Kolektif yapýnýn da her organik yapý gibi kendi seçme ayýklamalý bir yalýtýma içinde kendi düzenlenmesi vardýr. Bu seleksiyona göre kolektif yapýnýn belirme ve kontrol mekanizmalarý oluþur. Sistemlerin kendisinin kendi üzerine etkisi vardýr. Ama bu sistemi oluþan her bir iþlev parçanýn, tüm sisteme egemen bir etkisi yoktur.

Ne var ki insan özneli olmayan sistemlerde durum böyledir. Ýnsan özneli üreten sistemlerde sistemin parçasý olan kiþi yöneten olarak, üretim araçlarýnýn mal sahipliði olarak, biriken paranýn (mal sahipliðinin iradesi olmakla) kutsanýr. Kutsanan bu meþrulaþmalarla toplumsal gücü kullanýrlar. Sistemin parçasý olan egemenler diktatörler sisteme egemen olurlar.

Ýnsan özneli sistemlerin seleksiyon mekanizmalarý zorunlu olanla; insana göre olan öznel düzenlemelerle seleksiyon ve yalýtým kuralý edilirler. Ýnsan özneli süreçler üretirken, üretime baðlý seçme ayýklamalý yalýtým kurallarýna sadýktýrlar. Üretileni paylaþýrken egemen özneli insan iradesi sürecin belirleyeni olmakla seleksiyon ve yalýtým kurallarýný sömürmeye göre çevrime ederler.

Böylece sisteme egemen olucu kiþisi mal mülk sahipliðinin, kiþi mal sahipliklerini oluþurlar. Toplumsal sistem "üreten (çalýþan) yer" kuralýyla, en az dýþ dünya içereni seleksiyon ve yalýtmalarýný" oluþur. Çünkü sistemin tüketeni de üreteni de kiþinin kendisidir.

Üreten yer söylemi, tekilliðe deðil; çokluða, çokluðun özne ve eylemine karþýlýk kural baðý ve baðlaþmasýný belirtip; üretmeye dayanakla hak talebini söyleyen bilinçtir. Sistem üreteni de yiyeni de baðlaþan çokluktur. Sürü içinde kolektif yardýmlaþma ve iþ birliði ile "Avlayan yer" kuralýndan transferle yansýma esinidir.

Totem yapý "avlayan yer, toplayan yer" kuralýný totem alan içinde tüm yaþlý aciz, sakat bireylerine göre de yalýttý. Bu yalýtma iþi ortaya koyduðu boþ zaman süreçleri nedenle düþünen insanýn düþünmesi üzerinde eylemli olmasýný ortaya koyup bilgi biriktirmesi oldu.

Bilginin kolektif mirasý totem süreci üreten yapýya çevirmiþti. Toplumcu sosyoloji üreten iliþkiyi, hak talebi içinde üretmeyen yemez bilincine çevirmiþti. Üreten yer ilkesi kolektif ilkeyle, yasalara baðlanmýþ hak arama þeklidir.

Üreten yerse; üretenin yemesi üretim yapmada zorunlu kolektif hareketse (ki öyledirler); "kiþi üreten kolektif bað üzerinde tüketen" olur. Sistemin seleksiyon ve yalýtma mantýðý budur. Ýster istemez üreten ortak irade sistemin belirleyenidir. Sömürme olmadýkça burada kiþisel sahipliðin irade hakký gibi bir tanýma ulaþmak olanaksýzdýr.

Kolektif irade üretim yapmanýn üreten kuralýna göre sadýk kalýr. Sistem ne kadar kiþisel sahipli (negatiflik) ile ve ne kadarý da kolektif sahiplik (pozitif) ile olacaðýna üreten bað üzerinde kolektif iradeli iþleyiþle karar verir. Kiþisi mal mülk sahipliði üreten iliþki deðildir. Üreten iliþki üzerine insana göre bir özellik ile yaþam konforu veya yaþam refahýdýr.

Toplumsal iþleyiþi te pozitif ve negatif ilik te zorunlu durumla sabittir. "Üreten yer" referansýna göre seleksiyon ve yalýtýmla olan sistem de negatiflik artýkça kiþi sahipli irade "üreten yer ilkesinin" önüne geçer. Üretenler yemeyen türünden olmakla "üretenler en azla yiyenler" olur. Bu durumda "kolektif bað yapý" daðýlma yönünde tavsama (gevþeme) belirimleri verir.

Ya da toplum negatifliðe karþý pozitif eðilimle dirençledir. Toplumun pozitifliði artýnca sistemin kolektif baský ve basýncý "üreten yer ilkesinin" önüne geçer. Üretmesi sistem yine "en az olanla yetinmeye dönüþmekle sistemin üreten bað iliþkisi tavsar.

Kiþi sahipli dirençle denge fren mekanizmalarý ortaya çýkar. Ya da çýkmalý. Toplumun dýþýnda, toplum içine enerji girdisi yapýlýrken; enerji girdili daðýlýmý yapý içinde sekteye uðratacak olanlar sistem içine alýnmayacaktý.

Daha önce belirttim, seleksiyon içte ve dýþtaki karýþma ve sýzmalara karþý sistemin baðýþýklýðýydý. Sistem; sistem içine alýnan ve sistem içinde iþlenen enerjinin, sistem içindeki daðýlýmýný sekteye uðratacak olan dýþ girdilerden her zaman uzak tutulmalýydý.

Sistem içinde enerji daðýlýmýný sekteye uðratan asalaklýk, sömürü ve ürün paylaþýmýný mal-mülk sahipliði üzerinde yapan anlayýþça uygulama sistemin elemesi gereken enfeksiyondur.

Paylaþýmlarý mal mülk sahipliði üzerinde olmakla enfeksiyonlu olan yapý içinde etki þöyle olur. Efendilerin de kölelerin de enerji saðlama zorunluluklarý vardýr. Etki, etkilenme olarak sahipliði olmayan köleler nezdindedir. Kölenin enerji saðlamaya dönük gayretleri, mal sahipliðine göre olan bölüþmelerle yanýltýlýr.

Üreten yer ilkesi üzerinde saðlama olan kölenin zorunlu eðilimleri, kölenin çalýþmasýný ve kölenin emeðini satmasý þekilde belirir. Böylece "üreten yer" söylemi "rýzký olan yer. Takdirle olan, takdire göre; kadere göre yer" anlayýþýyla uyuþturulur. Rýzk kavramý düþüncesi düþüne düþüne sonu gelmez çýnlamalarla insaný düþünce sarhoþu eder.

Emeði satma belirimi toplumsal kolektif inþanýn ne baþýnda ne ortasýnda ne sonunda hiç olmayan bir durumla sistemin enfeksiyonudur. Süreç kolektif baþladýðýna göre "üreten yer" seleksiyonlu yalýtým; en az iki üreten grup karþýlaþmasýný nitelemeyi içerir.

Üreten yer söylemi; üretim yapma karþýlaþmasý içinde giriþen gruplarýný, gruplarýn kendi ürünlerini ya da iþ birliklerini söyler. Ürünler ya da iþ birliði gruplar nezdinde karþýlýklý denklik yapýlmakla birlikte mütekabiliyeti bir takasý da ön gören söylemdir.

Mal mülk sahipleri olan efendilerin elinde, kölelerin üzerinde çalýþma yapacaklarý tarla, bað, bahçe gibi üretim nesnesi ile üretim nesnesi üzerinde aletli (araçlý) çalýþma yapacaðý araç gereçler vardý. Sahipliði olmayan Köle üretim gücü olan çalýþma nesnesi ve araç gereç yokluðu nedenle boþlukta kalýp çalýþamamaktadýr.

Böylece sahip efendiler çalýþamayan kölelerin çalýþma eðilimine de kölenin kendisine de sahip olmaktaydýlar.

Bu nedenle sahipliði olmayan kölelerin çalýþmasýnýn zýttý olan yansýmadan ötürü efendilerin de çalýþmama eðilimi vardý. Köledeki "çalýþma eðilimi" efendi de çalýþma olarak beliremeyen bir yansýmaydý. Her þey zýtlarýn varlýðý ve birliðiyle olasýydý.

Dýþta sizin fakir olmanýz, bir baþkasýnýn zengin olmakla belirim vermesi içinde fakirin kendi eksiði zengine karþýlýk gelir. Yani dýþtaki zenginin karþýlýðý fakirliktir. Bu zýtlýk birbirine karþýlýk olmakla birbirini tamamlayan bir tümleþme ve nötr oluþtur.

Fakir olmanýzýn içinize yansýyan mana düþüncesi zengin olmadýðýnýzý algýlamakla var. Fakirlik, zengin gibi davranamamanýz ile birlikte vardýr. Ýçteki zengin gibi davranamama eðiliminiz dýþtaki zenginliðe doðru çalýþma, emeðini satma, ezilme gibi baðýntýlarý zenginde olan sahipliklerle kendi eksiðini tamamlamaya yönelir. Zengin de sahibi olduðu çalýþma nesneleri üzerinde çalýþmanýz karþýlýðýnda enerji saðlamalý konforu size ürettirmekle vardýr. Yani zenginde sizinle vardýr.