..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Gene gel gel gel. / Ne olursan ol. / ... / Umutsuzluk kapýsý deðil bu kapý. / Nasýlsan öyle gel. -Mevlânâ
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Eleþtiri > Toplum ve Birey > Osman AKTAÞ




13 Temmuz 2019
Yaþanýlan / Yaþatýlan Paradoks  
Osman AKTAÞ
Bugün bir yazý okudum. Yazý bir gencin “Gençlik nereye gidiyor?” sorusuna verilen cevaplara eleþtirisi… Bu genç de biz yetiþkinleri eleþtiriyor ve bu eleþtirisinde yerden göðe kadar haklý… Özetle bu genç arkadaþýn dediði þu; siz bizi nasýl yetiþtirdiniz de, bizden ne bekliyorsunuz…


:FCF:
Ben diyorum ki, kýrmýzý baþlýklý kýz masalýnýn bir de, ninenin anlatýmýyla dinleyin.

Þimdi diyeceksiniz ki, bu masal da nereden çýktý? Ýþte çýkýþ noktasý:

Bugün bir yazý okudum. Yazý bir gencin “Gençlik nereye gidiyor?” sorusuna verilen cevaplara eleþtirisi… Bu genç de biz yetiþkinleri eleþtiriyor ve bu eleþtirisinde yerden göðe kadar haklý… Özetle bu genç arkadaþýn dediði þu; siz bizi nasýl yetiþtirdiniz de, bizden ne bekliyorsunuz…

Evet, biz yetiþkinler, nasýl bir nesil yetiþtirdik de, nasýl bir nesil bekliyoruz? Hangimiz Asým’ýz ki, Asýmýn neslini bekleme hakkýna sahip olalým ya da hangimiz Mustafa Kemal olduk ki, Mustafa Kemal nesli bekleyelim…

Üzerinde çok durulan tarihimizi bize unutturdular, kendi ecdadýmýzý tanýmadýk ya da bize doðru tanýtýlmadý iddiasýyla baþlamak istiyorum söze. Cumhuriyet dönemi yapýlanlar üzerinde durarak, kendimce bu konuya da bir nebze açýklýk kazandýrmaya çalýþacaðým.

Bize tarihimizi kimler nasýl unutturdu? Bizim yazýlý bir tarihimiz var mýydý? Bu tarih bizim ne kadar bir sürelik yaþantýmýzý kapsýyordu? Ne vardý, neyi okumadýk?

Haklý olarak, övünerek, dilimizden düþürmediðimiz altý yüz yýl hüküm sürmüþ bir devletin kendi tarihinden baþka arþivlerinde hiçbir Türk devletinin adýna rastlamak mümkün deðil. Biz, unutturulan tarihimiz derken, neyi kastediyoruz? Osmanlýyla Türkiye Cumhuriyeti arasýndaki yüz yýllýk bir süreyi mi? Daha öncesi zaten bütün tarih kitaplarýnda var. Ýtiraz konusu da sanýrým bu noktada baþlýyor. Biz cumhuriyet öncesi yüz yýllýk süreyi öncelersek, tarihin bütün sýkýntýlarýný da halletmiþ olacaðýz. Böyle bir mantýk olabilir mi? Bu iddianýn kaynaðýna bakacak olursak, Türkiye Cumhuriyeti, Osmanlý’yý yok saymýþ olduðu iddiasýyla karþý karþýya kalýyoruz. Osmanlý’ya bakalým; kendinden hemen önce Selçuklu devleti vardý. Osmanlý kurulurken, “Aman bir Türk devleti var. Onu devam ettirelim. Ne gerek var þimdi yeni bir devlet kurmaya” dedi mi? Kendi devletini kurup, kendine itaat etmeyenleri de zorla yola getirmedi mi? Kaç beyin kafasýný kesip, topraklarýný ilhak ettiler, dersiniz? Þimdi, Türkiye Cumhuriyeti, çöplük denilecek bir yýðýndan ayýklanarak kuruluyor, Osmanlý olarak devam etmesi bekleniyor. Oh, ne güzel… Elbette bunlarýn bir artýsý eksisi olacak. Kendi vatanlarýnýn deðerini hiçe sayýp, Ýngiliz sömürüsüne, Amerikan mandasýna, Alman yardýmlarýna sýðýnmaya çabalayan vatan hainlerinin akýbeti de elbette gerektiði gibi olacaktýr.

Osmanlý döneminde yazýlan bütün tarihi vesika ve kitaplar sadece Osmanlýyý anlatmakta ve kendinden önceki Türk devletlerinden de, kendi dönemindeki Türk devletlerinden de söz etmemektedir. Hatta Osmanlý çaðdaþý olduðu Türk devletlerini din düþmaný olarak kendi halkýna lanse edip, kendini haklý çýkarma çabasýna giriþmiþtir. Oysa anlatýlanlarýn din düþmanlýðýyla bir ilgi olmadýðý, aksine hükümdarlar arasýnda bir üstünlük mücadelesi olarak geçtiði apaçýk ortadadýr. Ama bir takým kimseler hâlâ “Osmanlýcýlýk yapacaðýz” diye, bütün Türk devletlerini Osmanlý mantýðýyla yok saymaktalar. Yok olan bir devletin bu mensuplarýný anlamak mümkün deðil, bunlar hâlâ cumhuriyet düþmanlýðý yapmaya devam diyorlar.

Ülkede ihmal edilen eðitim ve gençlik konusuna bir göz atalým. Cumhuriyet kurulduðunda, ekonomi sýfýr… Üniversite yok. Ortaöðretim yok. Ýlköðretim yok. Ýstanbul’daki Darü’l Fünun ve Ankara’da kurulan Dil, Tarih ve Coðrafya eðitimlerine elde mevcut olan ve dýþarýdan getirilenler ilim adamlarýyla eðitime baþlýyor. Arkasýndan Köy Enstitüleri ve Kýz Olgunlaþma Enstitüleri kuruluyor. Buralarda yetiþenler gönüllü (tabiri caizse) devrim mücahitleri olarak yurdun her yerine daðýlýp eðimlere baþlýyorlar. Bu kiþiler tarým ve hayvancýlýðý da günün þartlarý doðrultusunda modern bir seviyeye ulaþtýrma çabasýna giriþiyorlar. Bu insanlara bugünkü sýð Osmanlýcýlýk yapanlar gibi, o günküler de, kadýnlara fahiþe, erkeklere ahlaksýz ve namussuz damgasý vurma uðraþlarýna giriyorlar. Atmadýklarý iftiralar kalmadýðý gibi, aralarýnda öldürülenler bile oluyor.

Mustafa Kemal’in ölümü üzerine, Ýsmet Ýnönü Mustafa Kemal’in saðlýðýnda imrenip de yapamadýklarýný yapmaya baþlýyor. Kendi adýna ve kendi resminin olduðu paralarýn basýlmasý gibi daha birçok þey… Bu adeta padiþahlýða bir özenti görünümünde… Oysa irade bir kiþinin elinden alýnýp, halka veriliyor. Halkýn içindeki bir takým bilgisiz kimseler de, kendilerine tanýnan bu hakkýn kendi haklarý olmadýðýný padiþaha verilmesi gerektiðini savunmaya devam ediyorlar. Kat edilen yol neredeyse geriye dönmeye baþlýyor. Ýkinci dünya savaþý, ülke ekonomisindeki gerileme çatlak sesler çýkmasýna ve Ýnönü’nün de bunlara hâkim olamayýþýna dayanýyor. 1946 yýlýna kadar, Alman sempatizanlýðý yapan dönemin CHP’si, çizgisini deðiþtirip Amerikan sempatizanlýðýna baþlýyor. Parti içindeki Celal Bayar ve Adnan Menderes partiden ayrýlýp, yeni bir parti kuruyorlar. Bu iki kiþinin gerek kendi amaçlarý, gerekse kendilerinden beklenen toprak reformunun ortadan kaldýrýlmasý ve topraklarýn tek elden yönetilmeye devam edilmesi beklentisi kesiþiyor. Zaten Celal Bayar da, Adnan Menderes de kendi memleketlerinde köy ve toprak sahipleri… Bu hamle ile yitirilen aðalýk itibarlarý geri kazanýlmýþ olacaktý. Halký buna ikna etmenin en iyi yolu ise, halkýn tedirgin olduðu ezanýn yeniden Arapça okunmasý… Ezan yeniden Arapça okundu, halkýn gözünde bütün sorunlar da çözüldü. Tabii bu arada Marshall yardýmlarýyla ekonomideki günübirlik rahatlamalarý da saymak lazým… 1920 ile 1940 yýllarý arasýnda açýlan birçok fabrikanýn kapanmasý bu rahatlamanýn birer bedeliydi.

"Gençlik nasýl heba edildi?" sorusuna gelelim: Baþbakan Adnan Menderes (yanlýþ hatýrlamýyorsam) parti kongrelerinin birinde yaptýðý konuþmada “Ben, benden daha iyi düþünen kimseleri etrafýmda istemem” diyor ve akabinde Köy Enstitüleri ile Olgunlaþma Enstitülerini kapatýyordu. Amerika hayranlýðý ve özellikle eðitimdeki bu yanlýþ uygulamalarla uzun süre mücadele edildi. Yapýlan darbelerle iþ baþýna gelenler ise Adnan Menderesin çizgisini bozmadan Amerika yandaþlýðýna devam ettiler. Sadece Menderes’in bedeni asýldý, düþünceleri onu asanlar tarafýndan sürdürüldü. Hatta sýrf intikam ve birbirini yatýþtýrmak için Deniz Gezmiþ ve arkadaþlarý idam edildi. Bu idamý onaylayan bir hayli ahlaksýz CHP’liler de vardý.

Yýl 1950 ve þimdi 2019. Bu süreç içinde çok kýsa aralýklarla üç kez Ecevit koalisyonlu iktidar olabilmiþ, bir de 1960-1964, 1971-1972, 1980-1983 yýllarý aralýðýnda askeri yönetimler ya da askerin yönetmesini istediði yönetimler baþa gelmiþ. Geri kalan sürenin tamamýný ya muhafazakârlar, ya dinciler yönetimde hak sahibi olmuþlar. O zaman bu ülkenin ahlakýný, düzenini, eðitimini, ekonomisini, aile yapýsýný komünist Ruslar mý, Küba’dan gelenler mi, yoksa Hintliler filan mý bozdu? Kim bozdu? 17 yýldýr bu ülkeyi kendisine "Müslüman" diyen bir kesim tek baþýna yönetiyor. Deðiþtirmediði kanun kalmadý, sýkýþtýðýnda kanun tanýmaz olduðunu bile vurguladý, hatta anayasa mahkemesini tanýmadýðýný söyleyerek bildiðini yapmaya devam etti bu hükümet. Medya derseniz, tamamý elinde… Neyi istedi de yaptýramadý? Birçok sanatçýyý kendi dünya görüþünde deðil, kendilerini desteklemiyor diye, hiçbir medya organýnda faaliyet göstermelerine izin verilmedi.

Ayrýkotu gibi biten þirketlere bir bakýn bakalým; bu þirket sahipleri nereden nereye, kimin sayesinde geldiler?

Önce öðretmen liselerinin iþlevselliðin bertaraf edildi, sonra Anadolu Liseleri yabancý dille eðitim vermesi kaldýrýldý ve Ýmam Hatip Liselerinin itibarý saðlanmak için bütün liseler Anadolu lisesine çevrilip eðitim bitirilme yoluna gidildi. bununla da kalýnmadý, zibil gibi üniversiteler açýlarak beþ kuruþluk bilgisi ve liyakati olmayanlar akademisyen ilan edildi. bizler de gördük ki, bir profesör bile hurafe üretebiliyormuþ.

Siz gençleri doðru ve istendik bir biçimde yetiþtirebilmenin mücadelesini öðretmen denen bu zavallý mahlûkat vermeye çabalarken, günübirlik eðitimi yapboza çevirip, yetiþmenizi kim engelledi? Hangi yetiþkinler, hangi yetiþkinlerin elinden sizleri alarak kendi ahlaksýzlýklarýna ortak etmek için yetiþmenizi engelledi? Sizler þimdi kimin peþindesiniz? Bizler, sizi maðdur edenlerle mi cedelleþelim, yoksa sizleri yetiþtirmek için tabiri caizse kýçýmýzý yýrtmaya devam edip, ne ailelerinize, ne size, ne de sizi bu duruma getirenlere yaranamayalým. Ne yapalým? Atanamayan öðretmenlerin yaptýðý gibi, elimizden bir þey gelmiyor diye, toplu intihar mý eldelim? Gençler siz söyleyin, biz yapalým. Sizin ailelerinizin istedikleri kiþilerin istekleri sizin de, bizim de yakýndýklarýmýz. Hâlâ beðenmeyip deðiþtirilen, ama bir boka da yaramayan yönetmelikler var. Buyurun cenaze namazýna.

Ýstediðiniz filmler zaten yapýlýyor, Diriliþ Ertuðrul, Söz, Nefes, Muhteþem Yüzyýl, Muhteþem Yüzyýl Kösem… Eðer bunlarla tarihi öðrenip sevecekseniz, buyurun… Ki, bu dizileri yaptýranlarýn, yazanlarýn, oynayanlarýn hiçbiri bugün ne o ahlaka sahip, ne de oradaki yanlýþlardan ders alan kiþiler… Sadece kendilerinden toplumun gazýný alýp, kendi peþinden daha bir istekle koþturacak bir sürüyü oluþturma çabasýnýn gerçekleþmesine uðraþan bir ekip… Söz ve Nefes gibi filmlere gelince onlarda itibarýný zedeledikleri ordudan bir tür özür dileyip, gönül almaktan baþka bir þey deðil. Keza kendi düþünce ve ideolojilerini filmlerde iþletmeleri de cabasý…
Evet, cumhuriyet hiçbir iþinize yaramadý, bu filmleri seyrederek siz Osmanlý’yý oynayýn, Amerika ve Avrupa da sizinle oynasýn.

1940 yýlýndan beri gelip giden iktidarlar ocaðýmýza sürekli “Ýncir”lik dikti. Size býrakacaðýmýz bir þey kalmadý. Size de Osmanlý hayalleriyle avunma kaldý gençler. Allah yardýmcýnýz / yardýmcýmýz olsun.

Yoktan var edilen 15 Temmuz bayramýnýz kutlu olsun gençler.

12 Temmuz 19
Gölcük



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn toplum ve birey kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Üç Din ve Bir Filistin
Okumak
"Hakkýn Kulu Sayýlýr Mý"
Deðiþken Düzen Kuran Deðiþmez Varlýk: Ýnsan
Türkiye'de Filistin ve Kudüs Çýkmazý
Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Ders Notlarý...
Harabat Ehline Harap Gelecek
Kiþisel Geliþim Uzmanlýðýyla Toplumda Deðerler Eðitimi
Namussuzlar
Sayýn Milli Eðitim Bakanýn Mesajýna Ýstinaden...

Yazarýn eleþtiri ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Millet Olmak Ýçin Toplumsal Deðerler
Çaðýn Ütopyasý
Her Yusuf Düþüne Bir Kenan Ülkesi
Sosyal Medyada ve Tanýtým Panolarýnda Dilencilik
Ýki Katilin Dayanýþmasý
Eðitim Bakanýyla Sanal Bakýþma
Fýsýltý Ormanýnda Kýble Tespiti
Politik Arenada Kör Dövüþü
Sosyal Medyada Uzay Sempozyumu
Bu Vatan

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Bir Veda Partisinde Veda Hutbesi [Þiir]
Düþ Geçiti [Þiir]
Saat Gökyüzüne Yaklaþýyor [Öykü]
Efsun [Öykü]
Sevgi Ya da Aþk Algýsý [Deneme]
Doðanýn Çýlgýn Yaratýðý ve Aþk [Deneme]
Aþkýn Tarifi [Deneme]
"Korkma Sönmez... "" Þairi [Deneme]
Bugün 23 Nisan [Deneme]
Eros'a Rekabet [Deneme]


Osman AKTAÞ kimdir?

1965 Erzurum doðdu. Gazi üniversitesi, Fen Edebiyat Fakültesi, TDE bölümünden mezun oldu. Sýrasýyla Van, Bartýn, Antalya,Bursa, Ankara, Bodrum'da öðretmen olarak görev yaptý. Halen Kocaeli'bde görev yapmakta. yaklaþýk 40 yýldýr þiir,öykü ve eleþtiri yazýlarý yazmakta. Eserleri: 1. ayArsýz; Uludað Yayýnlarý 2007 (Þiirler) 2. bermudayý tek geçmek; Cinius Yayýnlarý 2016 (Þiirler) 3. AsiMilat(ör); Cinius Yayýnlarý 2017 (Politik Denemeler) 4. (D)OKU(N)MUÞTUK; Cinius Yayýnlarý (Kitap Eleþtirileri) 5. cennet cazgýrlarý; Cinius Yayýnlarý 2017(Þiirler) 6. çorak düþler ülkesi; Cinius Yayýnlarý 2018 (Þiirler) 7. Yaðmur Yankýlarý; Artus Yayýnlarý 2018 (Öyküler) 8. Sessiz Çýðlýk; Cinius Yayýnlarý 2018(Kitap Eleþtirileri) 9. dar vakitte aþk; Cinius Yayýnlarý 2018 (Þiirler) 10. Âþýk Hüseyin Fizâhî; Cinius Yayýnlarý 2018 (Þiirler) 11. Þuaraya Elhan Olmak; Cinius Yayýnlarý 2019 (Þairler Üzerine Denemeler) 12. ναυάγιο αγάπης (enkaz-ý aþk): Cinius Yayýnlarý 2019 (Þiirler)


yazardan son gelenler

yazarýn kütüphaneleri



 

 

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Osman AKTAÞ, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.