..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
"Bilmezlik ile ne hoþtum; hayalimde ne güzellik, ne de aþk vardý." -Fuzuli, Leyla ile Mecnun
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Ýnceleme > Tarihe Yön Verenler > Cemal Zöngür




17 Ocak 2018
Ulusallaþma ve Uluslarýn Kaderini Belirleyen Güçler  
Kendisini Gerçekçi Þekilde Sorgulamayan Kiþi ve Toplumlar, Baþkalarýnýn Güdümünde Yaþamaya Mecburdurlar.

Cemal Zöngür


Uluslaþma ve geliþmenin temel kaynaklarý matbaanýn icadý, anadil eðitimi, edebiyat, felsefe, týp, askeri teknik ve ekonomik sanayi üretimi ülkelerin ululaþmasýný saðlayan ana unsurlardýr. Ýþte Avrupalýlar bu noktalara her zaman pozitif bilim çerçevesinden bakýp tüm zorluk ve engellere raðmen, kararlýlýk göstermeleri çok þeyi deðiþtirmiþtir.


:IID:


Her devleti tek tek ele alacak durumda olmadýðýmýzdan, daha çok kýta ve bölgelerde öne çýkan toplumlarýn etkinliklerine bakarak, nasýl bir uluslaþma çabasý içerisinde olduklarýný öðrenebiliriz.

Bu deðerlendirmeyi yaparken 1789'da Yeni Çaðýn baþlayýp, Birinci Dünya Savaþý'nýn bitiþiyle þekillenen dünya düzeni, ifade edilmek istenen sonucu yeterince vermektedir. Ancak kimin kendi gerçek dinamiklerine dayanarak uluslaþtýðýný daha net anlayabilmek için kýsa bir tarih gezintisi yeterli olacaktýr.

Zamanýn güçlü devletlerinin desteði ve yönlendirmesiyle, bugün ulus olduðunu düþünen birçok toplum ve ülkenin, gerçek anlamda uluslaþmadýðýný günümüzde yaþadýklarý kaos, çatýþma ve geriliklerinden anlamak mümkündür.

Bunu kanýtlayan örneklerse dinle siyasetin ayrýþmamasý, dinle devletin iç içe geçmesi; dil, edebiyat, hukuk ve demokrasinin yalan ve soyut hikayelere dayanmasý. Ayný þekilde askeri teknik, sanayi ve ekonomik üretimde dýþa baðýmlý kalýnmasý, gerçek ulus ve vatan sever olunmadýðýný göstermektedir.

Bilindiði üzere 1848 yýllarýna kadar tüm dünya toplumlarý daha çok din üzerinden toplumsallaþýp, insan gücüne dayanan askeri yapýyla gidebildiði yere kadar gidip, iþgaller gerçekleþtirerek varlýklarýný sürdürmüþtür.

Özellikle din kültürü üzerine var olup, yayýlmacý þekilde tarihte adlarý geçen devletlerden Yahudi ve Hýristiyan Roma Ýmparatorluðu, Ýslam Emevi Devleti, Ýslam Þii Abbasi Devleti, Farslar, Müslüman Osmanlý Ýmparatorluðu, Hýristiyan Ýspanya, Portekiz, Ýngiltere, Hollanda, Fransýz, Rusya ve Ýtalya'dýr. 1498 yýlýndan itibaren Amerika Kýtasýnýn iþgaliyle ortaya çýkan Amerika Birleþik Devletleri de (ABD) bunlara dahildir.

Hepsi ekonomik çýkarlar için dini kullanýp, iþgal ettikleri topraklarda her türlü insanlýk dýþý muamele ve hareketlerde bulunmuþlardýr. Hiçbirisi diyemez ki ben bu halkýn özgürlüðü için geldim.

Ýnsanlarýn bu yalan ve hilelere aldanmalarýnýn en büyük nedeni, dünya toplumlarýnýn %90'ý okuma yazma bilmediklerinden kaynaklanmakta idi. Hangi dini yapý ne yalan söylemiþse halk ona inanarak ya da korkusundan bunlarýn arkasýndan gitmek zorunda kalmýþtýr.

1500'lerden itibaren gerek toplumsal yapýlarda gerekse eski insan gücüne dayanan iþgal politikalarýnda deðiþimin baþlamasý, birçok toplumun kendini sorgulamasýna neden olmuþtur. Bu sorgulamayla 1800 yýllarýn sonuna kadar Avrupa ülkeleri uluslaþmalarýný tamamlarken, dünyanýn diðer toplumlarý kayda deðer bir ilerleme göstermemiþlerdir.

Avrupa, Avustralya, Amerika, Kanada, Rusya, Çin ve Japonya gibi devletler 1900 yýllardan itibaren büyük bir geliþim gösterip askeri teknik, siyasi, kültürel ve ekonomik olarak dünyanýn kaderini belirleyen güç konuma gelmiþlerdi. Bu ülkelerin neye göre uluslaþtýklarýný þu noktalara bakarak söyleyebiliriz.

Bilindiði üzere uluslaþma gibi yeniliklere giden yol 1450 yýllarýnda Alman Johannes Gutenberg tarafýndan modern matbaanýn icadýyla start almýþtýr. Böylece Avrupa ve Batýlý halklarýn okuma yazma oranýnda ciddi bir yükselmeyle birlikte, diðer tekniklerin buna paralel olarak ilerlemesi, baþta dil ve emek kültürüne dayanan bir halklaþmayý yaratmýþ oldu.

Tabii ki Çinlilerin daha önceden icat ettiði birçok þey saymazsak, her türlü tekniksel bilim ilk önce Avrupa ülkelerinde baþlamýþtýr. Bu yüzden Avrupalýlar her þeye daha erken sahip olup, dünyanýn diðer ülke ve toplumlarýný etkiledikleri gibi yönlendirmiþlerdir de. Þöyle bir soru sorarak devam etmeye çalýþalým. Neden önemli teknikler hep Avrupalýlar tarafýndan icat edilmiþtir?

Helenlerle baþlayan felsefi düþünme ve yaþam anlayýþý, tüm Avrupa ülkelerince de sürdürülmüþ olup, bilimsel arayýþlardan ödün vermemeleri en büyük etkiye sahiptir. Diðer bir farklýlýksa, Yahudi kökenli Avrupalýlarýn dikkate deðer bilimsel ve ekonomik faaliyette bulunmalarý.

Yahudilerin, Ýslam tarafýndan Orta doðu'dan sürgün edilmeleri, Yahudileri ciddi bir arayýþa sürüklemiþtir. Ýkinci faktörse Avrupa'nýn coðrafi, iklimsel ve zor doða koþullarý, Avrupa ve Batýlý ülkeleri sürekli yeni buluþlara sürüklemiþ olmasý.

Uluslaþma ve geliþmenin temel kaynaklarý matbaanýn icadý, anadil eðitimi, edebiyat, felsefe, týp, askeri teknik ve ekonomik sanayi üretimi ülkelerin ululaþmasýný saðlayan ana unsurlardýr. Ýþte Avrupalýlar bu noktalara her zaman pozitif bilim çerçevesinden bakýp tüm zorluk ve engellere raðmen, kararlýlýk göstermeleri çok þeyi deðiþtirmiþtir.

Diðer taraftan Ýslam coðrafyasýnda yaþayan toplumlarýn büyük bir çoðunluðu ana dillerini geliþtiremedikleri gibi, her türlü yaþamsal dayanak ve kaynaðý, dinin emredip izin verdiði þekilde dünyaya bakmalarý, uluslaþmalarýný ciddi anlamda engellemiþtir. Yaþanan bu gerçekleri Birinci Dünya Savaþý sonrasýnda, uluslararasý antlaþmalarda Avrupa ülkelerinin belirleyiciliðinden anlamaktayýz.

1923'te Lozan Barýþ Antlaþmasý'yla dünyanýn kaderini belirleyen ülkelerden Fransa, Ýngiltere, Rusya, Amerika, Ýtalya, ve Avusturya olmuþtur. Diðer Avrupa ülkeleriyse bunlarýn alacaklarý kararlara aynen katýldýklarý gibi her türlü desteði sunmayý sürdürmeleri.

Uluslarýn kederlerini belirleyen bu ülkeler, ekonomik ve siyasi çýkarlarý gereði baþta 22 Arap Aþiretin hepsine ayrý devlet olma þansýný tanýmalarý. Ýkinci önemli olaysa, Birinci Dünya Savaþý sonunda yerine yeller esen Osmanlý topraklarýný, galip ülkeler kendi çýkarlarýna uygun þekilde paylaþtýrmalarý.

Adý geçen güçlü devletler, o günden bu zamana kadar Anadolu, Orta Doðu, Asya, Afrika, Uzak Doðu ve Latin Amerika ülkelerinde her türlü askeri ve siyasi müdahaleleri sürüdürmeleri, kimin gerçek güç olduðunu göstermektedir.

Galip devletler; özellikle kýtalar arasý ekonomik, siyasal ve askeri açýdan büyük bir stratejik öneme sahip olan Anadolu üzerinde ciddi tartýþma ve anlaþmazlýklara düþmelerdi. Böylece önce Sevr Antlaþmasý'yla Ýç Anadolu topraklarýný kapsayan bir Türk devletinin oluþmasýna karar verilmesi.

Daha sonra Türkiye'nin Doðu Anadolu, Güney Doðu, Güney ve Ege sýnýrlarýnýn kontrolü yeniden savaþ nedeni olmamasý için, Sevr Antlaþmasý iptal edilip; Lozan Antlaþmasý'yla Türkiye'nin mevcut sýnýrlarla devlet olmasýný onaylamýþlardýr.

En önemli topraklardan Musul, Kerkük ve Suriye'nin tamamý Türklerin elinden alýnýp Araplara verilmesi. Ayný þekilde Boðazlarýn kullanýmý uluslararasý yaslara göre belirlenip, buralardan geçen gemilere Türkiye'ye sadece rehberlik etme yetkisinin verilmesi, Türklerin ulus devlet olacak hiçbir etkisinin olmadýðýný göstermektedir

Türkiye gibi ülkelerin bu geri kalmýþlýðýnýn nedenleri baþta askeri yapýda güvenilecek tekniðe sahip olmadýklarý gibi, aslý astarý olmayan Arap Ýslam din ve ýrkçý þoven söylencelerle avunmalarýdýr.

Koskoca Osmanlý Ýmparatorluðu soyut Arap Ýslam hikayelerine baðlý kalýp, bilim ve teknikten uzaklýðý yüzünden daðýlýp yok olmuþtur. Onun için Türkler 1923'te galip devletlerin dayatmalarý doðrultusunda, çarpýk ve ikame bir sisteme razý olmuþlardýr.

Avrupa devletlerinin zorlayýcý ve yönlendirmesi neticesinde Cumhuriyetçilik, laiklik, ulusçuluk, kültür, modernizm ve demokrasi gerçeklikten uzak, ne olduðu, neye benzediði belli olmayan bir karmaþayla, hiçlik (Nihilizm) içerisinde yaþamaya çalýþýlmasý.

Böylece ileriye gidemediði gibi kendine has bir sistem de geliþtiremeyip, uluslaþmasý yüzeysel ve göstermeliktir. Kendi öz dinamiklerine dayanmayan Türkiye gibi ülkelerin sürekli bocalayýp çatýþma ve kaosu yaþamalarý, uluslaþmadýklarýnýn en açýk kanýtýdýr. “Kendisini gerçekçi þekilde sorgulamayan kiþi ve toplumlar, baþkalarýnýn güdümünde yaþamaya mecburdurlar”.


Cemal Zöngür











Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn tarihe yön verenler kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Dünya; Kürt, Asuri ve Ermenileri Neden Görmedi?
Müslüman Türklerin Kurtuluþ Savaþý Hikayesi ve Temelsizliði

Yazarýn Ýnceleme ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Alevilik Ýle Sosyalizm Arasýndaki Düþünsel Fark ve Bütünleþme Sorunu
Ýsrail - Filistin Düþmanlýðýnýn Tarihçesi
Kapitalist Düzende, Komünist Yaþam Mümkün Mü?
Ana Tanrýçalar, Hz. Ýbrahim'in Tek Tanrý Masalýna Nasýl Ýnandýlar?
Avrupa'daki Türklerin Yaþamý ve Dünyaya Bakýþlarý
Türkiye'nin Yaþam Kalitesi ve Mutluluk Tablosu
Siyasal Düþüncelerin Ýnsanlýðý Getirdiði Nokta!
Sosyalist Devlet Baþkanlarý ve Politikalarýnýn Analizi
Hayvan Ýle Ýnsanýn Birbirinden Ayrýlýþý - 3 -
Her Þeye Muktedir Tanrý ve Kapitalizm Ölüm Döþeðinde

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Dinlerin Doðuþu ve Ýslam'ýn Gerçek Özü (1) [Deneme]
Lider mi Toplumu Þekillendirir; Toplum Mu Lideri? [Deneme]
Hz. Ali ve Ehlibeyt Alevi Midir? [Deneme]
Dinlerin Doðuþu ve Ýslam'ýn Gerçek Özü (3) [Deneme]
Tbmm'de Yedi Maddelik Anayasa Deðiþikliði Neyi Çözer? [Deneme]
Dinlerin Doðuþu ve Ýslam'ýn Gerçek Özü (2) [Deneme]
Alevilerin Kapýlarýna Saldýranlarýn Açýk Kimliði [Deneme]
"Türkleri Yeniden Tanýmak" Araþtýrma Kitabýmý Yazma Nedenim : [Deneme]
Ýþte Türkiye'nin Yaþam Kalitesi ve Mutluluk Karnesi..! [Deneme]
Ýslamiyet Yeniliðe Açýk Bir Din Midir? [Deneme]


Cemal Zöngür kimdir?

Ben Cemal Zöngür, Anadolu Üniversitesi Kamu Yönetimi mezunuyum. Sosyoloji, Tarih ve Siyaset üzerine araþtýrmalar yapmaktayým. Yayýnlanmýþ bir kitabýmýn dýþýnda çeþitli gazetelerde yüzden fazla makalelerimde yayýnlanmýþtýr. Ve iki kitap dosyam yayýna hazýr durumdadýr.

Etkilendiði Yazarlar:
Tam baðýmsýz Tarih ve Siyaset üzerine yazan her Yazar


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Cemal Zöngür, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.