Bu hafifçe kenara itilecek bir roman deðil. Daha büyük bir þiddetle uzaða fýrlatýlmalýdýr. -Dorothy Parker |
|
||||||||||
|
Yaþamýn her anýnda olumlu ve olumsuz þekilde karar verme gücüne irade denilmekte. Diðer bir ifadeyle kiþinin günlük yaþamýnda anahtar niteliði taþýmaktadýr irade. Ýnsandaki irade farklýlýðýna geçmeden, diðer canlýlarýnda iradeye benzer tepkimelerinin olduðunu hatýrlayarak devam etmeye çalýþalým. Ýnsanýn dýþýndaki canlýlarda iradeye yakýn açlýk, korku, koku, iþitme, görme ve üreme þeklinde temel güdüler mevcuttur. Ýfade edilen bu duygu ve hisler doðrultusunda hayvanlar her þeyi sýnýrlý þekilde yapar ve yaþarlar. Ýnsan ise belirtilen temel duygu ve hislerle birlikte, bitmek tükenmek bilmeyen merak, sorgu, öðrenme, ezberleme, geliþtirme gibi, sýnýrsýz üstün edim ve duygulara sahiptir. Bunlarý iyi ve kötü þekilde hafýzada tutup tepkileyen bilinç, insaný diðer canlýlardan farklý kýlmaktadýr. Ýþte insandaki bu özelliklerin mantýklý, doðal sosyal yapýya uygun þekilde yaþanmasýna karar veren iradenin, irade olmasý için, özgür bir eðitim ve adaletli yönetim sisteminin varlýðýna baðlýdýr. Özgür adaletli eðitim ve yönetimin olmadýðý toplumlarda, insanlar yarým akýllý ve iradelerini tam kullanamayan eksik kiþilerdir. Onun içindir ki, çoðu toplumlarda hâlâ barýþçýl bir yaþam oturmuþ deðil. Bunun en büyük nedeni, insanlarýn irade belirtecek eðitim, bilgi ve düþünceden yoksun býrakýlmalarýdýr. Buna diðer sosyal, maddi ve siyasal olumsuzluklarda eklendiðinde, toplumsal iradenin niteliði basit hayvani düzeyde kalmakta. Toplumun niteliði ne þekilde olursa olsun, insan iradesi sosyal ve siyasal olarak özellikle iki þekilde yansýma gösterir. Bunlardan birisi bireyin sadece kendi basit özel yaþamýnda kullandýðý karar gücüyken, ikincisi toplum içerisinde siyasi vb. konularda düþünce belirtme yeteneðidir. Ýradeyi en iyi þekilde kullanabilmek ve nitelikli vatandaþ olamanýn yolu, kiþinin eðitim, bilgi ve kültür seviyesini çaðýn standartlarýna çýkarmasý gerekir. Çaðýn gerisinde yaþayan toplumlarýn iradeleri hep sýnýrlý kalýp, yanlýþ sonuçlara yol açmaktadýr. Örneðin kiþinin önce kendi bireysel yaþamýnda nasýl bir iradeye sahip olduðunu anlamak için, þu birkaç basit örneðe bakarak öðrenebiliriz. Bazý insanlar sigara vb. baðýmlýlýk yaratan alýþkanlýklardan kurtulmak istedikleri halde, büyük zorluklar çekip çoðunluðu baþarýlý olamazlar. Doktor desteðine raðmen bu durumdan kurtulamayan kiþiler üzerinde düþünülmesi gereken en önemli nokta, kiþinin kendi bireysel yaþamýnda doðru ve olumlu iradeyi neye göre ve nasýl bildiðidir. Dünyanýn her toplumunda baðýmlýlýðý olan insanlarýn %95'i bu beladan tamamen kurtulmuþ deðiller. Çoðunluðu doktor nezaretinde ölçülü þekilde kullanarak ömürlerini tamamlarken, diðer %5'lik orandakilerse doktor desteðiyle býrakabilmekte. Ancak bunlar içerisinde istisnalarý oluþtan kiþilerse, doktor veya çevreden herhangi bir destek almadan, kendi iradeleriyle rahatlýkla kötü alýþkanlýklarýný býrakýp saðlýklý yaþamlarýna kavuþmaktadýrlar. Her iki irade arasýndaki farký þu þekilde açýklayabiliriz. Doktor desteði alarak alýþkanlýklarýný býrakan veya ölçülü devam ettiren kiþiler, kendi psikolojik ruh yapýsýyla ilgili doðru ve gerçek bilgiye sahip olmadýklarýndan kaynaklýdýr. Bu kategorideki insanlar yaþamý sadece biyolojik güdüleri doðrultusunda aldýklarý zevke göre bildiklerinden, gerçek doðru bilgi, kültür ve bilinç yok demektir. Ýkinci engelse; vazgeçmesi durumunda doðacak boþluðu nasýl ve neyle dolduracaðý hakkýnda bilimsel düþünceden yoksun olunmasý. Üçüncü ve önemli engelse, kiþinin sürekli beraber olduðu çevreden kopup yalnýzlaþma korkusudur. Kötü alýþkanlýklarýndan kurtulmak isteyen insanlar, öncelikle arkadaþ çevresini deðiþtirmeyi göze almalýdýr. Yalnýzlaþmayý göze alamayan bireyler, ne kadar kendi iradelerini zorlayýp doktor desteði alsalar da, alýþkanlýklarýndan kurtulamazlar. Çünkü bu tür durumlarda kiþi çevre baþta olmak üzere her þeyiyle yeniden doðmak gibi bir durumda olduðunun bilincine varýp ona göre karar vermeli. Yalnýzlaþma korkusunu aþacak ve yeni yaþam biçimini icat edecek bilinçte olmayan insanlar, dertleriyle birlikte yaþayýp ölürler. Hiçbir destek almadan baðýmlýlýk veya alýþkanlýklarýndan kurtulan bireylerde ise þu bilinçli iradenin olduðu görülmekte. Hem yaþamýn ve zevkin alýþkanlýklara baðlý olmadýðýný bilmeleri, hem de sürekli beraber olduðu çevreden rahatlýkla uzaklaþýp yalnýz kalmaktan korkmamalarýdýr. Demek ki, kiþi her þeyden önce yaþamýn ve zevkin yalnýzca baðýmlýsý olduðu þeylerden ibaret olmadýðýný bilmesi gerekiyor. Ýkinci önemli noktaysa, arkadaþ çevresinden uzaklaþmayý göze alýp yeni bir çevre ve yaþama karar verecek bilinçte olunmasý, bireysel iradenin nelere mal olduðu gerçekliði ortaya çýkarmakta. Toplumsal ve siyasal konularda ise; kiþilerin doðru karar verip verememelerinin önünde þöyle bir negatif engel mevcuttur. Herhangi bir ülkede toplumsal siyasi idare þekli diktatör, bilimden uzak, sürekli din ve ýrkçý doðmalara baðlýysa normal irade ölmüþ demektir. Hukuk bu yapýlarda her zaman kiþilerin maddi ve siyasi gücüne göre belirlenir. Ýstisnalarýn dýþýnda bireyin siyasal bir irade sahibi olmasý düþünülemez. Toplumun çoðunluðu papaðan gibi devlet yöneticilerini taklit eder. Düþüncenin baský altýnda olduðu yapýda, bazý kiþiler ileri derecede yüksek bir bilgi birikim ve düþünce gücüne sahip olsalar dahi, bunu tam olarak ortaya koyamazlar. Günlük basit iþ ve iliþkilerde gösterilen irade sýnýrlý ve nitelik deðeri düþüktür. Demokrasi dýþý yapýlarda toplumun çoðunluðu, duygu yorgunluðu ve korkunun etkisiyle, sisteme tamamen entegre olmaktan baþka bir seçenek göremezler. Bazý kiþilerse yaþadýðý iradesizliðe daha fazla dayanamayýp kendi bilgi, birikim, siyasi, askeri ve maddi imkanlarýný yaratarak, tamamen veya kýsmi þekilde iradesinin hakim olmasýna çalýþýr. Özet olarak tanýmlamak gerekirse, iradenin niteliði veya etkisi kiþinin bireysel çabasýna baðlý olduðu kadar, çevre ve yaþanýlan ülkenin yönetim ve demokratik yapýsýna göre de