Ýçkiyi de rakýyý da pek sevdiðimi söyleyemem. Zamanýnda az da olsa içmiþliðimiz vardýr. Senelerdir aðzýma sürmüyorum desem de yalan olmaz... Akþamcýlar, rakýnýn en güzel balýk ile, kavun ile bir de beyaz peynir ile içildiðini söylerler...


Hayýr, þimdi ben seneler sonra raký içmeye kalksam, balýk ile içer miyim, içmez miyim? Bunu iyice düþünmem gerek... Sonra hangi balýk ile içeceksin rakýyý? Lüfer ile mi, Kefal ile mi, ya da Girida ile mi? Kalkan da olabilir mi? Kalamara ne dersiniz? Balina ile bir de Köpek Balýðý ile zaten çok zor olur, onlarý hiç katmýyorum hesaba...


Balýðý karþýma alsam, þöyle birilikte kadeh tokuþtursak, þerefe desek, balýk da bana ''Þeref de kim?'' demeyecek... Anlamaz bu balýklar espriden mespriden... Bilemiyorum ki bunlarýnda hangisi en güzel içici? Ýçtikten sonra sapýtýrlar mý? Küfelik olurlar mý? Sonrasýnda al baþýna belayý, acil servis, acil servis gez dur... ''Çok kafamý bozma seni rakýma meze yaparým bak.'' desem acaba bana bozulur mu? Bozulmakla da kalmaz sofradan kalkar gider mi?


Balýk ile raký içerken çok da fazla balýðýn moralini bozmamak lazým. Yani ona þöyle ''Sudan çýkmýþ balýða dönmüþsün.'' gibi bir cümle kurmayýn kesinlikle... (Nereden çýkacaktý ki, çok saçma oldu bu) Sudan çýktýðý belli zaten... Alýnýr sonra bak diyeyim size, zamane balýklarý bunlar... Eski balýklar olsa neyse... ''Amma balýk hafýzalý imiþsin sen.'' diye de bir cümle kurmayýn sakýn, belli zaten balýk olduklarý için, balýk hafýzalý olduklarý...


Önemli bir hususta sakýn ama sakýn balýk ile raký içtikten sonra hesabý ona ödetmeye kalkmayýn. Delikanlý gibi çatýr çatýr hesabý siz ödeyin, delikanlýlýk siz de kalsýn... Arkasýndan da dedikodusunu yapmayýn sakýn, hangi balýk ile içiyorsanýz için, alýnýr balýklar, dedikodularýný yaptýnýz mý? Bir önemli hususta balýðýn rakýsýna su katmayýn, bütün balýklar rakýyý susuz içer... Raký þiþesinde bir zamanlar balýk olmayý isteyen þairlerimiz bile çýkmýþtýr geçmiþte...


Þöyle de bir durum var ki rakýcýlarýn buna da azami derecede dikkat etmesi gerekir. Raký içerken kavun ve beyaz peyniri de es geçerseniz onlarda alýnabilirler fazlasýyla... Hatta ''Þu küçücük hamsi kadar bile deðerimiz yok mu bu sofrada.'' deyip de gönül koyabilirler... Bir de balýðýn diþisine, erkeðine bakmayýn, balýk ile içerken, aðzýnýza verdiði tada bakýn derim...


Siz yine de çok fazla sudan çýkartmayýn balýklarý. Her þey yerinde güzel, ha yiyecekseniz o ayrý. Allah'da zaten bizim için yaratmýþ... Bir düþünürde ''Balýk sudan, insan insanlýktan çýkýnca ölür.'' demiþ... Bir de hep derler ya ''Büyük balýk küçük balýðý yutar.'' diye, dikkat etmek lazým, büyük balýklar tarafýndan yutulmamak için... ''Ýnsanýn iyisi sözünden, balýðýn iyisi gözünden belli olur.'' demiþler... Yemek, piþirmek için eve getirdiðiniz o balýklarýn gözünün içine içine bir bakýn, mutlaka o gözlerinin içinde, bir iþe yaramanýn mutlu ifadesini göreceksiniz...