..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Seviyorum, öyleyse varým. -Unamuno
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Bilimsel > Kimya > Bayram Kaya




9 Temmuz 2018
Tarihi Olan Ýlahi Adalet1  
Bayram Kaya
Ýþte El kiþinin bencillik gibi sinir uçlarýna dokunan hitabý ile kiþilere aksi yönden öngörülebilir bir yapý, anlayýþý sunuyordu. Bu kes kiþi köleliði ile efendi gibi olmanýn düþlerini görme anlayýþýndan doðan tevekkül etmenin istikrarýný, meþruiyet olarak görüyordu.


:AJHF:
Ýlah neydi? Bir totem mesleðine sahip olan her bir gruplardý. Üreten ve üretmekle iradesi olan gruplardý. Ve de kendi aralarýnda farklý totem meslekli ürünlerin takasýný konu alan ittifaklarý yapan grup ve gruplar iradesiydi. Özelde üreten iliþkileri içindeki gruptu. Genelde üretim hareketi içinde ittifaký olan gruplardý.

Ýlah; ittifak kararý alanlardý. Üreten iliþkiler sahipliði olanlardý. Üreten grup sahipliðiydi. Ýttifak içinde diðer gruplara karþý; üreten iradi grup aitliðiydi. Üreten grubun kendi grup bilinciydi. Üreten grubun kendi grup gücüydü. Üreten grubun kendi grup hafýzalý kültür ve üretim aitliðiydi.

Totem meslekli üreten yapýlar tüketirken, kendilerinin totemi sosyal yapýlarýndan devraldýklarý bir totemi kolektif yaþam üzerineydiler. Gruplar kendi içinde kolektiftiler. Bu ilk meþruiyetti.

Gruplar, ittifak ile gruplar arasýnda takasa dayalý bir denklikle farklý bir kullaným deðerlerinin deðiþmesini yapýyorlardý. Bu da ikinci meþruiyetti. Daha sonra mütekabiliyeti olan takas kavramý kâr, ticaret gibi sömüren sistemin argümanlarýna dönüþecekti.

Ýlah bu iki meþruiyete dayanýyordu. Ýlki "totem grup aitliði" üzerinde "üreten iliþkili kolektif meþruiyetti". Ýkincisi gruplar arasý "üretim hareketine" dayalý "ittifaký meþruiyet" ile karþý tarafýnda sizin iradenizi tanýr olmasý meþruiyetiydi. Üretim iliþkisi gruplar arasý takdir eden Ýlahlarýn irade denkliðiydi.

Totem de Ýlah ta, El de mana kavramý da kültür de çok köklüydü. Ýlahlar üreten iliþkiler üzerinde toteme doðru her birçok köklülüðün, kendi temsilcileriydiler. Hiçbir ilah bu çok köklülüðün tümünü temsil etmezdi. Ancak ittifakýn kendisi olan baþ ilah bu çok köklülüðün her birine bir atýftý.

Ýlahi adalet denen adalet temelde "kolektif adaletti". Kolektif adalet "grup içi kolektif adalet" ve "ittifaklar arasý gruplar kolektifle adaletti". Grup alanlarý, araç gereçler zaten totem dönemden beri grup ortaklý sahiplik olmakla, mülk sahipliði ilahi adaletti.

Grup içi ilahi kolektif adalet, herkesin yeteneðine ve çalýþmasýna göre pay almasýydý. Adaletin temeli böyle atýlmýþtý. Bu adalet üretim iliþkisine ve gruplar arasý üretim hareketine uygun olmakla zorunluydu.

Ýlahi adalet, kendi dýþýndaki bir grubun üretim iliþkisine ve ittifak içinde de üretim hareketine göre söz, yasa, ortaya koymanýn ant içmesiydi. Bir tüketim ve kullaným deðerine karþý, farklý bir kullaným ve tüketim deðeriydi.

Grup sahipliði yanýnda herkesin yeteneðine ve çalýþmasýna göre olmakla pay alan ilke; ittifakla gruplarýn tüketilen ve kullaným deðeri üreten yeteneklerine göre paylaþýmýna dönüþmüþtü. Bu daðýlýmdan sonra grup içi grup sahiplik ve grup içi üretim iliþkisine göre kolektif paylaþýma dönüþüyordu.

Totemiler groteski yansýtmalarý içinde bir görünüp bir kaybolan firarilerine cin, þeytan gibi tanýmlamayla söyleþiyorlardý. Totemi groteskiler, bilemedikleri etkilenmelere belirip kaybolan bu firarilerden ötürü "cin etkisi"; "þeytan etkisi" diyorlardý. Cin þeytan söylemi groteski yansýmalýydý. Bakýnýz groteski ilik yazým.

El; ilah adaletine ve ilahi meþruiyete karþý olmakla, önce adaletsiz ve meþruiyetsiz oldu. El türü söylemler kolektif olana karþý kimi kiþilerin sahipliði olmakla o güne kadar bilip tanýmayýp; deneyimini oluþmadýklarý garip bir firari belirimdi. Bu belirim yanlýlarý, Ýlah yanlýlarýnca groteski dil ile þeytanlýkla, iblislikle, cin fikirli olmakla suçlandýlar. El meþru olmadýkça taraftar bulamayacaktý.

Ýlahi adalet neden meþruiyetti? grup üzerinde üreten de tüketen de kendisiydi. Kolektif grup üzerinde üretim nesnesinin de emek gücünün de sahibi kendisiydi. Üreten grup iliþkisi üzerinde yeteneðe ve çalýþmaya göre ve grup sahipli aitliðe göre payýný delil söylemekle, meþruydu.

Kýsaca Ýlah aitliði herkes gibi kendi ihtiyacýna göre her kiþinin bencilliðine bir hitaptý. El de kiþiler bencilliðine söylemekle meþru olacaktý. Oysa El bencilliðe mülk sahipleri gibi olmayý özdeþim yaptýrmanýn sömüren kontrolüydü.

El, grup (kolektifin) sahipliði yerine kiþi sahipliðini söyleyip "Mülkün sahibi benim" diyecekti. Böylece "takdirce söylemeyi" kolektif grubun sahipliði (ilahýn) yerine El'in sahipliði olarak söyleyecekti. El'in sahipliði söylemi, El'in mülkünü kiþilere vermeyi takdir ve vaat etmesiydi. Söylem kiþiler bencilliðindeki vaade dönüþecekti. Bu söylemle "herkes kendi sahipliðini, baþkasýnýn sahipsizliði üzerine" hayal eder oldu.

Herkesin kendi sahipliðini hayal etmesi bilinç altýna gönderilen müthiþ bir psikolojik etkiydi. El gerçekte deðilse de bilinç altýna psikolojik etkilerden ötürü kolektif olup biten karþýsýnda kolektif olmayýþla "anlaþýlýr olmaya" ve "meþru olmaya" baþladý.

El bu mana çevrimleriyle meþru olunca, bu meþruiyetle kendisine yükletilen cin, þeytan türü sýfatlarý gerisin geriye kendisine söyleyenlere yansýttý. El her þeyin önüne kendisini ve kendi sahipliðini koymakla tarihi kararttý. Bu durumda da kendi öncesi olmayýnca cin, þeytan da "kendi meþruiyetine karþý çýkan" meþruiyetsizler olmuþtu.

El'in adaleti mülk sahipliðine göre olan adaletti. Gerçeðe göre deðil gerçeðin çarpýtýlmasýna göre bir adaletti. Fakat bunun müthiþ bir adaletsizlik olduðunu Elohim olarak Aton olarak ta görmüþtü. Buna zulüm diyordu.

Ne var ki güçsüzlerin diþi kana deðecek olmakla; mülk sahiplerinin sömüren "diþinin de bir kez kana deðmiþ kurt gibi olmasýyla" güçlüler de güçsüzler de El adaletine sarýlýyorlardý. El zaten diþi kana deðenlerin tasýmýydý.

Nasýl El, ilahi tümlüðün zýttý olan ilahi negatif ilik eksikliði üzerine bir inþa olmuþsa; bu kes de El, kendi zýttý olan bozduðu ilahi adaletin çekimine referansla, "Elohim olarak adalet aramaya çýkmýþtý".

El'in kendisi Baal'di. Efendiydi. Sahipliðinin niteliðine göre karý-koca olan teklikti. Ve kendi sahipliðinin sahipliði olmayanlarý köleleþmesiyle tümelleþti. Bu tümellik monarþiydi. Monarþinin zýt ve eksik tarafý danýþma meþveret etme olmanýn meþruti olmasý ile ve zulmü karþýsýnda "Elohim olmayý (acýyan-merhamet eden-baðýþlayan olmayý)" þiar edinerek var oldu.

El'in kendi Nemrut tarafýndaki tekillik ve tümlük üzerinde; Ýbrahim'i eksikliði nedenle aslýnda El adaleti bu anlamýyla bir anlamda giderek "ilahi adaleti" aramaktý. Nasýl kolektifle, kolektif olmayan yaþamla tümlenir oluyorsa; Sahipsizlikler üzerine kiþisi sahiplikte, zýttý olan kolektif sahipliðe; Elohimi adalet yoluyla dönmek zorundaydý.

Ýþte kiþileri ve süreci özne nesnelce olan ilahi adalette saptýrýp, sömüren El adaleti içine dönüþen vesile nedenlerden birisi de size de çýkabilir kabili vaadin "bencil psikolojisi üzerinde sistemi meþrulaþtýrmaktý". Buradaki El meþrulaþtýrmasý içinde birinci adýmda herkes kendisini El'in vaadi karþýsýnda nasiple görüyordu.

Ýkinci adýmda ise El kuralarý çekmiþ herkes payýný almýþtý. Kimine El'in mülkünde pay verilmiþti ama daha çok kiþiye de mülkten pay yoktu. Bu durumda "sistemi meþrulaþtýrmanýn" ikinci adýmý kendilikten devreye girecekti.

Bu ikinci adým da þuydu. "Mülkü olmayanlar da bir gün týpký mülkü olanlar gibi bir mülklerinin olacaðýna inanýyor olmakla" eylemlerini efendilerine biat etmeye yöneltiyorlardý. Öyle ya "onlar gibi zengin olacaklarý" mülk te onlardaydý. Bilgiden, tarihi hafýzadan ve nesnellikten koptuðunuz zaman; psikolojik kelebek etkisinin gölge yansýmalarý sizlere egemen olacaktý.

El de yapacaðý takdiriyle öngörülebilirdi. El'in de öngörülebilir olmasý kiþinin kendisini bu öngörülebilir olan yerine komasýyla kiþi süreci meþrulaþtýrmaya baþlayacaktý. Gerçekleþen ve gerçekleþmeyen durum karþýsýnda öngörülebilir olamamýþ kiþiler bu kez de öngörülebilir olucu meþruiyetin "öngörülenler gibi bir gün kendisine de öngörülebilir olacaðý" anlayýþýyla El'e teslimiyet içinde olmalarýydý.

Bu iki meþruiyetin ikisi de yaman çeliþkiydi. Kendisini mülksüz koyan da El'di. Ki El ile yaptýðý ilk onayla bu meþruiyeti kabul etmiþti. Ýkinci adýmda El'in vaadi bitmemiþti. Mülksüzleri efendileri gibi zengin olacaðýna inandýran da El'di. Efendi gibi olmayý umar olmakta meþruiyet olmuþtu.

Ýþte El kiþinin bencillik gibi sinir uçlarýna dokunan hitabý ile kiþilere aksi yönden öngörülebilir bir yapý, anlayýþý sunuyordu. Bu kes kiþi köleliði ile efendi gibi olmanýn düþlerini görme anlayýþýndan doðan tevekkül etmenin istikrarýný, meþruiyet olarak görüyordu.

Günümüzde de kendilerini sefalete düþüren, ücretli, sözleþmeli köleliðe iten siyasetlere oy veren mantýðýn bek raundu da budur. Kiþi belirsizlikte hep kaçýnýr. Tarihi hafýza yok olmuþtu. Kolektifin belirsizliði karþýsýnda rýzký takdir edilenler gibi bir rýzk takdirini beklemenin bilinirliði daha cazipti!

Bu tutum kiþideki enerjinin sakýnýmý kuralýna da pek uygundu. Kiþi bu nedenle bilgisizliðe inanmakla enerji yorulmasýndan kaçýnýyordu.

Kiþiler bu etki ile de belirsizlikten kaçýp El'in öngörülebilir statükosuna sarýlýp inanýyorlardý. Belirsizliðin stresinden kaçýnýp, statükoyla sakinleþip, süreci akýlcý etmekle mutmain oluyorlardý! Artýk kiþi, kiþisi beklentili meþruiyetle köleydi.

Bir gün onlar gibi nasýl mülklü olacaktý ki? Onlara ram olarak onlarýn razý lýðýyla onlarýn mülkünden mülk sahibi olacaklardý. Ýþte kendi celladýna âþýk olmak buydu. Köleci ruhun binlerce yýllardýr kendi nemrutlarýna nefret ve dirençleri kadar itaat etmeleri de bundandý. Kiþisi mülk sahibi olma meþrulaþmasýndaydý! Nemruda da hem sövüyorlardý hem biat ediyorlardý.



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn kimya kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Denge ve Dengesizlik Süreçleri 24
Anlamak Gerek 26
Sistem 15
Anlamak Gerek 38
Osmanlýda Kýsmi Bir Etkin Hafýza 20

Yazarýn bilimsel ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
El Bel Baal 2
Tarihsel 2
Ýrade 1
Tarihsel 1
Anlamak Gerek 71
Kurtuluþun Felsefesi (Açký 2)
Sosyal Ýliþki Toplumu Hedeflemez 2
Anlamak Gerek 43
Anlamak Gerek 70
Anlamak Gerek 55

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Aslýna Yüz [Þiir]
Vah ki Vah [Þiir]
Ýsis Dersem Çýk Ereþkigal Dersem... [Þiir]
Görmez Þey [Þiir]
Tekil Tikel Tükel [Þiir]
ve Leddâllîn, Amin [Þiir]
Mavi Yare [Þiir]
Mevsimsel [Þiir]
Yýkýlýþa Direniþ Direniþe Yýkýlýþ [Þiir]
Meþrep 3 [Þiir]


Bayram Kaya kimdir?

Dünyayý yaþantýlaþan çabalar içinde duygunun önemi hiç yitmezse de, payý giderek azalmaktadýr. Sosyo toplum bazlý, genel bir açýlýmla baþlayan çalýþmalarým da; bilim felsefesi içinde olunma gayreti güdüldü. Bu nedenle yazýlarýn tarisel, sosyo toplumsal evrimli ve türlü doða bilim verileri güdülü çalýþma olmasýna gayret edildi. Genel felsefem içinde bir bilgi; ne kadar çok baðýntýsýyla söylüyorsanýz, o bilgi o kadar bilinir bilgidir.


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Bayram Kaya, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.