..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Herkesin derdi baþka. -Orhan Veli
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Bilimsel > Felsefe > Bayram Kaya




20 Haziran 2018
Osmanlýda Kýsmi Bir Etkin Hafýza 3  
Bayram Kaya
Yoksunluða karþý (mahrumiyet iliðe karþý), yokluðun (fukaralýðýn) varlýða (zengine) karþý olan eðimini sömürerek kullanýyordu. Fakire vermiyordu ama zengine mirasçý (muhtaç köle) yapýyordu! “Fakirler zenginin mirasçýsýdýrlar”. Veya “fakirin zengin üzerinde bir hakký (rýzký) var” diyerek yoksunu kiþisi sahipliði olan iradenin tahakkümü altýna veriyordu.


:EIE:
Herkese göre, herkesin ihtiyacýna göre paylaþým yapma iþleyiþi; kült merkezli seans ve ritüellerle ittifak tarafýndan her bir ittifak aitliði üzerine daðýlýyordu. Mütekabiliyeti paylaþým ittifak aitliði üzerinden de o ittifakýn aitlerinin tüketim ve kullanýmýna sunuluyordu. Tüketenler üretenlerdi. Yani üretenler mütekabiliyeti pay alanlardý.

Hile þuradaydý. Üretenler mütekabiliyeti paylaþanlardý. Yani mütekabiliyet ilik üretmeydi. Üreten de pay almayla sistem sekans hareketli somut ve nesnel bir baðýntýlý çevrimdi. Üretme zaten paylaþmanýn ittifakýn ve mütekabiliyeti oluþun bað enerjisiydi. Süreç neden sonucu somut birbirini gerektirmeliydi.

Oysa El sahipliðe göre paylaþtýrýyordu. Hani sahiplik çalýþan emeðin olmaz ya oldu diyelim birikimi olsa bir türlüydü. Oysa sahiplik El tarafýndan sýfýrdan bir kiþiye daha doðuþunda verilen rýzk ve nasipti! Üstelik üretim hareketi ve üretim iliþkisi mal mülk sahiplikti etki ile baþlamamýþtý. Ve üretmeyen mal, üretimden nasýl pay alýrdý?

Bu nedenle El mantýðý, sistemi inþa eden gerçek ve doðru bir üreten sistem nesnesi deðildi. Sahiplik tescili doðru ve nesnel bað iliþkilerine göre deðildi. Sahiplik kiþinin üretmesiyle oluþan bir sahipliði deðil hayali bir noktanýn takdiri olmakla tarif ediliyordu. Bu nedenle üretmeyen sahipliðin sistem de aslan payý alma hukuku; hayali, afaki, soyut ve sistem dýþý iradenin ürünüydü. Üretim ve üretenler; paylaþým ve paylaþýmýn üreten sektörlere göre olmasý sistemin içinde ve somuttu.

El mana anlayýþý daha baþtan sömürüyü hedefleyen anlayýþtý. Sömürme yolu ile kendisini sisteme dayatmasýydý. El var olan haldeki üreten doku ve yapýya uygun üreten bir inþa bilgisi de deðildi. Üreten inþa mantýðý da deðildi. Üretmeden, hayali bir rýzk sahipliði üzerinde paylaþmaydý. Bu paylaþmaya göre adale þöyleydi. 100 kiþinin yüz kiþiye göre ürettiði yüz birim ürünün seksenini, her nasýlsa rýzk sahipliði olan (!) ve üretmeyen bir kiþiye vermekti. Ve geriye kalan doksan dokuz üreten kiþiye de geriye kalan yirmi payý vermekti. El hukuku bu anlayýþla somut ve sömüren bir adalete dönüþüyordu.

Bu hukuk, sahipliði olan; güçlünün hukuku olan iradeydi. Üreten kolektif sahipli iradelerin üreten grup gücünden kaynaklý kolektif ittifak deðildi. Rýzký ile doðmaya biat edem inanýcý imanýn ittifakýydý. Ýllüzyon buydu. Bu hýrsýzlýk ve gasptý. Usulsüzlüktü. Ama hayali bir El mana anlayýþýyla meþru edilip sistemin paylaþým ya da zenginleþme, fakirleþme hukuku olmuþtu.

Sistemin çalýþanlarý üzerinde mal sahipleri ihsas edip daðýtýmý bu mal sahipliði ihsasýna göre daðýtmaktý. Yani sistem sanki açlýðýn giderilmesi olarak üreten; o üretim içinde herkesin bir durumla sürece katýldýðý sistem deðildi de GEL ben eþek gibi çalýþacaðým. Seni mal mülk sahibi yapmanýn paylaþýmý içinde olacaðým denmiþti! Sahiplik te, sahipliði ihsas eden de hem hayaliydi hem de üreten sisteme aykýrý oluþuyla üreten sisteme göre olmayan bir paylaþtýrma yapmanýn mana anlayýþýydý.

Sistemin doðru iþleyiþini paylaþtýrma aþamasýnda enfekte eden mana anlayýþýydý. Yani üretmiyordu. Ama üretmeyen El manalý organize oluþ bir kez ortaya kondu mu hayali de olsa beslenmek ve artýk o da yaþamak zorundaydý. Üretmiyordu ama yalandan, hýrsýzlýktan, gasptan, adalet dediði adaletsiz oluþtan besleniyordu. Kendisi hayaldi ama çalýp beslenmekle yediði somuttu. Sahipliði olana göre adaletti. Köleye göre adalet deðildi. Ama köle sahipliði olanýn adaletine iman; eþekliðne biat etmiþti.

Ve El mana anlayýþý bir kes ortaya çýktý mý artýk hayat, yaþama zorunda oluþunun akýþýna kapýlacaktý. “El mana anlayýþý genel dinamikti” zorunluluk ile davranacaktý. Ama yaþamayý baþarmasý salt kendi dinamiðine baðlý deðildi. Pekiyi de Elmana anlayýþý, neden ve nasýl vardý?

Hayat bize göre anlamayla inorganik olan var oluþlarýn ortaya koyduðu kimi boþluklarý içinde de kendi enerji çevrimlerini yapabilen ikinci tip bir organizasyonla kategorice olmanýn bir var oluþ biçimiydi. El manalý yaþam þeklini düzenleyen düþüncenin inþa kuralý da üreten sosyo toplumun devinmesi içinde oluþan yansýmalarýn özneler dünyasýndaki tasavvurlara karþýlýk olmasýyla ortaya çýkýyordu. El, üreten sosyo toplumun organik boþluk alan devinmesi içinde hayat buluyordu.

Üreten sistem içinde, üretmeyen El mantýðý; beslenici korunum yasalarýyla kendisini sistem oyuklarý içinde izole etmiþti. Tartýþamýyordunuz. Ama sizin sorabileceðiniz kimi sorulara cevaplar söylüyordu. Takdirde bulunup, emir ve yasaklarý söylüyordu. Sahiplik vermediklerine bol bol vaat ediyordu.

Üreten yapý içindeki izolasyona ulaþamýyordunuz. Dua ile ulaþabileceðinizi söylemekle size dua et diyordu. Diyalektikti olmadýðý için duanýn ulaþýp ulaþmadýðý da meçhuldü. Sizi kontrol eden kurallarý söylüyordu. Bu anlayýþýn üretmeyen sahipliði içindeki bencil ben; kendi beslenici enerji girdisi için seleksiyon yapýyordu. Bencil ben üreten ortam giriþmelerinden etkilenip, fantezilerini yapýyordu.

Beyin, bu fantezilerin ve fantezilerin fantastik monitör görüntülerini oluþturmaya zemin hazýrlamakla karmaþýk giriþmeli bir toplaçtý. Beyin bu öz faaliyetini; diyalektik dediðimiz etkileme, etkilenme ve tekrar etkileme biçiminde oluþan bir çevrim içinde yapmakla akýþlý oluyordu.

Süreç içindeki bu eytiþim sel (diyalektik) çevrimi önce etkilenme sonra etkileme ve tekrar etkilenme sýralamasýyla da görebilirsiniz. Tabii ki üreten bir süre durum olmasaydý, El manalý öznel oluþ, pek pek yansýtýlamazdý. Üreten yapý yokluðunda El mana anlayýþý groteski anlam içinde olmanýn fantastik istemiyle öznel çýkarcý tamahla El mana düþüncesini yansýtsa da El mana anlayýþýna vücut bulduramaz.

Düþünsel oluþ gibi zihni bir organik inþa da üreten sosyo toplumsal bir organik inþanýn oluþturduðu boþluk devinmeleri içinde inþa oluyordu. Doðadaki süreçler çokluðun azlýk üzerine belirmesiyle veya büyüðün küçük üzerine baský ve basýncý ile ya da yükseðin alçaða olan eðimiyle gerilimli bir alan akýþý ortaya koyuyordu. Kolektif toplumda bu süreç gereksinimler nedeniyle üretme (saðlama); üretileni (saðlatýlaný) ihtiyaçla tüketmeydi. Üretimin tüketim üzerine; tüketimin de üretim üzerine eðimiydi.

Sosyo toplumsa alan içinde bunun El manalý karþýlýðý zenginin fakir üzerine olan irade kullanma hukukuydu. Güçlünün güçsüz üzerine tahakkümüydü. Etkin mana önce rýzk verdikleri karþýsýnda rýzk vermediði kiþileri mahrumiyet ilikle kývrandýrýyordu. Sonrada mahrumiyet iliðin açlýða, ya da ihtiyaç olan bir kullanýmýna olan eðilimini istediði gibi kontrol edip rab olarak (terbiye eden olarak) terbiye ediyordu.

Yoksunluða karþý (mahrumiyet iliðe karþý), yokluðun (fukaralýðýn) varlýða (zengine) karþý olan eðimini sömürerek kullanýyordu. Fakire vermiyordu ama zengine mirasçý (muhtaç köle) yapýyordu! “Fakirler zenginin mirasçýsýdýrlar”. Veya “fakirin zengin üzerinde bir hakký (rýzký) var” diyerek yoksunu kiþisi sahipliði olan iradenin tahakkümü altýna veriyordu.

Böylece El tarafýnda ortaya konan þanslý ve saklý seçilmiþlerin mal mülk sahipliði; üreten sýnýf üzerinde oluþan yokluða doðru baský ve tahakküm kuruyordu. Günümüzdeki siyasetler de aynen El mantýðýný kullanýrlar. Dünya ölçeðinde iktidarda olan köleci siyasetler, yönetimde olduðu dönem içinde halký yoksul kýlarlar. Dönem sonunda siyasetler yarattýklarý bu yoksunluðu; herkese aþ, iþ, ev araba, ek gösterge gibi söylemleriyle, vaat ederek alkýþlar içinde tekrar seçilirler.

Yani hem günümüz siyaseti hem El mantýðý kýsýr döngüler üzerine inþa ve inþanýn geliþmesidir. Asla sömüren adaletin geliþmesi deðildir. Adalet ne kadar kýlýktan kýlýða girse de her bir kýlýk yeni bir sömürü olmaktadýr. El mana anlayýþý böylesi bir kýsýr döngü üzerinde yoksulluða ürettiren sistem olmakla köleci inþasý üzerinde organize oluþla yaþýyordu.

Asalaklýk böylesi bir dýþtan organize edici hayli bir eksen çevriminin, üreten alan içindeki boþluklarý kýsýr döngülü anlayýþ biçimiyle doldurmanýn inþa þekliydi. Kýsýr döngülü yapýnýn öznesi ve fail istemcisi bencil bendi. Bunun filozofik halk deyiþi “Rab bana hep banaydý”. Üreten sistemin avatarý (taþýyýcý iskelet kalýbý) kolektif üreten sosyo toplumsa organizasyonlardý. El manalý kýsýr döngü kolektif olan organik sosyo toplumsa koþullar üzerindeki boþluklarda konaklamakla, neþvü nema buluyordu.



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn felsefe kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
El Bel Baal 2
Tarihsel 2
Ýrade 1
Tarihsel 1
Anlamak Gerek 71
Kurtuluþun Felsefesi (Açký 2)
Sosyal Ýliþki Toplumu Hedeflemez 2
Anlamak Gerek 43
Anlamak Gerek 70
Anlamak Gerek 55

Yazarýn bilimsel ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Müruru Zaman 14
Sahiplik Ýmaný 1
Hatýrlama 1
Mal mý, Ýnsan mý?
Mamon'du Belirme 1
Müruru Zaman 7
Anlamak Gerek 26
Denge ve Dengesizlik Süreçleri 24
Bað Enerjisi 1
Sistem 15

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Aslýna Yüz [Þiir]
Vah ki Vah [Þiir]
Ýsis Dersem Çýk Ereþkigal Dersem... [Þiir]
Görmez Þey [Þiir]
Tekil Tikel Tükel [Þiir]
ve Leddâllîn, Amin [Þiir]
Mavi Yare [Þiir]
Mevsimsel [Þiir]
Yýkýlýþa Direniþ Direniþe Yýkýlýþ [Þiir]
Meþrep 3 [Þiir]


Bayram Kaya kimdir?

Dünyayý yaþantýlaþan çabalar içinde duygunun önemi hiç yitmezse de, payý giderek azalmaktadýr. Sosyo toplum bazlý, genel bir açýlýmla baþlayan çalýþmalarým da; bilim felsefesi içinde olunma gayreti güdüldü. Bu nedenle yazýlarýn tarisel, sosyo toplumsal evrimli ve türlü doða bilim verileri güdülü çalýþma olmasýna gayret edildi. Genel felsefem içinde bir bilgi; ne kadar çok baðýntýsýyla söylüyorsanýz, o bilgi o kadar bilinir bilgidir.


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Bayram Kaya, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.