..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Hala çevrende bulabileceðin güzellikleri bir düþün ve mutlu ol. -Anne Frank
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Roman > 1. Bölüm > Ömer Faruk Hüsmüllü




27 Kasým 2018
Dönemeyen Bir Dönme Dolap - 14  
Ömer Faruk Hüsmüllü
Ben tam bir hayalciyim. Bu yüzden sýk sýk hallüsinasyon görüyorum. Üstelik hallüsinasyonlarým yalnýz görme ile deðil, diðer duyu organlarýmla da ilgili. Ses, tat, koku ve dokunma gibi.


:GAG:
     Yýllar önce aramýzda þiddetli bir kavga çýktýðýnda bir kýz arkadaþým: “Senin bir anýn bir anýna uymuyor. Kaç tane suratýn var senin?” demiþti. Bu laf þimdi aklýma geldi. O zaman hiç umursamamýþtým. Þimdi ise doðru olup olmadýðýný sorgulamaya baþladým ve hemen bir hastaneye gittim, bir psikiyatristten randevu aldým. Psikiyatrist erkekti. Otuzlu yaþlarda. Gözüm adamý tutmadý. Laubali bir uslûpla konuþuyordum adamýn karþýsýnda. Hayret! Fark ettiði halde beni terslememiþti.
     -Kendinizi istediðiniz gibi anlatýn. Kullandýðýnýz kelimeler size ait olduktan sonra mesele yok. Ýsterseniz sesinizi yükseltebilirsiniz de, dedi.
     -Demeseniz de, benim kendimi anlatma tarzým böyle olacaktýr.
     -Çocukluðunuz nasýl geçti? Annenizin ve babanýzýn size karþý davranýþlarý nasýldý? Çocukluðunuzda sizi etkileyen önemli bir olay yaþadýnýz mý?
     -Benden en az altmýþ yýl öncesini anlatmamý istiyorsunuz. Oysa ben dünkü olaylarý bile unuttum.
     -Kýsa süreli bellekteki anýlar kolay unutulsa da uzun süreli bellektekiler daha fazla süre saklanabilir.
     -Çocukluðumda annem ve babam bana kötü davranmadýlar. Ailenin dördüncü ve en küçük çocuðu olduðum için diðer kardeþlerime göre torpilli bile sayýlabilirim. Babam çok içki içerdi. Ayrýca bir de metresi vardý. Bana babamýn bir zararý yoktu ama annem bu duruma çok üzülürdü. Ev hanýmý olduðu, herhangi bir mesleði de bulunmadýðý için babamýn kahrýný çekmek zorunda olduðunu söylerdi. Ayrýlsa dört çocukla ne yapacaktý? Babasýnýn evine gitse, o da yoksul bir köylüydü ve kendi ailesinin bile karnýný doyurmakta zorlanýyordu. Hemen hemen her gün annemi gözleri yaþlý görüyordum ve çok üzülüyordum. Bundan baþka bir de -sizce bir önemi varmý yok mu bilmem ama- küçükken geçirdiðim menenjit hastalýðým var. Çocukluðumun özeti böyle...
     -Arkadaþlarýnýzdan, dostlarýnýzdan bahsedin. Onlarla sýk sýk görüþür müsünüz? Boþ zamanlarýnýzda ne yaparsýnýz?
     -Arkadaþ, dost mu dediniz? Benim o söylediklerinizden kimsem yok. Ayda yýlda bir kere görüþtüðüm bir-iki tane çocukluk arkadaþým hariç... Benim boþ zamaným olmuyor, çünkü ben hep düþünerek geçiriyorum zamaný.
     -Hangi konularý düþünüyorsunuz?
     -Mesela þimdi sýk sýk sözünü ettiðimiz zamaný... Bir yazar “Zaman geçer derler, fakat heyhat... zaman durur, geçen biziz. “ demiþ. Bu görüþe katýlýyorum. Zamanýn geçtiði izlenimimiz bir yanýlsamadan ibaret. Zaman var mý yok mu bilemiyorum. Çünkü içine girmek istesem giremiyorum, dýþýna çýkmak istesem çýkamýyorum. Öyleyse zaman, ne var ne de yok! Bazýlarý zamaný durdurmak istiyormuþ. Zaten öyle. Aktýðý ya da gittiði yok ki… Galiba bizi yanýltan, zaman varmýþ gibi düþünmemize yol açan deðiþmenin kendisidir. Deðiþme nesnelerde oluyor, nesnel dünyanýn dýþýnda deðiþme de yok zaman da... Dünya dönüyor, ayný zamanda da hýzla deðiþiyor. Ya biz? Bu deðiþime ayak uydurabiliyor muyuz? Ya da bundan da vazgeçtim, bu deðiþimin farkýnda mýyýz? Her þey anladýðýmýz kadarmýþ: Ýnsanlar, hayvanlar, doða ve hatta evren… O nedenle bir zamanlar bazý insanlarýn dünyayý neden yuvarlak deðil de düz olarak kabul ettiklerini þimdi daha iyi anlýyorum. Saçmaladým mý?
     -Yok, hayýr. Lütfen devam edin, konuþmanýza sýnýrlama getirmeyin.
     -Çoðunlukla kendimi arýyorum. Ben kimim, ya da daha doðrusu ben neyim? Bazen bir sinek bir arý bir yýlan; bazen küçük bir çocuk; bazen de yaþlý bir dilenci olduðumu sanýyorum. Bir keresinde çöp olduðumu bile düþündüm ve saatlerce çöplükte kendimi aradým. Evet çöp, ama nasýl bir çöptüm acaba? Aramamdan bir sonuç elde edemediðim için bu sorum cevapsýz kaldý.
     -Çok sýk hayal kurar mýsýnýz?
     -Hem de nasýl! Hayatýmýn çoðu hayal kurmakla geçiyor.
     -Bunlardan biraz bahsedin.
     -Bahsedeyim. Ben tam bir hayalciyim. Bu yüzden sýk sýk hallüsinasyon görüyorum. Üstelik hallüsinasyonlarým yalnýz görme ile deðil, diðer duyu organlarýmla da ilgili. Ses, tat, koku ve dokunma gibi. Birilerinin ortalýkta hiç insan yokken beni çaðýrdýðý oluyor, elma yerken bal tadý alýyorum, gülü koklarken karanfil kokusu geliyor burnuma ya da yumuþacýk pamuklu bir giysiyi taþ gibi sert hissediyorum. Hayallerimin hepsi büyüktür, küçük hayal zaten olmaz. Bütün insanlar için bu böyledir. Bazýlarý hayallerimizi küçültmek isterler, küçümserler; bunlar basit ve ruhsuz insanlardýr. Hayallerim sayesinde defalarca uzaya çýktým, dünyamýzýn benzeri çok sayýda gezegende yaþadým, güneþin yanýna gittim, yanmadýðýmý anlayýnca içine girdim, patlamalardan oluþan harika bir görsel þov sundu bana. Ziyaretlerim yalnýz bizim galaksimizle sýnýrlý kalmadý, diðer galaksileri de gezdim. Gördüklerimden, yaþadýklarýmdan çýkardýðým sonuç: Burada harika bir düzen-sistem, bozulmayan bir denge var. Evrenin dýþýna çýkmaya henüz cesaret edemedim. Çok istemiþ olsam da, merak etsem de bunu yapmaktan korkuyorum. Aslýnda bizimkinden baþka evrenler var mý yok mu sorusunun cevabýný merak ediyorum. Kanýtlayamam ama inancýma göre var...      Bir ara kendime “Hayallerimiz hep yukarýlarla, zirvelerle ilgili; mesela hep gökyüzünü hayal ediyoruz ama bir de yerin altý var. Burasý ile ilgili neden hayal kurmuyorum, dedim ve yeraltýna indim. Maðaralarý, tünelleri, dehlizleri, oyuklarý, çukurlarý, kuyularý. topraðýn altýndaki ýrmaklarý, gölleri dolaþtým. Hatta dünyanýn çekirdeðine bile ulaþtým; buradaki maðmanýn içinden geçtim; fakat orada durdum, çünkü çekirdeðin bir de iççekirdeði vardý ve buraya girmekten nedense çekindim.
     Kapýyý vurmadan elli yaþlarýnda bir bayan içeri girdi. Yüzünde kýzgýn bir ifade vardý.
     -Doktor bey, benim sýram geleli çok oldu. Acaba daha ne kadar bekleyeceðim, dedi.
     Doktor, hafifçe gülümsedi;     
     -Hanýmefendi, lütfen biraz daha bekleyin, sizi birkaç dakika sonra çaðýracaðým, diyerek bu soruyu cevapladý.
     Kadýn öfkesini göstermek istercesine kapýyý hýzla çarparak dýþarý çýktý. Doktor bu tepkiyi hiç umursamadý, doðrusu sabýrlý adammýþ!
     Kadýnýn konuþmamý bölmesi canýmý sýktý. Zaten için için bu adama da kýzýyordum. Neden bana bu kadar iyi davranýyor? Amacý ne olabilir? Benden bazý sýrlarý mý öðrenmek istiyor? Ayaða kalktým, iki elimi masanýn üzerine koyup sordum:
     -Kimsin sen? Doktor kýlýðýna girmiþ bir ajan mý bir polis mi? Beni konuþturup neler öðrenmeyi umuyorsun?
     -Ne ajaným ne de polis! Lütfen sakin olun ve yerinize oturun.
     Bana emir verir gibi konuþunca cinler tepeme fýrladý. Doktor olduðunu iddia eden bu adamýn yüzüne bir kafa attým; koltuðu arkaya doðru gitti, duvara dayandý, kafasý öne düþtü; benim gövdem de masa üzerinde kaldý. Oradan kalktým, yerime oturdum. Baþýmý ellerimin arasýna alýp bir müddet öyle kaldým. Ellerimi baþýmdan çekip gözlerimi ovuþturup doktora baktým, bayýldý mý öldü mü?
     Ne bayýlmýþ ne de ölmüþ! Adam gülüyor. Amma da yüzsüzmüþ ha... Ona vurduktan sonra yýlýþmasý olacak bir þey deðil. Yaptýðýma piþman oldum, özür dileyecektim.
     -Size karþý kaba davrandýðým için lütfen kusuruma bakmayýn. Bazen ani davranýþlarda bulunabiliyorum. Bu benim elimde deðil. Benim dýþýmda bir yerden kumanda edilerek bu hoþ olmayan hareketler bana yaptýrtýlýyor. Lütfen beni baðýþlayýn.
     -Rica ederim, ama siz bana karþý hiç kaba davranmadýnýz ki, baðýþlanacak ne var?
     -Az önce size vurdum, yani kafa attým. Daha ne olsun?
     -Öyle bir davranýþta bulunmadýnýz. Belki aklýnýzdan geçirmiþsinizdir, fakat eyleme dönüþtürmediniz. Bunu boþ verin de siz bana biraz daha kendinizden bahsedin.
     -Gençlik döneminde yaþadýðým çaresizlikler oldu. Üniversitede okumak istiyordum, bunun için gerekli ekonomik desteði babamdan alamýyordum. Burs için baþvurdum, aylarca beklemek zorunda kaldým. Üniversitenin kocaman amfisinde teneffüslerde tek baþýma oturuyordum. Kantine gidip bir çay içecek param bile yoktu. Çoðu zaman okula yayan gidip geliyordum. Bir kýz arkadaþým olsun istiyordum, ama nasýl olacaktý? Beðendiðim kýzlarý uzaktan seyretmekle yetinmek zorundaydým. Okulun son senesi bir kýzla tanýþtým. Birbirimize baðlandýk. Güzel günlerdi. Okul bitti, bir iþe girdim. O kýzla evlendim, çok mutlu geçen yedi senelik bir beraberliðimiz maalesef onu kaybettiðim için bitti. Bu yedi seneye ait olaylarýn tek kelimesini bile kimseye anlatmadým, anlatmam. O yýllar bizim özelimiz. Sonunda bazen aðlayan bazen gülmekten kýrýlan, bazen üzgün bazen neþeli, bazen haddinden fazla konuþan bazen suskun, bazen dürüst bazen ahlâksýz... Bu þekilde birçok zýtlýðý kendinde barýndýran bir insan olup çýktým.
     Doktor, “Kiþilik bölünmesi!” dedi, daha doðrusu bu kelimeleri aðzýndan kaçýrdý. Elini aðzýna götürmesinden de bu belliydi..
     -Ne dediniz? Anlayamadým, diye sordum.
     -Önemli deðil, isterseniz sizi yatýrarak tedavi edelim. Þu anda boþ yer yok, iki-üç güne kadar olacak.
     -Hayýr istemem. Ýçine girdiðim kafeslere bir tane daha ekleyemem.
     -Ne kafesi?
     -Uçsuz bucaksýz evrende dünya denilen bir kafesteyiz. Bu kafesin de içinde birçok kafesimiz daha var: Ait olduðumuz ülke, ikamet ettiðimiz þehir, mahalle, sokak, içinde yaþadýðýmýz ev ve bu evin bir odasý. Ýþte içiçe geçmiþ birçok kafes!
     -Siz bilirsiniz. Öyleyse þu reçetedeki ilâçlarý kullanýn ve bitince tekrar gelin görüþelim, deyip ayaða kalkan doktor elini bana uzattý, sýktým ve dýþarý çýktým. Kapýnýn önü bekleyen hastalarla doluydu. Bana kýzgýn kýzgýn bakýyorlardý, ben de aynen cevapladým bu bakýþlarý. Homurdanan bile vardý. Doktora atmamýþ olduðum kafayý bunlardan birine atmayý bile aklýmdan geçirdim.

