Egoistlerin en güzel yaný baþkalarý hakkýnda konuþmuyor olmalarý. -Lucille S. Harper |
|
||||||||||
|
El’in kendisinin neden ve sonuç olmasý, kendisinin söyleyen; irade eden, kendisiyle ahit yapýlan olmasý durumlarý; bir sistemin çývlamadan kaçýnmasý için en temel osilasyon ve senkron kurallarýndan biriydi. “Ben El’im diyordu. Ben, Ben olaným. Ben sahibiniz olan El ilahým. Ben El’inizim (sahibinizim) ve El ilahýnýzým. Ben El malik El mülk olan El ilahýnýzým” diyordu. Ve devamla “benimle ahit edeceksiniz”. “Benden baþka söz aramayacaksýnýz” diyordu. Ahit dediði de kölelik sözleþmesiydi. Mülk sahipliði olana biat ve teslimiyetti. El ile yapýlan Ahide göre Mülkün sahibi olan El mülkünü dilediðine verir dilediðine vermezdi. Sözünün üstüne söz olmazdý. El’in söylemi insan sözünün bittiði yerdi. El, Elilah olmakla ilahýn da üzerinde olan bir neden oluyordu. Ýlah üstünde olmakla El öncesi yani köleci dönem öncesi diye bir geçmiþ tarih te olmazdý. Ama bu El ile Ahit yapmaya tümden aykýrýydý. Varsýn olsundu, yine de Ýlaha ve ilahi geçmiþe karþý “Kendi El’iniz olandan baþkasýnýn adýný anmayacaksýn” diye boþa mý söz edecekti. El öncesinden beri ilah ile anýla gelen totem grup meslekleri, grup üretim iliþkisi ve gruplar arasý üretim hareketi ile yapýla gelen bilgi ve hafýza siliniyordu. Silinenler El’e göre ahit ve söylemlere dönüþüyordu. Geçmiþteki takas þu bu tüm somut, nesnel, meþruti ilik olan gruplar arasý iliþkilerdi sakýným ve korunum yasasý, hafýzalarda silinmenin tufanýydý. Geçmiþ olan ilah bilincini silme çabasýydý. Ýkinci aþamayla El sahipliði; seçilmiþ, þanslý ve mutlu kiþilerin kiþisel sahipliði olmuþtu. Artýk müracaat edilen ve depo edilip saklanan tarihi hafýza, El söylemli hikâyedeki hafýzaydý. Hikayeler de geçmiþ ve gerçeklik El söylemi olmakla þifre edilmiþti. Gerçeklerin su yüzüne çýkmasý gibi huyu varsa; bu da bu þifrelerin çözülmesiyle ancak olasý olacaktý. Geçmiþ neden korunan bir saklanan hafýzaydý? Az aþaðýda söylenecek. Enfeksiyonu sistemin parçasý yapma çabasýndan ötürü, geçmiþin unutulmasý gerekiyordu. Ama üreten sistemin kendi hafýzasý ile süreci çevrim etmesi nedenle de geçmiþ hafýza korunuyordu. Ýþte Osmanlýya sirayet edemeyen, ama baþka kanallardan baþka hikayelerle de sirayet eden kýsým birincisiydi. Padiþahlarýn zýllullah olmasýyla sistem bu sosyal anlamayla çevrim ediliyordu. Yani oligarþiye mesnet olan; El olan, Elde var Bir olan bu tür saltanat hikayeleri hep buydu. Hanedanýn El’in gölgesi olan zýllullah olmasýydý. Zýllullah oluþ akli deðilse de aklýný iman yapmýþ ahaliye nakli delildi. Kendisi açýk gizli ekonomik, siyasi tarihin, yeryüzüne doðru yayýlmanýn bilinciydi. Buna göre yönetmeyi organize oluþtu. O muazzam tarih ve tarih hafýzasý olan tarihin bilincine sýðýnmayacaktý. Kendisi de kendi gibi oligarþin bir iþgalci El olan Ýngiliz iþgalcisi El’in adalet ve merhametine sýðýnacaktý! Kendisine, kendi ahalisi ile olan ahide iman ve biat etmek yerine; Ýngiliz gibi bir El’e biati imaný etmesi, saltanatýn kýsýr döngülü olan kendisini koruma bilinciydi! Zilletle ne olursa olsun, saltanatýn kendi egemenliðiydi. Saltanatýn kendi selametiydi. Bu nedenle Osmanlý hanedaný týpký El’e teslim olan bir El müridi gibi El’in merhametine sýðýnan bir El inanýrý gibi kendi söylemleri olan anlayýþ ve yükümle; iþgalcilerin özellikle de “Ýngilizlerin merhametine sýðýnmakla hanedaný saltanatýn selamet bulacaðýna” inanýyorlardý. El manalý alan sömürüye baþlanýþ bitiþ alanýydý. Bu alan içinde meþru olup geri baðlanýmla olabilmek için El alanlý merkez hem en uzak geçmiþti. Hem de en yakýn belirmeyle gelecek olan arasýnda iletmeyi yapýyordu. Bu belirimleri içinde tartýþmayý bitirip; sorulara cevap oluþandý. Daha da ötesinin