..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Gerçek sanat, gizlenmesini bilen sanattýr. -Anatole France
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Öykü > Gülmece (Mizah) > Mehmet Önder




19 Þubat 2019
Yonca Primi Ne Oldu  
Mehmet Önder
-Ýbrahim, az önce bacaðýna bir el dokundu mu?


:AJCE:
YONCA PRÝMÝ NE OLDU

     Þu bizim Ýbrahim çok inatçý çocuk. Bir þeyi kafasýna kaymasýn ne yapar eder gerçekleþtirir.
Geçenlerde de “Seni bir gün yaþatacaðým!” diye tutturdu. Ben zaten yaþýyorum desem de, “Pöh!” müþ, benimki de yaþamak mýymýþ. Ýnadý inat, ille de yaþatacak, hem bir yaþamak görmeliymiþim. Bu neymiþ böyle.

Israrlar dayanýlmaz hale gelince “Haydi yaþat bari” deyiverdim. Çenem ýsýlsaydý da yapmasaydým o lakýrdýyý. O güden sonra “Söz aðýzdan çýkar” diye bastýrmaya baþladý. Umarsýz uyup peþine takýldým.
Ýbrahim çok bilgili, bilgili olduðu kadar da giriþken. Benim, önünden kýrk kez geçtiðim halde görmediðimi o yeri hemen gördü. Merdivenleri çýkarken övüngeç bir tavýrla baþarýsýný tescilletti:
-Yaþatacaðýz dediysek yaþatýrýz; öyle mi?
Ne denir:
-Öyle…
Takým elbiseli, sakallý ama kravatsýz beyefendilerce kibarca karþýlandýk, buyur edildik. Asýl yaþanacak yer üst katta olmalý, çýkmamýz için en babacan tavýrlarýyla üst katý iþaret ettiler. Daracýk bir merdivenden tutuna tutuna yukarý çýktýk. Yukarýsý da giriþ gibi loþ. Eþlik eden kibar beyefendiler bir masa gösterdi, Ýbrahimle önce yanyana oturduk, Ýbrahim “Arkadaþlar gelir, deyip kalktý tam karþýma geçip oturdu. Arkadaþ deyince ben erkek arkadaþlar gelecek diye düþünedurayým iki hatun çýktý geldi.
Hatunlardan biri oturabilir miyiz dedi, ben diyecek bir þey bulamazken, Ýbrahim en kibar haliyle buyur etti, zaten onlarý bekliyormuþ:
-Tabi tabi tabi! Ne demek.
Ýnsan þaþýrýyor elbette. “Ýbrahim memleketi bunlarla mý kurtaracaðýz?” diyeceðim onu da diyemedim. Öyle ya içki bir hoþ edince ne yapýlýr, doðal olarak ülke sorunlarý tartýþýlýr.
Anlaþýlan ülkenin kurtarýlmasý iþi bugün pek gündeme gelmeyecek. Ben bir yandan bunlarý düþünüp bir yandan da iþaretlerle mimiklerle Ýbrahim’e “Ne oluyoruz?” demekte olayým, gelen hatunlardan biri sessizliði bozdu:
-Ayol ikramla tanýþmýyor musunuz?
Ben anlamamýþým “Tanýþmýyoruz” dedim. Sonra Ýbrahim’e baktým:
-Ekrem’i sen tanýyor musun?
Ben nerden bileyim. Ama, hatunlar espri yaptýðýmý sanýp epeyce kikirdediler. Neyse ki Ýbrahim buralarýn kompetaný, bir parmak þýklatýp garsonu çaðýrdý da beni daha kötü duruma düþmekten kurtardý.
-Bir raký, bir bira, çerez ývýr zývýr. Hatunlar için de, adýný unuttuðum bir fincan kahve kadar ama pahalý mý pahalý olduðunu sonradan öðrendiðim bir içecek.
Yudumlamaya baþladýk, hatunlar hemen bitirip birer tane daha istediler, anlaþýlan çok susamýþlar.
Ýbrahim bir ara bana baðýra baðýra:
-Eðleniyor muyuz?
-??
-Yaþatacaz, dedik ama deðil mi?
-!!

Yalnýz bu hatunlarýn neyse o içtikleri ondan býkacaklarý yok, durmadan “Hadiii!” diyor yanýmdaki. Baktým isteklerinin sonu yok, aðýr pahalý bir þey de “O kadar para yok” dedim. Aman sen misin onu diyen, yanýmdaki bir huysuzlandý, Ýbrahim’e bakýp:
-Ne demek para yok, daha bu gün aldýnýz Yonca Primini ne oldu paralar?
Hatun sanki dört çocuðumun anasý, inceden inceye hesap soruyor. Yoncayla primle de ilgim olsa caným yanmaz.
-Ne yoncasý be?
Ama o ýsrarcý:
-Paralarý baþka yere, eðlenmeye buraya, yaðma yok!
Neyse Ýbrahim garsona parmak þýklattý da saldýrýyý püskürttük.

     Ýbrahim bu baþarýdan yüz buldu ya, cebinden çýkardýðý küçük kaðýda mesaj yazmýþ onu uzattý “Mehmetciðim ben cüzdaný evde unutmuþum aklýnda bulunsun. Fazla açýlma, aman ha!”
Girdik bir olmayacak iþe, ne dersin, elimden ah etmekten baþka bir þey gelmiyor. “Ýbrahim sen öl emi! Hatta o da kestirmez sen en iyisi geber!”

Ben ah ededurayým, Ýbrahim’in keyfi yerinde, yüzünü yaya çevreye gülücükler daðýtýyor. Bana da hareketleriyle mimikleriyle talimatlar veriyor da ben ne dediðini anlamýyorum. En sonunda kalktý yanýma geldi kulaðýma eðilip:
-Oðlum seni yaþatmaya geldik, karý hareket bekliyor, bacaklara el atsana.
Þimdi ben hatunun bacaðýna dokunsam ne olacak ki, hayatýmý yaþamýþ harika bir akþam geçirmiþ mi olacaðým. Hadi ordan!
Ama Ýbrahim durmuyor, iþi iyice açýða döktü, eliyle bacak okþama hareketleri yapýyor. Ýnsanýz tabi o denli ýsrara sonunda pes ettim.
Elimi masanýn altýna uzattým. Hayda, bu hatunun ayaðýnda etek yok muydu. Sanki pantolona dokundum gibi geldi. Baktým Ýbrahim zevkten dört köþe. Açýkça mayýþtý. Ýçimde de bir huzursuzluk, Öyle ya yanlýþ bir yere dokunmayayým. Merakýmý gidermek için bir pusula da ben yazdým:
-Ýbrahim, az önce bacaðýna bir el dokundu mu?
Yanýta yanýt pusulasý dönmekte gecikmedi:
-Dokundu dokundu, dokunmaz mý? Hem ben demedim mi, yaþatacaðým, diye. Çapkýn karýlara denk geldik. Oooh oh.
Korktuðum baþýma geldi. Onursuz Ýbrahim senin gebermen de yetmez, en kötü ne varsa ondan ol emi!

Ben gelecek faturayý merak ededurayým, Ýbrahim keyiften yerinde duramýyor . Arada da bana laf atýyor:
-Yaþatacaðým demedim mi?
Bu arada, Ýbrahim ustaca bir iþaret yapmýþ olmalý, garson faturayý getirdi önüme koydu. Ýbrahim en üzgün haliyle! Cüzdanýný evde unuttuðunu söylediði için faturayý düþünmek bana kalýyor. Göz ucuyla faturaya baktým, benim sekiz on maaþýmdan aþkýn. Bir umut, baþucumda bulunan garsona.
-Bir sýfýr fazla yazýlmýþ olacak düzeltir misiniz.
Yanýk kýsa ve kesin:
-Fazlalýk yok.
Ýbrahim hayatýný yaþamakta olsun, ben kývranýyorum:
-O kadar para yok da.
Garson bunu duyunca içeri gitti. Gitti ama daha iri yarý, daha bir tokatta adamý sakat býrakacak bir baþka garson çýktý geldi. Elinde açýk bir senet:
-Ýmzala, yurttaþlýk numaraný da doðru yaz.
Açýk senet, ne yazacaklarý belli mi? “Ýmzalamam!” dedim. O da gitti. Bu arada Ýbrahim hayatýný yaþamaya devam ediyor. Ben de gelecek olan daha belalýsý bekliyorum.
Gerçekten bir üçüncüsü geldi. Yalnýz bu, garson giysili deðil, takým elbiseli, kravatsýz olsa da efendi kýlýklý. Tek eksiði biraz yüzü asýk, kavgaya geliyor belli.
Baþucuma dikildi, aþaðýya doðru baktý, ben de yukarý doðru baktým. Bir süre sessizce bakýþtýk. Sessizliði o bozdu:
-Memet.
-Ha Mehmet, söylemeden adýmý da bildin.
-Tanýmadýn mý? Ben Celil. Mahalleden taþýndýnýz, beni unuttun.
Yanýmdaki hatuna öteye git iþareti yapýp garsonun getirdiði sandalyeye oturdu:
-Hala tanýmadýn mý, üzülüyorum bak!
Çocukluðumun kareleri bir bir gözümün önünden geçmeye baþladý. Nasýl tanýmam garip Celil’i, mahalle arkadaþýmý, sýra arkadaþýmý. Hiçbir zaman parasý olmazdý Celil’in. Benim harçlýðýmla idare ederdik. Okul deðiþtirmeme en çok o üzülmüþtü. Ben de tabi. Göz yaþlarý izinde ayrýlmýþtýk. Göç kamyonunun üstünde, ardýmýzdan koþarken görmüþtüm en son onu.

Celil biraz anlattý. Biz göçtükten hemen sonra, babasý tüm parasýný pulunu harcadýðý o kadýnla kaçýp bunlarý terk etmiþ. Terk etmekle de kalmamýþ çokça da borç býrakmýþ. Bir daha yüzünü bile görmemiþler. Baþ baþa kalsak kim bilir daha neler anlatacaktý. Neresinden bakarsanýz, zorlu bir çocukluk.
Artýk kalkacaðýz, ben faturayý taksitle ödeyip ödeyemeyeceðimi sordum. Celil köpürdü adeta:
-Býrak kardeþim ne faturasý ne borcu. Konuðumsun, her zaman beklerim.

Sokaklara kadar uðurlandýk. Hazýr taksi duruyordu, üstelik parasý bile verilmiþ. Hayatýný yaþamaktan bizi görmüyor sandýðým Ýbrahim oysa, an be an izlemedeymiþ bizi. Taksiden inince yakama yapýþtý:
-Yaþatacaðým dedim mi dedim, yaþattým mý yaþattým. Bir kuruþ para ödettim mi ödetmedim. Buraya kadar tamam mý, tamam. Celil bey yine davet etti mi etti. Beleþe mi beleþe. Yarýn akþam yine buradayýz, itiraz istemem!
Bir an aðzýmdan “Onursuz!” diye bir lakýrdý çýkmýþ. Hemen karþýlýðýný verdi:
-Tamam Onur’u da getirelim.
Anýnda arkadaþýmýz olan Onur’u aradý:
-Onur’cuðum yarýn akþam seni yaþatacaðým. Bendensin. Mehmet de var üçümüz eðleneceðiz.
Onur hangi Mehmet diye sordu anlaþýlan, Ýbrahim duymuyorum sanýp fýsýltýyla beni tanýtýyor:
-Nasýl tanýmazsýn bizim saftiriði !


.Eleþtiriler & Yorumlar

:: o prim iþi hala duruyor mu
Gönderen: Ahmet Odabaþ / , Türkiye
7 Haziran 2019
gitti caným prim




Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.



Mehmet Önder kimdir?

30. 11. 1959'da Ýzmir'in Bayýndýr ilçesine baðlý Furunlu Köyü'nde doðdum. Ýlkokulu köyde, lortaokulu Çýrpý Mustafa Adanýr Ortaokulu'da okudum. Bayýndýr Lisesi'nde bir dönem okuduysam da devam edemedim. Sonra radyo tamirciliði baþta olmak üzere birçok iþte çalýþtým. Ege Týp Fakültesi'nde memur olarak iþe baþladým. Buradaki on bir yýla yakýn çalýþmam süresinde önce Ýzmir Namýk Kemal Akþam Lisesi'ni, ardýndan Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesini bitirdim. Ýlk Beþ yýlýný Ýzmr merkezde, kalanýný Bayýndýr'da olmak üzere yirmi iki yýla yakýn bir süredir serbest avukatlýk yapmaktayým. Evliyim, Alp Deniz adýnda sekizinci sýnýf öðrencisi bir oðlum var.

Etkilendiði Yazarlar:
Aziz Nesin, Rýfat Ilgaz, Muzaffer Ýzgü


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Mehmet Önder, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.