Yedi iklim dört köþeyi dolandým / Meðer dünya her tarafta bir imiþ. -Dadaloðlu |
|
||||||||||
|
Önce asfalt yolu bulmalýydým, sonrasý kolaydý. Yolu takip edecek ve o köye ulaþacaktým. Hava iyi sayýlýr, üþümüyorum. Rüzgar da yok. Karýn beyazlýðý yetmesine raðmen ay da tepede aydýnlatmaya yardýmcý oluyor. Ortalýkta çýt yok, derin bir sessizliðe gömülmüþ her taraf. Sanki buralarda hiç canlý yaþamýyor gibi. Üzerlerine binen karýn aðýrlýðýna dayanamadýklarý için birçok aðacýn dallarý kýrýlmýþ, bunlardan havada duranlar olduðu gibi çoðu yerde. Ama hemen hemen hepsinin aðaçla gene de bir irtibatlarý var, tamamen kopmuþ deðiller. Asfalt yolu buldum, tabii karla kaplý. Çok az da olsa bazý yerlerde üzerindeki karlarý rüzgar götürdüðü için, siyah asfalt görünüyor. Bu benim iþime yarýyor, yolu daha kolay takip edebiliyorum. Önce birkaç kilometre yol düz, sonra týrmanma baþlýyor. Yüksek yerlerde kar daha fazla ve yolda siyah asfalt görüntüsü hiç yok. Ýþte o zaman yolu takip etmede zorluk çýkýyor. Çünkü birçok yerde yol ikiye hatta bazen üçe ayrýlýyor. Hangisi asfalt, yani hangisi köye giden yol bilmek çok zor. Benim buradan geçtiðimde kar henüz yaðmadýðýndan kolayca yoluma devam edebiliyordum. Þimdi öyle deðil. Korktuðum oldu galiba, yolu þaþýrdým, yanlýþ bir yola saptým. Hatta yol bitti. Geriye dönemem bir hayli zaman geçti çünkü. Daðlýk, tepelik bir yer ve etraf gene aðaç dolu. Yüzlerce metre aþaðýlarý görebiliyorum, gördüðüm gene üzeri karlý aðaçlar; ev ya da insan tarafýndan yapýlmýþ bir þey yok. Yola çýktýðýma piþman olmaya baþladým. Hava da soðudu. Bu yolculukta beni tehdit eden iki þey vardý: Açlýk ve soðuk. Can güvenliði de var tabii ama onu þimdilik tehditten saymýyorum. Keþke saysaymýþým. En büyük tehlike benden sadece birkaç metre ilerdeymiþ. Homurtularý duyunca anladým. Kocaman bir boz ayý. Ýki ayaðý üzerine kalkmýþ bana homurdanýyordu. Ben sanýrdým ki ayýlar bütün kýþ boyunca uyur, hiç dýþarý çýkmazlar. Meðerse öyle deðilmiþ. Ýþte karþýmda duruyor. Acaba et de yiyor mu? Neden yemesin? Öyleyse benim iþim zor. Bu düþünceler bir anda zihnimden geçiverdi. Ayý dört ayaðý üzerine durup kafasýný kaldýrýnca saldýrýya geçeceðini anladým ve kaçmaya baþladým. Neyse ki yokuþ aþaðý koþuyordum ve ayýdan hýzlýydým. Karlara bata çýka bir müddet koþtum, her arkama baktýðýmda ayýyý gördüm. Aþaðýsý uçuruma benzeyen bir yerde durdum. Burada aðaç da yoktu. Alabildiðine uzanan dik bir yer. Ta uçurumun bittiði yerde aðaçlar baþlýyordu. Geri dönüp ayý ile savaþacaktým, yüzde yüz kaybedeceðimi bildiðim bir savaþa girmek aptallýktan baþka bir þey ile izah edilemezdi, ancak çaresizdim. Bir seçenek daha vardý, bu dik yerden aþaðýya inmeyi denemek. Bunu yaptým. Kendimi attým aþaðýlara doðru. Burada kar çok yumuþaktý. Kendimi atmamla birlikte adeta bir kartopuna dündüm. Bununla da kalmadý önümdeki ve arkamdaki kar kütlesi aþaðýya doðru hýzla kaymaya baþladý. Yuvarlanýyordum ve yuvarlandýkça etrafýmdaki kar arttýðýndan giderek büyüyordum. Çýð dedikleri bu olmalý. Yuvarlandým, büyüdüm, yuvarlandým... Aðaçlarýn baþladýðý yerde yuvarlanma bitti, burasý düzlüktü. Ölmüþ olmalýydým, ölmemiþim. Anladým ki bu dünyada yaþamak da ölmek de çok zor. Gene de ölmediðimden çok emin deðildim. Gözlerim açýk, beyazdan baþka bir renk ya da bir cisim göremiyorum. Nefes almam da çok zorlaþtý, havasýzlýktan boðulacaðým. Kafamý saða sola sallayýnca pembeye benzeyen bir renk de gördüm, biraz da hava geldi. Defalarca salladým kafamý. Sonunda yer yer bulutlarla kaplý mavi gökyüzünü gördüm. O zaman kesin olarak emin oldum ki hayattayým. Çýðýn altýnda deðil üstünde kalmýþým. Oradan aþaðýya atladým. Metrelerce yüksekliðinde bir kar yýðýný, bununla altýnda kalýp da yaþamak imkansýz. Ayý geldi aklýma, saða sola bakýndým, yoktu. Demek ki maceraperest bir ayý deðilmiþ! Benim gibi bir lokma et çýkacak olan bir av için kendini tehlikeye atmamýþtý. Biraz soluklanýp koþarak oradan ayrýldým. Ne olur ne olmaz, bakarsýn ayý fikir deðiþtirip peþime düþebilirdi... (Devam edecek...)
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Ömer Faruk Hüsmüllü, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |