Cumhuriyet fikir serbestliði taraftarýdýr. Samimi ve meþru olmak þartýyla her fikre saygý duyarýz. -Atatürk |
|
||||||||||
|
Ýnsaný Tarif etmenin ölçüsü Basit anlaþmazlýklarýn haricinde, birbirini küçük görmeyen, aþaðýlamayan, mevcut olanaklarla yaþamayý bilen, insan, hayvan ve doðanýn temiz kalacaðý þekilde mantýklý üretim ve de tüketim yapan kiþiler gerçek insandýr. Bunun dýþýndaki düþünce ve davranýþlara sahip toplumlar, insanlýktan uzak canavarýn ta kendisidir. Dünya yüzünde yaþayan yaklaþýk 8 milyar insanýn %99'u insandan baþka her þeye benziyor. Bizleri bu kanýya sahip kýlan o kadar olumsuzluklar mevcut ki, hepsini saymaya ne sayfalar ne de zaman yetmez. Tüm olumsuzluklarý özetleyen örnekse, türlü yalancý bahanelerle yapýlan çatýþma ve savaþlardýr. Yazý dizisi olarak ele alýnan konu, bazý felsefecilerin dýþýnda hiçbir toplum tarafýndan ciddi, bilimsel, baðýmsýz ve geniþ çerçeveli tartýþýlmýþ deðil. Her toplum ve kiþi, kendini yücelten yalancý hikayelerle insanlýk tarifi yapýyor. Bu da “Gerçekten Biz Ýnsan mýyýz? Sorusuyla hepimizin birçok iðrenç yanlarý olduðunu ortaya çýkarýyor. 21.yüzyýla uygun gerçek insaný tanýmlamak için, dünyadaki tüm Akademik çevreler ve konuya ilgi duyan herkesin insan üzerinde yeniden tartýþýp çalýþmasý gerekiyor. Çünkü dünyadaki mevcut insan topluluklarý son 30 yýldýr biyolojik yapýdan tutalým duygu, düþünce ve alýþkanlýklarda, ciddi bir bellek yitimiyle (Amnesiz) insanlýk dýþý doyumsuz canavara dönüþmüþ durumda. Gerçek insan olmanýn ölçüsü hýzla netleþmesi gerekiyor. Þayet bu yapýlmazsa, kýrýk dökük þekilde var olan insani duygu, yok oluþa doðru gidiyor. Yaklaþýk beþ bin yýldýr dini, siyasi ve ekonomik gücü olan herkes, kendi çýkarlarýna uygun insan tarifi yapmýþtýr. Mevcut bu tarifler ardý arkasý gelmeyen savaþ ve göz yaþýndan baþka þey yaþatmadý insanlýða. Hepsinden önce tartýþýlýp eleþtirilmesi gereken anlayýþ, tanrýnýn Adem'le insaný mükemmel yarattýðýna inanan kültürdür. Soyut ve en ufak bir noktada akla hitap etmeyen bu kavram, Þeytanýn her düzeni bozan güce sahip olduðu safsatasýyla daha da içinden çýkýlmaza sokulmuþtur. Diðer bir sorunlu insan anlayýþý ise, pozitif bilimlerin Homo olarak en az yedi insan türünü tespit ettiði halde, insani yapýlarý netleþtirilmeden genelleþtirilmiþ olmasý. Her Homo kendi bölge, iklim, beslenme ve yaþadýðý döneme göre özellikler taþýmýþ olsa da, bunlarýn hiçbiri gerçek insan ölçüsüne sahip deðildi. Çünkü gerek ilkel insan anlayýþ gerekse modern çað insaný, hemcinsi de dahil hayvan ve doðaya karþý canavarca katliamlar uygulamakta en ufak bir sakýnca görmediði gibi, ayný mantýk devam ettiriliyor. Herkes kendisinin Adem'in bir parçasý olduðuna inanýp, Homo ve Adam'ýn (Adem) en geliþmiþ günümüz insaný, temel düþünce olarak hâlâ dört bin yýl önceki soyut mantýkla her þeyi yorumlayýp þekillendirmesi, ciddi bir insanlýk sorunudur. Ýþte bu çarpýklýðýn açýða çýkmasý için, Adam (Adem) kelimesiyle þekillenen insan anlayýþýný kimler, nasýl, hangi duygu ve düþünceyle icat etmiþtir? Bunu sorgulamak durumundayýz. Sorgulanmadýðý sürece gerçek insan kavramý hiçbir zaman bilinmeyeceði gibi, herkes kendisini insan görüp, canavarlaþma daha da büyüyecektir. Adam (Adem) kelimesiyle kavratýlan insan ölçüsü: Adem Peygamber adýyla egoist erkek cinsiyetçi, köleliði meþru ve normal gören bu insanlýk dýþý kültürün tohumlarý, yaklaþýk olarak m.ö.2500 yýllarýnda ekildi. Adem'in erkek olmasý, ismin sürekli erkelere verilip kullanýlmasý, erkek cinsiyetçiliðin iðrenç örneðini teþkil ediyor. Kadýnýn tamamen yok ve zavallý sayýlmasý insanlýk dýþýlýðýn en açýk ispatýdýr. O günden bu zamana kadar Ataerkil yapýnýn hakimiyeti canavarlýk deðilse daha büyük sorun var demektir. Bazý felsefeci ve topluluklarýn dýþýnda, insaný doðuran kadýnýn adý olumlu þekilde hiçbir toplumda anýlmýþ deðil. Hemen hemen her toplum kadýný suçlu, günahkar, akýlsýz ve erkeði yoldan çýkaran fahiþe göstermekte; bu anlayýþ ve düþünce insanlýkla nasýl tarif edilebilir? Daha da beteri kadýný, erkeði ilkel ve modern köle görüp, her türlü haktan yoksun açlýða mahkum yaþamasýna göz yumulmasýdýr. Her þeyi cambazlar kendine layýk görürken, yoksul ve kölelerin yaþamýný Allah'ýn bir emri, kadercilik gösteren tüm dini ve de siyasi düþüncelerin, insanlýkla en ufak baðý bulunmuyor. Böyle bir gerçeklik mevcutken, insanlýk, ahlak, namus ve vicdandan bahsedilmesi tam bir çirkefliktir. Ýnsanlýk buysa ve bu bir kültürse yerin dibine girsin. Ýnsan (Homo) kelimesiyle kavratýlan yapý: Homo, Latince kökenli kelimedir. Yunanca ilk þekli Öho biçiminde ön addan ibaret olup insan demektir. Pozitif bilimlerin ortaya çýkmasýyla felsefeci ve diðer bilim insanlarý, dünyadaki canlýlar üzerinde yaptýklarý araþtýrmalarda þu deðerlendirmeye ulaþmýþlardýr. Canlýlar içerisinde Homo olarak adlandýrdýklarý türün, diðer canlýlardan tamamen farklý ve düþünerek hareket ettiðinin farkýna varýlmasý. Homo türlerden Homo Erektus, Homo Hubilas, Homo Sapien, Neandertal, Primatlar ve yeni keþfedilen Homo Luzanosis gibi türlerin düþünerek hareket etmesi, diðer hayvanlardan ayrý sýnýflandýrýlmasýna yeterlidir. Ancak düþünerek hareket etmek gerçek insan olunduðu anlamýna gelmiyor. Çünkü düþüncesi son derece geliþmiþ günümüzün modern Homo Sapiens'i, sürekli süperegoist doðrultuda hareket etmesi neticesinde, ciddi bir amnesizi yaþamaktadýr. Bunun halk tabiriyle ifadesi, varlýða tapýnma sapkýnlýðýyla canavarlaþmaktýr. Amnesizi ile gerçekleþen canavarlýðý hiçbir birey ve toplum kabul etmediði gibi, tersine herkesin kendisini namus, ahlak, ve insanlýk bekçisi görmesi, daha da büyük bir arsýzlýktýr. Madem her türlü canavarlaþma normalmiþ gibi görülüyor, o zaman kimsenin belirli kalýplara sokarak namus ve ahlaktan bahsetmeye hakký yoktur. Ya da gelinen canavarlýk aþamasý herkes tarafýndan bir insanlýk ayýbý olarak görülüp, kimsenin kimseyi aþaðýlayýp horlamadan gerçek insan olmaya hizmet edecek bilimsel ve mantýklý bir yol bulunmalýdýr. Aþaðýlayýcý ifade ve belirlemeler hiçbirimizin zoruna gitmemeli. Çünkü yaþanan olumsuzluklarla hepimiz canavarlaþmýþ, süperegomuz için, rol yapýp ikiyüzlü davranmaktayýz. Örneðin bu nitelendirmelerden rahatsýz olup kabul etmeyenler, ifade edilenlerin gerçek olmadýðýný kanýtlamalýdýr. Ya da samimi her birey, toplum ve de devletler, ilk adým olarak en ufak bir bahane ileri sürmeden, kan ve göz yaþýna neden olan tüm çatýþmalarýn bitirilmesi için sorumluluk almalarý gerekiyor. Ve bunun hayata geçmesinde dünya politikasýný yönlendiren güçlerin gerçekçi ve samimi davranmalarý dünya barýþýný rahatlýkla getirecektir. Þimdiye kadar yapýldýðý gibi haklý haksýz çeþitli bahaneler ileri sürülüp, çatýþma, savaþ ve karmaþalara direkt, dolaylý sebebiyet vermek, canavarlaþmaya devam etmektir. Tüm bu sebeplerdendir ki, bizler henüz gerçek insani ölçüye ulaþmýþ deðiliz. Cemal Zöngür
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Cemal Zöngür, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |