Özgür insan, denizi daima seveceksin. -Baudelaire |
|
||||||||||
|
Ýnsan üretim iliþkisini doðadaki bu depo enerjiyi kullanýrken ve hala da kullaným halinde iken ortaya çýkartmýþtý. Giderek depo enerji üretim iliþkisi üzerinde çevrim oldu. Depo enerji üretim iliþkisi üzerine çevrim olmasýyla baþta tüketilen enerji, sonunda yerine konan baþlangýç enerjisi çevrimine; dönüþtü. Böylece üreten toplumun yedek depo enerjisiyle kolektif hareket inanýlmaz birçok yeni baþlangýçlar yaptý. Sanatý, temel olmayan diðer zanaatlarý, hizmet hareketlerini hep bu depo enerjisinin ortaya konmasýyla toplumsal etkinlikler arttý ve çeþitlendi. Salt bu sayede uzaya gider olduk. Ve snop þarkýcý futbolcu vs.yi de sýrf bu süreçlerin kapitalist emisyon sömürü araçlarý olmasýyla baþýmýza bela ettik Vücut gibi, yaðmur süreçleri gibi, bataklýk, çöl, orman alanlar gibi vs. yalýtým çevrimler doðadan izole edilen kesikli sürekli özel baðýntýlar olmasýyla kendi baþlangýç depo enerjilerini zaten doðada yalýtmýþ; kendisini hazýr etmiþ oluyorlardý. Bu nedenle bir çevrim içinde; ya da özel bir baðýntý içindeki bir depo enerji, yerine konmasý gereken bir “kendi kendini çaðýrma” eylem bilinciydi. “Kurgu referans” gerçekleþmesi olmakla; “baþlangýca atýflý” olan zaten bir “geri baðlanma” yasasýydý. Evrenin kendisi zaten enerji akýþlý nicelimler olmakla en küçük kuantum durumdan en büyük kuantum oluþlar arasý uzay, gezegenler, yýldýz güneþ, gök adalar, karadelikler gibi bir çok kesikli sürekli depo enerji alanlý kendi içinde ve kendi dýþýnda olan özel baðýntýlý sistemlerdi. Böylece her tür baþlangýçlar için hazýr depo enerji yalýtýmla ve kendi kendisini çaðýran sistem çevrimi ile olgu ve olaylar türlülüðünü ortaya koymuþ oldu. Þu halde depo edilen enerji o çevrimli yalýtmanýn kendisinden geliyordu. Vücudumuz bunlarý ATP çevrimleriyle yapýyordu. Toplumlar da üretimden elde ettikleri depo enerjiden kendi baþlangýç enerjilerini saðlarlar. Toplumsal emek gücü ile saðlanan depo enerji; birikmiþ, donmuþ kolektif emek güçlerinden meydana geliyordu. Toplumun kendi geri baðlanýmla olan “kendi kendisini çaðýran geri beslenim referansý” da geri baðlaným yoluyla donmuþ kolektif emeklerle biriken; “billurlaþmýþ kullanýma hazýr kolektif emeklerdi”. BKHKE “Billurlaþmýþ Kullanýma Hazýr Kolektif Emekler” ile sömürü de buradaydý ayrýlýk verecek özel mülk sahipli organizasyona baþlayacak tarihi köleci dönüþüm de buradaydý. Kâr zarar türü kýtipiyozlu tuzaklar da buradaydý. Kiþi benci tahakkümün bilinç altýný gizler olmakla ayrýlýk veren, özel mülkiyetçi köleci anlayýþlar; bir þekilde depo enerjideki paylarýný alarak kolektif yapý içinde ayrýlýrken de bunun bilinciyle göçüyorlardý. Ya da göçenler ittifaktan kovuluyorlardý. Veya göçmeyip te bir ittifaký içten fethetmeleri de olasýydý. Niceli ve niteliði olan süreçler yeni nicelimelerini bir niteleme olarak kendi kendisini çaðýran sistemle baðýntý edemezlerse, o süreç daðýlýr. Kolektif süreç ayrýlýk veren göçler ve tartýþmalar karþýsýndaki dirençle hassas oldular. Diðer birçok baþka neden gibi olasýdýr ki bu hassaslýkla kendilerini yalýtým içine kapattýlar. Savunmaya geçtiler. Söz gelimi köleci sistemin kendisi için umursamadan öldürüp emeklerini çarçur edecekleri köle gibi bir olanaðý vardý. Ve köleci sistemin köleleri feda ederek sistemi (efendiyi) korur olan bir anlayýþ ile kölelikti. Köleliðin karþýsýnda olan kolektif sistem ise; sistemini kiþileriyle birlikte koruyan yapý olmasýyla, kiþilerini feda etmeye en az durumla baþ vuruyordu. Bu çeliþkin durum kölecilik karþýsýnda daha baþtan bir sýfýr maðdurluktu. Kolektif ilik karþýsýndaki El mantýklý süreç her þeyi ahtapot ya da sülük vantuzlarý maharetinde deðerlendirir olmakla, kendisini kazanma ve sömürü üzerinde ihya ediyordu. Yani efendiler tüm sömürü ve kazancýný kendi kedisini çaðýran sisteme baðýntý etmekle çok hýzlý geliþiyordu. Buna karþýn da tabidir ki çok hýzlý bir sömürü ve zulüm uyguluyorlardý. Göçlerden sonra geride kalan yapý yeni karþýsýnda eskinin durumum gibi çeliþmelerin çeþitli nedeniyle giderek kaybolup tarih sahnesinde çekilecek durum belirimleriyle; önemsiz, bahse deðmez, aktiviteli bir yapý toplum görünümüne doðru indirgenmelere dönüþecekti. Hele de ayrýlýk verenlerin kolektif yapýyý ciðerine kadar bile biliyor olmalarýna karþýsýn da, kolektiflerin karþý tarafý empati üzerinde tam anlamalarý pek olasý olmamakla, saldýrý veya savunma yapma stratejilerin de belirsizlikler oluþuyordu. Çünkü kolektifler yeni yapýnýn, taktik olmakla üzerine gitmeyecekleri yeni yapýya ait güçlü yanlarýný, bilmiyorlardý. Yine taktik olarak üzerine gidecekleri zayýf saldýrý alanlarýný kestiremiyorlardý. Bu neden ile savunma ve saldýrý stratejilerini iyi bilmemekle kolektiflerin saldýrý savunma sürecine de bir sýfýr geride baþladýðý açýktýr. Bu tür ön göremez eylem aktlarý içinde tedirgin olan yapý, yeni süre durumlar içindeki çatýþmalarda yenilecekti. Tarih sahnesinde silinecek olan temel yapýlar için özel mülkiyetçi köleci El yapýlarý da “bunlar bizim yüzümüzden yok oldular” demeyecekti. Bu nedenle kolektif yapýlar kendi yok edicilerini hikâye edip anlatacaklardý. Köleci sistem bu durumdaki (yok oluþtaki) kendi suçluluðunu üste çýkarak anlatacaktý. Köleci yapý kolektiflerin bu yok oluþunu kendilerine göre söylemle önce damgalayacaklardý. Sonra da damga ile yok oluþu müstahak olan bir hak ediþe ceza gibi göstereceklerdi! Ýþte böylece köleci sistem “sütten çýkmýþ ak kaþýða dönmekle” bir El adaleti yýkanmasý (vaftizi) içinde olacaktý. Ve böylece köleci sistemin kolektif sistemi yok etmesi bambaþka bir köleci mantýk içinde bir baþka hikâyeye dönüþtürülecekti. Köleci insanlar yok oluþun eylemcileriydi. Ama bu mantýða göre El takdirli rollerini oynayan kader kurbanlarý olmakla suçsuzdular! Suçsuz olmalarý bir yana, üstelik te hidayete ermiþ kiþilerdi! Ýþ bununla da kalmýyordu kurban olduklarý El verdikçe veriyordu. El salýnýmlý suça göre damga ve El’in damgasýna göre göre suç olan bu hikâye; kölelere ders verir nitelikte olmakla köleci inisiyatifler bu tür anlatým içinde bir taþla iki kuþ vuracaklardý. Hem suçtan kurtulacaklardý. Hem El’in sözüne (öðütünce) kulak veren iyi bir mümin olmakla mükafata eriþmiþ kiþilerdi!
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Bayram Kaya, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |