"Daha genç olan ilahlar anne-babalarýna karþý ayaklandýlar" söylemindeki genç ilahlar, olasýlýkla ilahlarýn melezi olanlardý. Melezler karþýt gruplar birleþmeli doðumlarýyla oluþan 1. Kuþak Kingulardý. Anunnakilerdi. Karþýt ilahlardan doðan ittifakýn ilk melezleriydiler.

Kingular saf ve etnik totemi ilah özelliklerini yitirmekle melezdiler. Melezler iki ayrý gruptan ilahlarýn biyo kültür melezi olmakla yarý ilahlardý. Karþýt gruplar melezli Kingular ya da Anunnakiler birleþmesinden de 2. Kuþak denen insan nesilleri doðmuþtu. Ama ön ittifaklarda ana baba kavramý yoktu.

Aslýnda insan dördüncü nesil sayýlmalýdýr. 1.Kuþak insanýmsýlardýr. 2. kuþak totemiler ve ilahlardýr. 3. nesil ilahi dönem ön ittifaký içindeki yarý ilah olan melezlerdir. 4. kuþakta melezler çaprazlamasýndan doðan kuþak olmakla insandýr.

Buna göre ayaklananlar ittifaka katýlýp daha sonra ahde vefa etmeyen; Utnapiþtim veya Nuh gibi El tandanslý kiþisi sahipliði olan gruplardý. Bu gruplar kendisinden önceki ya da kendisinin yaptýðý ittifak ahdine karþý çýkmakla, ittifaktan kovulanlar veya sürgün yiyenlerdi. Ýlahlar totem gruplarýn kendi gücü ve hafýzasýydýlar. Oysaki bir de ittifakýn gücü ve ittfak hafýzasý olmakla ittifaka göre düþünen ve ittifaký koruyan tevhit ilahý vardý.

Ýttifaktan kovulanlar, kendi ilah gücü temsilciliði olan ilahýnýn sözünü kutsayacaklardý. Ayrýlýkçý gruplar kendi ilahlarýnýn kutsal sözleri doðrultusunda olmakla haklý ve doðru olacaklardý. Ayrýlýkçý grubu kovan ve yerinde kalan ittifak ise kovulanlarý suçlarlardý. Ýttifaka ait olan, ittifak sentezinin gücü olan ilah sözünü dinlemeyenler olmakla suçlarlardý.

Yerinde kalanlar, ittifak ilahýnýn takdir ve irade ahdine göre davranmalarý nedenle kendilerini haklý ve doðru bulacaklardý. Aslýnda haklý olan bunlardý. Yeni olandý. Yeni olan da ittifak gücü olan ilah ahidine uymalarýydý.

Ana baba özel mülkiyetçi El anlayýþý içinde tanýmlanan kavram ve sözcüklerdi. Bu nedenle ön ittifak içindeki isyanlar ana babaya deðildi. Üstelik te isyan ayrýlýðý grup hareketi olmadan sýrf ana babaya isyan diye olamazdý.

Böylesi grup ayrýlýklarý içinde ana babanýn da olacaðý için ayrýlýklar grup ayrýlýklarýna dönüþemezdi. Dönüþse bile grup içinde ana baba da olacaðýndan ayrýlýk anlamsýz olurdu. Ayrýlanlar Ýttifaký yapanlardý. Ýttifak sözleþmesi nolan ahdi ortaya koyanlardý.

Ýttfaklar anaya babaya saygý üzerine kurulmamýþtý. Ýttifak baðýntýsý içinde ana baba iliþkisi sayýlmazdý bile. Ayrýlan gruptu. Ve ayrýlanlar ittifak ilahlarýna veya ittifakýn gücü olmakla bileþke kararlarý olan tevhidi ilahýn yasalarýna karþýydýlar.

Bu da çok çok normaldi. Çünkü ittifaklar öngörülemez þekilde hýzlý geliþmeler ortaya koymuþtu. Ýttifakýn ahit öngörüleri bu türden çok hýzlý geliþme karþýsýnda verimsiz kalýyordu. Çoðu isyanlar, hýzlý olana karþý, yavaþ kalanlarýn isyanýydý.

Ya da yavaþ kalanlara karþý, hýzlý olanlarýn tartýþma ve isyanýydý. Bunun gibi bu isyanlara bir de yeni yeni uç veren El tandanslý mana anlayýþlarý da bu isyanlara katýlýyordu. Bu isyanlar yeni mana üzerinde ayrýlýklardý

Sümer Ýlahisine devam edersek; "Ea; Apsu ve Mummu‘ya karþý zafer kazandý". Mummu, ittifakýn yani birleþmenin kendisiydi. Apsu ve Ea ittifakýn grup eylemli ve grup takdirleri olan; gruplarýn isim tanýmlý tarifi olmakla gruplar temsilciliðidirler.

Sosyal mantýk, sosyal anlama ve sosyal anlatým süreçleri, olup bitenleri kabullenmeleri baðlamýnda; genellikle þu iki özelliði kendi düþünce temellerinde, içlerine sindirme ve seçme ayýklama süreci yapmýþtýrlar. 1 Cinsel birleþme motifini. 2. Emzirme motifi olmakla, bu ikili sosyal hafýzanýn; en temel argümanýdýrlar.

Her iki argüman da temel totem yasasý içinde olan tabudurlar. Bu ikili etnik olmanýn ve yalýtýma bir tecridi ortam içinde kalmanýn anayasasýdýrlar. Bu iki öznel anlamalý ilke, totem aitliðin totem kardeþliðin belirtisi ya da damga iþaretidirler.

Totem kardeþliði ve gruptan emme prosedürü temel totemi aitliktir. Gruptan doðma. Grubuyla temas etme olan cinsel birleþme üzerindeki aitti oluþ ve bu prosedürün gelenekleþmesi olan izin, temel totem yasasýdýr. Ön ittifaklarýn en büyük zorluðu bu temel totem yasalarýný aþmaktý. Bu nedenle ön ittifaklarda totem kardeþliðin yanýnda bir de ittifakýn kardeþliði söylenecekti.

Böylece totem dönemden beri yasak olan grup dýþýndan emme ve grup dýþýndan cinsel birleþme yapmanýn yasaklý tabusu; ittifaký kardeþlik üzerinde aþýlacaktý. Daha açýðý karþý gruptan emmeme ve karþý grupla cinsel birleþme aktiviteleri, ittifak kardeþliði üzerinde bir gerçekleþme olmakla totem yasalý tabu aþýlacaktý.

Böyle olunca; þimdiki meþru olan ittifaký kardeþlik nedeniyle oluþan yeni temas kuralýndan ötürü; totem kardeþler arasýnda olan iç cinsel iliþki yasaklanacaktý. Doðan çocuðu da velayet paylaþýmý yapýlana kadar hiçbir grup emzirmeyecekti. Çocuk paylaþýmla hangi gruba verilirse o grup çocuðu emzirecekti. Emzirme yolu ile aitti olma meþruiyeti yanýnda doðurmanýn esamisi bile yoktu.

Bu taraf grubun doðurduðu çocuk, velayet paylaþýmlý kural gereði karþý gruba verilirdi. Karþý grup ta bu taraf grubun temas partneriydi. Bu kez bu taraftan karþý tarafa verilen çocuk ittifaký kardeþlik yasasý gereði týpký eski totem dönemdeki gibi doðuran grubun cinsel (temas) partneri oluyordu.

Demem þu. Köleci döneme kadar evlilikler yoktu. Çocuk doðuranýn deðildi. Çocuk illa doðurandan emmiyordu. Çocuðu emzirenler, çocuðu doðuranlar deðildi. Bir kiþi doðuruyordu ama doðumu ve emzirmeyi grup yapmýþ oluyordu. Anlam tekil olurluda deðildi. Temas gibi çoðul anlamlý aktivite olandandý.

Emzirme tüm grup kadýnlarýnýn iþi olmakla emzirme asli aitlik belirtisiydi. Cinsel birleþmeler içinde bir taraf koca, bir taraf onun kadýný deðildi.

Oysa köleci anlayýþa göre emziren bir kadýn, emenin annesiydi. Emen olasýlýkla emzirenden doðmuþtu. Birleþen kiþi figürlerinde anlaþýlan ifadeye göre de figürdekilerin, karý koca olarak söylenmesiydi. Bu ifadeler köleci mana ile söylenen sözcüklere göre doðruydu.

Ama bu söylemler ön ittifaklý mana sürecine göre kökten yanlýþtý. Ön ittifaklarda Ýlahlar karþý ilahlarla; melez grup üyeleri de karþýt grup üyeleriyle birleþiyorlardý. Ama birbirine karý koca deðildiler. Bu anlamlar köleci mana dili ile söylendiði zaman, büyük yanýlgýlar ortaya koymaktadýrlar.

Yani ittifak içindeki bir grup tarafýndan doðrulan bir çocuk, ittifaklý kardeþ oluþun aitleþtirmesi üzerinden yürünerek bu grup emzirmeden karþý grup tarafýndan emzirilebilecekti. Karþý grup tarafýndan emzirilen çocuk ta, eski totemi kural içindeki anlamýyla; çocuk doðuran grubun deðil, emziren grubun aiti olacaktý.

Ea; Ýttifak yasasýna (Mummu'ya) ve ittifaka sadýk kalan Apsu grubuna karþý çýkýyordu. Ea karþý çýkýyor çýkmasýna da, baþarýlý olamayacaktý. Alttaki anlatýmlara doðru indikçe burada ön ittifaklý kavramlarla, köleci kavramlar iç içe geçmiþ durumdadýrlar.

"Tiamat'ýn, Ea'yla savaþmak üzere yarattýðý bir dizi canavarlar karþýsýnda, EA baþarýlý olamadý. Tiamat’ý; acý suyu temsil eden grubun kadýn temsilcisi olan bir ilah olarak düþünürsek Apsu da Tatlýsu dolayýndaki grubun erkek temsilcisi olan bir ilahtý. Ya da bunun tam tersi bir anlatým da söz konusu olmalýdýrlar.

Gruplar eril ve diþi olan kiþilerden oluþur. Sosyal mantýk yapacaðý temaslarýna; yani giriþme yapacaðý gruplara; duyuru yolu ile kardeþ olup olmadýklarýný gösteren mana iliþkisi üzerinde bakar.

Üretim hareketi nedenle yapýlan bu birleþmeler, sosyal anlama yönünyle de karþý cinsler arasý iliþki olacaktýr. Grup hareketli cinsler arasý iliþkiye göre bir taraf erkeklerinin bu taraf grubu, kadýn olarak görmesi; bu taraf erkeklerin de o taraf grubu, kadýn olarak görüp söylemesi normaldi.

Ayný yolla bu taraf kadýnlarý karþý taraf grubu erkek olarak görecekti. Diðer taraf kadýnlarý da bu taraf grup kiþilerini, sosyal mantaliteli iliþkileri üzerinde erkek olarak görecekti. Erkek olmakla karþý tarafý diþi cins olarak gören göz ile koca olarak gören gözün, sosyal statülü anlamý ayný deðildir.

Bu nedenle karý-koca söylemi özel sahiplik iliþkisidir. Köleci mana dilidir. Cinselliðin mal-mülk, miras, çocuk velayeti iliþkileri üzerinde mal-mülk gibi özelleþmesidir. Köleci mantýða göre birinci halde Apsu, Tiamat’ýn kocasýdýr. Ýkinci halde de Tiamat Apsu’nun kocasýdýr.

Marduk Ea'nýn oðludur. Marduk 50 gözlü, 50 kulaklý, 50 kollu olmakla en azýnda 25 tane El aiti grup birleþeni ile "entegre olan bir süreç özelliði" olmasýdýr. Ki bu anlatým bir yönü ile ön ittifaklara uzanan bir hafýza aktarýmýndan yansýmaktadýr.

Ýlahideki baba oðul iliþkisi ile anlatým yapan dil ise kesin bir söylemle köleci süreci anlatmaktadýr. Ki bu durumda da El, aile ilahý olmuþ olan bir El'dir. Bir aile El-ilahý olan El, monarþin süreçten geçen evirilmesi ile El-ilahýn oligarþin süreç içinde olmasý akla gelir.

Yani El sahipli monarþi süreçler yeni bir tevhitle; yeni bir birleþmeyle; yeni bir sentezle olan durumlarýn içinde olmakla; anlatým olan süreç köleci bir oligarþin ittifaklý duruma geçmektedir. Bu durumda da önce sürgün yiyen köleci ittifaklý El’ler akla gelir. Sonra da El'ler arasý uzlaþý ile oligarþin ittifakýna uzanan bir süreç içindeki olaylarý konu eden bir köleci hafýza söz konusudur.

Marduk, Güneþ Tanrýsýdýr. Groteski mana anlayýþý içinde Güneþ verili temel düzenli bir düzlemin içindedir. Güneþ kavranma ve eylemli oluþla ilk hareketler içinde verili düzlemin olmazsa olmazýdýr. Temel algý bu olmakla beraber insanýmsýlarýn ya da organik hayatýn duygularý dýþýnda Güneþ'e özel bir önem atfetmezler.

Güneþ verili düzen ve düzlemin zaten baðýl iliþkisidir. Toptan kavranmasý içindedir. Güneþ üreten iliþkiler üzeinde özel anlamla öne çýkarýlacaktý. Ama doðada insan dýþýnda üretim hareketi yapýpta üretim hareketi üzerinde toplum olmuþ olmakla, Güneþ'e özel anlam atfeden organikler pek pek yoktur.

Üretim iliþkisi üzerinde Güneþ’in tarým ve hayvancýlýk üzerindeki özel baðýntýsý bilinmeye baþlayýnca Güneþ verili düzlem içindeki baðýntýsýndan koparýlýp çok özel baðýntýlý durumla insanýn ilgi konusu olmuþtur.

Ama ön ittifaklý süreç içinde oluþan bu özel baðýntýlý ilgi isimlemeleri sadece totem meslekliyetkilenmesi olan gruba yardýmcý bir anlamdý. Ýlahlar üzerine bir anlam, ilahlarýn üzerine takdirde bulunduklarý bir ifade deðildi.

Ýkinci bir anlam olan bu isim yetki ve sorumluluk ifadesi olmayan bir isim olmakla sadece gurur okþayan tanýnma veren bir anlamdý. Yani yavaþ yavaþ gruplar üzerine güç tanýmlý isim tanýmý olmakla eþletilmiþti. Pekiyi de Güneþ ile grup ismini dolaysýyla ilah ismini eþletme nereden çýkmýþtý?

Yani ittifaklý olan bir grup benzer totem mesleði nedenle ayný ismi almasý demek totem düzlemde sosyal yaþantý içinde bir karýþýklýk demekti. Örneðin ittifak içinde ayný totem meslekli totem aiti kiþiler birbirine cinsel temas yapamayacaktý.

Ayrý totem gruptan olduklarý halde ittifak içinde cinsel temas yapabilecek iki grup, ayný totem mesleði ile anýlmakla ayný totem aiti gibi anlaþýlacaktý. Bu nedenle iki ayrý grup olan bu gruplar ayný totem mesleði ile anýlan gruplar olarak söyleneck olmakla birbirine cinsel temasta yapmamakla yüz yüze kalacaklardý.

Daha önce buðday totem mesleði ile kendisini ittifaka tanýtmýþ olan bir grubun yanýnda yine mesleði buðday yetiþtiriciliði olan ikinci bir grup olsun. Ýþte bu tekil grup isim karýþýklýðýný önlemek için ittifaka sonra katýlan grup kendisine baþka bir isim alacaktý. Totem mesleði patenti korunuyordu.

Buðdayýn Güneþ’e olan üreten iliþki baðýntýsý olmasý nedenle; buðday üreten ikinci grup kendi isim tanýmlamasýný Güneþ'le eþletmiþ olabilecektir.

Grup ismi "grup mesleði olmakla takdir ve irade kullanma yetkisi ve ittifaka olan sorumluluðuydu". Güneþ isimli grupta bu ismiyle takdir eden ve irade kullanan gibi bir yansýmayý verirse de; kullandýðý takdir ve irade yetkisi ile sorumluluðu Güneþ isminden gelmiyordu. Bu doðru deðildir.

Totem mesleði ile isim alan gruplarýn takdirde bulunmalarý nedenle; totem mesleði olmayan isimlerin de, bir gruba takdirde bulunma yansýmasýný vermesi kaçýnýlmazdýr. Ama Güneþ isimli grubun Güneþ adý ile takdir ve irade kullandýðý söylemi doðru deðildir. Çünkü Güneþ isimli grup, kendi ön ittifakýný Güneþ adýyla deðil, buðday yetiþtiren patenti nedele yapmýþtýr. takdirde bulunmayý da bu patentle yapmaktadýr. Güneþ adý patent deðildir.

Fakat ön ittifaklý birleþmelerin oluþtuðu bu aþamada Güneþ eþlemeli isim tanýmlamasý içindeki grubun yetkisi asla Güneþ tanýmlamasý üzerinde olan bir takdir ve irade sahipliði deðildir. Çünkü ön ittifaklarýn temelinde: üretim iliþkisi ve üretim hareketi olmayanlar; veya hiçbir totem mesleði olmayanlar ya da totem mesleði üzerinde takdir ve iradesi olmayan gruplar; ön ittifakýn giriþmesi içinde deðildirler.

Aslan, kartal, Güneþ gibi isimler ne bir totem mesleðidirler. Ne de bir takdir ve irade kullanýmý içinde ittifak etmenin gücüdürler. Bu isimler sadece her bir üretimle bir baðýntýsý olan, ya da göz dolduran bir güçlülük vs. türü özel bir algýdýrlar. Bu nedenle bir totem mesleði olmadan aslan ve Güneþ gibi ismi alan grubun ön ittifak yapma þansý yoktur.

Köleci sistem nasýl takdir ve irade kullanma yetkisini bir yanýlsatma ile üreten iliþkiler üzerinde alýp; takdir ve iradeyi kiþisi mal mülk sahibi olanlarýn uhdesine verdiyse; Güneþ ismi ile de El, El-ilahý üzerinde de ayný yanýlsatmayý yapacaktý.

Üretene deðil de sahipliðe irade kullandýran yanýlsatmayý yapan ilk illüzyon gibi yine ön ittifaklara konu ve baðýntý olmayan ya da bir üretim iliþkisi; bir üretim hareketi olmayan bir isimler de ikinci bir yanýlsatma illüzyonu olacaktý. Bir grubun kendisini Aslan ve Güneþ gibi isimlere eþletme yapmasýnda doðaan algý illüzyonu nedenle Güneþ isimli grup sanki bir totem mesleði üzerinde takdir ve irade kullanýyormuþ gibi olmakla söylendi.

Bu bir algý yanýltmasýydý. Bu köleci düzenin ikinci bir yanýlsatmasýydý. Yani ön ittifaklý gruplarýn kendini Aslan gibi güçlü, Güneþ gibi devasa oluþ isimleþmesi üzerinde yetkileyen bir takdir ve irade kullanýmý yoktu.

Oysa köleci El-ilahlar aslan ve Güneþ sembollü oluþ üzerinde takdir ve irade kullanmakla aslana ve Güneþ’e de hükmediyorlardý! "Güneþ ve Ay'ýn hali de El'in bir takdir ve kader dilemesiyledir" diyecekti.

