..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Zaman dostluðu güçlendirir, aþký zayýflatýr. -La Bruyere
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Bilimsel > Felsefe > Bayram Kaya




10 Nisan 2018
Bir Hikâyenin Tarihi Nesnel Verileri 1  
Bayram Kaya
Böylece kült merkezinde ittifak eden El sayýsý kadar sayý le yontu sayýsý çoðaldý. Yontular diðer Nemrut (EL) aitlerini temsilendi. Panteondaydýlar. Köleci ittifakýn katýlýmcý sayýsýna göre panteonda 10-20-100 200 -1500 tane irade ve sahiplik temsilcisi El’in yontu heykel konuyordu. Bu nedenle de tapýnaklar büyük ve ihtiþamlýydý.


:FID:
"Nemrut gün gelmiþ kendisini Allah zannetmeye baþlamýþ! Ve büyük tapýnaklar yaptýrýp içine de kendi heykellerini koydurmuþ" Bu söylem Nemrutlardan en az 3000 yýl sonraki aklýn, fikrin, sosyo toplumun, feodal bir El mantýðý içinde ki geliþmiþlik düzeyi ile söylenmektedir. Bu söyleyiþle belirtilen bu tür anlatýmlar tarihsel olandan kopan dilin, tarihsel olaný dini bir söylemle ifade etmeleriydi.

Ama dini anlatýmlý söylemler içinde belirtilenler de gerçeklikten hareketle oluþanlardýr. Anlatýlanlar içinde genellikle gerçek öz korunur. Gerçek öze güncel yorumlar ilave edilir. Geçmiþin oligarþi sentezlerini bilmeyen, feodal inançlar geçmiþin üç bin yýl sonrasýnýn dini mantýðý içinde geçmiþ birlik ilah temsilcilerini ya Nemrut büyük tapýnak yaptý içine birçok heykelini koydu, diye anlatacaktý.

Ya da "insanlar azýtýp sapýttý da Allah diye birçok puta taptý" diyeceklerdi. Bu put heykellerini tapýnaða koydular diyecekti. Ve panteon içindeki birçok heykelciði iman gözüyle anlayýp anlatacaktýlar. Bunlar tarihsel gerçekliðin üç bin yýl sonrasýndaki köleci ve feodal bir toplumun inþa dili içinde ancak böyle ifade edilirdiler.

Çünkü sosyal mantýða göre halleri o gün içinde nasýlsa; tüm göz önünde olup bitene raðmen insanlýðýn hali ilkten beri öyle yaratmýþtý diye iman ediyorlardý. Bu El sahiplik ve kölelik mantýðýnýn itiraz edilmeden kabulünü ön gören söylemdi. Deðiþtirilemez lige kaynaklýk eden bir fantomdur. El mantýk illüzyonu budur. Ýnsanýn El akait inançlarý böyleydi. Ýnanýcýlarý, her þeyi ilkten beri bu þekliyle verili, sandýrdýlar.

Bu nedenle þöyle düþünüyordu; "madem þimdi bir Allah inancý vardý; öyleyse geçmiþ te þimdiki gibiydi. Geçmiþte de bir Allah inancý vardý diye düþüneceklerdi. Geçmiþte de bir Allah varsa ve geçmiþ hafýzayla aktarýlanlarda ya da o anki panteon gerçekliði içinde tapýnakta birçok put varsa bu mantýða göre bu durum olsa olsa azýtýp, sapýtma olurdu!

"Zaten Nemrut bir kiþilik olmaktan çok El mantaliteni mana anlayýþýnýn temsilcisi olan her bir mal-mülk sahibi kiþiliklerden birisidir. Kiþi bu putlarý geçmiþin diliyle geçmiþteki El mana düþüncesi deðil de; 3000 yýl sonraki þimdinin Allah'ý sayýnca; Nemrudu da "ve büyük tapýnaklar yaptýrýp içine de kendi heykellerini koydurmuþtu" diye anlar ve anlatýr olacaktýr.

Nemrudun kendisini "Allah" sanmasý ise bir baþka gerçeðin olup biten yansýmasýnýn iman diliyle ifade edilmesi olmakla gerçeðin çarpýtýlmasýdýr. Allah söylemi bu söylemlerden müstesnadýr. Ama Yüce Tanrý söylemi insanlara köleci El mantýðý ile koþut anlatýlmakla; Yüce Tanrý anlayýþý neredeyse kavranamaz belirsizliðe dönüþmüþtür.

Gerçek þuydu. Temsilcilik, yetkilenmeydi. Bu yetki ve temsilcilik; bu yetki ve temsilciliði üzerine alan kiþiye; kiþiden daha fazlasý olan bir sinerji duygusuydu. Kiþinin daha fazlasý bir düþünüþ ve eylemdi. Bu duyuþu veren sinerji kiþiye; kiþinin kendisinde güç vehmetme kuruntusuydu. Güç zehirlenmesiydi. Bu güç ile kolektifin sahipliðini kullanan kiþilerin kolektif irade temsilcisi de olmalarý nedenle yetki alan oligarþin kiþisi kendisini El’ler ve ilahlar toplamýnda bir irade oluþla gördüler.

Daha açýðý Nemrut’un vehmi, kendisine güç veren sentezin üretim gücünden gelmektedir. Kolektif gücü kullanan oligarþi kiþisi; sentez içindeki diðer her bir mal mülk sahiplerine karþý bir ego ve güç taslýyordu. Bu oligarþin irade içinde, kiþinin tek irade sahibi olma isteðidir. Siz bunu "kendisini Allah sandý" derseniz Yüce Tanrý kavramýný oligarþi içine hapsedersiniz. Mal mülk iliþkisi dýþýnda ve oligarþi dýþýnda olmayan; oligarþi dýþýnda anlaþýlamayan bir Yüce Tanrý kavramý oluþur ki çok yanlýþtýr.

Oligarþi tek tek El monarþisine karþý olmakla ona karþýtlýkla inþa oluyordu. Monark olan El’ler birliði ortaklaþan bir yönetim ve irade birliðiydi. Oysa El ortaklaþmaya karþýydý. Oligarþin bir akait dilinin El’ler iradeli, iradeler içinde birinin sivrilmesiyle kazanýlan bir güç zehirlenmesiydi. Bir El baþka El’e ait iradeyi kullanamýyordu. Oligarþin güç kullanan kiþisi de olan Nemrutluk; El’lere ait iradeleri ve yetkiyi de kullanýyordu. Bu kibri; sosyal mantýkla "kendisini Allah sandý" diye söylemesi normaldi.

Feodalizm de oligarþi içinde oligarþiye; oligarþinin panteon sergiciliðine karþýt oluþla inþa oluyordu. Burada yanlýþ olan þuydu. Hiç bir varlýðýn deðil "Yüce Tanrý" olup olmamasýný söylemek, bunu iddiayý aklýnda bile geçirir olmasý absürtlük ve bilmezliktir.

“Nemrut’u Tanrý olmak istedi ” söylemi gerçekliðe göre olup biteni anlatan, söyleyen süreçleri gerçeklikten saptýrmýþlardý. Nemrut’un "Yüce Tanrý" olup olmamasýný yarýþtýran söylemler gerçeðe göre olup biten süreçleri bu söylemin merkezine doðru kaydýrdý. Böylece olu ve oluþlar Yüce Tanrýya benzer ya da benzemez olma yabancýlaþtýrýlmasýyla anlaþýlýr ve anlatýlýr oldu. Bu da sürecin gerçek oluþtan kopuþuydu. Neyi nerede arayacaðýnýzý bilirseniz neyi bulacaðýnýzý da bilirsiniz. Bu söylem neyi nerede arayacaðýnýzýn bilenemez olmasýdýr. Ki sizlerin sorgulayýcý ve buluþçu olamamanýzdý.

Ama Nemrudun oligarþi temsilcisi olmasýndan kaynaklý vehimden ötürü; gerçekten hareketle oluþan kuruntusunu; baðýntýsý olmayan bambaþka alana transfer edip te "kendisini Allah sandý" derseniz aklý, gerçeði bulamazsýnýz. Size ne buldurulmak isteniyorsa onu bulursunuz. Yani siz sorgulamayý; aklýnýzý iþletmeyi deðil "imaný" bulursunuz.

Oysa "Yüce Tanrý" insan ve onun üretim iliþkisi olan toplumundan da; mal mülk iliþkisinden de dýþta olan; bütün var oluþlarýn; bilebildiðimiz sorgulanmasý ile olmakla, bilebildiðimiz kadarla anlaþýlýyordu.

Oysa insanýn alým, satým yapmasý; üretim, ticaret, kâr yapmasý, faiz alýp almamasý vs. dýþýnda bir biyolojisi ve biyoloji seyirli geliþi olan canlanma bir varlýk olmasý vardýr. Bu geliþ içinde "ben kimim? Nereden geliyorum? Ben nasýl varým? Diyen bir ontolojik sorgulamasý ile Yüce Tanrý anlayýþlý mevhumu ortaya koyabilen varlýktýr.

Böyle olunca süreç Nemrut’un, Tanrý olmasý ya da kendisini Tanrý yerine koymasý deðildir. Nemrut oligarþi içinde El’lere de buyuran irade olmuþtu. Ama El olanlar da zaten Tanrý deðildi ki. Bu gerçeði bilmezden gelmek gerçeði karartmak olur. Nemrut’un öyle demesi de patolojik bir sanrý olur.

Oligarþiyi oluþan El'ler, bu oligarþin tevhidin malýný, mülkünü, çalýþan kölelerini yönetenlerdi. Oligarþin iradeyi oluþturan El kiþileri olan sahip efendiler arasýnda danýþma (meþveret) ortaya kondu. Monarþi içinde bu yoktu. Oligarþi El iradelerini birlikte ortaklaþtýran bileþke güç birliði olmakla; Oligarþi içindeki El'lerin de El heykellerinin de ilk baþta pek çok olmasý çok doðal bir durumdur.

Monarþi döneminde dikitler olan taþ semboller o El'in irade sahipliðini belirtirdi. El mülkü üzerinde El’i temsilen; çeþitli yerlere konulurdu. Konulan yerde karþýlaþýlan El dikitleri mülkü koruyan; mülk sahiplik tescilini mühürlemenin saygý lanmasýydý.

El heykelinin El mülkü üzerindeki çeþitli yerde olmasýnýn mantýðý ile bir aslanýn bölgesi sýnýrlarýna idrar býrakarak diðer aslan sürüsüne karþý bölgesini koku ile belirlemesi ile ayný yöntemdi. Ýnsanlar da baþka kiþiye ait bölge olan sahiplikleri o kiþiyi belirten taþ dikitli sembolik anlatýmlardan anlýyorlardý. Koþullu sosyal öðrenmeydi. Kimi yerde dikit taþa yað dökme mesh etmeydi.

Zaten bu taþlar El mülkünü gösteren sýnýr taþý semboller olmakla; diðer bir El aitine yasak olmanýn El aitlik sembolüydüler. Yani sembolizm denen, heykel denen temsili taþlarýn görüldüðü yerde mülk tescilini, mülk sahipliðini; mülkün korunduðunu anlamamak olasý deðildi. Dikitler buralarda geçerli olan iradeyi; yani borusu öten gücü onamaktý. Köleliði, ittifaký aitliði eylemi onamanýn ritüeliydi.

Ýbrahim gezdiði diyarlarda sürü otlattýðý izinli alanlarda bir taþ dikme iþini sýklýkla yapýyordu. Göçer çoban olmakla malýný mülkünü de çoðaltýyordu. Taþ dikiyor burayý mezbaha kýlýyordu. Bu mezbahada yakmalýk sunu kurbanlarý veriyordu. Taþa zeytinyaðý döküyordu.

Nemrut neden büyük tapýnaklar yapýyordu? Köleci ittifakýn "kesim bölgesi olan alan yerleri" zaten köleci ittifaklý oligarþinin buluþma, görüþme takas ve ticaretin olduðu yerlerdi. Yani tapýnaktý. Sahiplik sembolleri olan dikitler oligarþin bir tevhit birliði olmakla ve tevhidi yapýcýlarýn sahipliði, korumasý ve saygý lamasýydý. Oligarþin El’i sýnýrlara konuyor, diðerleri de yavaþ yavaþ tapýnaklara konacaktý.

Bu eylem, oligarþinin tevhitçi panteon ruhunu gösterecekti. Bir araya gelen dikitler henüz kavgacý deðildi. Birliði oluþan kaba taþlar yerine yontu þekiller bir El sahipliðini temsilen tapýnaða konuyordu. Artýk tapýnak heykel sergiciliðini de oluþmuþtu.

Yontma iþi panteon sergiciliði içinde El’leri temsil eden kaba kalýp taþlarýn birbirine benzerliklerden kaçýnýp, yontmanýn biçim farklýlýðý ile o El'in algýsýný ve arma oluþunu diðer El'lerden ayýrma çalýþtýlar. Herkes kendi efendisini farklý yontu þekliyle ayýrt edecekti.

Böylece kült merkezinde ittifak eden El sayýsý kadar sayý le yontu sayýsý çoðaldý. Yontular diðer Nemrut (EL) aitlerini temsilendi. Panteondaydýlar. Köleci ittifakýn katýlýmcý sayýsýna göre panteonda 10-20-100 200 -1500 tane irade ve sahiplik temsilcisi El’in yontu heykel konuyordu. Bu nedenle de tapýnaklar büyük ve ihtiþamlýydý.

Panteon sergiciliði ritüeldi. El döneminden geliyordu. El monarþi döneminde kendi köle aitleri ile ahit þartlarýný karþýlýklý söyleyiþle birbirine okurlardý. Mukabele ederlerdi. Bu nedenle El inanýcýlarý günlük , haftalýk ya da aylýk periyotlarla yapacaklarý ahit sözleþmeli mukabeleleri sayýþýrlardý. Bu sayýþmalar El'i öven; El’in iradesini tanýyýcý söz ve eylemlerden oluþan kýsa ritüellerdi.

Þimdi bu panteon alaný 5-7-10 tane grubun ritüel alaný olmuþtu. Günlük ya da haftalýk ibadetler günün vakitlerine göre ayarlandý. Her vakitte bir grubun El'i için okunan ilahilerle o grup, panteona çaðrýlýrdý.

Panteondaki bir grup önce oligarþiyi temsil eden sembol yontuyu selamladýktan sonra kendi grup El’ini ve El ittifakýný temsil eden kendi kölelik kültür kimliðini bu sentez içinde, ibadet yoluyla gösterir oluyordu. Bu tür tarihi nesnel oluþ, iman mantýklý hikâyeye dönüþmekle kiþisi anlayýþýn nesnellikle baðý kesildi.

Panteon sergiciliði olan 10-20 yontu bir arada lýðý panteondaydý. Panteon ittifakýn iç ticaret alanýna sahne oluyordu. Panteon ürün depolanmasýna yarýyordu. Hastalýk tedavisine hizmet veriyordu. Ýbadet yeriydi. Panteon yönetim merkeziydi. Tapýnaklar bu ihtiyacý karþýlamak için büyük olmak zorundaydý.



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn felsefe kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
El Bel Baal 2
Tarihsel 2
Ýrade 1
Tarihsel 1
Anlamak Gerek 71
Kurtuluþun Felsefesi (Açký 2)
Sosyal Ýliþki Toplumu Hedeflemez 2
Anlamak Gerek 43
Anlamak Gerek 70
Anlamak Gerek 55

Yazarýn bilimsel ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Müruru Zaman 14
Sahiplik Ýmaný 1
Hatýrlama 1
Mal mý, Ýnsan mý?
Mamon'du Belirme 1
Müruru Zaman 7
Denge ve Dengesizlik Süreçleri 24
Anlamak Gerek 26
Bað Enerjisi 1
Sistem 15

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Aslýna Yüz [Þiir]
Vah ki Vah [Þiir]
Ýsis Dersem Çýk Ereþkigal Dersem... [Þiir]
Görmez Þey [Þiir]
Tekil Tikel Tükel [Þiir]
ve Leddâllîn, Amin [Þiir]
Mavi Yare [Þiir]
Mevsimsel [Þiir]
Yýkýlýþa Direniþ Direniþe Yýkýlýþ [Þiir]
Meþrep 3 [Þiir]


Bayram Kaya kimdir?

Dünyayý yaþantýlaþan çabalar içinde duygunun önemi hiç yitmezse de, payý giderek azalmaktadýr. Sosyo toplum bazlý, genel bir açýlýmla baþlayan çalýþmalarým da; bilim felsefesi içinde olunma gayreti güdüldü. Bu nedenle yazýlarýn tarisel, sosyo toplumsal evrimli ve türlü doða bilim verileri güdülü çalýþma olmasýna gayret edildi. Genel felsefem içinde bir bilgi; ne kadar çok baðýntýsýyla söylüyorsanýz, o bilgi o kadar bilinir bilgidir.


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Bayram Kaya, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.