..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Kendinden daha uyanýk insanlarý iþe aldýðýn zaman, senin onlardan daha uyanýk olduðunu kanýtlamýþ oluyorsun. -R. H. Grant
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Ýnceleme > Söyleþi > Muhammed CAN




4 Eylül 2017
Gündem Özel - 2 Ýslam ve Medeniyet  
Muhammed CAN
Yurt dýþýnda yaþayan fakat Türkiye’yi yakýndan takip eden ve siyasi analizleri ile dikkatleri üzerine çeken Almanya’da mukim Muhammed Can ile haftalýk olarak yapmaya baþladýðýmýz röportajlar devam ediyor.


:BBBB:
16 þubat 2017



Yurt dýþýnda yaþayan fakat Türkiye’yi yakýndan takip eden ve siyasi analizleri ile dikkatleri üzerine çeken Almanya’da mukim Muhammed Can ile haftalýk olarak yapmaya baþladýðýmýz röportajlar devam ediyor.

Ýkinci bölümünü yayýnlayacaðýmýz bu röportajda, M. Can ile Türkiye’deki Ýslami düþünce ve medeniyet tarihinin dününü, bugününü ve yarýnýný konuþtuk.
Sayýn Can, Ýslam bu topraklarda yaþayan insanlarýn bin yýldan fazladýr dini inancý ve bu dinin yayýlmaya baþladýðý ilk dönemlerde Ýslam, dil-ýrk-bölge sýnýrlarýný yýkarak hýzla evrenselleþti. Bunu baþaran ve o yýllarda tarihe ve bölgeye barýþý ve güveni getiren Ýslam, bugün zamanýn tüm modernliðine ve iletiþim teknolojisine raðmen o eski baþarýyý yakalayamadý. Hatta bugün Ýslam, tekfirci IÞÝD terör örgütü nedeniyle dünyada barýþ dini deðil, terör dini ve Müslümanlar da terörist arak anýlýyor.
Ýslam düþüncesi ve medeniyeti çerçevesinde sizinle yapacaðýmýz bu deðerli röportaj için þimdiden sizlere þahsým Murat Nazlý olarak ve okuyucular adýna teþekkür ederim.

Murat Nazlý- 1-Sayýn Can, Ýslam için kýlýç dini diyorlar ve barýþýn deðil de savaþýn destekçisi olduðu ve bu nedenle de terörü yaydýðý iddia ediliyor bu konuda ne dersiniz?
Müsaadenizle bu sorunuza karþýlýk soru ile cevap arayalým.
Hangi Ýslam? Egemenlerin payandasýna ram olmuþ Allah’ýn kullarýný köle edinen, Allah’ýn Kitabý’nda kusur bulan, Müslümanlarýn malýný ganimet bilen Ýslam mý? Yoksa Ebu Cehil’in, Ebu Süfyan’ýn veya Ebu Leheb’in kölelerine özgürlük için çekilen kýlýç Ýslamý mý?
Bedir, Hendek, Uhud ve Hayber’de zulmün kökünü kesmek için kýnýndan çekilen kýlýç Ýslamý mý? Yoksa Cemel, Sýffin, Nehrevan da Yaþayan Kur’an’a karþý çekilen sözde kýlýç Ýslamý mý?

Tarihe inmeyelim. Geride býraktýðýmýz son 25 yýlda Irak, Suriye, Lübnan ve Yemen’de varlýðýn dört temel öðesi(su, toprak, ateþ ve hava)’nin ilk üçünden mahrum býrakýlmýþ ve dördüncüsünü de zehirleyerek yeryüzünde Tanrýlýk taslayan mazlumlarýn nefesini kesen, ABD ve Ýsrail’in ve Þecere-i habise olan Suud’un elinde oyuncak olmuþ Ýslamý mý?
Ya da yeryüzünde ne kadar içkici, kumarcý, uyuþturucu müptelasý, hýrsýz, arsýz, bir Haçlý ordusu veya Moðollar gibi geçtiði yerleri yakýp yýkan, hiçbir canlýya yaþam hakký tanýmayan Amerikancý Ýslam mý? Yoksa zulme boyun eðmeyen, vatanýný savunan, iþgalci Ýsrail’le barýþmayý reddeden, bunun için gencecik evlatlarýný topraðýn baðrýna kendi elleri ile gömmek zorunda kalan Müslüman halklarýn Ýslamý mý? Arkasý gelmeyecek, saymakla bitmeyecek kadar soru ve sorunlarýmýz var!
Bu propagandalar, Batý’dan devþirilmiþ yýrtýk bellekli ve art niyetli insanlarýn hezeyanlarýndan baþka bir þey deðildir. Nasýl ki tarihte onlarca Haçlý seferleri düzenleyen Roma Ýmparatorluðu gerçek Hristiyanlarý temsil etmiyordu ve gerçekte ganimet elde etmek için düzenlenmiþ seferlerdi.
Ýslam tarihinin ezici çoðunluktaki savaþlarý da maalesef fey ve ganimet adýna düzenlenen, adýna Cihad denilen hakikatte ise sultanlarýn meze sofralarý ve dansözlerin masraflarý adýna yapýldý ise bugünde öyledir. Ancak biz biliyoruz ki Muhammedi Ýslam bu deðildi.
Tarihte Müslüman ordularýn, Ýslam adýna ele geçirdiði topraklarda Muhammedi ahlaký miras olarak býrakabilse ve Ýslam adaletini uygulayabilse idi, bugünkü keþmekeþlik olmuþ olmayacaktý.

Dün, Abbasi ile Emevi arasýndaki savaþýn adýný ne koyalým? Ýkisi de Arap ve Müslümandý. Ýlhanlýlar Abbasi’ye neden savaþ açýp yýktý? Timur ile Bayezid neden savaþtý? Ýkisi de Türk ikisi de Müslüman. Sultan Yavuz’la Þah Ýsmail, adý üstünde biri sultan biri þah, ikisi de Türk ikisi de Müslüman! Müslüman ve Türk Osmanlý neden Müslüman ve Türk olan Memlukler’i ortadan kaldýrdý? Osmanlý’nýn Avrupa’ya karþý savaþlarýný anlamak mümkündür. Pekâlâ, dört asýr boyunca boyunduruðu altýna aldýðý Arap yarýmadasýný ki halký Müslüman’dýr. Bunun adýný ne koyalým? Saydýðýmýz bu Ýslamcý saltanat devletleri, gücü ve ganimeti kendine devþirme, iktidar olmak ve korku(kýlýç) ile hükmetme imparatorluðunun adýný Ýslam koymayý, hedefine ulaþmakta iyi bir araç olarak bildiði içindir.
Bu anlamdaki terör, tarihin her döneminde vardý. Þayet Ýslam dünyasý, 15 asýr sonra bugünkü Ýslam Devriminden ilham alýp da tarihin zindanýndan çýkmayý bilemezse, yarýn da ayný yafta ile anýlmaktan kendini kurtaramayacaktýr. Muhammed Nebi’nin saðlýðýndaki Ýslami savaþlarýn hiçbiri saldýrý savaþý deðildir. Ýslamýn Medine devri ile baþlayan savaþ emrinin akabinde ki bütün savaþlar savunma savaþýdýr. Malumunuz ki Mekke’de savunma savaþý emri gelmemiþti. Hz. Ali döneminde dýþa karþý yapýlmýþ hiçbir saldýrý savaþýný tarih kaydetmemiþtir.
Evet, þimdi dönüp bu soruyu bir daha kendimize soralým. Hangi Ýslam?
Murat Nazlý- 2- Sayýn Can, bazýlarý Ýslam dininde bir devlet otoritesi olmadýðýný bu nedenle de Ýslamýn, toplumun yönetimi anlamýnda bir rejim belirtmediðini, modern ve kurumsal anlamda da bir lidere sahip olmadýðýný söylüyorlar. Yani dinin siyasi ve toplumsal deðil, vicdanlara hitap eden ahlaki bir görüþ olduðu iddia ediliyor, sizin düþünceniz bu konuda nedir?
Bu soruya sondan baþlayarak cevap arayalým.
Dini vicdanlara hapseden anlayýþ paganizmden beslenen anlayýþtýr.
Ýslam: öz itibarý ile Roma kültürünün hizmetine sunulan, Tevhid inancýndan uzaklaþtýrýlan Hristiyanlýk veya Uzakdoðu dinlerindeki gibi sadece bir takým ritüeller ve etik önermelerinden oluþan bir din deðildir. Kaldý ki bu iddialarý savunanlar Ýslam dini içeriðine vakýf olmayan bilgisizlerdir.
Ýslam: Zamaný, doðumdan ölümüne kadar yaþamý kapsam alanýna alarak , bireyden aileye, aileden topluma ve dolayýsý ile devlet kurumlarýna kadar bütün alanlara hükmederek, gerekli bütün düzenlemeleri saðlayan kusursuz kurallar ve hukuk sistemidir. Kaldý ki ahlaki yapýlanmada kiþi- önder/liderlik esasýnca nihai olarak çatý deðeri esas uyulmasý gereken model alýr.
Birey, toplum, devlet (kurumlar) ve devlet, toplum, birey iliþkisi ile Ýslami olgularýn karþýlýklý ve içiçelik esasýna dayalý metot. Yasama (Þura), yürütme (þurta ve amil), yargý (kadý)

Bireyden topluma geçiþ oluþturulamayýnca marjinal cemiyetle yetinilmeli ki laik veya seküler yada kültürel deðerler, eylem safhasýnda baskýn kalýyor.
Dinin siyasi ve toplumsal yönetimi anlamýnda bir proje veya hedefinin olmadýðý doðru olamamakla birlikte, temel dayanaðý olmayan gerçek dýþý ve sýradan bir evhamdan öteye geçmez. Ýslam tarihini az da olsa inceleyenler görecektir ki Ýslam Peygamberi Muhammed Nebi(a. s), Mekke’den Medine’ye hicret ettiðinde devletleþme yolundaki ilk giriþimleri ile belirginleþir. Kuba Mescidi yakýnlarýnda kýldýrdýðý ilk Cuma namazý ile Ýslamýn devlet sistemine ýsrarla talip olduðunu gösterdi. Ayrýca 55 maddelik Medine vesikasý Nebevi Devlet’in ilk yazýlý yasasýdýr.
Ne yazýk ki Muhammedi devlet yarým asýr sonra tarihin tozlu sayfalarýna gömüldü. Öyle ki Ýmam Ali’nin þehadetinden sonra tarihin raflarýna kaldýrýlan Muhammedi Ýslam devletinin temelleri 1979 yýlýna kadar sultanlarýn saraylarýnýn altýnda gömülü kalacaktý.
Þunu demek istiyorum. Ýslam 15 asýrlýk tarih içinde eðrisi doðrusu ile bugün itibari ile kesik yaþamýna raðmen sadece yüz yaþýndadýr!
Bu kadar genç olan bir Ýslam’a binlerce yýllýk geçmiþi olan kopuksuz kurumsal ideolojilerin, acýmasýzca saldýrýsýný neden anlayamýyoruz?
Ýslamcý aydýn ve akademisyenlerin Marx’ýn, Engel’in veya Lenin’in sosyal adalet ve proletarya kavramlarýný anlamaya harcadýklarý bellek enerjisinin çok az bir kýsmýný, mensubu olduðu dinin sosyal adalet ve emeðin deðerini anlamaya yöneltseydi, hiç þüphesiz bugün Ýslam dünyasý sömürge coðrafyasý olmayacaktý.
Ýslam dininin, dahasý bütün semavi/göksel dinlerin kurumsal temsilciliði atamalar, atama silsilesi iledir. Kusursuz öðretilerin mürebbisi ve icra merci de kusursuz olmak zorundadýr. Bu ilkesel bir öðretidir. Nebi, Resul veya Ýmam zincirinin sürekliliði ile ilahi öðretiler/yasama/de kusursuz yargý hedeflenmektedir.
Maalesef son iki yüzyýlda Ýslamcýlar; baþta siyaset olmak üzere sosyal, iktisadi, askeri, hukuk ve diðer deðerler manzumesinde tamamen Batý tarafýndan tanýmlanmýþ kavramlar üzerinden kendi yaþam alanlarýnda koþullar yaratmak istediler.
Neden?
Düþünebiliyor musunuz? 1948 yýlýnda Seyyid Kutup tarafýndan yazýlmýþ ve nazariye olmaktan öteye geçemeyen ‘Ýslam’da sosyal adalet’ kitapçýðýnýn tercümesi ile 70 yýl boyunca sosyalizme ve kapitalizme karþý Ýslamýn adalet anlayýþýný savunmaya çalýþan Ýslamcý cenah!
Þunu anlatmak istiyorum. Bu anlayýþ ve kýsýr döngü karþýsýnda, elbette Ýslam, birey ve toplum ihtiyacýna yeterli cevap verecek olgunlukta kurumsal din deðildir diyenler her zaman olacaktýr! Gayet tabiidir ki böyle bir Ýslamýn mensuplarýný gütmek; Manda sürüsü gütmekten daha kolaydýr!

