..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
En tatlý sevinçler, en hiddetli kederler sevgidedir. -Pearl Bailey
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Eleþtiri > Tarihsel Olaylar > Bayram Kaya




21 Mart 2018
Çanakkale; Kuruluþun Felsefi Önsözü  
Bayram Kaya
Ýþbirliði demek El mantalitesi dediðimiz sömürgeci köleci, egemenlerden pay almakla; onlarýn sözcülüðünü yapan propagandalarla sömürüye yol açan tutumlardýr. El mantalitesi ön ittifaklý, temel toplumsal sözleþmeye aykýrý olan mana ya da söylem gücüdür.


:AEBJ:
Çanakkale; geçmiþin gerçeði, geleceðin vicdan bilinci

Evet, birlik, beraberlik ruhu, tevhidi ilke olarak iyi ve doðru bir yönelimdir. Ama sonuç ve etki deðildir. Etki ve sonucu ortaya koyabilir bir olanaktýr. Ýyi de her birlik ruhunun, tevhidin bir etki bir sonuç var edebilmesi için o ruhun da bir ekseni çevrimi vardýr.

Yani tevhidin kendisi de o eksen deðildir. Tevhit yani birlik ruhu gözeten kardeþliðin oluþmasýyla kardeþliði oluþacak aðýrlýk merkezinde bir boþluk devinmesi olan eksen çevrimli girdap holü oluþur. Tevhidi yapanlar bunun içini dolduramaz. Buranýn kontrolüyle ancak tevhidi oluþ senkronlu çevrime olurlar.

Ekseni çevrim o hareketin yol haritasý olan eylemdir. Yol haritasý bilinç ve o eylemle, o bilinci kendisine referans eder. Referans geri bildiriþimdir. Geri baðlaným kontrol ve denetleme mekanizmasýnýn özü olan kesikli süreklilikleriyle ortaya konuþ olup zamanýn akmasýdýr.

Her eksen; baþtakine göre bir sonuç olup; çevrim döngüleri verirse de; o tevhidin sonucunu verecek çevrim ve döngülerini, ortaya koyamaz olmaktadýr. Çanakkale’deki beraberlik ruhu içinde; yurdun kurtarýlma azmi gibi olan þiarý kendisine bayrak eden Mustafa Kemal eksenli bir yol haritasý vardýr.

Eksenin çevrimi olmadan, eksenin çekim alan bükümü olmadan tevhit ruhu taþýyýcýlar; eksen çekimine cazibe olanlar; ne tevhit olabilirler; ne birlik ruhunu ortaya koyabilirlerdi. Hemen daðýlma veren sürü eksenli topluluk olurlar. Yalancý ekseni çevrimler de, bu tür birliði oluþtururlar. Oluþan birlik; eksenin cazibesine kapýlýþ olmaktan baþka bir þey deðildir. O birliði genel sonuca götüremez.

Birinci Dünya Savaþý cepheler savaþýdýr. Çanakkale savunmasý da bu cepheler savaþý içinde olanlardan sadece birisidir. Yurdun kurtarýlma azmini örneðin Enver Paþa ve Enver Paþa gibi yetenekler de þiar edinmiþ olurlar. Ama tutulan yol o azmi gerçekler olamamakla, o genel yararlanýlýr sonucu ortaya koyan ekseni çevrim olamamakla, baþarý deðildirler.

Yol çoktur. Ama o yola göre baþarýnýn yolu bilgi, taktik, samimiyet güveni, sýnýrlýlýk, eylemlerinizin kendi üzerinize ve eylemlerinizin çevrenize olan etkilerini hesaba almak vs. parametreleriyle olmakla ancak yol birdir. Bilgisizliðin, cehaletin yola çýkarýlmasý; o yolu, yol yapmaz. O yol içre olan cehaleti de yol, bilgi yapmaz. Ýþte eksen budur.

Yol ve yol ekseni çoktu, ama hiç biri Çanakkale süreçli tevhit ruhunu veren eksen gibi olamamakla istenen sonucu veren olumlu yol deðildi. Bu eksen iki yüz yýllýk yenilgiler sonunda, gerileyiþ ve çöküþe dur diyen; yeni bir ruhun fitilini ateþleyen tek ve son baþarýdýr. Kendi sonrasýna önsözdür.

Bu baþarýyla bendini aþýp, kurtuluþa yol açacaktý. Sakarya ve Dumlupýnar’la; 200 yýllýk gerileyiþe, toprak kaybýna ve emperyalist heveslere dur diyecekti. Bir ulusun uyanýþýyla ateþten sýnava girecek olmasýnýn kesikli süreklilikle inþa olmasý içindeydi. Çanakkale böyle bir süreçle geçmiþe atýf. Böyle bir dinamikle de kurucu iradeye yol açan gelecekti.

Çanakkale Savaþý Kurtuluþun Felsefesinin önsözüydü. Çanakkale savaþý ve Çanakkale savaþýný, oluþu özne nesnel nedenler; kendilerinin bir önsöz olduðunu, ya da ön söz oluþacaklarýný bilmiyordular.

Ama Çanakkale olup bittikten sonraki oluþan sinerjiyle (havayla-görevdeþlik) önsöz olucusunu oluþuyordu. Nasýl bebek doðar haberi olmadan doðar ve bebek doðmakla elinde olmadan büyürse; Çanakkale Savaþý da baþlatýlýp sürdürülmekle doðmuþtu.

Çanakkale Savaþýna katýlan özverili erler savaþýn ne haberdarýydýlar ne savaþý kotarmakla savaþýn nedeni ve sonucu deðildiler. Kahramanlar savaþa katýlmakla savaþý doðduruyorlardý. Doðan savaþtan sonra, yaþayan travma belleklerde bir ambiyans kalýyordu.

Çanakkale Savaþý bitmiþti ama o ruhu terennüm eden hava vardý. Ýþte Çanakkale Savaþýnýn Kurtuluþlu felsefeye önsöz olmasý bu kaçýnýlmaz durum olmakla önsöz olanýn elinde deðildi. Ýþte bu önsözü kavrayamayan cavalcozlular, aþaðýdaki gibi hayal firarilerini yazacaklardý.

Siz Çanakkale’de düþmana saldýrmak için; olmayan ormanýyla, olmayan aslanlarý çýkarsanýz da; Sarýkamýþ'ta donan doksan bin askere battaniye taþýmayýp ta; þimdinin aslan pozuyla; Çanakkale'deki hazýr; zaferi olmuþ olan onurlu mücadelenin, siperdekilerine su taþýyan týrýþkadan hikâyelerle sarýklýlar var etseniz de; Çanakkale Savaþý Mustafa Kemal eksenli bir baþarý ve sonuçtur.

Eylemlerinizin kendi üzerinize ve eylemlerinizin çevrenize olan etkilerini, doða þartlarýný vs. hesaba almadan tez canlýlýkla yapýlanlar, ne kadar iyi niyetle olursa olsun vatan savunmasý bile sayýlmaz denli fevridirler. Hele de kýlavuzu yabancý kurmay olan, erkâný harbiye baþkaný; Sarýkamýþ’taki sürece fikir babasý ekseninde ise; Sarýkamýþ’ta olacaklar, Alman ideali açýsýndan; kimin umurundaydý ki.

Þu ironiyi de yapmadan geçmeyeceðim. Ayný zaman dilimi içinde Çanakkale'den üç ay kadar önce "Sarýkamýþ harekâtý vardýr. Sarýkamýþ harekâtý; sakýn Sarýkamýþ harekâtýna battaniye götürüyorum diye tülbent götüren yeþil sarýklýlar yüzünden kaybedilmiþ olmasýn! Bunlar fikir bile olmayan eblehler düzeyine yapýlan inandýrmalardýr.

"Size savunmayý deðil ölmeyi emrediyorum. Sizin öleceðiniz zaman zarfý içinde böylece sizin yerinizi alacak kiþiler olacaðýný unutmayýn. Siz ölene kadar geçecek zaman içinde sizin bu gayretiniz geriden gelenlere tanýmýþ zaman olacaktýr" diyen tevhit ruhu olan eksen bilinci görülmeden; Çanakkale ve Çanakkale eksenli zafer, anlaþýlamazdýr. Nelerle kaybedilip nelerle kazanýlacaðýnýn bilinci. Sarýðýn deðil.

Her olgu ve olay bir çevrimdir. Her çevrimin bir ekseni ile eksen hareketi vardýr. Çerkez Ethem de bir eksen ve ekseni çevrimle kýsa soluklu bir baþarýdýr. Ethem’le olan eksen, "geçmiþe atýfla, ati olacak bir Çanakkale ruhundan ve bilincinden tümden yoksundur. Bu yoksunluðun kotardýðý acul fevriliklerdi. Elbette baþarýsý da acul ve saman alevi gibi olacaktý.

Çerkez Ethem’le olan eksen çevriminin ana temasý yurdun kurtarýlma þiarý deðildi. Ama en azýndan o bölgenin kurtarýlma benimsenmesi olmakla; bu eylem eksenli çekimin kýsa süreli birlik ve baþarý alaný olmasý adaylýðýna yetip te artmýþtý.

Çerkez Ethem'in bu kabilden bölgesini kurtarmaða havi olan parça idealinin kalkýþ hareketi, kýsa soluklu baþarýnýn ön görüþlülüðü içindedir. Kýsa soluklu baþarý; çekim eksenini (eksen tevhidini) yarattý. Genelce çevrimle olmamasý, düzenli ordusunun olamamasý da, Ethem'in kararsýz yapý olmasýydý. Bir güç ihracý olmakla da düzenli yapýnýn baþýna bela olacaðý daha baþtan belliydi.

Kararsýz yapýnýn (düzensiz birliklerin); baþarý sorasýnda, ya da baþarý esnasýnda gayri nizami olmak gibi bir huyu vardý. Kontrolsüz eylemleriyle "yaðmalamalara"; "tecavüzlere", "kundaklamalara" ve "kendi hukukunu ortaya koyma" iþine dalmakla genel bir hüviyet olmaktan çýkar.

Bu tutumlar baþta olana atýf deðildirler. Bu süreçler zaferle olsalar da ekseni çevrimi bozarlar. Eksen oluþu daðýtýrlar. Eksen birliðini ve eksen hareketini bir arada tutan baðý çözen süreçtiler.

Çanakkale'de zaferin baþý ve sonu “ne sýnýrlýlýkla”, baþý ve sonu “ne nedenle” çevrime olmakla belirlenmiþtir. Yani zaferin sondaki hareketiyle savaþýn baþýna (hedef zafere) atýf vardýr.

Oysa Sarýkamýþ’ta da ulviyet için ölümler vardýr. Ölmek ulviyeti korkutmaz. Ama ölümleri zafere götürecek bir çevrim öngörülememiþti. Þu kiþi þunun için þunu yapmýþtý. Þu þöyle olaydý bu böyle olur muydu? Þu þöyle olmadýðý için Sarýkamýþ böyle oldu" demek; tarih bilirlik; tarih yazarlýk deðildir. Ancak lafý güzaflýktýr.

Amacýnýz ne kadar iyi; ne kadar doðru olursa olsun. Ýyi amaç doðrultusunda bilinçli deðil vizyonunuz yoksa iþ daha baþta sarpa sarar. Sýrf Alman ideali olan hinliði aklýnýza düþürmeyi siz de hamasi kýlýfla ambalajlarsanýz; inþa çürük bina olur. Saðlam konutlar üzerine oturtmayýp ta çöken bina ile (proje ile) insanlarý öldürüyorsanýz suçlusunuz.

Savaþ savaþ olmak kadar tasarruf ve öngörüleriyle yaratýcý, üretici bir sanattýr. Yani üretici olunacak yerde Sarýkamýþ gibi proje içinde þu olsaydý; þöyle olacaktý demeniz beyhude ve yetersizliktir. Üretici olmayan eksen çevrimi içinde hayaller harekete geçer. Bu da baþýn sonudur.

Hayaller içinde “Halamýn býyýklarý olsaydý, Halam amcam olacaktý” demenizle birlikte akabinde de “ben de hiç amaçsýz olur muydum?” dersiniz. Sarýkamýþ’ta aynen böyledir. Sýrf Noel eðlencesi içindeki olasý gaflete göre alel acele düzenlenmiþ basiretsizliðe; þu þöyle olsaydý demek, halayý amca yapmakla bire bir aynýdýr. Acý ölümler dýþýnda bu hiçbir ey olmayan hiç; " Gerçekleþmemiþ absürt konutlar üzerinde" sonuç süreci; "zafer ilan" etmek olur (halayý amca ilan etmek olur).

Sarýkamýþ’ta bir çevrim varsa, Sarýkamýþ’ýn Çevrimi en azýndan Osmanlý menfaati için öngörülmemiþtir. Alman ideali Osmanlý amacýna göre meþru edilmiþ. Meþruiyeti Osmanlý. Ýçinde çýkan proje megola Alman ideali. Genelkurmayý da Alman olan, Alman emperyalizmi üzerine modüle edilmiþ bir meþru heyecandýr. Eksen, bu çevrimi ve geleceðe önsöz olur genelce oluþu ön görür nitelikte deðildir. Sarýkamýþ Harekâtýnýn ana amacý yurt savunmasý yapma eksenli olmak dýþýnda, dayanaklarýndan yoksun bir enfeksiyonlu ekseni vardýr. Eksen için ölümler vardýr.

Ölümlerden ne gibi bir devamlýlýða ön olacaðýna iliþkin çevrimin baþa tarafa yapacaðý bir atýf yoktur. Zaten baþ ta yoktur. Çanakkale Kurtuluþ Savaþýnda Önderini emperyalistlere tanýtan bir kapak ya da önyüzdü. Ýþte önderlik te böyle bir þeydi. Liderlik verilmezdi. Lider bu önsözlerle olunurdu. Doktor deðilsiniz. Ama doktorun yetkilerini kullanýyorsunuz. Doktor musunuz? Sarýkamýþ’ýn ne baþa ne sona eksen atfý yoktur. Çevrim siz bir harekât olarak kalmýþ. Dünyada ikinci bir örneði olmayandýr.

Bilgisizliðin bilgi olduðu. Cehaletin ilgi olduðu. Ýlgisizliðin de yetki olduðu kapitalist sömürü dünyasýnda her þey efendilerin ve onlarýn iþbirlikçilerinin istediði gibidir. Ýþbirlikçiliði tespit etmek çok kolaydýr.

Çanakkale; Osmanlý hanedanlýðý olan eksen tevhidiyle; imparatorluk olan kaderin gerileyiþ, çöküþ ve yok oluþ sürecine dur demiþti. Çanakkale kafalarda yanýp sönen þafak atmalardý. Hanedanlýða baðlýlýk olan El takdirli üreten iliþkiye ahit yerine; iþçi, iþveren eksenli toplu sözleþmeli; yurttaþlýða baðlýlýk ahdiydi.

Bu taným; önce üretim güçlerini harekete geçirecek olan ýþýk çakmalarýydý. Ýþçi iþveren diyaloðu üzerinde ulus devlet düzeyinde ülkülerin Rönesans’ýydý. Bu önceli de olan zihinsel Rönesans ile pekiþtirilmeler kavranmadan kurtuluþ savaþý ve onun ön yüzü Çanakkale hiç kavranamaz. Çanakkale Rönesans’ý Sarýkamýþ felaketiyle Kulluktan yurttaþlýða geçiþin ciddi ciddi düþündürmenin alt yapý oluþmasýydý.

Ön ittifaklý toplumsal manifestoya atýfla uymayan; ya da sonucu toplumsal deklarasyona aykýrýlýklar veren her söz; her karar ve her eylem; egemence hükümranlýðý olan emperyalist gücün yanýnda olmakla pay alan iþbirliðidir.

Ýþbirliði demek El mantalitesi dediðimiz sömürgeci köleci, egemenlerden pay almakla; onlarýn sözcülüðünü yapan propagandalarla iç sömürüye yol açan tutumlardýr. El mantalitesi ön ittifaklý, temel toplum sal sözleþmeye aykýrý olan mana ya da söylem gücüdür. Hanedaný Osmanlý kaptülasyonlarla El buyruðuna girmiþti. Çanakkale Rönesansý, Kurtuluþla birlikte tam baðýmsýz Türkiye demenin gücünü veren ambiyanstý.

El'in manasý; yurttaþýyla , üretenleriyle ittifaký ortaklýk yapanlara karþý, üreteni yurttaþýný hanedaný Osmanlý gibi kendisine ortak tanýmazlýktýr. Ama El mecburen kölelerinin kendisiyle þimdiki yurttaþla ahit (sözleþme) yaptý. Bu þu demekti kendisiyle hem ahit yapýlan köle iradesi olmakla El’in kendisine irade ortaðý tanýmasýydý. Bu nedenle Osmanlý kulum kölemi tebaam dediði kiþilerle asla ahit yapmaz.

Ýþ birlikçiler yeni Osmanlýyý neden istiyordu? Ýþte Osmanlýdaki gibi efendi ile köle arasýnda ahit olmamasý için istiyorlardý. Pekiyi efendilerin asalak uzantýlarý olan lümpen din adamlýðý Osmanlýyý niye istiyordu?

Çünkü asalak ve lümpen din adamlýðý askere gitmiyordu. Cephede ölmüyordu. Ölenlere okuyordu. Vergi vermiyordular. Çalýþýp üretmiyorlardý. Ama lümpenlik payý alýyorlardý. Kadý olup adaleti yönetiyorlardý. Tüm eðitim kurumlarýndaki eðitim onlarýn elindeydi. Daha ne olsundu. Lümpenlerin Osmanlýyý istememesi akýllýlýk olmazdý.

Hiçbir þey üretmeyen asalak lümpenler Osmanlýyý niye istemesinelerdi. Atatürk’e neden deccal demesinelerdi. Çanakkale ruhunu neden ruhsuz kýlmasýnalardý. Hem de kendisine, kendisi dýþýnda

Efendinin üreten kölelerle ahit yapmasý; tek kendi iradesi olan El’in, kendisine irade ortaklarý tanýr olmasýydý! Ahit baþlý baþýna El’in kendisine karþý "sözü olanlarýn, iradesi olanlarýn, El’e denklikle söz söylemeleriydi. Tartýþma tanýmaz El ile tartýþmalarýydý. Emperyalist olan dýþ efendiler eðer size göz dikilmiþlerse; içteki iþbirlikçi efendilerle emperyalist efendiler size; “ulus devlet felakettir” diyecekti.

Bir yandan efendiler, bir yandan onlarýn asalak lümpenleri ulus devletin kurucu iradesini; zýrzýrdan felaket bir ayyaþ saymayýp ta kim böyle diyecekti! Çanakkale tam da bu nedenle fetih yapan deðil kýyak yapan Osmanlý hayalleriyle Atatürksüz olur. Çanakkale olup biten gerçek üreçlere aykýrý olarak Çanakkale eksensiz olur. Çanakkale sarýklý, sarýktan büyülü efendinin nefes etme olayý olur biter!

Yok, eðer bir emperyalist, sizi baþka emperyalistin üzerine salacaksa veya menfaati gereði baþka emperyalist karþýsýnda sizi savunacaksa; Siz deccal diye küfrettiði Mustafa Kemal'in çocuklarýydýnýz! Ulus devlet yýkýlýrken akla gelmeyen durumla þimdi siz iki bin yýllýk bir geçmiþi olan ahfadýn, gururu olmakla hamaset sývazlanmanýz olacaktýr. Bu gaz ile artýk size durmak yaraþmaz denecektir.

Çanakkale uluorta aðza alýnmayacak kadar vicdan sýzlamasý; ne olduðunuzu bilmek kadar kimlik gururudur.



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn tarihsel olaylar kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Kurtuluþun Felsefesi

Yazarýn eleþtiri ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Kurtuluþun Felsefesi (Açký 3)
Diktatör Olsam Meydanlarda Gezer Miydiniz?
Teslimiyet 6
Bir Makale Yazmak 2
Bir Parantezin Anatomisi
Þiir ve Estetik
Bir Makale Yazmak 4
Bir Makale Yazmak 3
Bir Makale Yazmak 1
Bir Yazý Çalýþmasý

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Aslýna Yüz [Þiir]
Vah ki Vah [Þiir]
Ýsis Dersem Çýk Ereþkigal Dersem... [Þiir]
Görmez Þey [Þiir]
Tekil Tikel Tükel [Þiir]
ve Leddâllîn, Amin [Þiir]
Mavi Yare [Þiir]
Mevsimsel [Þiir]
Yýkýlýþa Direniþ Direniþe Yýkýlýþ [Þiir]
Meþrep 3 [Þiir]


Bayram Kaya kimdir?

Dünyayý yaþantýlaþan çabalar içinde duygunun önemi hiç yitmezse de, payý giderek azalmaktadýr. Sosyo toplum bazlý, genel bir açýlýmla baþlayan çalýþmalarým da; bilim felsefesi içinde olunma gayreti güdüldü. Bu nedenle yazýlarýn tarisel, sosyo toplumsal evrimli ve türlü doða bilim verileri güdülü çalýþma olmasýna gayret edildi. Genel felsefem içinde bir bilgi; ne kadar çok baðýntýsýyla söylüyorsanýz, o bilgi o kadar bilinir bilgidir.


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Bayram Kaya, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.