler olmuþtur. Ýþte bu; güzel sözün ve samimi konuþmanýn insanlar üzerindeki gücünün tesiridir. Müslümanlarýn tarih boyunca insanlar üzerinde kalýcý tesirler meydana getirmelerinin sebebi; Allah korkularýndan ve imanlarýndan kaynaklanan güzel tavýrlarý, güzel konuþmalarý ve güzel ahlâklarý olmuþtur. Þüphesiz müminlerin sözlerinin en büyük tesiri onlarýn inandýklarýný ve söylediklerini eksiksiz olarak uygulamalarýndan kaynaklanmaktadýr. Dünya tarihi, hep bir fikri veya bir fâziletli davranýþý konuþan, ama konuþtuklarýný yaþamayan insanlarla doludur. Sürekli sahtekârlarý gören insanlar ise, söylediklerini bütün hayatýnda sergileyen bir kiþiyi gördüklerinde, fýtrî olarak ondan etkilenir ve güven duyarlar. Zira insanýn mayasýnda ve fýtratýnda bu güzellikleri alacak hassas merkezler vardýr. Þayet bu merkezlerin üzerini örten toz ve kirler biraz süpürülürse insanlarýn güzel yönleri hýzlý bir þekilde ortaya çýkabilir. Allah (c.c) âyetinde güzel sözü Kendisi’ne ulaþtýranýn salih amel olduðunu bildirmektedir: “Kim izzeti istiyorsa, artýk bütün izzet Allah’ýndýr. Güze söz O’na yükselir, salih amel de onu yükseltir. Kötülükleri tasarlayýp düzenleyenler ise; onlar için þiddetli bir azap vardýr. Onlarýn tasarladýklarý boþa çýkýp bozulur.” (Fatýr Sûresi. 10) der. Olay oldukça açýk aslýnda… Kelam veya güzel söz bir insanýn haysiyetidir, þerefidir. Cemil Meriç’in tabiri ile: “Kelam bütünüyle haysiyettir”. Öyle deðil mi?
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Yûþa Irmak, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |