..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Ýnsan bir küçük dünyadýr. (Mibres Kosmos) -Demokritos
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Öykü > Kent > Yûþa Irmak




5 Eylül 2020
Kökleri Olmayan Bir Aðacým Pürtelaþ Sokaðýnda  
Kökleri Olmayan Bir Aðacým Pürtelaþ Sokaðýnda

Yûþa Irmak


Saat 03:46 2020 yýlýnýn Aðustos ayýnýn 18’nci sabahý… Öykü mü yoksa hikâye mi yazmalýyým diye düþünüyorum… Bunu düþünürken öykü ile hikâye arasýnda ince ama önemli bir ayrýmýn olduðunu anýmsýyorum. Hangi kitaptan okudum tam olarak hatýrýma gelmiyor olsa da hikâyede daha çok insanýn içine doðulan þahsi yaþantýsýndan kesitlerin veya bir yaþanýlmýþlýðýn dramatize edilerek anlatýlmasý, öykü de ise yaþanýlmamýþ (ve belki de yaþanýlmayacak) olanýn kurgu edilerek yazýlmasý gerektiðine dair bir metin okumuþtum.


:HGA:
Saat 03:46 2020 yýlýnýn Aðustos ayýnýn 18’nci sabahý… Öykü mü yoksa hikâye mi yazmalýyým diye düþünüyorum… Bunu düþünürken öykü ile hikâye arasýnda ince ama önemli bir ayrýmýn olduðunu anýmsýyorum. Hangi kitaptan okudum tam olarak hatýrýma gelmiyor olsa da hikâyede daha çok insanýn içine doðulan þahsi yaþantýsýndan kesitlerin veya bir yaþanýlmýþlýðýn dramatize edilerek anlatýlmasý, öykü de ise yaþanýlmamýþ (ve belki de yaþanýlmayacak) olanýn kurgu edilerek yazýlmasý gerektiðine dair bir metin okumuþtum.

Neden bu taným hala kafamýn içinde duruyor onu da bilmiyorum ama bu taným hoþuma gitmiþ belleðimde kalmýþ deyip geçiyorum. Þimdi müsaade ederseniz yukarýdaki tanýma kendim de bir ekleme yapmak istiyorum…

Þöyle ki; hikayeci dediðimiz kiþiler esasen herhangi bir manzarayý tuvaline geçiren ressam gibi somut olaný anlatýrken, öykücü soyut bir ressama benzetilebilir diye düþünüyorum. Binaenaleyh soyut resmin ressamý, yaþadýðý ve algýladýðý hayattan hareketle çýkarýmlarda bulunur; tahayyül eder; yýkar, yeniden inþa eder. Öykücü ise; gerçekliði çok fazla dikkate almayarak kurguladýðý öyküsüyle, hayata nasýl bir anlam yüklediðini ve hayatý nasýl gördüðünü anlatýr.

Ýþte bu alemde her þey bir öykünün veya hikayenin malzemesini oluþturur. Evler, sokaklar, semtler, yollar, yeni yerler, eski mekanlar benim gibi beyninin üzerine oturan tiplerle isterse konuþabilir…
Kimi zaman: “Biraz daha kal gitme” der bir ev ama sen hazýr deðilsindir henüz gitmeye.
“Zaman geldi, git artýk” der bir sokak sen uyuþup kaldýðýnda.
“Hýzlý sür arabayý” der veya “Saða sap ki baþýna iyi bir þey gelsin” hatta “Bugün hiç çýkmamalýydýn mahalleye” bile diyebilir bir semt o günden hayýr gelmeyecekse…
Eh biz de çýktýk bugün yine Ýstanbul’u seyrelemeye… Þimdi Taksim meydanýndayým. Ara sokaklara dalmam gerekiyor ama Ýstanbul’da Allah’ýn her günü “günün olmadýk bir saati” yaþandýðý için inanýn nasýl dalacaðýmý ben de bilemiyorum…
Neden böyle bilmiyorum. Taksim’den Fýndýklý’ya, oradan Eminönü tarafýna uzanan tüm yollar sanki kendi aralarýnda anlaþmýþ gibi ayný anda týkanýveriyor… Ahesta revan çöp kamyonlarý, belediyenin yýllar süren yol çalýþmalarý, park halindeki bir aracý çekerken bin araç þoförüne “ya sabýr” çektirten trafik polisleri, az ötede iki uyanýðýn önde gitme sevdasý yüzünden yaptýðý kaza, Kazancý Yokuþu’nu ters yönde geri geri çýkmaya çalýþan kafasý güzel sürücüler vs, iþte bu kenti yaþanmaz hale getiriyor…
Allah’a þükürler olsun ki henüz yaðmur, kar filan yok yollarda. O da olsa 20 dakikalýk yol, iki saatte çýkýverir… Bu iki saat süresince korna sesleri, her araçtan gelen yerli yabancý cistak müzikler, sürücülerin sesli küfürleri, trafikte kalmanýn sýkýntýsýný eþine telefonda baðýra baðýra küfür ederek çýkartan metropol ayýlarý, yayalarýn geçecek yer bulamamasý yüzünden söylene söylene araçlarýnýn arasýnda yürümeye çalýþmalarý, kent insanýný ve sakinlerini bizi bile çileden çýkartabiliyor. Kim bilir belki bu dayanýlmaz gürültüden insanlar kendi evlerinde ses almayan en uçtaki odalarýna kaçýþmakta buluyorlardýr çareyi…
Kaldýrýmlardaki yayalara gelince, bunlarýn bir kýsmý, týpký yaðmur geçene kadar saçak altýna sýðýnanlar gibi kaçacak delik ararlar hep…
Kalan kýsmý da bu gayya kuyusundan olabildiðince hýzlý bir þekilde kurtulmak için, caddelerin arasýnda bir yardým eli gibi uzanan daracýk sokak aralarýnýn kollarýna atarlar kendilerini…
Ýþte ben de tam olarak bu sokaklardan biri olan Pürtelaþ Sokaðýnýn baþýndayým.
Bu sokakta kediler, yosun tutmuþ taþlar, sessiz ve sesli evler, perdesiz haneler, sokaða yayýlmýþ yemek kokularý, usulca akan su, saksý ve tenekeler içinde yetiþtirilen çiçekler, birbirini tanýmayan ve görmeyen semt komþularý, sokak aralarýnda el ele gezen çiftler, çocuklu aileler ve bendeniz Pürtelaþ Sokaðý’nda Ýstanbul’un hengamesini deðil, yaþamýn bu þedit acýmasýzlýðýný, güvenilmezliðini, bilinmezliðini inkar etmek için gözlerimizi kapatýp sevdiklerimizin hayalini kurabiliyoruz istemsiz…
Örneðin þuan belleðimden tam olarak;
“Ten ki sana salýnýr
belli bir dalgayým
sen kýyýmsýn, susuyorum
sesim sensiz, sessiz
nerelerdeyiz?
-Bu gitmeler yordu, yýktý beni…”
diye giden satýrlar geçiyordu…
Bir korna sesine gözlerimi açýp telefonumu kurcalarken sen de o an ayný þeyleri düþünmüþ gibi semtini, evin hikayesini çevresini; aðaçlarýný, balýklarýný, sokakta top oynayan çocuklarý, tatlý kedicikleri, sevimli komþularýný, yalnýzlýðýný, çýkmazlarýný, halini anlatan güzel bir müzik paylaþýyorsun kendi Pürtelaþ Sokaðý’nda…
Þimdi ben nasýl hüzünlenmeyeyim ey yar?
Günüm nasýl aydýn olsun ki benim?
Havam nasýl kararmasýn benim?
Çeþmimden yaðmur gibi damlalar nasýl düþüvermesin boþ avuçlarýma.
Birdenbire gelen bu hüzünlere, yüzyýldýr bizi birbirimizden ayrý yaþatan zillet içinde saklý olan izzete tutunup kalakaldým tek baþýma…
Düþünüyorum da þuan Pürtelaþ Sokaðýna aniden bir yaðmur yaðsa…
Trafik iyice kilit olsa, sen yanýmda olsan arabanýn camlarý buharlansa, buharlanan cama düþüncelerimizin resmini, haritasýný parmaklarýmýzla birlikte çizsek…
Ah! olsan þimdi yanýmda…
Trafik açýldýðýnda seyahatler çekse içimiz…
Pürtelaþ Sokaðý’ndan bilinmedik ýssýz yollara, oradan gotik binalarýn dizildiði bol heykelli aðaçlýk yollara; yeþil, kýrmýzý, turuncu yanan iþaret levhalarýný geride býrakýp yalnýz kalabileceðimiz kentin en izbe yerlerinde saklansaydýk…
Yüzüne bakýp sana aþýk olduðumu söylesem,
gözlerine bakarak derinlerine dalsam,
hiçbir þeyin seni sevmekten beni alýkoyamayacaðýný anlatsam…
Ah be kardeþim durun yahu iki dakika!
Ýki dakika hayal de kurdurtmayacaksýnýz anlaþýlan bana!
Tamam yaylanýyoruz iþte…
Hayal kurmak da neyimize…



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn kent kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Ehram Yokuþu, Beþiktaþ

Yazarýn öykü ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Aldanýyor Muyuz? Aldatýyor Muyuz?
Balatlý Deli Behram’ý Kaybettik
Dörtnala
Bir Þey
Esre Âný, Hâr Âný…
Mavi Deniz Marmara ve Sen
Kim Bilir?
Bir Ziyafet
Tarziye / تَرْضِيَه
Bir Caným Benim

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Gözbebeði Turþusu [Þiir]
Bir Hicran Naðmesi [Þiir]
Sakin Bir Acý [Þiir]
Geldim [Þiir]
Sözün Çiçeði [Þiir]
Sevgiliye Hasretle [Þiir]
Geceye Kâside [Þiir]
Benimle Ölür Müsün? [Þiir]
Beste-i Nigar [Þiir]
Bilemezsiniz [Þiir]


Yûþa Irmak kimdir?

Felsefe ve edebiyat aþýðý! Yayýncý, gazeteci ve kitapsever. . .


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Yûþa Irmak, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.