TARÝKAT DÜÞMANLIÐI

Okuyucular farkýndadýrlar,eskiden bazý kiþi ve kuruluþlarý belirli zamanlarda Ýrtica nöbeti tutardý.Þimdilerde gelenek deðiþti.Eskiden Ýrtica nöbetine girenler kendilerini Atatürkçü, ilerici,çaðdaþ olarak nitelendirirken þimdikiler Ýslam Alimi,din bilgini olarak nitelendiriyorlar ve Ehli Sünnet tarikatlara saldýrýyorlar.
Ülkemizdeki hemen hemen her insanýn kafasýnda bir tarikat olgusu mutlaka vardýr. Tarikatlara saldýranlarýn kafalarýndaki tarikat imajý herkesinkinden çok farklý maalesef.Belirli siyasi fikre sahip insanlarýn tarikat düþmanlýðý bir dereceye kadar anlaþýlabilir.Ya Ýlahiyat tahsili almýþ,ilim,akademik kariyer sahibi kiþilerin tarikat düþmanlýðýný nasýl anlamak, yorumlamak lazým?
Ýslam tarihinde çoðu zaman Ulema ile mutasavvýflar arasýnda bir tartýþma vardýr. Ulema iþi tekfir(Küfre düþme) e kadar götürürken mutasavvýflar genellikle sessiz kalarak iþlerini yapmaya devam etmiþlerdir.
Tarikat karþýtlarýnda benim dikkatimi çeken bir þey var ki yorumlamakta zorlanýyorum.Ehli Sünnet tarikatlar yaklaþýk 1200 yýllýk belki de daha fazla bir geleneðin sahibidirler.Bu zaman dilimi içinde yaþadýklarý toplumda isyan vb.þeylere asla karýþmadýklarý hatta devletin zor zamanlarýnda silah ellerinde savaþtýklarý biliniyor.(Necmeddin-i Kübra-Hace Ahmet Yesevi'nin mürididir-Cengiz istilasýna karþý silahlý mücadelede bulunarak talebeleriyle þehid oldu.Bu örneði ciddi bir araþtýrmayla binlere kadar çoðaltmak mümkün.)
Sýradan,araþtýrmadan konuþan insanlara bir þey diyemem-insan bilmediðinin cahilidir nihayetinde-kendisini dinin sahibi gibi gören ve konuþan ilim sahiplerinin bile ellerinde ciddi bir argümanlarý yok.Sokak aðzýyla tartýþýyorlar,ilimleri sebebiyle aþýrý kibir içindeler ama unuttuklarý önemli ,çok önemli bir þey var:Ýslam dini son dindir,kýyamete kadar bakidir ve sahibi de Allah-ü Teala’dýr.Ýnsanlar ancak dine-Allah izin verirse eðer-hizmet edebilirler.Ehli Sünnet inancýndaki tarikatlar da Ýslam dinine hizmet etmeye çalýþýyorlar.Ulemayým diyenler kabul etmeseler de!!! Bir önceki yazýda Tarikatlarýn bilhassa Nakþibendi tarikatýnýn Ehli Sünnet inancýna olan baðlýlýðýný yapýlan alýntýlarla kesin olarak anladýðýmýz göre Ehli Sünnet Tarikatlara olan düþmanlýk Ehli Sünnet’e olan düþmanlýk mýdýr diye sorabilir miyiz?

1-Ehli Sünnet tarikatlarýn Peygamber Efendimize(sav)kadar uzanan bir silsileleri vardýr.
2-Ehli Sünnet tarikatlar baþlangýçlarýndan bu gün kadar devletten,devlet adamlarýndan, siyasetten uzak durmuþlardýr.(Mevlana Halid-i Baðdadi'nin Ýstanbul’a gidecek halifelerine en önemli iki þartý-devlet adamlarýndan uzak durmalarý ve kimseden para istememeleridir.)
3- Ehli Sünnet tarikatlarýn birinci amacý Farzlara kayýtsýz þartsýz baðlýlýk,sünnete tavizsiz baðlýlýk, ruhsatlardan kaçýnmak yoluyla Allah'ýn rýzasýný kazanmaktýr.
4-Ehli Sünnet tarikatlar dünya malý ve makamlarýndan uzak dururlar.Yeteceði kadar ticaretle uðraþarak geçimlerini temin ederler.Dünya malý hýrsýndan uzak durmaya çalýþýrlar.
5-Ehli Sünnet tarikat mürþidlerinin müridlerine en önemli tavsiyeleri"Ehli Sünnete aykýrý bir þey görürseniz benden uzaklaþýnýz" dýr.
6-Nakþibendi tarikatý sekr ve þatahat(cezbe ve þuursuzluk hali)a önem vermez.Prensibi dýþý halk ile içi hak ile düsturuyla belirlenmiþtir.
7-Ehli Sünnet tarikatlar keþif ve keramete önem vermezler.Önemli olan istikamettir.
8-Ehli Sünnet tarikatlarda Þeyhlerin kendileri adýna konuþacak vekilleri yoktur.Herkes kendi konuþtuðundan yaptýðýndan mesuldür.
9-Ehli Sünnet tarikatlarda Þeyh kiþiyi cennet götürmez(haþa) Kiþiye cennete gidebileceði amelleri tavsiye eder.Yaþayýþýyla örnek olur.
10-Ehli Sünnet tarikatlar Peygambersiz Din anlayýþýna karþýdýrlar.
11-Sünneti inkar eden dinden çýkar.Peygamberimizin hüküm koyma yetkisi vardýr.Tarikat þeyhi Kur’an-ý Kerim ve Peygamberimizin koyduðu hükme aykýrý hüküm koyamaz,böyle bir hükme uyulmaz.
12-Tarikata giren kiþinin ilim sahibi olmasý gerekir.Farzý Ayn olan ilimleri kesinlikle bilmeli ve ilim öðrenmeye gayret etmelidir.
13-Tarikat ehli kiþilerin Benim tarikatým en iyidir,diðerleri kötüdür demesi uygun deðildir. Allah giden yollarýn sayýsý.sýnýrý yoktur. 19/09/2018

Ehli Sünnet mutasavvýflar tasavvuf geleneðini Peygamber Efendimiz(as) dan baþlatýrlar. Hz. Ebu Bekir Hafi(Gizli) zikir geleneðinin,Hz.Ali ise Cehri(Sesli)zikir geleneðinin baþýdýr.En baþta da Peygamber Efendimiz(as)bulunur.Bütün Ehli Sünnet inancýndaki Tarikatlarýn ortak kuralý Edille-i Þeriye'ye (Kitap-sünnet,icma ve kýyas) uygunluktur.Tarikatta Farzlara ve Sünnetlere tavizsiz itaat etmek þarttýr.
Gelelim konumuza:Bizim Yunus'u herkes bilir.Bir de ben anlatmak isterim.Yunus Emre rivayetlerin aksine ilimsiz-kaba tabirle cahil- falan deðildir.Bu günkü karþýlýðýyla söylersek Ýmam Hatip-Ýlahiyat-Hukuk eðitimi olan birisidir Yunus.Bugünkü karþýlýðý Hakim-Müftü-Belediye Baþkaný-Kaymakam olan Kadýlýk imtihanýný veremediði için Kadý olamamýþ köyünde çiftçilikle meþguldür.Ýddiama delilim;kabul edin etmeyin ÝLMÝ OLMAYAN HÝMMETÝN KIYMETÝNÝ BÝLMEZ olacaktýr.Ýlmiyle himmetin kýymetini bilen Yunus Tapduk Emre'ye biat ederek nefis terbiyesi için dergah hizmetine baþlar.Rivayetlerde 40 yýl hizmet ettiði söylense de bu tarihi gerçeklere pek uymaz.(Yunus Emre dergah hizmetini bitirdikten ve Seyr/ü Sülukunu tamamladýktan sonra Anadolu'yu baþtan baþa gezmiþ ahir ömründe(70 yaþlarýnda Sakarya taraflarýnda dergahýný açarak talebe yetiþtirmiþtir.) (Ayrýntýlý bilgi için M.Fuat Köprülü'nün Ýlk Mutasavvýflar kitabýný inceleyebilirsiniz) Ýslam tasavvuf tarihinde kiþiliði ve baðlýlýðý sebebiyle kýsa zamanda büyük mertebeler kat eden çok fazla mutasavvýf vardýr.
     Ehli Sünnet tarikatlara karþý çýkanlar ayný zamanda Yunus Emre'ye karþý çýktýklarýnýn farkýnda mýdýrlar acaba?
Yunus Emre sýradan bir þair midir?Elbette ki hayýr.Edebiyat meraklýlarýnýn hepsi bilir ki þair hissettiðini yazar.Yunus Emre'de Ýslam’ý yaþamýþ,tasavvufi gerçekleri hissetmiþ,hissettiklerini de þiirleþtirmiþtir.Yunus Emre'yi bir þair olarak deðerlendirmek o na yapýlacak en büyük zulümdür ayný zamanda.
Baþta da belirttiðimiz gibi Ehli Sünnet tasavvufu bozulmamýþ 1200 yýldan uzun bir geleneðe sahiptir.Bizim Yunus ile ondan önceki ve sonraki mutasavvýflar arasýnda inanç,fikir ve yaþayýþ açýsýndan fark yoktur.
Ehl-i Sünnet tarikatlara karþý çýkanlar NEYE,NÝÇÝN KARÞI ÇIKTIKLARINI CÝDDÝ CÝDDÝ DÜÞÜNMELÝDÝRLER.
Ýnþallah dilimiz döndüðünce devam etmeye çalýþacaðýz. 18/09/2018
Ýlk yazýmýzda belirttiðimiz gibi son zamanlarda Ehli Sünnet tarikatlara karþý büyük bir karalama ve itibarsýzlaþtýrma kampanyasý Ulema kisvesi altýndaki bazý kiþiler tarafýndan son hýz devam ediyor.Ýlk bakýþta iyi niyetli gibi görünse de bu kampanya tamamen Ýslam dinini hedef alan bir kampanya.Neden diye sorulacak olursa deriz ki:
1- Bu kampanya da öne çýkan þahsiyetlerin birinci argümaný "Bize Kuran Yeter" cümlesidir?Bu iddia muhalif olunamayacak bir iddiadýr.Ýddia sahipleri bu sayede Hadis ve Sünnet'i açýkça hedef alarak Peygambersiz bir din anlayýþýný hakim kýlmaya çalýþmaktadýrlar.Ýddia sahiplerinin akademisyen olmalarý bu iddianýn ve hedefinin hiç te iyi niyetli olmadýðýnýn da göstergesidir ayný zamanda.
2-Ýddia sahiplerine sormak gerekir o zaman:Kuran-ý Kerim'de dinimizin direði Namaz kýlmakla emrolunduk.Kuran-ý Kerim'de namaz tarif edilmediðine göre namaz ibadetimizi,abdest ibadetimizi,Kurban ibadetimizi nasýl yapacaðýz?
3-Peygamber Efendimiz(asv) "Þunu iyi biliniz ki bana Kur'an-ý Kerim ile birlikte onun bir benzeri de verilmiþtir. Dikkatli olun koltuðuna kurulan tok bir adamýn size: 'Sadece þu Kur'an lazýmdýr, onda bulduðunuz helali helal, haramý da haram kabul ediniz yeter.' diyeceði günler yakýndýr..." Ebu Davud, Sünnet, 6, Ýmare 33; Tirmizi, Ýlim 10) buyurmuþtur.
Allah-ü Teala ve Tekaddes hazretleri Haþr Suresinde (Allah'ýn, (fethedilen) memleketlerin ahalisinden savaþýlmaksýzýn peygamberine kazandýrdýðý mallar; Allah'a, peygambere, onun yakýnlarýna, yetimlere, yoksullara ve yolda kalmýþlara aittir. O mallar, içinizden yalnýz zenginler arasýnda dolaþan bir servet (ve güç) haline gelmesin diye (Allah böyle hükmetmiþtir). Peygamber size ne verdiyse onu alýn, neyi de size yasak ettiyse ondan vazgeçin. Allah'a karþý gelmekten sakýnýn. Þüphesiz, Allah'ýn azabý çetindir. Haþr : 7) ve Ali Ýmran Suresinde "De ki: "Eðer Allah'ý seviyorsanýz bana uyun ki, Allah da sizi sevsin ve günahlarýnýzý baðýþlasýn. Çünkü Allah çok baðýþlayandýr, çok merhamet edendir." Âl-i Ýmrân : 31” þeklinde buyurarak Peygamber Efendimizin(sav) hüküm koyabileceðini bildirdiði halde Güncelleme meraklýsý ulema kisveli kiþilerin sözlerini nasýl iyi niyetle yorumlayacaðýz?
     Ýslam dinini güya güncellemeye çalýþan kerameti kendinden menkul kiþilerin son duraklarý anlýþýldýðý kadarýyla Deizm dir.(Allahýn varlýðýný kabul eden ama Peygamberleri ve dinleri kabul etmeyen felsefi bir akým)(Y.N.Öztürk Deistmiydi?)
Konu Tarikatlara nasýl geldi:Ehli Sünnet tarikatlarýn Sünnete verdikleri önemi herkes bilir.
Bu bakýmdan dinde reform iddiasýndaki gafillerin önlerindeki en büyük hedef Ehli Sünnet tarikatlardýr.Aslýnda hedef bellidir.Ehli Sünnet inancýný tartýþmaya açmanýn hedefi Peygambersiz, Kuransýz bir dindir.Daha açýk ifadeyle Deizm dir.Bunlarda Deizmin yeni peygamberleri oluyorlar.

Bu tesadüf deðil;
Bugün için dikkat ederseniz ümmet-i Muhammed’in içinde bulunduðu en temel problem budur. Amellerimize, fer’î mükellefiyetlerimize çok daha fazla hassasiyet gösteriyoruz ama itikadî alaný genellikle ihmal ediyoruz. Bu konudaki algýmýzýn yeterli kývamda olduðunu söylemek ne yazýk ki mümkün deðil. Bir akide seferberliðine bu milletin ciddi anlamda ihtiyacý var. Osmanlý medrese müfredatýna baktýðýmýzda sýbyan mektebinden sonra hemen her seviyede mutlaka bir akaid dersi var. Sýnýflar ilerledikçe bu kelam'a dönüþüyor. Ama mutlak surette medrese sisteminde bir akide dersi her aþamada var. Bu tesadüf deðil.(Doç.Dr.Ebu Bekir Sifil)
     Sifil Hocanýn dediði gibi müslümanlar olarak ciddi bir akide sorunumuz var.Hepimizin malumudur Akaid dinimizin inanç kýsmýdýr.Ýslam dini Akaid ve Ýbadet ile bir bütündür.Akaid olmadan iman,Ýslam olmaz.En azýndan yarým olur.Allah-ü Teala'ya nasýl inanmamýz gerektiðini bilmek zorundayýz.
Deistlerin(Allaha inanan ama peygamberleri,dinleri ve kitaplarý kabul etmeyenler) farklý bir Allah inancý olduðu biliniyor.
Sanýyorum geçen sene Diyanet bir rapor açýklamýþtý.Rapora göre Ýmam Hatip liselerinde Deizm inancý hýzla artýyordu.Bugün Deizm propagandasý farklý versiyonlarýyla gündemde kalmaya devam ettiriliyor.Ulema kisvesindeki birileri Peygambersiz,bozulmuþ bur din ortaya çýkarmak için var güçleriyle çabalýyorlar.
Ýslam’ýn birinci rüknü Kelime-i Þehadettir.Yani Allaha ve Muhammed(asv)a iman etmektir. Bu gün sadece Kelime-i Tevhid(Lailahe Ýllallah) söylemekle kiþi müslüman olmaz.Bu gün Vatikan’daki piskoposlar bile Lailahe Ýllallah diyorlar.Hristiyanlýr Teslis inançlarýný çoktan býraktýlar.
     Allah-ü Teala(cc) Kuran-ý Kerimde zatýndan bahsederken"Göklerde ve yerde bulunan herkes, O'ndan ister. O, her an yaratma halindedir.(Rahman Suresi 29) diye buyurmaktadýr.
Modernistlerin Dallin olanlarýn niçin Ehli Sünnet tarikatlara saldýrdýklarýný anlýyormusunuz?Nakþibendi tarikatýnýn birinci ismi Hz.Ebu Bekir Peygamber Efendimizin(sav) miracýný duyduðunda O DEDÝYSE DOÐRUDUR demiþti.Çünkü Hz.Ebu Bekir(ra)Allah-ü Tealanýn kudretine iman etmiþti.Peygamber Efendimizin Alemlerin imanýyla tartýlsa Ebu Bekir'in imaný aðýr gelir buyurduðu bir imana sahipti çünkü.
     Ehli Sünnet tarikatlarýn birinci önceliði de her zaman itikat olmuþtur.Eski yeni sufilerin tamamý iman hususunda hassastýr.Akaidi tam olmayanýn dini yoktur.
     Dua edin inþallah.25/09/2018