þekillenmekte. Diktatör, otokratik, totaliter, teokratik ve agnostik yapýlarda irade hep sýnýrlýdýr. Dünya ülkelerinin çoðunluðu bu anlayýþta yönetildiðine göre, bireylerin %85'i gerçek iradesini kullanamamaktadýrlar. Örneðin Türkiye yönetim mantýðý büyük bir agnostiklik içerisindedir. Çaðdaþ mý, modern mi, Orta Çaðcý mý, laik mi, dinci mi? ne olduðu ve ne yana gideceðini bilmeyen bir iradesizlik hakimdir. Her þeye aðzý sulanan geliþmiþ Maymun iþtahýyla yaþama bakmakta. Bu tür yapýlarda insanlar en basit iþlerde kendi baþlarýna karar veremezler. Sürekli devlet yöneticilerine veya referans gösterdiði kiþilere sorarak yürütürler. Her sistemde insanlarýn bir þeyleri devlete ve kurumlara sormasý gayet normaldir. Ancak sorulacak iþlerin sýnýrlý olduðu bilinmesi gerekir. Türkiye gibi ülkelerde toplum yanlýþ ve eksik bilgi sahibi yapýlýp, devlet ise bürokratik paternalist kimliðe sahip olmasý yüzünden, insanlar kapý kulu durumundadýr. Bu da o toplumlarýn iradesiz olduklarý gibi niteliksizliklerini de gösterir. Çok açýk bir örnek; Türkiye'nin toplum ve aile yapýsýnda çocuklar, baba ve annelerine sormadan çoðu iþleri yapacak cesareti kendilerinde bulamazlar. Vatandaþlarda ayný þekilde devlete danýþmadan hiçbir iþ yapamazlar. Tüm bunlar öz güven sorunu yaþandýðýný gösteriyor. Devlete hakim olan oligarþik güçlerin iradesi her þeyi belirlemekte. Onun için insanlar yaþadýklarý ülkede irade sahibi olup olmadýklarýný þu iki kritere bakarak anlayabilirler. Devletin; kiþilerin düþünce, tartýþma ve ifade etme özgürlüðünden korkup korkmadýðý. Türkiye devleti ise var olduðu günden itibaren hep insanlarýn düþünce ve farklýlýklarýndan korkarak ayakta kalmaya çalýþmakta. Diðer bir kriterse, kiþinin almýþ olduðu eðitimin niteliðine bakarak anlayabiliriz. Ýnsanlarýn düþüncesinden korkan ve eðitim planlarýný gerçek bilimsel temele oturmayan ülkelerde, ben irademe göre yaþýyorum demek en büyük yalancýlýktýr. Demokratik çaðdaþ devletlerde ise kiþilerin din, düþünce, etnik ve kültür farklýlýklarýndan asla korkmazlar. Bireyler bu korkularý yenecek þekilde eðitirler. Türkiye'de ise toplum sürekli düþman ve tanrý korkusuyla eðitilip terbiye edilmekte. Türkiye yönetimi; demokrasi ve iradeyi sadece belirli aralýklarla yapýlan seçimlerde görüp toplumu bunlarla sýnýrlý tutarken, kendi hükümranlýðýný ise modasý çoktan geçmiþ din ve ýrkçýlýða dayanmayý sürdürmesi. Halbuki çaðýmýzda egemenlikler, teknolojik bilimsel geliþmeyle modern þekilde devam etmektedir. Bunun gerisinde kalanlar, kendisini darý ambarýnda gören tavuklara benzemekte. Ýnsanlar korkmadan özgürce ifade etme ve düþünebildiði sürece, irade sahibi sayýlýrlar. Sürekli baský ve korku içerisinde yaþamak, iradesizlikten daha aþaðý bir durumdur. Ýradeli yaþamak veya iradeyi kullanmak eðitimli, bilgili, kültürlü ve korkusuz olmakla mümkündür. Bunun dýþýnda kiþilerin iradeleri zincirle baþkalarýnýn yedeðine baðlanmýþ demektir. Cemal Zöngür
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Cemal Zöngür, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |