Gölge Cinayetler: Farklý Kurgusuyla Bir Ýlk

Çoðu okuyucu okuduðu kitabýn nasýl yazýldýðýna dair bir fikri yoktur. okuyucu için kitabýn nasýl yazýldýðý deðil, kitabýn iç ve zihin dünyasýna ne kadar hitap ettiði ve kendisini ne kadar etkilendiði ile ilgilenir. Bu okuyucunun doðal hakkýdýr. Nasýl yazýldýðý yazarýn sorunudur. Okuyucu yazýlanlar üzerinden yazara hayranlýk besler. Bu hayranlýkta yazarýn okuyucuyla kurduðu empatinin güçlü olmasýyladýr. Yani yazar okuyucunun dünyasýyla bað kurmuþ ve okuyucunun adýna konuþabilmiþse yazar okuyucu için özel demektir. Okuyucu da kendisi için özel olan yazara hayranlýk duyar ve yazarýn dile getirdiði çoðu þeyi de sahiplenir.

Buraya kadar bir sorun yok. Asýl sorun ise hayranlýk duyduðunuz ve sahiplendiðiniz kitaplarýn içinde duygu ve düþüncelerin yazara ait olmamasýdýr. Böyle bir durumda ne yapardýnýz ve ne hissederdiniz.

Bu can alýcý soru karþýsýnda “Gölge Cinayetler” kitabý “Hayranýn olduðun yazar, kitaplarýn yazarý deðilse” alt metinle cevabýný aramaktadýr.

Daha önce Türkiye’de bir yazara dair bir polisiye kitabý yazýlmadýðý gibi yayýncýlýk sektörü ve kitap fuarlarýna dair bu kadar detaylý bir çalýþmada yapýlmadý. Yayýncýlýk sektöründe çalýþanlar, editörler ve orada olup biten komplolar ilk defa gün yüzüne çýkýyor bu kitapla. Ayný zaman Türkiye’de çoðalan kitap fuarlarýn arka perdesinde merak ettiðiniz her þey akýcý bir dille anlatýlmýþ. Þuandan eminim çok þaþýracaksýnýz ve inanmakta zorlanacaksýnýz. Burada deðinerek kitabýn gizemini bozmak istemiyorum.

Yazara dönersem: kitaplarý çok satýlan, hayranlarýnýn çoðu kadýnlardan oluþan ve iliþkiler üzerine yazan fenomen yazarýn öldürülmesinden sonra geliþen olaylar içinde en dikkati çeken soru ise bir yazarýn neden, ne için öldürüldüðü kadar yazarýn aslýnda kitaplarýnýn kendisinin yazmadýðýdýr. Evet, burada kýyamet kopuyor. Onlarca kitaba imza atan, binlerce hayraný olan, sosyal medya fenomeni olan, yazarlýk ve kitap okuma üzerine söyleyiþiler yapan yazar nasýl olurda kitaplarýn asýl yazarý olamaz.

Þimdi düþünün baþýnýza böyle þey geldiðini. Yazara deli gibi hayransýnýz ve takip ediyor, kendinize örnek alýyorsunuz. Aslýnda hayranlýk duyduðunuz kitaplarý yazmamýþ olsun. Ne yapardýnýz, ne hissedersiniz?

Gölge Cinayetler de bunun cevabýný arýyor? Ve þu sorunun sürekli altýný çiziyor: kitabý kim, kimler yazdý? Kimdir bu gölge yazarlar? Evet, bazýlarýmýzýn çok duyduðu, bazýlarýmýzýn hiç duymadýðý gölge yazarlýk nedir? Kimler gölge yazarlýk yapýyor? Ve en önemlisi kimlere gölge yazarlýk yapýyorlar? Siz de merak ediyorsanýz, Gölge Cinayetler’i okuma zamanýnýz gelmiþ demektir.

Yazar, gölge yazarlarýn yaptýðýnýn topluma yönelik bir cinayet vurgusuyla kitabý kaleme aldýðý kesindir. Bir cinayet vardýr: bu cinayetin kat edilen duygular ve düþünceler olduðu daha önemli bir konudur. Fenomenler tarafýndan kandýrýlan hayranlarýn kat edilmesidir bu.

Karþýmýzda cesurca dile getirilmiþ bir konu vardýr. Bu konuda kendisi kitap yazmadýðý halde, baþkasýnýn yazdýðý kitabý para karþýlýðýnda alýp ben yazarým, benim kitaplarým diye ortalýkta gururla gezen, ikiyüzlü aldatýcýlarý dile getiren ve her sayfasýnda þaþýracaðýnýz bir kurgusu ve üslupla yazýlan kitabý bitirdiðiniz de okuduðum kitaplarýn yazarý kim sorusunu kendinize korkarak soracaksýnýz.