geçmiþ ve baþlangýcý olmamakla en son olan hayali noktanýn karar dönüþü yaptýðý yerdi. El’den ötesi olmayan yer El manalý kararlarýn dönüþ yapýp, çevrim edip, meþruiyet bulduðu yerdi. Mülkü olmaya ve mülkü olana göre adaleti kararlaþtýran meþruiyetti. El mana anlayýþý kolektif iþleyiþler yasasý içinde oluþan boþluk devinmeleri üzerine konumlanmakla; El mana anlayýþý diye kendisini var etmiþti. Bunu kendisi iyi biliyordu ama geleceðe aktarýlan söylemde burasý çok çok sapýklýk olmakla söyleniyordu. El enfeksiyonu bu kolektif yapýlý ve kolektif dokulu organizmanýn kolektif organize iliðini enfekte etmiþti. El’in kolektif sosyo toplumsa yapýyý enfekte etmesiyle uyumsuzluk sorunu ortaya çýkmýþtý. Ortaya çýkan enfeksiyondu ve üreten organik yapýnýn dýþýnda bir yalancý organik baðdý. El mantýklý mana anlayýþýnýn organizatör olmasý, var olan organizmaya uymuyordu. Ama enfeksiyon da kendisini yaþatmak zorundaydý. Yine enfeksiyon kendisini yaþatmak için de enfekte ettiði kolektif üreten sosyo toplumsa yapýyý da öldürmeden yaþatmak zorundaydý. Bu nedenle organizma enfeksiyona, enfeksiyon da enfekte ettiði organizmaya uyum saðlamak zorundaydýlar. Üretenler en az doymayla yaþamý sürdürmenin direnci içinde olmakla sömürene uyum gösterecekti. Sömürende üreten kölelere en az karýn doymasýný veren El olmakla; bu uyum mülk sahibine çok iyi geliyordu. Kölenin ölmesinde deðil ölmemesinde efendiye yarar vardý. Üreten ise ölmektense hiç deðilse sömürülen biatle yaþýyor olmasýnda El’i ile bir arada olmakta yarar ve uyum görüyordu. El anlayýþý; devasa bir mana iþleyiþine dönüþür. Yaptýran bir tarihi hafýzasý olmayan sosyal yapýlar yol kaybý nedeniyle bir uyutma bir uyuþturma iliþkisi olan köleci biate inandýrýldýlar. Ýnandýranlar güçlüler ve sömüren muktedirlerdi. Bunlar sözgelimi Emevi soyu hanedanlýðý olarak belirmiþtiler. Bu inandýrma iþini din üzerinde saðlama aldýlar. Biatin temiz dini duyuþa uygun olduðu kiþiye söylendi. Ahaliyi de biatle dinine uygun davranýr olduðuna inandýrdýlar. Bu nedenle hanedaný Osmanlýya biat; "hem devlet bekasýna biatti". Hem de "dinine uygun olduðu" söylemi ile din adamlarýnca tarih boyu sufle ediliyordu. Görülüyor ki biat, ne adýnda söylenirse söylensin; köle sahibi efendiye biatti. “Kullarým” diyen Osmanlý padiþahý da bir köle sahibi olan ya “seyitti”. Ya efendi ya sahibim” demekti. Egemen güç, ne zaman bir uyuþturan ortama; kitleleri biat yönünde senkronize eden bir söylemlere gerek duyduysa lümpenler (hiçbir deðiþilen emek deðeri üretmeyen büyücüler, medyumlar, fal bakýcýlarý, kader kýsmet çiler, hýrsýzlar, mafya ve çoðu din adamlarý) hemen orada boy vermiþtiler. Ahali bu tür biat kýskaçlý inandýrýlmalarý içinde her durumla hep feda oluyordular. Sormuyor sorgulayamýyordular. Hoþ daha ötesi olmayan bir El mantýðýnýn nesini sorgulayacaktýnýz ki? Ahali toplum sal gücün ya da kolektif gücün bir kullanýmý biçimi olan "özgürlükten" yoksundu. Biat önce köleci sistemin sonra da dini inançlarýn bir enstrümanýydý. Somut olana karþý soyut olanýn söylemine inandýrma illüzyonuydu. Frensiz ilikti. Aklý iþletmemeydi. Körü körüne itaat ile itaate karþý lütuf ummaktý. Böylece biat ettirme iþi kiþiyi kendisine, toplumuna, tarih bilincine yabancýlaþtýrmaydý. Bu yabancýlaþma nedenle kiþilerin üreten olmaktan, üretiminin sahibi olmaktan çýkmalarýydý. Böylece kiþiler üretimden gelen karar verme ve karar alma irade gücünden yoksun kýlýnmýþtýlar. Üreten güçler iradesini biat yoluyla birilerine teslim etmiþti. Bu durum kapsamýnda kiþiler körü körüne biatle, hanedaný Osmanlýya itaat ve taat eden bir ahali oluyordular.
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Bayram Kaya, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |