..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Düþmekten yükselme doðar. -Victor Hugo
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Bilimsel > Felsefe > Bayram Kaya




5 Kasým 2019
Uygarlýk ve Ýnsan 9  
Bayram Kaya
Sanayi toplumu içinde, yalnýz biçimsel olarak köleliðe karþý olunuyordu. Köleliðe karþý oluþ köleleri feodal ya da derebeyleri dediðimiz sürecin toprak köleliðinden kurtarýyordu. Ancak toprak köleleri bu kez de parça baþýna ücret gibi ucuz iþçiliklerle sanayinin kölesi yapýlýyordu.


:ECB:
Öyleyse El rýzklarý dilediði gibi dilediðine verirdi. Yani El 'in rýzk anlayýþý kimine var, kimine yoktu. Ýþte bu anlayýþ o günden bugüne mevzuattý ve meþruiyetti. Haktý hukuktu. Sahiplik devletti devletli olmak sahiplikti. Adalette devletin yani mülkün temeliydi.

Mülk, devlet demekti. Ama bu günkü gibi kurumlarý olan siyasi anlayýþla ortaya konan merkezi bir yönetim demek deðildi. Tamamen mülkü olan ve mülksüz olmakla mülk sahibinin mülkünde çalýþacak olan köleleri bulunmakla yöneten; kölesine ekmek veren, rýzk veren lütfeden sahiplikti.

Ýþte bu lütfeden sahiplik lütfundan (malýndan mülkünden dolayý) devletliydi. Þevketliydi. Sahiplik yönetme gücüydü. Bugünkü sýnýfsal yapýsý içinde siyasi birlik olan devlet ve adaleti de bu eski yasayý gözetmekle kimine var kimine yok olan eski yasayý kendi adaleti kýlmýþtý.

Adalet olmazsa devlette olmaz diyordu. Yani kimine var olan mülkün bu köleci baþlangýç yasasýna sýký sýký baðlýlýða, adalet diyordu. Sahipliðin kullandýðý güce adalet deniyordu. Sahiplik güçtü. Sahiplik karþýsýndaki mülksüz oluþ güçsüzlüktü.

Zamanla güçsüzler pusa yýla cesaret ederekten güce karþý mücadele vermeye baþladý. Güce karþý verilen bu mücadeleye ile gýdým gýdým kazanýmlar elde etti. Bu kazanýmlar mücadelesine demokrasi dendi. Köleleþen bir yapýnýz olmasaydý bunun demokratik mücadelesini veren yapýnýz da olmayacaktý.

Uygarlýk ve insanlýk bundan sonra kimine var kimine yok olan sürecin adalet ve hukuku içinde olmakla sentezli uygarlýk sürecine devam edecekti. Uygarlýk artýk kimine var olan kimine yok olan mülkün temeli olan adaletle vardý.

Köleci uygarlýk ve köleci insanlýk içinde adalet mülkün temeli yapmýþtýr. Aslýnda insan da yoktu efendi ve kullar vardý. El manalý öznellik içinde ilk paylaþým kavgasýný veren öznellik, kendi yansýmalarý kendi köleci dengeleri üzerine oturan deneyimlerden hareketle yapýlan ahit ve adaletlerdi.

Vaat ve ahitlerin gel git yapan nizalarý içinde biriken tecrübeler giderek aktarýlan deneysel gelenekler bu köleci, kulca olan ideolojinin öðretileri olmakla dine ve kutsal sözlere dönüþecekti.

Köleci El süreci içindeki köleci sürecin kendi yansýmalarýyla geliþip deðiþmenin yeni dönüþtürücüsü, paranýn icadý ile oluþan yeni yansýmalardan kaynaklý bankerlikti. Yeni etki köleci sürece uygun anlayýþ ve tutumlarla para adamlýðý da dediðimiz banka, banker olan; kapitali olan burjuvalardý.

El mana anlayýþý, kolektif süreçler içine kök salan bu kabil meþruiyet siz iliðiyle, bu asalaklýðý ile bu köksüzlüðüyle, kolektife ait mal mülk içinde El anlayýþlý iktisap þekli ile mal mülk sahibi olacaktýlar. Mal mülk sahipliði mal mülk sahibi olmayanlara üstünlüktü.

Yeni süreç üstünlerin adaleti. Üstünlerin hukuku. Ve üstünlerin yönetimi olacaktý. Sn. Özal boþa mý diyordu; “ben zenginleri (üstünleri) severim" diye.

Kolektife ait, herkesin yeteneðine; herkesin ihtiyacýna ve herkesin çalýþmasýna göre paydaþlý olan ortaklýk þimdi eþitsiz bir El anlayýþla üstünler hukukunu ortaya koyacaktý. Üstünlerin hukukundan oluþan yaþantý aþma içinde de ortaya konacak olan adaletler uzlaþmasý da tuzaklarýn ahdiydi.

Bundan sonraki tüm köleci sistemler kapsamýnda olan, feodalizm, kapitalizm, sanayi devrimi ve ulus devlet dediðimiz sistemler hep üstünlerin hukuku olacaktý. Elbette ezilenler adýna görece bir hukuki iyileþtirmeler de olacaktý. Özellikle de bu tür iyileþtirmeler, ulus devletlerle olacaktý.

12

Ama temeldeki sistem, üstünlerin hukuku olmakla, sistem; üstünlerin hukuku olan bu kaideyi gizli açýk sürdürecekti. Dinler de köleci ve feodal dediðimiz sistemsel anlayýþlar da tüccar, ticaret mantýðý olan kâr anlayýþýný gütmenin (sömürüyü gütmenin) ürünü olmakla yine üstünlerin hukukunu savunacaktý.

Örneðin El; mal mülk, köle verdiði kiþiler için diyordu ki "Kendi elinin altýnda bulunduranla, baþkasýnýn elinin altýnda olanlar, ayný olur mu?" diyordu. Ýþte din dediðimiz anlayýþlarýn korunan özü budur.

Mülk sahipliði irade ve yönetimdi. Kýsaca mülk sahipliði güçtü, yönetimdi. El diyor ki "Ulul emre itaat ediniz". Yani size emir verene, efendinize, yöneticilerinize (sizi yöneten mülk sahiplerine) taat, itaat biat edin diyordu.

Mal mülk ve sahiplik üstünlerde efendilerde vardý. Emek kölede vardý. Köle ve emeði hiçbir þeydi. Oysa ticaret yapan, kâr yapan, hile ve aldatma yapan, mal ve para sahibi tüccar için övgü hazýrdý. Sömürme meþruydu. "Ticaretin onda dokuzu kârdýr (kazançtýr)" diyordu.

Böylece dinler, üretmemeyi, aldatmayý, sömürüyü bu tür sözlerle meþru kýlýyordu. Ticareti "eþdeðer emek kapsamýnýn deðiþilir emekler bütünü olma" içinde çýkarmakla, hizmetleri kâr yapan konuma getiriyordu! Kâr neydi ve nasýl vardý?

Üreten inþa kâr diye hiçbir þeyi bilmiyordu. Ava gidilen dönemde yavrulara ve yaþlýlara bakan hizmet geriden kalanlarý koruyup kollayan kolektif birim zamanlý katký hizmeti nasýl avdan pay alýyorduysa;

Ýþte üreten iliþkiler içinde de tarlaya, baða, bahçeye gitmeyip; çocuklara, hastalara, yaþlýlara, bakan hizmet ile yaþlýlarýn, çocuklarýn ve çocuk bakýmý yapanlarýn kolektif birim zamanlý katký hizmeti de nasýl üretimden pay alýyorsa;

Gruplar arasý ittifaklar nedenle, takas (ticaret) iþini gören kolektif birim zamanlý katký hizmetin de eþdeðer bir üreten iliþki payý vardýr. Öyleyse KÂR NE OLUYORDU? Ticaretin onda dokuzu kazançtýr diyen kâr nereden çýkmýþtý.

Ýþte El manalý köleci anlayýþ; paydaþlý kolektif birim zamanlý katký gibi somut, nesnel dayanaklarý olan sistemi yok etti. Yerine soyut, akýl dýþý El takdirli, El iradesi koydu. Böylece kolektif ligin temelinde olan eþdeðerler deðiþimi olan süreci gözlerden gizledi.

Gözlerden gizlenen ile bilgiden, gerçek dayanaktan yoksun kýlýnan insanlýk; kendi kolektif birim zamanlý üreten iliþkilerine ve üretim hareketi ile kendisine, grubuna, ittifakýna, toplumuna YABANCILAÞTIRILMIÞTI. Zaten mülkün sahibi El derken insan kendi çalýþmasýna, kendi emeðine ve kendi emek gücü sahipliðine yabancýlaþtýrýlmýþtý. Oyun bu kadar basit ve bu kadar karmaþýklaþmýþtý.

Dinler bununla kalmýyordu. "El canlarýnýzý ve mallarýnýzý ahiret karþýlýðý satýn almýþtýr. NE GÜZEL ALIÞVERÝÞ DEÐÝL MÝ?" diye bir de pekiþtirme sorusu soruyordu. Üstünlerin hukuku ve mantýðý ince ince; nakýþ nakýþ çaktýrmasan iþleniyordu.

Kolektif sistem inþanýn temeli ve baþlatýcýsýdýr. Köleci sistem ne inþanýn temelidir. Kolektif sistem olmadan ne de kendi baþýna bir inþa baþlatabilir. Sistem ister kolektif sistem olsun ister köleci sistem olsun. Üretim hep kolektif birim zamanlý kolektif süreçlerle yapýlýr. Bu deðiþmez yasadýr.

Köleci sistem üreten sitemin arazýdýr. Ýlineðidir. Üreten bir kolektif sistem ortaya konmadan köleci sistem beliremez. Buna karþýn köleci sistem her þeyin temeli olan "kolektif birim zamanlý" andýrýþlarý efendi ve köle ikilemli sahiplikle, çalýþan üzerinde ortaya koyar.

Sahiplik lütfedendi. Baðýþlayandý. Ekmek ve rýzk verendi. Çalýþan ise lütuf bekleyen rýzk için dua edendir. Çalýþma hiçbir þeydi. Çalýþacaksýn ki sahibinin rýzasýný kazanýp lütuf ve baðýþ umacaktýn.

Köleci sistem ortak paydaþlý olmayý atarak kendi üretim iliþkisine temel yaptýðý kolektif birim zamaný kullanýyordu. Kolektif birim zaman toplumsal gücü eksikliðini duyduðu kuantum zamana tamamlamak isteyen imaj eðimli yasa olmakla, kolektif birim zaman üreten zamaný akýl almaz denli hýzlandýrýyordu.

Kolektif birim zamanlý yasadan yararlanan köleci ve sömüren süreç kolektif birim zamanlý olanaðý ortaya koyan paydaþlý sistemden hiç bahsetmediði gibi bunu þirk (günahý kebir) saymakla adýndan bile söz edilmesini yasaklýyordu.

Ýþ zenginin, efendilerinin, malýný, mülkünü dýþ ve iç yaðmalara karþý savunmaya geldi mi; ya da efendinin malýný mülkünü, daha da büyütecek illüzyonlardan olan ganimet yapmaya, fey elde etmeye geldi mi köleci sistem cevahir kesiliyordu.

Köleci sistem cevahir kesildiði yolu, kutsuyordu. El yolu sayýp, meþru yol kýlýyordu. Ýnsanlar köle kýlýnýrken insanlara eþitsiz pay (kader) daðýtýrken, birliðin gücünü, kardeþliði hiç hatýrlamayan El; savaþtýrma ve savunma konusunda birliðin gücünün övüp; bu yolda ölümlere þehitlik diyordu.

"El yolunda (ganimet ve fey elde etme yolunda) ölenlere öldü demeyiniz" diyordu. Olursa bir illüzyon ancak bu kadar olurdu. Öyle bir þehitlik söylemleri vardý ki, þehitliðe özel bir anlam özendirmeli vurgu yapýlýyordu. Siz þehit olmak için adeta yarýþýyordunuz. Oysa köleci sistem ve ganimet elde etme ortaya çýkmadan önce, ne þehit olan vardý. Ne þehitlik biliniyordu. Ne de böyle bir kurguya ihtiyaç vardý.

13

Yani efendi mülkünü savunmayý ganimet ve fey edinmeyi, namus kavramýyla da harmanlayýp bu konudaki birliði, bir olmayý, kardeþlik gücünü övüyordu. Zýmni olarak böyle zamanlarda kolektif gücü anýyordu.

Yani köleci sistem ve onun ideolojisi olan dinler; dolaylý dolaysýz olarak inþacý olmayan, üretmeyen tüccarlýðýn, kolektif birim zamanlý eþdeðer emekler deðiþmesi kapsamýnda olmasýný unutuyordu. Bu unutturma ile dinler ticaret, tüccarlýk gibi kolektif birim zamanlý bir eþdeðer katkýyý kolektif zarfýndan sýyýrýp, sisteme yabancý kýlýnmýþ sömürü mantýðý ile göklere çýkarýyordu.

Böylece kolektif zarfýndan sýyrýlmýþ söylemleri dinler, firariler durumunda olan anlamlarýyla bu sözleri üstünler hukuklu fiillere doðru söylemlerle göndermeler yapýyordular. Dinler, bu tarz göndermeler eþliðinde yaptýðý söylemler içindeki ajitasyonlarýyla üstünler hukuklu bilinç altý operasyonlarýna, ustalýkla devam ediyordular.

Uygarlýðý ve insaný ortaya koyacak olan ve kabaca sayýlan tarihsel dönüþümlü geliþme ve deðiþmelerin üçüncüsü sanayi devrimi dediðimiz burjuva kapitalizmi, kapitalist sistemin en üst aþamasý olan bir sistemdi. Ezme ezilme süreçleri hýz kesmemiþti.

Sanayi toplumu içinde, yalnýz biçimsel olarak köleliðe karþý olunuyordu. Köleliðe karþý oluþ köleleri feodal ya da derebeyleri dediðimiz sürecin toprak köleliðinden kurtarýyordu. Ancak toprak köleleri bu kez de parça baþýna ücret gibi ucuz iþçiliklerle sanayinin kölesi yapýlýyordu.

Serf denen torak aðalý köylülükten oluþan toprak kölesi olan, toprak köylülüðü; sanayi hammaddesi yetiþtiren alanlara dönüþmekle iþsiz insanlar birbirini ezerek birbirini iþsiz býrakma pahasýna iþ bulma yarýþýna girmekle sanayi iþçisi ve sanayi kölesi haline getiriliyordu.



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn felsefe kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
El Bel Baal 2
Tarihsel 2
Ýrade 1
Tarihsel 1
Anlamak Gerek 71
Kurtuluþun Felsefesi (Açký 2)
Sosyal Ýliþki Toplumu Hedeflemez 2
Anlamak Gerek 43
Anlamak Gerek 70
Anlamak Gerek 55

Yazarýn bilimsel ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Müruru Zaman 14
Sahiplik Ýmaný 1
Hatýrlama 1
Mal mý, Ýnsan mý?
Mamon'du Belirme 1
Müruru Zaman 7
Denge ve Dengesizlik Süreçleri 24
Anlamak Gerek 26
Bað Enerjisi 1
Sistem 15

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Aslýna Yüz [Þiir]
Vah ki Vah [Þiir]
Ýsis Dersem Çýk Ereþkigal Dersem... [Þiir]
Görmez Þey [Þiir]
Tekil Tikel Tükel [Þiir]
ve Leddâllîn, Amin [Þiir]
Mavi Yare [Þiir]
Mevsimsel [Þiir]
Yýkýlýþa Direniþ Direniþe Yýkýlýþ [Þiir]
Meþrep 3 [Þiir]


Bayram Kaya kimdir?

Dünyayý yaþantýlaþan çabalar içinde duygunun önemi hiç yitmezse de, payý giderek azalmaktadýr. Sosyo toplum bazlý, genel bir açýlýmla baþlayan çalýþmalarým da; bilim felsefesi içinde olunma gayreti güdüldü. Bu nedenle yazýlarýn tarisel, sosyo toplumsal evrimli ve türlü doða bilim verileri güdülü çalýþma olmasýna gayret edildi. Genel felsefem içinde bir bilgi; ne kadar çok baðýntýsýyla söylüyorsanýz, o bilgi o kadar bilinir bilgidir.


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Bayram Kaya, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.