..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Edebiyat yaþamýn öncüsüdür, onu öykünmez, ona istediði biçimi verir. -Oscar Wilde
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Bilimsel > Felsefe > Bayram Kaya




24 Nisan 2018
Müruru Zaman 13  
Bayram Kaya
Efendiye taat ve itaatte bulunmayan iþkenceyi, aç býrakýlmayý, öldürülmeyi hak eder mi etmez mi? Tartýþýlýyordu. Yani efendilik ve kölelik hazmedilmiþ. Bunda bir sakýnca duyulmuyordu! Kölenin efendiye saygýsýzlýðý taat, itaat, ibadet, kurbiyet üzerinde ince nakýþ gibi çalýþýlarak yasa, yol, þeriat, düzenlemesi yapýlýyordu.


:GAI:
Bu nedenle monark kiþi mana da olsa mana eþleþmesi olmakla yerine geçtiði nesnel oluþtan ötürü kendi dýþýndaki zorunlu yasallýða kýsmen de olsa uymayý “ daha iyisini getirmek” diye taahhüt etti. Kendi dýþýndaki El olanlara karþý denklikle ya da eziklikle taat, itaat, ibadet ve kurbetin masiyeti içinde oldu. El’in kendi mutlaklýðý dýþýnda, eþ deyiþle kendisinin mutlak olamamasý dýþýndaki yasaya baðlýlýðýn ortaya çýkmasýyla; El eksenli mutlak monarþi; oligarþi eksenli yapý içinde meþruti monarþiye dönüþtü.

Meþruti neydi? Ne, neye göre meþrutiydi? Takdir ve irade ortaklýðý tanýmayan El’in, baþka El’lere olan tevhit giriþmesi gereði monark El’in kendi tekil yapýsý içinde ortaklaþmadýðý iradesini þimdi oligarþi içindeki El’ler tevhidi ile ortaklaþýyordu. El’in deðiþmezlik ilkesi müruru zaman içinde ilk kez oligarþi tevhidi giriþmesiyle deðiþmiþti. El mutlak oluþtan, meþruti (þartlý gerektirme) oluþa indirgenmiþti. Deðiþme; birleþmeni olan, sentezin ve kesim etkili özel baðýntýlý alanýn özelliðiydi.

Meþruiyet, takdir ve irade eden tekil bir monarþin El’in yanýnda ve bir oligarþi içindeki diðer El’lerin eþ iradeleriyle takdir ve dilek içinde bulunmalarýydý. Monarþinin kýrýlmasýydý. Kendi iradesine mutlak diyen El’in; karþý meþruti olmakla, meþruti ilik bir El’in El’ler karþýsýndaki yetki (irade) kullanmalarýydý. Bir sahipliði olan zümrelerin, kendi sahipliklerini tanýyan süreci yönetme iþiyle oluþan El’ler topluluðu oligarþiydi.

Böylece köleci sistem kendi uygulamalý deneyimleri içindeki öngörülemezler; kýsmen öngörülenler haline getiriyorlardý. Özel mülk sahipliði deney sel yaþanma oldukça aksaklýklarý ortaya çýkýyor; tepki direniþleriyle karþýlaþýyordu. El de kendi özel mal sahipliðini sürekli kýlýnabilmek için zulüm yapýyordu. Zulüm mutlak sahipliðin taatçý, itaatçý, ibadeti olan tutum dizayný içinde, öngörülemez olmanýn bir gerçekliðiydi. Ezen ezilen süreçleri yaþanmadýkça niyet etmedeki niyet bozuklarý görülmüyordu.

El’in amacý kendi nefsine niyetti. Nefsi oluþu hülle süreçler içinde çevrim yapmakla akýllar karýþýyordu. Bu niyetle El, kolektifin olan malý mülk ve kolektif gücü kendisinin malý mülkü kýldý. Böylece kendisinin özel mülk sahipliðini ihdas edip, meþru kýldý. Ýþte bu niyet akýl almaz denli ön görülemez süreçlere tufan olmakla öngörülemeyen zulümler ortamý kasýp kavurdu.

Genel akýþ içinde tüm olay ve olgular, gerçeklikler ve süreçler sürekli deðildi. Süreç kesikli olmakla, nicelikten niteliðe; nitelikten de niceliðe geçmekle sürekli oluyordu. Kolektif sistem yeni bir nitelik deðiþimiyle köleci sisteme geçmiþti. Nitelik olan yeni, yeni olan üzerinde ve yeni olan içinde kendisini niceleyecekti. Bir nitelik deðiþmesi olan köleci sistem; ezen-ezilen; zengin- fakir niceleyiþleri vermekle, deneyim ve birikimler elde ediyordu.

Bu nedenle ilk mutlak monarþi; kendi kabuðu içindeydi. Kabuk yalýtým yapmakla, ortamdan koruyucu zýrh olarak iyiydi. Ama mutlak monarþi kabuk zýrhýyla büyüyemiyordu. Bu tür niceli birikimleriyle El iradesine ortak iradeler sentezi tanýmakla büyümenin ve meþruti monarþiye geçmenin yolunu açmýþtý. Yine de oligarþi içinde de tekelci monarþi oluþacaktý. Yani bu durumda mutlaklýk kýsmen de olsa monark olanlarýn kendi dýþlarýndaki zorunlu yasaya baðlýlýðýyla kýl payý da olsa delinmiþti. Þimdi bu kýl payý ile açýlan delik giderek biçimlenen bir fil gövdesi oluþla belirecekti.

Artýk yeni olan oligarþin nitelik bir öncesinin üzerineyse de, týpa týp bir öncesinin (mutlak oluþun) aynýsý deðildi. Yani köleci sistem zorunlu olarak El takdirine göre deðil “kolektif sisteme göre ürettiriyordu”. Ama El; üretilenleri paylaþtýrýrken, kendi iradesini öne alýyordu. Sesi burada ortaya çýkýyordu. Tarlayý nasýl ekip dikeceðiniz ya da en iyi bitki ve hayvan verimi nasýl alýnýr bunlar hakkýnda ne bir iradesi vardý ne de çýt çýkarýyordu.

Ama paylaþtýrma iþine sýra geldi mi, benim iradem de iradem diyordu. Benim takdirim, benim iradem üzerine söz olmaz deyip; baðýrarak; parmak sallayarak, korkutarak, zulüm ederek aslan payý alýyordu. Paylaþma yaptýrýrken zorunlu olan ürettirme sürecini kendisine referans almýyordu. Üretilenleri keyfi paylaþtýrma yapmakla sahiplik gücünü özellikle paylaþtýrma olacak süreçlerde irade-takdir kullanmaya, hükmetmeye, otorite kurmaya dek sözlerin söylenmesine hükmediyordu.

Nitelikten niceliðe geçiþ yasasýna göre; ya da nicelikten niteliðe geçiþ yasasýnýn kesikli sürekli oluþuna göre, zulüm etme sürekli olamazdý. Bu mutlak monarþinin öngöremediði ya da görmezden geldiði bir süreçti. Mutlak monarþi daha nefsani olduðu ilk aþama içinde sahipliðin muktedirliðini görmüþtü. Bu tutkuyla, mutlak sahipliði ve mutlak sahipliðin öngöremediði zulmünü ortaya koymuþtu.

Kolektif zorunluluk, ilk aþamasý içinde doðada birlikte saðlatma iþiydi. Ýkinci aþamada da kolektif bir üretim iliþkisiydi. Yaptýðý üretim de kendi yaþamýnýn kaynaðý olan ve kendi yaþantýsý içinde harcanmakla tüketmiþ olduðu düzenli enerjisini, yerine koymaktý. Artýk bir önceki gibi avcýlýk toplayýcýlýk yapmasý yerine; harcadýðý enerjisini karþýlayacak enerji ve enerji nesnelerini üretme iþi sizi doðaya karþý özgür kýlýyordu.

Üretim mutlak bir kolektif oluþtu. Üretim grup uhdesinde çýkmýþ “üretim hareketi” ile gruplar arasý giriþme ve giriþtirme süreçleri olmuþtu. Bu giriþme içinde gruplar karþýlýklý “grup üretimli mütekabiliyet esasýna” göre farklý kullaným ya da farklý tüketim deðerleri olan nesneleri üreterek gruplar arasý tüketime de sunma iþiydi. Bu ne ticaretti. Ne kâr yapmaydý. Ne arzdý. Ne talepti. Ne finansmandý. Ne teþvik pirimi yaðmasýydý. Ne de ihaleydi. Bunlar bu haliyle kolektif üretimin enstrümanlarý deðildi.

Köleci sistem de ayný þekilde kolektif baðýntý üzerinde sizlere ürettiriyordu. Ama kolektif sahiplik ve kolektif güç yerine geçen kiþi; “onu takdirle ben verdim. Ben vermeseydim haliniz nice olurdu”. Diyerek ürünleri sahiplik hakký olukla sizden alýyordu. Köleci efendi (monark) her ihtiyacýnýzý deðil, yarýn yeniden çalýþacak kadar olan; enerji verecek kadar olan besinlerle karnýnýzý doyuruyordu.

Eðriliði gözetmeden nefsine seslenen vaatler içinde yapýlan düþünme tartýþmalarýna kapýlan çoðunluk vardý. Bu çoðunluk kýþkýrtýcý El mutlaklýðýnýn; yarýn yeniden çalýþacak kadar beslenmeyi size saðlattýktan sonra asýl niyetinin, artý ürün veren kiþisi emek gücü ile kolektif emek gücü sömürüsüne koyulacak olmasýný görememiþtiler. Kölenin yarýn yeniden çalýþacak kadar doyacak olmasý irade deðil doðrudan lütuftu! Üstelik bu eylem lütuf adý altýnda gizlense bile mutlak El iradesine üstün geliyordu. El iradesine üstün gelen bir durum karþýsýnda El’in mutlak irade yoktu.

Daha açýk söylersek malýn mülkün sahibi benim. Ben irademle dilediðim gibi rýzklarý takdir ettim. Ve dilediðim kiþiye rýzký verdim diyen El; size düþünmeyi yasaklýyorum demekle kölelerin kafasýndaki düþünceleri kovma iradesini gösterememekle de mutlak irade sahibi olmayan bir þarlatan olduðunu göstermiþti. Ama çoðunluk bir kez yakayý toplatmýþtý. Ve çoðunluk bir kes, paçayý kaptýrmýþtý. Oysa El’in benim iradem var dediði gerçekliðin içinde El’in iradesi üstünde zorunlu baðýntýlar ve giriþmeler vardý.

Kiþisi emek yarýn yeniden çalýþma baþlayacaðýnýz kadar depolanacak bir enerji verici besinle doyacaðýnýz kadar besini üretmekle sýnýrlanýyordu. Oysa emek gücü yarýn yeniden çalýþacak kadarý olandan çok çok daha fazlasýný üretip gerekirse bir yýl yiyeninize yetecek kadar olan yiyeceðinizi üretmekle size birikebilir bir artýk ürün veriyordu.

Ýþte bu artýk ürün (tüketeceðinizden fazlasý olan ürünü elde eden emek gücü) tahýl üreten sizlere; karþý gruplarýn; kundura, dokuma, kazma, saban vs. sizin de tüketeceðiniz ürünleri üretmesi karþýlýðýnda emek gücünüzle çalýþmanýza olanak veriyordu. Emek gücü gruplar arasý üretim hareketi içinde takaslara konu oluyordu. Ýþte monarklar takaslara konu olan emek gücünüze sahiplenmeyi görüp, öðrendi.

Görüp öðrendiði durumla, kiþisi sahipliði yansýmasýný görüp öðrendiði bu niyetine çevrim ekseni yaptý. Sahiplikteki amaç; “çalýþmadan, çalýþan üzerinde asalak bir yaþamla; mutlu bir hayat sürmekti”. Deðilse çalýþýp üretmeyeceðiniz daðýn taþýn sahibi olmakta, bunun iradesi bende demenin de size hiç bir anlamý yoktu. Ama çalýþtýracaðýnýz kölelere, onlarýn kendileri için çalýþma alaný, avlanma alaný býrakmadan, daðýn taþýn sahibi olursanýz; iþ baþkaydý.

Sahipliði olmayan köleler. Kendisini mutlak takdirin koþullu öðrenmesi altýnda davranan akdi içinde gören köleler. Ve kendisi için çalýþma yapacak alaný kalmayan köleler; harcadýðý enerjiyi mutlaka yerine koyacaklardý. Harcanan enerjiyi yerine koyma çalýþmasý yapmak için de mutlak sahipliði olan irade ve mülk sahibi El’e geleceklerdi. Bu geliþ ne geliþti.

Aç olanlarýn geliþiydi. Yokluðun geliþiydi. Teslimiyetin geliþiydi. Kul ya da köle olmaya hazýr uyumun yaklaþmasý içindeki sözler eþliðinde zikir çekerek gelecekti. Kurbetle (El’i anarak) geleceklerdi. Taatle (yaklaþma içinde) geleceklerdi. Ve kurbet ve taati tekrar eden bir itaat ibadeti içinde El’e geleceklerdi. El de aciz kýldýðý bu güçsüz kölelere karþý; güzel bir takdir içinde olacaktý. Ýhtiyaçlýnýn, ihtiyacýna hitaben El, otoriter söz söyleme hakkýný kullanacaktý. Bundan tabii ne vardý ki?

Mutlak sahiplik yaptýðý zulümle kendi sahipliðini artýrýyordu. Ama artan iþkenceli zulümler içinde ölen kölelerle de sömürülecek olan köle emek gücünü azaltýyordu. Emek sömürüsünün azalmasý demek; mutlak iradeli olanýn lüksünün tükenmesi ve mutlak olmasýnýn da elden çýkmasý demekti.

El bu diyalektikti niceleyiþler içinde yeni öngörüler ediniyordu. Bu öngörüler hemen zülüm yapma yerine köleleri köleliðe güzel öðütle, güzel ahlakla, doðru sözle ve iyilikle çaðýrmayý keþfetmiþ olmasýydý. Güzel öðütün. Güzel ahlakýn. En güzel yaratýlýþla olma, nasihatinin yetmediði yerde El nusha karþý (doðru ve güzel söze karþý) kötek atmayý (dayaðý-zulmü) yeðleyecekti. Mutlak monarþi, kendisini sürekli kýlmak ve sahipliðini koruyup sürdürmek için, zulümleri þart koþuyordu. Köle, efendisi için de olsa; aç, susuz, kýrbaç altýnda, sýcakta, soðukta çalýþmak istemiyordu. Bu baþlý baþýna bir zulümdü. Mutlak monarþi henüz taat ve itaat ile yaptýracaðý zulmünü ön görememiþti.

Mutlak güç; kölenin emek karþýlýðýný, köleye karýn tokluðu oluþla vermeyi iradesiyle deðil zorunlulukla olan ortam içinde akýl etmiþti. Mutlak güç El bunun yanýnda kölenin emek gücü içinde yaptýðý çalýþmasýna sahip çýkmayý da akýl etmiþti. Üstelik bunun icbarla bir zulüm olduðunu öðrenmiþti. Þimdi gerilimler içinde olup direnmeler; haklý-haksýz durumlarý tartýþmalarý vardý. Taat, itaat tazim ve ibadetleri vardý Ýþte kolektif oluþ tüm bu durumlarýn çok gerisinde kalan bir hafýza olmakla unutuldu. El sahipliðini esas alan meþruiyet zulüm üzerinde çatýþmaya baþlayacaktý.

Efendiye taat ve itaatte bulunmayan iþkenceyi, aç býrakýlmayý, öldürülmeyi hak eder mi etmez mi? Tartýþýlýyordu. Yani efendilik ve kölelik hazmedilmiþ. Bunda bir sakýnca duyulmuyordu! Kölenin efendiye saygýsýzlýðý taat, itaat, ibadet, kurbiyet üzerinde ince nakýþ gibi çalýþýlarak yasa, yol, þeriat, düzenlemesi yapýlýyordu.

El, kendisinin mutlaklýk otoritesi adýna irade gücüyle yapamadýðýný, zulümle yapýyordu. Efendinin ölüm dâhil uyguladýðý yöntemlerle, köleye baskýn olmasý gerekiyordu. Diðer yandan da lüksünün sönmemesi için, zenginlik ve yaþam kaynaklarýnýn elinde gitmemesi için de efendinin kölesini, bir þekilde elinde tutmasý gerekiyordu. Bu yaman çeliþkiydi.

Ýki arada bir derede olan efendi bu çeliþki nedenle “gözdaðý vermeyi akýl etmiþti”. Hepsini deðil de yeri geldikçe kölelerden bir ikisini aðýr iþkencede geçirip öldürmekle diðerlerini yüzde yüz olmasa da bayaðý bir korkuturdu. El için efendinin elindeki olanaklarýný elinde tutabilmesi için yapacaðý zalimliði bir yoldu! Yine zulüm, efendinin zalimliði gibi vahþice bir yoldu. Efendi böylece kendisine taat ve itaat ortaya koyabilirdi. Sahipliðini elinde tutmak için efendinin çýkmamýþ canýnda uygulayacaðý çareler tükenmezdi.

Ama mutlak olanýn yarýn da sürmesi için ya da mutlak takdirin sürekli olmasý için zulüm kadar kölenin de var olmasý gerektiði dayatmasý, diðer yandan zulmetmeyi yasaklama, öngörüsünü de yansýtacaktý.



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn felsefe kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
El Bel Baal 2
Tarihsel 2
Ýrade 1
Tarihsel 1
Anlamak Gerek 71
Kurtuluþun Felsefesi (Açký 2)
Sosyal Ýliþki Toplumu Hedeflemez 2
Anlamak Gerek 43
Anlamak Gerek 70
Anlamak Gerek 55

Yazarýn bilimsel ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Müruru Zaman 14
Sahiplik Ýmaný 1
Hatýrlama 1
Mal mý, Ýnsan mý?
Mamon'du Belirme 1
Müruru Zaman 7
Anlamak Gerek 26
Denge ve Dengesizlik Süreçleri 24
Bað Enerjisi 1
Sistem 15

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Aslýna Yüz [Þiir]
Vah ki Vah [Þiir]
Ýsis Dersem Çýk Ereþkigal Dersem... [Þiir]
Görmez Þey [Þiir]
Tekil Tikel Tükel [Þiir]
ve Leddâllîn, Amin [Þiir]
Mavi Yare [Þiir]
Mevsimsel [Þiir]
Yýkýlýþa Direniþ Direniþe Yýkýlýþ [Þiir]
Meþrep 3 [Þiir]


Bayram Kaya kimdir?

Dünyayý yaþantýlaþan çabalar içinde duygunun önemi hiç yitmezse de, payý giderek azalmaktadýr. Sosyo toplum bazlý, genel bir açýlýmla baþlayan çalýþmalarým da; bilim felsefesi içinde olunma gayreti güdüldü. Bu nedenle yazýlarýn tarisel, sosyo toplumsal evrimli ve türlü doða bilim verileri güdülü çalýþma olmasýna gayret edildi. Genel felsefem içinde bir bilgi; ne kadar çok baðýntýsýyla söylüyorsanýz, o bilgi o kadar bilinir bilgidir.


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Bayram Kaya, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.