..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
"Bilmezlik ile ne hoþtum; hayalimde ne güzellik, ne de aþk vardý." -Fuzuli, Leyla ile Mecnun
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Bilimsel > Felsefe > Bayram Kaya




22 Nisan 2018
Müruru Zaman 11  
Bayram Kaya
Zorunlu olup iþleyiþine devam eden ama adýný bile anmayý yasaklamakla (ortaklarý þirk saymakla) davranan kiþi; hala kolektif oluþun manevi baský ve basýncýný da duyuyordu. “El’iniz kararlarýný alýrken kimseye ihtiyaç duymaz” diye kolektife ihtiyaç duymamanýn kiþisi, kendi tekil irade oluþunu söylüyordu. Bu nedenle nefsani olan kiþi kolektife filan ihtiyaçla deðil de "her þeyin ve kendisinin, kendisi olduðu El gibi böylesi bir mutlak güce ihtiyaç duyuyordu".


:GCI:
Ýttifaklý geçen oturumlar beraberce tartýþýlan konularla toplanýrdý. Konu birlikte görüþülürdü. Öngörüler müzakere edilip ortaya konurdu. Birbirine göre olan durumlarla ortak karara varýrlardý. Ýlahlar kurulu, bir çeþit meclisti. Parlamento türü panteon bilinci olmakla gruplar üstü yönetimdi. Bu nedenle yüceydi.

Þimdiki deyiþle ilahlar meclisi; gruplar kolektif iliði adýna yasama, yürütme, yargý erklerine irade adýyla bakma iþinde tevhide bir ittifakça yetkilenmeydi. Köleci sistemle birlikte henüz irade denen bileþik algý içinde kavranan yasama, yürütme, yargý olan bu çoklu yetkilenme tek bir hükmi þahýs olan; "özel mülk sahibi adýna önce El'de, toplanmýþtý. Sonra da oligarþi tevhidinde toplanmýþtý". Her þeyi bilen El, henüz yaptýðý iþin yasama, yürütme, yargý, türü kurumlaþmalar olacaðýný ne biliyor, ne de bunun bilincindeydi.

Müttefikçe bir koalisyon içinde üretirken olan bu panteon birliðinin soyut sosyal anlamalý kolektif oluþu saygýlý kýlma taat-ý þimdi grubun kendisinden panteon birliðine doðru olacaktý. Laiklik bu türden ritüel ve nesnelce tazimleri ile köleci taat olan ideolojiden ayrýlacaktý. Buna yakýn tarihler içinde demokrasi mücadelesi denecekti. Laiklik kendi nesnel inþasýný esas alan nesnel soyut mantýðýn düzenlemesine göre olacaktý. Laiklik, El mantýðýna karþý oluþtu. Tarihi kronoloji böyleydi. Kolektif üretim ve kolektif üretim üzerinde paylaþma baðýntýsý (kiþisi sahiplik) ilkti.

El, kolektif oluþa karþý yanlýþ bir referans üzerinde kiþisi sahipliði ihdas etti. Kiþisi sahibiyet yanlýþ deðildi. Kiþisel sahipliði kolektif üretim gücü üzerinde; kiþinin kendi emek gücüne göre; kiþisi sahiplikler yapmasý yerine; keyfi kader denen irade üzerinde kiþisi sahiplik ortaya koymasý hileydi, hülleydi, gözbaðýydý. Bu hülle ile karmaþýklaþacak olan uzun tarihi süreç, laiklik mücadelesinin ana ekseni olacaktý.

Meþruti monarþi içindeki üretim sonrasýnýn paylaþtýrmasý ve yaþantý biçimini oluþturmasý yine oligarþin efendilere göreydi. El: kolektif olan üreten mütekabiliyet esaslý nesnel sosyal soyut anlama ile sosyal soyut anlamalý paylaþtýrma arasýna; paylaþtýrma benim takdirimdir diyerek girmiþti. Mutlak monarþide de üreten nesnel soyut saygý kýlýnmalý sosyal anlama ile yine saygý kýlýnan totem mesleðe göre soyut sosyal paylaþtýrma arasýna bu kes de El adýna; El’e vekâleten, din adamlýðý olan; hiçbir üretim yapmayan illüzyonlu (yanýlsamalý) olan lümpen asalaklýk yerleþecekti.

Ýlahýn meþruiyet ilik oluþu; gücünü üreten kendi grup gücüne dayanmasý nedenleydi. Ýlahýn gücü; gücün kendi grubuna ait totem meslekle, üretim iliþkili olmasýnýn gücüydü. Ve ilahýn kendi grubuyla beraber ittifak içinde üretim yapmasýnýn, üretim hareketi içine girmesinden ötürü kazandýðý alan gücü nedeni ile kendi ilahi meþruiyet oluþunu hazýrlýyordu.

Olup bitene göre ve geri baðlaným yasasýna göre köleci özel mülk sahipliðinin hiç bir meþruiyeti yoktu. Bilgi kolektifindi. Deneyim kolektifindi. Öðretme-öðretme süreçleri kolektifindi. Saklama-depolama ve aktarma süreci kolektifindi. Tüm süreçler geri baðlanýmla kolektif oluþlar üzerine referansla geliþme ve süreklilik olmuþtular. Kýsaca El’e kadar olan süreç ve süreç ürünleri; çokluk ve çoðullaþmanýn ürünüydü.

Oysa El, sahip olarak ve sahipliðin gücü olan hüküm verme iradesi ile tekildi. Yapý birçok mesleklerin üreten iliþki baðý, mesleklere göre “özellikçe bileþke olanýn karar hüküm gücü” olmanýn ortaklaþmaydý. Bu baðlamda El’in, tarihi inþa ile geri baðlaným yasasý gözeten yapýyla doku uyuþmazlýðý vardý. Avcý toplayýcý yapý kolektifti. Avcý toplayýcý yapýdan üretim sürecine geçiþ bir öncenin devamýyla kolektif ilikti.

Üretim yapýlan alan totem alan olmakla zaten kolektifindi. Alan içi nesnelerde (tarla da, bað da, bahçe de, deniz de, orman da, hayvan vs. de) yararlanýþ hakký da kolektifti. Tarým, teknik ve teknolojiler ile teknik araçlar da, ittifak eden tasarým da, kolektifindi. Üretim de kolektifin olmakla; kolektif emekler gücüydü.

Üreten baðýntýlar da önce grup içi üreten iliþkileriyle; sonra da gruplar arasý üretim hareketleriyle, gruplar kolektif liginde bir giriþmeydi. Böyle olunca tüm oklarýn yönü geçmiþten geleceðe doðru kolektif oluþ ile akýþý gösteriyordu. Akýþýn farklý düzey düzlem iliþkilerini esas almayý meþruca, referans ediyordu.

El dýþýnda kalan, köleci, özel mal-mülk sahipliðini meþru eden hiç bir dayanak (meþruiyet) yoktu. Bunca geliþme ve zenginleþmeden yansýma olan egoca sürecin El zýmnýnda, köleci özel mülkiyet ve meþruiyet olukla söylenme zorunluluðu vardý. Zorunluluk aslýnda kiþisi emek gücüne göre paylaþýlaný kiþisi sahiplik kýlmakla belirliyordu. Oysa El kolektif gücü sahiplenip kolektif güç gibi davranmakla “çalýþmadan kazanmayý” yani yaþamýný idame ettirmeyi meþru ediyordu. Buna takdir kader demekle dayanaðý yoktu.

Ýradesinin doðru, saðlam olmamasýyla; iradesinin geçerli dayanaðý olmamakla El, illüzyona dayanmak zorundaydý. Bu illüzyon (gözbaðý) enstrümanlarýndan birisi de yaratmaydý.
Dünya kiþinin kendisinden önce vardý. Hayat veya kiþi dünyayý kendisinden önceki var oluþuna göre esas alarak süreçli olmuþtu. Daha bunun üzerine þu þöyle bu böyle olsaydý ya da þu böyle olmasaydý gibi ifrazla laf söylemek, doðru deðil. Meþru deðil. Gerçek deðil. Abesti.

Ya da þöyle de belirtelim. Ýnorganik ve organik süreçler dünyayý bütün verili durumlarýyla birlikte zorunlu bir alan etkisine tabii olduðu nedenli eylemlikler içinde olmasý biliyorlardý. Bundan daha gerçek bundan daha doðru bundan daha nesnel öðreti ne olabilir ki?

Su içiliyor ve su boðuyorsa; ateþ yakýyor ve sýzý ýsýtýyorsa; yuvarlanan taþ sizi eziyorsa, demir oksijenle birleþip pas yapýyorsa; ýsý ve aydýnlýk sizi çekip, karanlýk ve aslan sizi kaçýrtýyorsa bunlarý kimsenin size tek tek söylemesine gerek yoktur.

Kimsenin bir bildirim yapmasý gerekmiyordu. Nasýl fezanýn nasýl olduðunun size bildirimi gelmiyorsa hayatýn da nasýl yaþantý olacaðýna dair bildirime gerek yoktur. Girilen yol alan etkisi ile sizi yokuþlaþýyor, yokuþ aþaðý yapýyor, tökezletiyor, aþýlmaz uçurumlarla engellerini çýkarýyordu.

Tökezlemenizin nedeni “yere tükürmek” olmadýðý gibi uçurumu aþan eyleminiz de yere tükürmediðiniz için deðildi. Öðrenmeniz için yaþayýp deney edinmeniz yeterliydi. Bu nedenle Minerva’nýn baykuþu gece uçardý. Ýnorganikler ve hayat yaþantýlarsan olaylarla geçen süreçten, yolu nasýl kullanacaklarýný çok iyi öðrenmekle biliyordu.

Birileri varsa ve ne diyorsa zaten verili ve var olan dünya olay ve olgularý içinde diyeceðini diyordu. Siz ne bundan fazla olurdunuz ne de bundan daha az durumla cezalý olursunuz. Çölde iyi ahlaktan ötürü kaynaklar fýþkýrmaz. Kötü ahlaktan ötürü de çöldeki kaynaklar kurumaz. Üstelik dünya olaylarý ahlak ve ahlaksýzlýk diye bir öngörü ile olmamýþtý. Ahlak ve ahlaksýzlýk köleci El mantýðýnýn zengin fakir türünden verili düzeninin eseridirler.

Bir gün kolektif oluþun içinde El çýktý. Çýkýþýndan epey bir süre sonra yaratma diye bildirilerle insanlýðýn kafasýný karýþtýrmýþtý. Kolektifin ürettiði ve biriktirdiði zenginliði “benim yaratan irademin sahiplik takdir hakkýmdýr” diye kolektifin zenginliðini kolektifin elinden alýp kaderleri ayrý ayrý yaratým diye Firavunlara, Nemrutlara, Ýbrahimlere, Musalara, Çarlara, Kayserlere, Ýmparatorlara, Kaanlara, Racalara, Padiþahlara vs. veriyordu. Spartaküslere, Kölemenlere de kalkýþma düþüyordu.

Yaratan El öðretmiyordu. Öðrendiklerinize de itibar etmiyordu. Sizi inanca ve imana davet ediyordu. Kýsaca aklýnýzý kullanmamaya çaðýrýyordu. El, Dünya’nýn deðiþen dönüþen þartlarý içinde sizin eskimiþ düþüncelerinize (kolektif bilince sahip çýkan söyleminize) sapýklýk diyordu.

Mutlak monarþi döneminde kendi söylediklerinin oligarþi içinde, imparatorluklar dönemi içinde ve feodalite içinde geçmez kalp akçe oluþuna karþýlýk ta; yeni duruma göre kendisinin eski söylemlerine de “biz bir hükmü kaldýrýrsak veya unutturursak yerine daha iyisini getiririz” diye çeliþkiyi ve illüzyonu bir arada götürüyordu.

Kolektif oluþtan dönüþmeðe çalýþan ve kolektif oluþu enfekte eden El mantýðýný güden düþünce iyelik isteyen kiþi nefsiydi. Kiþi nefsi “çalýþmadan sahipliði ve kazanmayý hedeflemekle” öne çýkan gizli ajandalý kiþi bencilliðiydi. Güncel amiyane tabirle damacanadan, ketçaptan, battaniyeden, çocuktan, anasýnýn dizinden, örtünmeyen kadýndan vs. tahrik olan kiþi nefsi, kolektifin zenginliðinden “tahrik” olmuþtu.

El mantýðý grubuna, ittifakýna, aidiyetine ve kolektif oluþa ihanetti. Ýnsanlýða ihanetti. Bu nedenle El hitap ettiði seviyeye insan diyemediði için insanlara mal sahipliði ile kullarým, kölelerim diye sesleniþ, veriyordu. El enfekte eden gizli ajanda ile önceden beri süre gelen kolektif süreçleri, baypas etti. Bu baypasça mantýkla kolektif içindeki çoðul benci kiþi mana anlayýþý ile kiþi takil ve tekil oldu. Yani bu bencillikle kolektif oluþuna; kolektif usuna; kolektif mantýðýna ve kolektif mirasýna yabancýlaþmakla kiþi kendisine bukaðý-ayak baðý vurmuþtu.

Kolektif meþruiyete karþý El, bu tarz kiþisi benci oluþ üzerinde; köleci özel mülk sahipliði üzerinde takdir ediþle meþru olmak istedi. Kiþisi bencilliði; kendisini imleye gelen kolektif mantýk karþýsýnda; eziliyordu. Tekil nefsani bencilliðin; görmezden gelerek üzerinde, saðýnda, solunda geçip gitmekle baypas ettiði üreten çokluðun kolektif oluþunu, El’in gözü görmüyordu.

Zorunlu olup iþleyiþine devam eden ama adýný bile anmayý yasaklamakla (ortaklarý þirk saymakla) davranan kiþi; hala kolektif oluþun manevi baský ve basýncýný da duyuyordu. “El’iniz kararlarýný alýrken kimseye ihtiyaç duymaz” diye kolektife ihtiyaç duymamanýn kiþisi, kendi tekil irade oluþunu söylüyordu. Bu nedenle nefsani olan kiþi kolektife filan ihtiyaçla deðil de "her þeyin ve kendisinin, kendisi olduðu El gibi böylesi bir mutlak güce ihtiyaç duyuyordu".

Oysa ne ittifaklardan önce ne totem dönemden önce yeryüzünde El tarzýnda irade koyan hiç bir kiþiden eser bile yoktu. Pekiyi de El gibi irade olan kiþi, nereden geliyordu?

Hiþ kuþkusuz ki kolektif olan akýl ve kolektifle irade olan bilincin mirasýyla donanmýþ olan kiþiden ileri geliyordu. Kolektif mirasla donanma süreci, totem dönemle; ittifaký dönemler içinden beri oluþa geliyordu. Humonoid (insanýmsý) hemcinslerde olmayan þey, kolektif akýl ve kolektif bilinçti. Öyleyse El gibi iradi, tekil oluþtaki bu öz güvenli cesaret “ittifaký sentezli yeni durumlarýn içinde kolektif akýl ile insan olan donanýmlý kiþi bilincinden” iler geliyordu.

El, kolektif aklýn iþleyiþ donanýmýyla insan olmuþ kiþiydi. Yeryüzündeki kiþi de ilahi dönemle; ittifaký sentez içinde insan olmuþ kiþiydi. Ýnsan yeryüzündeydi ama yeryüzünün ürünü deðildi. Aksine yeryüzü içinde üreten sosyo toplumsal oluþla, organik devinmesinin ürünüydü. Ýttifak ve totem dönem öncesi kiþi insan olmamakla da El deðildi. Üretim toplum ve kolektif akýl doðanýn verili yapýsý içinde yoktu. Ama üretim ve toplum doðanýn verili yapýsýndan da ayrý bir þey deðildi.



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn felsefe kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
El Bel Baal 2
Tarihsel 2
Ýrade 1
Tarihsel 1
Anlamak Gerek 71
Kurtuluþun Felsefesi (Açký 2)
Sosyal Ýliþki Toplumu Hedeflemez 2
Anlamak Gerek 43
Anlamak Gerek 70
Anlamak Gerek 55

Yazarýn bilimsel ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Müruru Zaman 14
Sahiplik Ýmaný 1
Hatýrlama 1
Mal mý, Ýnsan mý?
Mamon'du Belirme 1
Müruru Zaman 7
Denge ve Dengesizlik Süreçleri 24
Anlamak Gerek 26
Bað Enerjisi 1
Sistem 15

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Aslýna Yüz [Þiir]
Vah ki Vah [Þiir]
Ýsis Dersem Çýk Ereþkigal Dersem... [Þiir]
Görmez Þey [Þiir]
Tekil Tikel Tükel [Þiir]
ve Leddâllîn, Amin [Þiir]
Mavi Yare [Þiir]
Mevsimsel [Þiir]
Yýkýlýþa Direniþ Direniþe Yýkýlýþ [Þiir]
Meþrep 3 [Þiir]


Bayram Kaya kimdir?

Dünyayý yaþantýlaþan çabalar içinde duygunun önemi hiç yitmezse de, payý giderek azalmaktadýr. Sosyo toplum bazlý, genel bir açýlýmla baþlayan çalýþmalarým da; bilim felsefesi içinde olunma gayreti güdüldü. Bu nedenle yazýlarýn tarisel, sosyo toplumsal evrimli ve türlü doða bilim verileri güdülü çalýþma olmasýna gayret edildi. Genel felsefem içinde bir bilgi; ne kadar çok baðýntýsýyla söylüyorsanýz, o bilgi o kadar bilinir bilgidir.


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Bayram Kaya, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.