..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Güzel birþeyin fazlasý harika olabilir -Mae West
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Eleþtiri > Toplum ve Birey > Osman AKTAÞ




23 Ekim 2019
Medya: Termik Yalan Santralý  
Osman AKTAÞ
Yýlmaz Güney ve Ahmet Kaya karakterlerine bu güne kadar hiç deðinmedim. Gerekçem, bu insanlarý kendi deðerlerimiz olarak görüp, kabullenmemdi. Nasýl geçmiþte bir takým köpeklerin havlamasýyla nazým hikmet bu ülkeden gitmek zorunda kaldýysa, bu iki karakter de, ayný gerekçeyle "Benim" dedikleri ülkeden gitmek zorunda kaldýlar.


:GGB:
Yýlmaz Güney ve Ahmet Kaya karakterlerine bu güne kadar hiç deðinmedim. Gerekçem, bu insanlarý kendi deðerlerimiz olarak görüp, kabullenmemdi. Nasýl geçmiþte bir takým köpeklerin havlamasýyla nazým hikmet bu ülkeden gitmek zorunda kaldýysa, bu iki karakter de, ayný gerekçeyle "Benim" dedikleri ülkeden gitmek zorunda kaldýlar. Ne var ki; hâlâ Yýlmaz Güney ve Ahmet Kaya tartýþmasý devam ediyor. Bu kiþilerin konumlarýndan siyasi platformda nasýl yararlanacaklarý hesabýný yapan bir kesim var; bu kesimin bir kýsmý yelpazenin solunda, bir kýsmý ise saðýnda bulunuyor. O halde “Bizim de çorbada tuzumuz bulunsun.” istiyorum.

Ben Yýlmaz Güney ve Ahmet Kaya konusunu iki farklý yönden deðerlendirmek istiyorum. Birincisi hiç bir vasfý olmayan iki Türkiye Cumhuriyeti vatandaþý olarak deðerlendirmek ve ülkeden gidiþ gerekçelerine kendimce bir yorum getirmek... Ýkincisi, bu iki kiþiyi sanatçý yönleriyle deðerlendirmek ve bu ülkeden gidiþ gerekçelerine yorum getirmek...

***

Önce Yýlmaz Güney’i vasýfsýz bir vatandaþ olarak ele almak ve katilliðini sorgulamak istiyorum.

Sýradan bir vatandaþsýnýz. Bir gün eþinizle birlikte bir pavyona gidiyorsunuz. Niyet belli; yanýnýzdaki kiþilerle biraz eðlenmek… Dindar olmadýðýnýz kesin. Milli deðerlere baðlý olmadýðýnýzý da farz edelim. Bir masaya oturup içkinizi içip, belki de yanýnýzda olanlarla söylenen þarký ya da türkülere eþlik de ediyorsunuz. Yanýnýzda eþiniz olduðu için çýkabilecek rezaletten yahut rezalet çýkarmaktan uzak durmaz mýsýnýz?

Bir süre sonra masanýza bir sarhoþ geliyor ve bir söz düellosu baþlýyor. Hem hanýmýnýza hakaret edip, hem de sizi eþinizin yanýnda tehdit ediyor (Yýlmaz Güney’in ifadesi). Bu durumda siz ne yapardýnýz? Sanýrým Yýlmaz Güney’in yaptýðýný…

Olaydan önce bu adamla aralarýnda nasýl bir sürtüþme geçti bilemiyorum, ama her ne kýzgýnlýk olursa olsun, bir adamýn býrakýn eþe hakareti, bir kiþinin eþinin yanýnda uygunsuz konuþmalar yapmasý bile ciddi müeyyideler gerektirir.

Þimdi gelelim olayýn siyasi boyutuna. Biri sözde milliyetçi ve bir hâkim. Bu zat-ý muhterem Sefa Bulut, bu düzgün duruþuyla pavyonda ne arýyordu? Bu mübarek kiþi sarhoþ olup (geçmiþte kin beslediði biri olduðunu var sayarsak Yýlmaz Güneyi), eþiyle birlikte bir masada oturan birinin masasýna gidip, sözlü dalaþma hakkýný kendisinde hangi ahlak ve milliyetçilikle bütünleþtiriyordu? Acaba tersi olsaydý, Yýlmaz Güney onun masasýna gidip, onun eþine hakaret ederek, kendisini eþinin yanýnda tehdit etseydi ne olurdu?

Þimdi ölmüþ olan bu iki insanýn sorgusunu ve gerçekliklerini kenara býrakarak, peþlerinden yürüyenlere bir bakalým. Sefa Bulut milliyetçi, Yýlmaz Güney komünist… Sefa Bulut masum, Yýlmaz Güney zalim. Sefa Bulut haklý, Yýlmaz güney haksýz. Sefa Bulut dindar, Yýlmaz Güney dinsiz. Yýlmaz Güney, Sefa Bulut’u camiden çýkarken, sýrf milliyetçi ve dindar olduðu için öldürdü fikrine kapýlýyorum neredeyse. Yazýk ki, bu mantýkla bakan bir kesim var bizde.