● ● ●
(Devam edecek...)



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn 1. bölüm kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Dönemeyen Bir Dönme Dolap - 35 Son Bölüm
Memleketimin Delileri - 2
Memleketimin Delileri - 1
Dönemeyen Bir Dönme Dolap - 33
Dönemeyen Bir Dönme Dolap - 34
Köpeðin Adý Badi - 80 (Son Bölüm)
Demokratik Deliler Devleti - 37 (Son Bölüm)
Dönemeyen Bir Dönme Dolap - 32
Dönemeyen Bir Dönme Dolap - 26
Göçe Göçe - Köyümüz Yok Olmuþ - 48 (Son Bölüm)

Yazarýn roman ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Ücretsiz Kitap Daðýtabileceðim Ýstanbul’da Bir Mekan Arýyorum
Bir Edebiyatçý Gözüyle Maðaranýn Kamburu - Yorum: 4
Bir Felsefeci’nin Kaleminden Maðaranýn Kamburu – Yorum: 6
Maðaranýn Kamburu
Bir Romanýn Anatomisi: Maðaranýn Kamburu
Bir Aný Defteri Buldum - Roman
Ömer Seyfettin Eserlerini Nasýl Yazardý?
Maðaranýn Kamburu Romanýna Yönelik Okuyucu Yorum ve Eleþtirileri
Maðaranýn Kamburu Romanýna Yönelik Okuyucu Yorum ve Eleþtirileri - 2
Maðaranýn Kamburu Romanýna Yönelik Okuyucu Yorum ve Eleþtirileri - 3

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Siyasi Taþlama: Neþezâde - 2 [Þiir]
Siyasi Taþlama: Karamsarzâde [Þiir]
Kusurî"den Týrtýklama [Þiir]
Zam Zam Zam... [Þiir]
Týrtýklama (Kazak Abdal'dan) [Þiir]
Yoklar ve Varlar [Þiir]
Ýstanbul,sana Âþýk Bu Kul [Þiir]
Âþýk Dertli"den Týrtýklama [Þiir]
Namuslu Karaborsacý [Þiir]
Dostlarým [Þiir]


Ömer Faruk Hüsmüllü kimdir?

Uzun süre Oruç Yýldýrým adýný kullanarak çeþitli forumlara yazý yazdým. Ýddiasýz iki romaným var. Çok sayýda siyasi içerikli yazýya ve biraz da denemelere sahibim. Emekli bir felsefe öðretmeniyim. Yazmaya çalýþan her kiþiye büyük bir saygým var. Çünkü yazýlan her satýr ömürden verilen bir parçadýr.

Etkilendiði Yazarlar:
Az veya çok okuduðum tüm yazarlardan etkilenirim.


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Ömer Faruk Hüsmüllü, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.