..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Bana arkadaþýný söyle, sana kim olduðunu söyleyeyim. -Cervantes
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Deneme > Din > Yeter Özhal




23 Ocak 2020
Para Büyüsü  
Yeter Özhal
Herkesin bildiði klasik para masalýnýn nasýl olduðunu bilirsiniz. Parayý Frigyalýlar buldu. Kâðýt para ilk kez Çin’de basýldý. Antik çaðlarda para yerine altýn ve gümüþ kullanýlýrdý. Evet, bu hikâyede tek gerçek olan þey, kâðýt para çýkmadan önce altýn ve gümüþ para olarak kullanýlýyor olmasýdýr.


:AJGB:
Mumu üflerken dilek diledim. Gözlerimi kapatýp hýmmmm hým hým hýmm diye bir þeyler mýrýldanýp geçtim. Ben dâhil dünyadaki 7 milyar insan mutlaka dilek diler. Aþk, iþ ve para, bu üç dilek vazgeçilmezimizdir deðil mi? Kýzlar kendisine koca isterken hep ayný kýstaslarý söyler, “Zengin olsun, parasý olsun, evi, arabasý olsun…” Bu kýstaslar belirlendikten sonra fiziksel özellikleri saymaya geçilir. Uzun boylu, þöyle 1,80 cm, böyle yeþil gözlü, yakýþýklý… Farkýnda olmadan hepimiz ayný kiþiyi tarif ederiz. Erkekler her zaman multi trilyoner olup bütün kadýnlara sahip olmak ister. Dünyanýn en pahalý arabalarýný, yatlarýný ve katlarýný almak ister. Okuldan mezun olduðumuz an ilk düþüncemiz iþ bulup çalýþmak ve para kazanmaktýr. Evlenince tek derdimiz evimize ekmek götürmek, evi geçindirmektir. Ýþ kurduðumuzda aklýmýz tek bir þeye kilitlenir, para para para. Hepimiz birer Warren Buffet, Bill Gates, Mark Zuckemberg olacaðýmýzý zannederek finans dünyasýna adýmýmýzý atarýz.



Zenginlik


Þahsen ben 40 senedir Hýdýrellezlerde gül aðacýnýn altýna, Kudüs’te aðlama duvarýnýn tuðlalarýnýn içine, Ganj Nehri’ne küllerini savurmak suretiyle dünyanýn dört bir köþesinde dileklerimi býraktým. Eminim çok zengin olacaðým, bundan hiç kuþkum yok. Sizi bilemem, zengin olabilmek için benim kadar dilek dilediniz mi, ya da dünyanýn en egzotik noktalarýna dileklerinizi attýnýz mý ya da savurdunuz mu hiç? Sonuçta bütün çabam kendim içindi. Mutlaka birinden biri tutacak deðil mi?

Fakat bunca senedir yaptýðým tüm dualar, ritüeller bir iþe yaramadý sanýrým. Sýkýldým ve bu iþin püf noktasýný çözmeye karar verdim. Madem para bana gelmiyor, ben paraya gideyim dedim. Ýnanýr mýsýnýz üniversitede Ýktisat okuyarak parayý anlama yönünde ilk adýmý attým. Mezun olduktan sonra hiç olmazsa onu biraz anlayabilmeyi baþardým. Sizin gibi “neden zengin olamýyorum?” diye kendi kendimi bitirmiyorum artýk, çünkü bu iþin nasýl yürüdüðünü çözdüm. Asýl olay zengin olmak deðil, paranýn geçmiþini ve geleceðini bilmekte yatýyor. Ben paranýn geçmiþini biliyorum, geleceðini de tahmin edebiliyorum. Gerçekleri öðrenince suratýnýzýn orta yerine þöyle okkalý bir þaaaak diye tokat yiyorsunuz ama inanýn bir süre sonra acýsý da geçiyor.

Para kazanmanýn bin bir türlü yolu var ama iki yöntem en bilindik ve herkesin kolayca yapabileceði yöntemdir. Çoðumuz bu iki yöntemle para kazanýyoruz. 1.si çalýþarak alnýmýzýn teriyle kazanmak, 2.si de çalarak kazanmak. Alnýnýn teriyle çalýþýp para kazanan da, hýrsýzlýk yaparak kazanan da farkýnda olmadan kendilerine biçilen görevleri yerine getiriyor aslýnda.
“Farkýnda olmadan” dememin bir sebebi var elbette, çünkü neyi nasýl kazandýðýmýzýn farkýnda deðiliz. Baþlýkta Paranýn Büyüsü dememin sebebi de bu, yani “farkýnda olmadan” yapýyoruz, büyülenmiþ gibiyiz.

Hepimiz þöyle düþünebiliriz. "O kadar zenginim ki, her þeyi satýn alabilirim." Ben paranýn büyüsünü bildiðim için bunu çok basit bir yöntemle yapabilirim.

Anlatayým da nasýl olduðunu görün. Hemen bir Merkez Bankasý kurarým. Bankamdan 100 birimlik para basarým. (Bu para birimine de bir isim verelim, isimsiz olmasýn yazýktýr.) Dolar yerine örneðin AZTEK diyelim. Piyasada sadece 100 Aztek vardýr. Sýra Aztek'i piyasaya sürmeye geldi. Reklamýmý yaparým. Reklamý gören bir firma sahibi gelir ve benden bu parayý ister. Ben de ona, “Sana bu 100 Aztek’i veririm ama karþýlýðýnda bana faiz ödeyeceksin,” derim. Bu kiþi bana aylýk %10 faiz vermeyi kabul eder. Dolayýsýyla bu kiþi ay sonunda bana 10 Aztek borçlu olacak. Ama bir problem var, ýnýnýnnn. Ýþte zurnanýn zýrt dediði nokta burasý, nedir o problem? Ben piyasaya sadece 100 Aztek sürmüþtüm, ortada 110 Aztek yok ki! E bu þahýs bana 10 Aztek’i nasýl ödeyecek? Tahmin edin bakalým, ay sonunda bu kiþi bana 110 Aztek’i nasýl verebilir? Siz bunu düþünürken ben de size birkaç tüyo falan vereyim, belki tahminlerde bulunur kendinizi mutlu hissedersiniz.



Benden 100 Aztek’i alan firma 110 Aztek borçlandý. 110 Aztek’i bir þekilde bulup bana vermek zorunda, yoksa ne olur? Faiz uygulamaya devam ederim ve her ay %10 faizi iþletmeye baþlarým. Her ödeyemediði ay bir %10 daha arttýrýrým. Yýlsonunda bana borcu ne olur? Borç ne kadar olursa olsun, bu borç ödenemez. Ýþte bu þekilde kiþiyi kendime “köle” edebilirim. Firma sahibi bankam için daha çok çalýþmak, daha çok fedakârlýk yapmak zorunda kalýr. Bana borcunu ödeyemediði her geçen ay, aslýnda bana ait olmaya baþlar. Ben ne dersem onu yapmak zorundadýr. Bir sene sonra borçlarýný ödeyemediði için firmaya el koyarým. Firmanýn tüm mal varlýðý benim olur. Nasýl? Zenginlik için bir adým atýldý deðil mi?

Dünya bu sistemle yönetiliyor ve sistemin adý PARA DÝNÝ, evet yanlýþ okumadýnýz bu sistem ekonomik bir sistem deðil. Bildiðiniz din. Hani þu Musevilik, Yahudilik, Hristiyanlýk ve Ýslamiyet diye bilinen dinler var ya, bu sistem de bütün dinleri içine alan devasa ölçeklerde bir din. Ýnandýðýmýz bütün dinlerin var oluþsal dayanaðý Para Dinidir. Merkezde Para Dini vardýr, etrafýnda da diðer dinler döner. Ýnanmak istemiyorsunuz deðil mi? Hayýýýrrr, böyle þey olmazzz diye bana sövüp duruyorsunuz. Pekâlâ, haydi sizinle kelime oyunu oynayalým ne dersiniz?

Ben yetiþtiðim çevreden örnek vereceðim, iyi bildiðim þeyler üzerinden yaparsam iyi olur. Kelimelerin gücüne hep inanmýþýmdýr, gerçekten bazen bir kelime birden çok anlam taþýr. Anlamýný anlamak istemediðimiz kelimelere ne demeli? Haydi Arapçadan gidelim, ne dersiniz?

Din kelimesinin Arapça anlamý borçtur. Ýbadet kelimesinin fiil kökü ibade’den gelir. Ýbade’nin Arapça anlamý da bilin bakalým nedir? Ýbade fiilinin anlamý köledir. Dinlerin tamamý inananlara borç yükler. Bu borç kavramý Tanrý, Allah ya da Rab denilen bir varlýða karþý ibadet etme üzerine kuruludur. Yani bizler dinlerin köleleri olarak Tanrý’ya borcumuzu ödemekle mükellefizdir. Borcumuzu birtakým ayinlerle, ritüellerle, ya da buna benzer tapýnma þekilleriyle ödediðimizi düþünürüz. Ýbadetlerimizi yapmamanýn yaptýrýmlarý vardýr. Mesela günahkâr olup, cennete alýnmayacaðýmýzý düþünürüz. Bütün dinlerin insanlara yüklediði bir borç olduðunu görebilirsiniz. Ýnsanlar da inandýklarý hangi din olursa olsun onun kendisine biçtiði borcu ödemeye programlanmýþtýr. Dinlerin kendilerine ait kitaplarý vardýr. Bu kitaplarda yazýlan çoðu þeyler aslýnda birbirinin aynýsý ya da devamýdýr. Kitaplarda yazan yasaklar ve kurallar bizleri düþünmeden onlarý kabullenmeye iter. Biat dediðimiz þey de budur. Biatýn Arapçada sözcük anlamýna bakýn, bey'at olarak geçer. Bey: Satmak, At: satýn almak anlamýndadýr. Garip deðil mi? Bu kelime Türkçe'ye çevrilirken biat olarak geçmiþ. Onun anlamý da "müridin þeyhinden alacaðý emirlere tam baðlý kalacaðýna dair yemin etmesidir"
Kitaplar neden var sorusu geliyor akla? Bu kitaplarý kutsal yapan nedir? Ýçinde yazan hikâyeler mi? Yasaklar mý? Kurallar mý?

O halde aslýnda ayný þeylere inanýp, farklý yorumlardan ibaret olan dinlerin neyin üzerine kurgulandýðýný size anlatayým da biraz aydýnlanýn.

Paranýn din olduðunu az önce belirttim. Paraya inanan insanlar ona taparlar. Tapýnan insanlar için zenginsen cennettesin, çünkü bolluk içinde yaþarsýn. Fakirsen cehennemdesin, çünkü yokluk içinde yaþarsýn. Ýnsanlarý paraya tapmaya zorlamýyorlar, biz bunu kendi istediðimizle yapýyoruz. Bütün dileklerimiz para isteme üzerinedir. Dua ederken bile þöyle demiyor muyuz? Allahým, “Çok zengin olayým, kocam zengin olsun, babamdan miras kalsýn, yolda para bulayým, öyle bir iþ yapayým ki köþeyi döneyim…” Bütün bunlarýn hepsi gerçekte olmayan ama bizim varmýþ gibi düþündüðümüz bir kâðýt parçasýna yüklediðimiz kocaman bir deðerdir. Zamanýmýzýn çoðunu para kazanmak için kafa yormakla geçiririz. Hayatýmýzýn tamamýný para kazanmaya adarýz. Adeta paranýn köleleri olduðumuz halde bunu sürekli inkâr ederiz.

Paranýn bir din olduðunun en büyük kanýtýný yukarýda verdiðim 100 Aztek parasý örneðiyle açýkladým. Daha iyi pekiþtirilsin diye 100 Aztek üzerinden devam etmek istiyorum. Bu dinin tapýnaklarý Merkez Bankalarýdýr. Rahipleri Bankacýlardýr. Ayinleri ise kurban vermek üzerindir. Týpký ezoterik inançlarda Tanrýlara kurban edilen adaklara benzer. Kurban nasýl veriliyor, bir de onu açýklayayým. Merkez Bankalarý borç verdiði insanlardan faiz alýr. (100 Aztek alýp 110 Aztek ödemek gibi) Faizi ödeyemeyen insanlar bankalara borçlanýr. Borç katlandýkça bankaya baðýmlýlýðýmýz artar. Süre dolduðunda da bu sistemin içindeki þirket, holding, kiþi vb. iflas eder. Ýþte bu iflas bayraðýný çeken kiþi ya da kurum, aslýnda Tanrýlara verilen bir kurbandýr.



Tapýnak



Elimizde, cebimizde ya da cüzdanýmýzda tuttuðumuz para denilen metalar bizlere ait deðildir. Yukarýda anlattýðým hikâyedeki gibi, akýllýnýn biri kalkýp 100 dolar basar ve insanlarý kendine köle yapar. Yani Para, kâðýdýn üzerini basýp, ona alým gücü yüklemeyi akýl edenlere aittir, bize deðil. Keyifleri isterse kâðýdýn üzerine 100 yazarlar, keyifleri isterse de 1000 yazarlar, bu tamamen onlarýn inisiyafindedir. Bir kâðýt parçasýnýn diledikleri gibi deðer deðiþtirmesine Tanrýsal güçler atfediyorlar. “Ol deriz ve olur” bu ifadeyi hepiniz bir yerden hatýrlýyorsunuzdur. Evet, tabii ki onlar ol diyor ve bir anda deðersiz gibi görünen kâðýt parçasý “para” oluveriyor. Bizler de o kâðýtlarý kazanmak için onlara ibadet ederiz. Bundan dolayý kendilerine “Masters of the universe” diyorlar. Yani “EVRENÝN EFENDÝLERÝ”

Bir takým aklý evveller çýkýp para dinin kurucularýna MAVÝ KAN falan diyorlar, en matrak þey de budur. Ýngiltere Kraliçesi ve ailesi, Rockshild ailesi, Rockefeller ailesi mavi kanmýþ! Ha þunu da unutmayayým, yeni bir þey daha çýkardýlar, Reptilian. Reptilian kelimesini yazarken açýkçasý çok eðleniyorum. Mavi kan yetmemiþ olacak ki, paranýn sahiplerine bu kez reptilian yakýþtýrmasý yapýyorlar. Açýkçasý bu yakýþtýrmalar ve övgüler zýr cahillerin uydurduðu saçmalýklardan baþka hiçbir þey deðil. Gelelim gerçeði açýklamaya, paranýn sahiplerine neden mavi kan deniliyor biliyor musunuz? Mürekkep yüzünden. Ciddi söylüyorum, mavi mürekkebi kâðýtlara döktüklerinde bir anda deðersiz kâðýtlar deðerlenmiyor mu? Dünyadaki 7 milyar insan o kâðýtlar için hayatýmýzý yollarýna sermiyor muyuz? Bir aðaçtan üretilen kâðýda 100 yazdýklarýnda 100 dolar, 1000 yazdýklarýnda da 1000 dolar oluveriyor. Mavi mürekkebin nelere kadir olduðunu gördünüz mü? Ýþte bu yüzden onlara mavi kan deniliyor. Yoksa geçmiþleri ne Anunnakilere ne de Reptilianlara dayanmýyor. Onlarý baþýmýzýn üzerine koyup Tanrýsallaþtýran da biz saftirikleriz aslýnda




Reptilian

Bütün dünya ülkelerin merkez bankalarý vardýr. Merkez bankalarýnýn sahipleri yine bu arkadaþlardýr. Yalnýz üç tane ülkenin merkez bankasý bu ailelere ait deðildir. Üç ülkeyi yazdýðýmda þaþýracaksýnýz. Neden bu ülkelerin dünyadan izole edildiklerini ve neden sürekli savaþ tehditleri aldýklarýný da þýp diye kavrayacaksýnýz. Merkez bankalarý kendilerine ait olan ülkeler, Ýran, Kuzey Kore ve Küba'dýr… Siz þimdi bu üç ülkenin geçmiþine ve onlara çektirilen sýkýntýlara doðru yolculuk yapa durun, ben Türkiye’nin Merkez Bankasýnýn sahiplerini açýklayayým.

Elinizi cebinize ya da cüzdanýnýza atýp bir kâðýt, bir de madeni para çýkarýn. Þimdi sizden bu iki çeþit paraya dikkatle bakmanýzý istiyorum. Kâðýt paranýn üzerinde þu ibare yazýlýdýr, “TÜRKÝYE CUMHURÝYET MERKEZ BANKASI” madeni paranýn üzerinde þu ibare yazýlýdýr, “TÜRKÝYE CUMHURÝYETÝ MERKEZ BANKASI”

Bir dakika düþünüp ikisinin arasýndaki farký bulmaya çalýþýn lütfen. Farký anlatayým; kâðýt parada CUMHURÝYET yazar, madeni parada ise CUMHURÝYETÝ yazar. Sonundaki “i” harfi aidiyeti ifade etmek için kullanýlýr. Madeni paralar Türkiye darphanesinde basýlýr ve bize aittir. Peki kâðýt paralar? Ýþte orada biraz duralým. Bu kýsým çok uzun ve biraz kafa karýþtýrýcýdýr. Bundan dolayý size özetleyeyim, kâðýt para bize ait deðil, yalnýzca küçük bir kýsmýna hakimiz. Kâðýt paramýz çok uluslu bankalara ve þirketlere ait. Ýstediðimiz zaman ihtiyacýmýz kadar para basamayýz.


Kaðýt Para



Madeni Para


Herkesin bildiði klasik para masalýnýn nasýl olduðunu bilirsiniz. Parayý Frigyalýlar buldu. Kâðýt para ilk kez Çin’de basýldý. Antik çaðlarda para yerine altýn ve gümüþ kullanýlýrdý. Evet, bu hikâyede tek gerçek olan þey, kâðýt para çýkmadan önce altýn ve gümüþ para olarak kullanýlýyor olmasýdýr. Çünkü bu madenler deðerliydi. Aslýnda þimdi de deðerli ama biz bu iki maden yerine kâðýdý tercih ediyoruz. Her zaman daha az deðerli olaný yüceltmek gibi boþ iþleri kendimize görev addediyoruz, çünkü kölelik bunu gerektirir.



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.


Yazarýn deneme ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Pisagor Tarikatý
Bir Yazarýn Ýlham Kaynaklarý Nelerdir?
21. Yüzyýl Terör Çaðý!
Vale Çocuk
Gebze / Harem Minibüs Hattý
Bir Delinin Günlüðü 2
Mavi Uçurtma
Caným Sýkýlýyor Bugün
Sor Kalbine
Küçük Seviçler

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Zamanýn Boþluklarý [Þiir]
Yokluðun [Þiir]
Kendime Mektup! [Þiir]
Hayýr Desende [Þiir]
Git, Ama... [Þiir]
Unutamýyorum [Þiir]
Dar Sokaklar [Þiir]
Ahhhhhh,yalancý Yarim! [Þiir]
Unuttum [Þiir]
Sinsi Bir Kýþ [Þiir]


Yeter Özhal kimdir?

Yazmak yaþam biçimim, çizmek ise suskunluðumun çaresi.

Etkilendiði Yazarlar:
Etkilenmiyorum, sadece okuyorum.


yazardan son gelenler

yazarýn kütüphaneleri



 

 

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Yeter Özhal, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.