Yelpazenin solunda olan insanlarýn Yýlmaz Güney’in bu davada haklý ya da haksýz olduðuna dair bir þey yazdýklarýný ne okudum, ne de dinledim. (Arada kaçýrdýklarým varsa affola) Sadece Yýlmaz Güney’in hapishane hayatýný, orada yaþadýklarýný, yurtdýþýna gidip, vatan hasreti çektiðini ve bu þekilde öldüðünü dinledim ve okudum.

Bir de ben kendi düþüncemi söyleyeyim bunun üzerine. Ben sýradan bir Kur’an-ý Kerim Müslümanýyým. Deðerlendirmem de bununla ilgili olacak. Ýçkinin haram, helal, pavyonda olmanýn meþru ya da gayr-i meþru olduðu konusuna deðinmek istemiyorum. Benim inandýðým, içki içen birisinin “Ben yaptýklarýmý, söylediklerimi hatýrlamýyorum” demesinin hiçbir inandýrýcýlýðýnýn olmamasý. Çünkü aþýrý içen birisi sýzar kalýr. Hareket edemez, konuþamaz da. Sýzma noktasýna varmamýþ birisi ise yalan söylüyor demektir. Sarhoþluk kavramýnýn arkasýna sýðýnarak her tür pisliði yapýp, “Hatýrlamýyorum” der. Bu palavraya hiç içki içmemiþ birisi hariç kimse inanmaz. Bu iki kiþi de yaptýklarýný bilerek ve isteyerek yapmýþlardýr.

Bana gör Yýlmaz Güney kesinlikle davasýnda haklýdýr, ancak bu haklýlýk, bir insanýn hayatýný alma hakkýný vermez. Öldürmek yalnýzca nefs-i müdafaada makul sayýlýr. Baþka türlü öldürme olgusu kesinlikle meþru sayýlamaz. Yýlmaz Güney bence, eþinin yanýnda uðradýðý sözlü saldýrýyý hazmedemedi ve gurur meselesi yapýp, Sefa Bulut’u vurdu. Yanlýþtý ve nefs-i müdafaa da olduðunu düþünmüyorum.

Bu durumda siyasi tercihlerinden dolayý, ne ölen Sefa Bulut’u melek gibi tertemiz göstermeye, ne de Yýlmaz Güney’i korkunç bir yaratýkmýþ gibi anlatmaya hakkýmýz yok. Siyasi görüþleri birbirinden farklý olan bu iki kiþi aralarýndaki sürtüþmeden dolayý böyle bir vahim olay yaþamýþ, çevrelerine de yaþatýlmýþtýr. Allah her iki kiþinin de taksiratlarýný affetsin…

Yýlmaz Güney bu ülkenin yetiþtirdiði en önemli deðerlerden biriydi. Bu ülkede batýnýn “Burjuva”, bizimse “Aðalýk” dediðimiz emek sömürücülerine karþý gerek yazdýðý þiirler, öyküler, romanlar, senaryolar, gerekse yaptýðý filmlerle “Toprak Reformu” kanunu destekleyen devrim niteliðinde eserler sunmuþtur bu millete. Bütün bunlarý görmezden gelme demek, sanata, insanlýða, hatta kiþinin kendisine saygýsýzlýðý olur.

***

Þimdi bir de Ahmet Kaya gerçeðine bakalým. Ahmet Kaya bir eðlence merkezinde gazetecilerle yaptýðý söyleþide mealen Kürtçe bir klip çekmeyi planladýðýný, ancak buna birilerinin engel olmak istediðini söylüyor ve gaza gelip, “Kendine güvenen varsa engellesin” diye de meydan okuyordu. Ýþte bu meydan okuma gafý ortalýðý karýþtýrýyor ve kendine güvenen Serdar Ortaç Ahmet Kaya’ya çatal fýrlatýyordu. Bunun üzerine Ahmet Kaya apar topar mekândan çýkartýlýyor ve bir süre sonra da yurtdýþýna gidip bir daha dönmüyordu.

Biz sevdiklerimizi öyle çok severiz ki, onlar bizim için peygamberden bile öte yaratýklardýr ve hiç hata yapmazlar, hata yapma haklarý da yoktur. Bu ülkede her þeye raðmen bugün bile “Ahmet Kaya dinlemeyen biri var mý” diye sorsam, eminin alacaðým cevap belli “Yoktur”. Acaba Serdar Ortaç Ahmet Kaya dinlemiyor mu?

Ýnsanlarýn Kürtçe konuþmalarý, Kürtçe türkü, þarký söylemeleri bir haktýr. Kimse kendi milliyetini, anasýný babasýný kendisi seçmiyor. Siz bir hakký yok sayýp, gasp ediyorsunuz. Bu ne ahlaka, ne vicdana, ne de insanlýða sýðar. Ancak ülkenin genelinde bir resmi dil vardýr ve onu kiþi ve kurumlar arasýnda kullanmayý zorunlu kýlabilirsiniz. Bunun için de ülke içinde yaþayan ve farklý milletlere mensup insanlarý bu resmi dili öðrenmeleri, insanlarýn eþit hak ve özgürlüklerden yararlanabilmeleri için gerekli olan bütün çalýþmalarý yaparsýnýz. Gerisi vatandaþýn kendisine kalýyor.

Ahmet Kaya ne yaptý? “Kürtçe bir klip yapacaðým” derken bir topluluðun, bir ihtiyacýný karþýlamak üzere hayýrlý bir iþ yaptý. “Buna engel olmak isteyenler var” derken, hem yakýndý bu yanlýþtan, hem de destek istedi. Ancak “Kendine güvenen delikanlý varsa, engel olsun, bakalým” derken ciddi bir hata yaptý ve yapacaðý güzel þeyleri kendi eliyle baltaladý. Demek ki, kendine güvenenler oluyormuþ. Keþke olmasaydý. Ben altmýþ sekiz kuþaðýndan sonra ortaya çýkan sanatçýlar içinde, oldukça çok deðer verdiðim sanatçýlar arasýnda yer alýyordu Ahmet Kaya; hâlâ öyle…

Sanýrým, ülkenin geneli de benim gibi düþünüyor. Gururuna yedirmeyen kimseler de varsa eðer, onlar da eminim gizli saklý Ahmet Kaya dinliyorlardýr. Ahmet Kaya’nýn sesi ve icrasý, Yusuf Hayaloðlu’nun þiirleri ve güfteleri bu toplum var oldukça, dinlenmeye devam edilecektir.

Ben hepsine Allah’tan rahmet ve taksiratlarýnýn affýný diliyorum.

23 Ekim 19
Gölcük



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn toplum ve birey kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Üç Din ve Bir Filistin
Okumak
"Hakkýn Kulu Sayýlýr Mý"
Deðiþken Düzen Kuran Deðiþmez Varlýk: Ýnsan
Türkiye'de Filistin ve Kudüs Çýkmazý
Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Ders Notlarý...
Harabat Ehline Harap Gelecek
Kiþisel Geliþim Uzmanlýðýyla Toplumda Deðerler Eðitimi
Namussuzlar
Sayýn Milli Eðitim Bakanýn Mesajýna Ýstinaden...

Yazarýn eleþtiri ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Millet Olmak Ýçin Toplumsal Deðerler
Çaðýn Ütopyasý
Her Yusuf Düþüne Bir Kenan Ülkesi
Ýki Katilin Dayanýþmasý
Sosyal Medyada ve Tanýtým Panolarýnda Dilencilik
Vicdansýz Medya Cahil Toplum
Eðitim Bakanýyla Sanal Bakýþma
Politik Arenada Kör Dövüþü
Fýsýltý Ormanýnda Kýble Tespiti
Sosyal Medyada Uzay Sempozyumu

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Bir Veda Partisinde Veda Hutbesi [Þiir]
Düþ Geçiti [Þiir]
Saat Gökyüzüne Yaklaþýyor [Öykü]
Efsun [Öykü]
Sevgi Ya da Aþk Algýsý [Deneme]
Doðanýn Çýlgýn Yaratýðý ve Aþk [Deneme]
Aþkýn Tarifi [Deneme]
"Korkma Sönmez... "" Þairi [Deneme]
Bugün 23 Nisan [Deneme]
Eros'a Rekabet [Deneme]


Osman AKTAÞ kimdir?

1965 Erzurum doðdu. Gazi üniversitesi, Fen Edebiyat Fakültesi, TDE bölümünden mezun oldu. Sýrasýyla Van, Bartýn, Antalya,Bursa, Ankara, Bodrum'da öðretmen olarak görev yaptý. Halen Kocaeli'bde görev yapmakta. yaklaþýk 40 yýldýr þiir,öykü ve eleþtiri yazýlarý yazmakta. Eserleri: 1. ayArsýz; Uludað Yayýnlarý 2007 (Þiirler) 2. bermudayý tek geçmek; Cinius Yayýnlarý 2016 (Þiirler) 3. AsiMilat(ör); Cinius Yayýnlarý 2017 (Politik Denemeler) 4. (D)OKU(N)MUÞTUK; Cinius Yayýnlarý (Kitap Eleþtirileri) 5. cennet cazgýrlarý; Cinius Yayýnlarý 2017(Þiirler) 6. çorak düþler ülkesi; Cinius Yayýnlarý 2018 (Þiirler) 7. Yaðmur Yankýlarý; Artus Yayýnlarý 2018 (Öyküler) 8. Sessiz Çýðlýk; Cinius Yayýnlarý 2018(Kitap Eleþtirileri) 9. dar vakitte aþk; Cinius Yayýnlarý 2018 (Þiirler) 10. Âþýk Hüseyin Fizâhî; Cinius Yayýnlarý 2018 (Þiirler) 11. Þuaraya Elhan Olmak; Cinius Yayýnlarý 2019 (Þairler Üzerine Denemeler) 12. ναυάγιο αγάπης (enkaz-ý aþk): Cinius Yayýnlarý 2019 (Þiirler)


yazardan son gelenler

yazarýn kütüphaneleri



 

 

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Osman AKTAÞ, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.