Köleci sistemde bu kabil illüzyona tabii ilgi ve güç üzerindeki benzetimler üzerinde tanýmlamalar vardýr. Ýlah mesleði gibi gerçeklikteki irade kullanýmý, Güneþ gibi yardýmcý isimlerlede trasfer edildi. Transfer anlam üzerinde geçiþen takdir etme yetkisi El-ilahlarýn üzerine yapýþan sýfatlarla illüzyon olmuþturlar.

Marduðun Güneþ'e de hükmedip Güneþ'e de takdirde bulunmasýyla Marduk, ilahi dünyanýn en güçlüsüydü. Þunu da unutmayalým. Marduk bir totem mesleði patentli olmakla ilah iradesini kullanan ve ilahi takdiri yapan bir güç deðildir. Köleci sistemin çatýþan toplum süreçleri üzerine oturan, El mana anayýþýnýn bir versiyonudur.

Marduk totem mesleði sahipliði üzerine oturan bir oligarþin El temsilcisidir. Monarþin El dönemli sürecin içinde oligarþini sentezleri yapmayý ifade eder. Tevhitin El-ilahýdýr.

El ilah demekle þunu kast ediyorum. El-ilahtaki El, kolektif olana karþý olmakla kiþisi malý ve kiþisi mülkü keyfine göre veren ya da malý mülkü kimi kiþilere vermeyen bir mana gücü olmakla; yine bir El’dir. Ama diðer yandan da El; üretim yapan, kolektif ligi savunan bir "ilah" gibi "irade ve takdir" yetkisi kullanmakla da El, ilah gibi davranmaktadýr. Bu nedenle keyfilik ve kolektiflik gibi her iki zýt sýfat ile El, El-ilahtýr.

Týpký ön ittifaklardaki totem meslekli gruplarýn birleþmesiyle oluþan grup içi ikizleþmeler gibi Marduk tandanslý birleþmeler de, bir ikizleþme sýfatý olarak söylenenlerdi. Ýkizleþen güçle Marduk, yeni bir sahipliðin tekil takdir ve iradeye gücüne dönüþmektedir.

Bu ardýþýk ikizleþmeler nedenle Marduk; elli kollu. Elli kulaklý. Elli gözlüdür. Bu söylem hem tekil olmanýn hem de tekil oluþtaki sentez katkýnýn söylemidirler.

Bu demektir ki Marduk en az 25 gruplu bir ittifakýn, tevhit ilahýdýr. Siz düz mantýkla bakýp ta; tekil olan Marduðu Elli kollu olur mu? Elli kollu oluyorsa tekil irade olur mu? Deyin durun. Unutmayýn ki her þey zýddýný yaratýr (oluþturur). Teklik çokluðunu, çokluk ta tekliðini oluþturur. Gerçekler de bu ilkeye göre oluþur.

25 El-ilahlý mecliste; Tiamat ile yeniþemeyen Ea; kurul içindeki Marduk’tan yardým ister. Ea’nýn oðlu da olan Marduk, kendisinin hükümdar (Baþ El-Ýlah) olmasý koþuluyla Tiamat'a karþý savaþmanýn sözünü verdi.

Köleci sistem, tüm kötülüklerin anasýydý (doðurucusuydu). Oligarþini tevhit dili, tüm bu kötülüklerle eþletilen bir tevhit mücadelesini de bu anlatýmlar içinde zýmnen söylüyordu (üstü kapalý, dolaylý söylüyordu).

Marduk ancak, uzun ve tehlikeli bir mücadele sonunda Tiamat'ý güçlükle öldürebildi. Bu aktarýmlar sürecin Eksen çaðýna geliþinde süreci hazýrlayan ön düþüncelerdir. Tarihsel oluþumlardýr. Üretim iliþkilerini çaðrýþan ve üretilenlerin ne þekil baðýntýlar üzerinde paylaþýldýðýdýr.

Yani tüm bunlar eksen çaðýna iliþkin baþlatýcý süreçler olup; evrime süreci manaca anlamanýza, yorumlamanýza dek sizleri hazýr oluþ durumuna getirecektirler.