"Usun ve deneyimin aksaçlýlarýnki gibi, ama yüreðin masum çocuklarýnki gibi olsun." -Schiller |
|
||||||||||
|
Ýþte bugünkü tapýncak biçimli söylenen put kodlamasý böyle bir anlama anlatým olmanýn günümüzdeki mana sembol þeklidir. Put ilk kiþisi sahiplik beratýný; kolektiften vaz geçilen feragati kodlayan somut El mana tescilidir. Mana olan soyut mülk tescili söyleyiþinin, kanýtla tescilidir. Put beratla, kanýtla tescil, otoriter bir resmi merkezin berat olan patent tescilini yontu üzerinde kiþi sureti olan oymasý yapýlan biçimle iliþikleyse, aleniyet kazandýrýlmasýnýn somutluðudur. Böyle bir yontu sahipliði olmayanlarýn, mal mülk ve irade sahiplik ehliyet tescili yoktur ve kiþi de kendisini bu tür iyelik beyanlarýyla de açýk edemez. Köleci sistemle birlikte insanýn hýrsý, tamahý vardý. Köleler de, köle olma gerçekliðine karþýn El ve El’in iradede bulunmasýnýn köle üzerinde umut eden hayali bir gizli gölge yansýmasý vardý. Gerçeklerle baðý koparýlan kiþilere, aklýnýzýn alamayacaðý þekilde inandýramayacaðýnýz bir þey yoktu. El; kiþileri kendi emek gücüne ve kolektif emek gücü olan toplumuna; emek gücü sahipliðine, yabancý kýlmasýyla; kiþileri gerçeklikten kopartmýþtý. El’in kendisine vereceði malý mülkü hep umut ediyorlardý. Konumuza dönersek. Kendisinden sonra yerine geçecek olan veliahtlar tamahý nedenle Nemrutlar kendilerinin hal edileceðini düþünüyordu. Nemrutlardaki bu kaygý etrafýn dikkatinde kaçmayan bir deneyimdi. Nemrut ta bu kaygýsýný zamanla sýrdaþý olan etrafýna da anlatýyordu. Anlatýlanlarýn her biri her bir kiþi aðzýnda duruma göre geleceðe anlatýlan her türden bir hikâyeye kaynak olup çýkýyordu. "Eðer bu sene krallýðýnýzda doðacak bütün erkek çocuklarýný öldürtürseniz, erkekler ve kadýnlarýn da bu yýl boyunca birbirlerine yakýnlaþmalarýný yasaklarsanýz ve yasaðýn aksine hareket yapan herkesi asarsanýz bu sorunu da çözersiniz" denen akýl vermeler her Ortadoðu Nemrut krallýðýnda bilinirdi. Bu türden çözüm, deðil Urfa'da; orta doðunun tüm köleci ittifaklarýnda görülen kaygýlarla Ta Mýsýr'da Musa’ya karþý firavun danýþmanlarýnýn da bir savýdýr. Bu sav Akat’ta da Sargon’a karþý yine Akat kral danýþmanlarý tarafýndan çözüm yöntemi olarak söylenmekle onlarca yerde onlarca kez sahnelenmiþti. Buradaki Nemrutluk, Sargon’luk, Firavunluk, Ýbrahimilik, Musalýk vs. aslýndan kolektif belirimleri illüze edip; kolektif oluþu sahiplenmekle kolektif oluþun üzerini örten özel mülk sahipliðini ve oligarþiyi temsil eden süreçlerin El sahipliðinin adýdýr. Böylece bu söylemler birçoktur. Asur da Akat ta birçok Sargonlar, birçok Nemrutlar, Birçok Firavun ve Ýbrahimlerin sembolizmidirler Daha sonraki dönemler içinde kiþi adýna dönüþen isim oluþlara göre, köleciliðin erken döneminde bunlar hiç bir zaman gerçek kiþiler deðildi. Týpký firavunlar gibi. Hikâyemizde Ýbrahim birçok Put (El) heykeli kýrdýðýna göre; Nemrut kendi El adý olan Nemrut tevhidi, olan mana anlayýþý etrafýnda birçok El tevhidiydi. Oligarþin tevhidi panteon içinde sergileyecek kadar sentezleri gerçek kýlmýþtý. Birçok put tescilli sahipliklerin ortam sentezi, birçok El’in bir araya gelen panteon birliði olduðu da put kýran Ýbrahim söyleminde çok açýktýr. Bu tevhit içinde bir Nemrut ta Lugal El lugal Olmuþ kiþidir. Ýbrahim kendi promosyonlu (özendirme yapýcý) ve kendi bonuslu El sahipliðinin putunu kýrmýyordu. Rakibi olan karþý Ýbrahim dediðimiz Nemrutlarýn sahiplik putunu kýrýp; kýrýlan put yerine kendi El’inden olan beratla tapuyu kendi El’i üzerinde kendisine tescil ediyordu. Çok sonraki anlatýlar içinde "... Nemrut kendisine hükümdarlýk baðýþlamýþ El'i hakkýnda, Ýbrahim’le tartýþandýr". Ýbrahim Nemruda; " hayatý ve ölümü var eden benim Rabbimdir" diyordu. Bu mantýða göre tüm olup bitenler Ýbrahim’in El’ini iþidir. Diðer El'ler doðruysa bunun aksini yapmalýydýlar! Nemrutta Ýbrahim’e “El Þadday daðlarýný yaratan da benim Rabbim. Eðer sen de gerçeksen senin rabbin de El Þadday daðlarýný yaratsýn da görelim” demiþ midir? Bilmiyoruz. Karþý hikâyeciler bunu söylemiyorlar. Bu tarz sözlere karþý kulaklarýnýn üzerine yatýyorlar. Yani hazýr suyu içen Ýbrahim diyordu ki, “bak ben, bonuslu-promosyonlu rabbimin yarattýðý suyu içiyorum. Siz de doðruysanýz, sizin Rabbiniz de suyu yaratsýn da için bakalým” diyordu? Ýllüzyon bu kadar basitti. Kiþiyi gerçeklikten koparýp, inandýrmak bu kadar basitti. Böyle bir süreç varsa bunun doðrusu þöyle olmalýydý. Hikâye anlatan mantýða göre Nemrut Güneþ’i rab saymýþtý. Ýbrahim de ona; “Bak senin Rabbim dediðin Güneþ’i, benim rabbim batýda doðdurup doðuda batýrýyor. Sen doðrulardan olsaydýn bu böyle olmazdý” demesi gerekirdi deðil mi? Ne gezer. Hep derim El mana anlayýþýnda ve yayýlýþýnda mantýk aranmaz. Zaten inþa þekli mantýklý deðil. Mantýða aykýrýdýr. Elmantýðý size göre deðildir. Siz El mantýðýna göresinizdir. Dýþýnýzda verili bir dünyaya hep böyle olagelen bir dünyaya “bu benim” demekle gerçekle aklýnýz arasýna illüzyonu sokmuþtur. Gerçekle baðýnýz kesilmiþ þekildeki, illüzyon, büyü ve etki sözlerle Ýnanacaktýnýz. Hâlbuki ki dinler içindeki her El, olup bitenle Güneþ’i doðuda doðdurup, batýda batýrýr olmanýn irade sahipliðiydi. Bunun aksini söyleyen bir El yoktur. Ama Ýbrahim Ýnanýrlarýna Ýllüzyonu böyle yapacaktý. Oysa Ýbrahim demeliydi ki " Bak doðuda doðan Güneþ’i; benim Rabbim batýda doðduracak, doðuda da batýracak deyip olup bitene göre konuþan diðer El'ler hilafýna kendi gerçekliðini ispat etmeliydi, demeniz de boþunadýr. Baþtan beri söylüyorum El mantýðý muvazaalýdýr. Muvazaasý meþru ve doðru olmadýðý için söylemleri de meþru olmayan bu muvazaayý doðrultmaya çalýþmasýndan öte; bir baþka yanlýþ olmakla; Güneþ'i falan yerde doðdurmak gibi söylemler içinde de doðru oluþ aranmaz. Böyle olunca Doðuda Güneþ'i doðdurup, Batýda Güneþ'i batýrtan da elbette hikâyecimiz olan tarafla, Ýbrahim'in Rabbi olacaktý. Nemrut’a kala kala Güneþ’i Kuzeyde doðdurup Güneyde batýrmak iþi kalýyordu. Ne kadar kolay deðil mi? Olasý mý? Kolektifin üretim gücüne ve kolektifin mal varlýðýna; kolektifin sahipliði olan mülküne sahip çýkýp "benim" diyen El’e elbette ki Doðuda doðup, batýda batan Güneþ'e de; “bunu ben yaptýrýyorum demesi”, pek uygun düþerdi.
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Bayram Kaya, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |