Anlamak beðenmenin baþlangýcýdýr. -Spinoza |
|
||||||||||
|
Bu dünyada her þey boþ ve geçici, hatta önemsiz, gereksiz; bunu biliyorum. Bildiðim halde olaylardan neden etkilendiðimi bir türlü anlamýyorum. Bir taraftan böyle düþünürken öte taraftan þöyle düþünüyorum. Tutarsýzlýk. Sanki tek deðil de iki “ben” var; hatta ikiden de fazla. Biri boþ ver diyor, öteki boþ vermek olmaz diye diretiyor. Bir baþkasý boþ da verilebilir, verilemez de diye ikisinin ortasýný bulmaya çalýþýyor. Of be of! Bu “ben”lerin her biri beynimin bir köþesine gizlenmiþ, oradan davranýþlarýmý yönlendiriyorlar. Bunlardan kurtulmanýn bir yolu var mý? Kaçsam, peþimden geliyorlar, bir yere çakýlý kalsam “Þöyle yap, böyle yap, yok hem þöyle yap hem de böyle yap!” diye bana emir verip harekete geçirmeye çalýþýyorlar. Tekrar pencerenin yanýna gittim; dýþarýya bakýyorum. Deðiþen bir þey yok, ya da bana öyle görünüyor; veyahut da ben hiçbir þey görmüyorum. Bu evdeki hayatýmýn çoðu þu üçgen içinde geçiyor: Yataðým, masam ve pencere. Arada sýrada mutfaða gidiyorum ve binde bir de salona. Burasý tek katlý bahçeli bir ev; babamdan miras kaldý. Annemin bu evde çok emeði var. Rahatýna eremeden öldü gitti. Babam uzun yýllar burada tek baþýna yaþadý, ben o sýrada evliydim ve baþka bir þehirde oturuyordum. Babam ölüp eþimden de ayrýlýnca gelip buraya yerleþtim. Ýki odasý bir salonu var. Salonun kapýsý genellikle kapalý durur ve çok az girerim oraya. Salondaki eþyalar ilk alýndýklarý gibi dururlar neredeyse. Çünkü annem buraya “misafir odasý” derdi ve misafirden baþka da kimseyi bu odaya sokmazdý. Misafir ise ayda yýlda bir gelirdi. Ýþte eskiden kalma bir geleneðin mirasý bu salon-misafir odasý. Odanýn birini depo gibi kullanýyorum, diðerinde de hem yatýyorum, hem televizyon seyrediyorum, hem de bilgisayarla ilgileniyorum. Bina çok eski; en az kýrk yýllýk. Isýnma soba ile. Ýstesem çok daha konforlu bir ev tutabilirdim; tutmadým. Paramý idareli harcamalýyým. Emekli ikramiyem bankada olduðu gibi duruyor, hiç el sürmedim, babamdan kalan mirasý da nakite dönüþtürüp bankaya yatýrdým, gerektikçe buradan çekip harcýyorum. Param bittikçe hýrsýzlýk yapýyorum; yani bankaya gidip babamdan kalan mirasýn parasýndan çekiyorum. Kendim kazanmadýðým için bu parayý harcamak bana göre hýrsýzlýktýr. Bir çocukluk arkadaþým var; yýlda iki ya da üç defa görüþürüz. Geçen buluþmamýzda laf çalýþmaktan açýldý. Ne yaptýðýmý, nasýl vakit geçirdiðimi sordu. Ben de ona: -Bilinmeyeni, bilmek için uðraþýyorum. Dedim. -Bildin mi buldun mu bilinmeyeni? Nedir? Diye sordu. -Hayýr, bulamadým, bilmiyorum. Bilsem de kimseye söylemem. Hazýra konmak yok; herkes kendi arayýp bulsun. O yüzden bu yaþýmda ben, en aðýr iþte çalýþýyorum, deyince gözlerini açtý, suratýný gerdi: -Nasýl yani? Dedi. -Nasýl olacak? Gece gündüz düþünüyorum; bundan daha aðýr baþka bir iþ olabilir mi? Diye sorusunu cevapladým; sinirlendi, alaycý bir gülüþ attý; belki de küfür etti ve kalkýp gitti. Onun o sinir bozucu gülüþ sesi uzun süre kulaklarýmda çýnladý, ruhumu týrmaladý. Belki de bu onunla son görüþmemiz olur! Devam edecek...
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Ömer Faruk Hüsmüllü, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |