Dünden beri sosyal medyada Mursi paylaþýmý, aðýtlarý ve aðlamalarý son derece samimi bir hava içinde, adeta birbirini tetiklercesine dolaþýyor.

Mursi kim? Muhammed Mürsî Îsa el-Eyyat, Mýsýr'ýn seçimle ilk defa baþa gelen, devrik 5. cumhurbaþkaný olan siyasetçi. 3 Temmuz 2013 tarihinde Mýsýr Silahlý Kuvvetlerinin askeri darbe yapmasý sonucu devrildi. Türkiye'nin "Asmayýn, bize verin" diyecek kadar çok deðer verdiði bir lider. 17 Haziran 19 günü infaz edildi.

Mursi, Þehit miydi, deðil miydi? Burasý Allah'ýn kabulüne baðlý bir þey olmasýna karþýn, Mýsýr'da deðil, Mursi, þehadetiyle, Türkiye'de tanýyan ya da tanýmayan herkesi peþinden gözyaþý döktürecek ve periþan edecek biri olduðunu ortaya koydu.

Biz duygusal bir milletiz ya, dünyanýn neresinde olursa olsun, bir Arap'ýn ayaðýna taþ deðse etkileniyor ve gözyaþlarýmýzý tutamýyoruz. Bittabi insanlýk ölçütlerimiz çok geliþmiþ. Zaten bu yüzden bilmem kaç milyon Suriyeli Araplarý da kontrolsüz bir þekilde, ülkenin her yanýna daðýtýp, rahat etmelerini saðladýk ya... Hatta ben, her eve bir Suriyeli vatandaþ verilmemesini de þaþkýnlýkla karþýlýyorum.

Evet, Mursi diyordum; Mursi "Müslüman Kardeþler" diye bir örgütün liderlerinden... Kendi ülkesi için neler yaptý, neler yapmadý, bu konu bizi çok ilgilendirmiyor. Bizi ilgilendiren taraf Müslüman oluþu ve bu yönde öldürülmüþ olmasý.

Mursi'yi öldüren Sisi kim? Abdülfettah Said Hüseyin Halil es-Sisi, daha yaygýn bilinen adýyla General Sisi, Mýsýr cumhurbaþkaný. 12 Aðustos 2012'de Mýsýr Silahlý Kuvvetleri'nin Genelkurmay Baþkaný olup; 27 Ocak 2014'te mareþalliðe yükseltilmiþ ve 2013 yýlýnda yaptýðý darbeyle Mýsýr yönetimini ele geçirmiþtir. Sonrasý malum... Bu adam da kendisine Müslüman diyor ve dünya da bunu böyle kabul ediyor.

Mýsýr'da yaþanan bir iktidar anlaþmazlýðý var ve askeri arkasýna alan bir grup diðerinin elinden iktidarý alýyor. Arkasýndan da kendi gerekçeleri doðrultusunda bir diðerini yargýlayýp idam ediyor. Biz karþýdan bakýyoruz ve taraf oluyoruz kendimizce haklý olduðuna inandýðýmýz birine.

Biz Mýsýr'da haksýzlýða uðradýðýný düþündüðümüz birine aðlayarak, inleyerek, aðýtlar yakarak sahip olurken, bu vicdan ve merhameti Müslüman olduðundan emin olduðumuz kendi soydaþlarýmýza gösterdik mi?

Osmanlý'nýn Meþrutiyet ilaný sýrasýnda batýdan gelen basýn mensuplarý halkýn arasýnda dolaþarak milliyetlerini soruyorlar. Ermeni tereddütsüz "Ermeni'yim" diyor. Rum ayný kararlýlýkla "Rum'um" diyor. Diðer milliyetlere mensup olanlar da kendi milliyetlerini ayný samimiyetle söylüyorlar. Bu yabancý basýn mensuplarý Ýstanbul'da kaç Türk'e milliyetlerini soruyorlarsa hepsi de utana sýkýla ayný cevabý veriyor. "Üstünüze afiyet ben Türk'üm". Türk olmak sanki marazlý olmakla ayný kategoride sayýlýyor, hem de Türkler arasýnda.

Bizler, yani Türkler, acaba Türk olmaktan ne zaman utanmaya baþladýk ve ne zaman Türk olmaktan utanmayý benliðimizden kaldýracaðýz? Bu sorulara doðru cevaplar verdiðimizde kendi kimliðimizi yeniden kazanmýþ olacaðýz. Yani sahip olduðumuz bu ülkede hakkýmýz olaný azýnlýkmýþýz gibi, en azýndan bir miktar da olsa bu haklara sahip olup, özerklik isteyeceðiz. Ben þu an kendimi son derece yalnýz ve hak etmediðim bir konumda görüyorum artýk.

Biz, yani Türkler, þimdi, þu durumda kendimize ait olan ne varsa vazgeçtik / geçirildik, hatta benliðimizi yitirdik. Bunu telafi içinse nerde bir Arap görsek, kim olduðuna bakmadan peþinden koþacak kadar tuhaflaþtýk. Ben anasýný kaybetmiþ bir kurt yavrunun bir sýrtlaný anasý sanmasýna benzetiyorum bu durumu. Kendi varlýðýný tamamen yitirmiþ biri kendisine aðlayacaðýna, çevresine aðlýyor. Artýk bu durumu anlamakta zorlanýyorum.

Karabað'da, Hocalý‘da, Doðu Türkistan'da onca masum Müslüman öldü, kimse umursamadý. Daha yeni, dünyanýn en baþarýlý yazarlarýndan biri olan Doðu Türkistanlý Nurmuhammed Tohdi iþkenceyle öldürüldü, yazýk ki, bir Mursi etmedi. Bu ülkede raðbet görebilmek için illa Arap mý olmak lazým?

Hatta son bir ay içinde ülkemizde topraða verdiðimiz þehit sayýsýna bir bakýn; hangisi ne kadar gündem tuttu. Bu çocuklar Mursi'den daha mý deðersiz. Elbette Mursi'yi hakir gördüðüm için deðil, bizim için ölen öz vatandaþýmýzýn deðer görmemesinden yakýnýyorum.

Beni neye sayarsýnýz bilmem, ama Bilge Kaðan'ýn Göktürk Anýtlarýndaki öðüdünü yinelemek istiyorum "Ey Türk titre ve özüne dön" özünü kaybeden hiç bir canlý varlýktan nesil türemez. Ancak iktidarýn aldýðý Ýsrail tohumu olur. Özüne dön ki, gücünü kazanarak mazluma yardým edesin. Þimdi kendine hayrýn yok.

Ne olur bana kýrýlýp gönül koymak yerine biraz kendinizi sorgulayýn.

Bu arada bütün þehitlerimizi saygýyla yâd ediyor, gazilerimize Allahtan þifa diliyorum.

18 Haziran 19
Gölcük