Peki, sorun nerede ve ne zaman baþladý? Bu sorunun cevabý ve mekâný Ýslam tarihimizin içinde var. Ben nerede düþtüðü hakkýnda küçük bir ipucu vereyim. ‘Hükümeti bir top misali birbirinize pas atýnýz ve sizin elinizden çýkmasýna izin vermeyiniz!’ diyen Ebu Süfyan’ýn kast ettiði devlet otoritesi, sizin sorunuzda deðindiðiniz bazýlarýnýn iddiasýna cevap olarak; o gün Ýslam þeriat/hukuk/’ý ile yönetilen en modern devlet sistemiydi. Ne yazýk ki dinin vicdanlara hapsedilmesi süreci, Müslümanlar arasýnda Emevi iktidarý döneminde baþladý. Onlar bunu nereden almýþtý. Bizans kültüründen bugüne kadar süregeldi. Muaviye’nin sarayýndaki gelinlerden birinin Bizans’tan gelmesini de çok yadýrgamýyorum.
Öyle ki o günden bugüne süre gelen Ýslam adýna olduðu sanýlan mezhep ve iktidar savaþlarý, Ýslamýn Ýslam’la savaþýna dönüþtü. Yani Saltanat Ýslamý ile Muhammedi Ýslamýn savaþý. Bugün Ýslam dünyasýnýn kendi içindeki bütün olumsuzluklarýn menþei burada yani iki Ýslam arasýndaki savaþta aranmalýdýr.
Murat Nazlý- 3-Bin yýldan fazla bir zamandýr Ýslam toplumunda yönetim ve liderlik açýsýndan ciddi manada bir meþruiyet sorunu var…. Ýslam’ýn liderliðe bakýþý ve toplumun yönetimi konusundaki görüþleri net ve açýk deðil mi? Bu sorun yýllardýr neden devam ediyor ve bu sorun sizce nasýl çözümlenir?
Ýslam toplumu(ümmet): Ýslam’da yönetim sistemini dinin temel esaslarý açýsýndan kâmil manada içselleþtirmiþ deðil. Ve bu sorun Ýslam’dan önce diðer semavi dinlerde de süregelmiþtir. Muhammed Nebi’den önce Ýsa Mesih neden çarmýha gerildi ise Ýslam Peygamberinden sonra da Ýmam Ali ayný sebeple þehit edilmiþtir. Sorun Ýslam’da liderliðin ve meþruiyetin olmadýðý sorunu deðil. Sorun Ýslam’da ki liderliðe, Ýslam örtüsü altýnda gizlenen Firavun düþüncesinin saldýrý sorunudur.

Sorun; Nemrut’un, Ýbrahim’in namazýna tahammülsüzlük sorunu deðil, sorun Ýbrahim’in, Nemrut’a karþý Ýlahi liderlik sorunudur.
Ýlahi yasalarýn sarsýlmaz devrimcisi ve hamisi ilahi insan, Ýnsan-ý Kamil Ýmam Humeyni Ýslam’da liderlik konusunu iþlerken; ‘Bir fakih için Resulullah ve masum bir Ýmam için geçerli olan mutlak velayetin aynýsý fakih için de geçerlidir. Þu farkla ki onlarýn velayeti asaletendir, fakihlerin ki ise vekâleten. Eðer böyle olmazsa, gaybet zamanýnda Ýslam hükümeti kurmak ve yönetmek imkânsýz olur.’ Der.
Keza, ‘Ben sizin aranýzda iki büyük, deðerli ve muteber þey býrakýyorum ki, siz ümmet olarak o iki þeye sarýlacak olursanýz, benden sonra dalalete düþmezsiniz, onlardan birisi Allah’ýn, kullarýna gönderdiði saðlam bir ip olan yüce Kur’ân ve diðeri de benim Ehlibeyt’im, itretim dir. Bu ikisi (Kur’an ve Resulullah’ýn Ehlibeyt’i) havuzda bana ulaþýncaya kadar birbirlerinden ayrýlmazlar. Aranýzda býraktýðým iki deðerli ve aziz þeyi nasýl gözettiðinize bakacaðým’ hadisini naklettikten sonra, bu konuda halk için bir özür kabul edilse bile, ümmetin âlimleri için bu özrün asla geçerli olmayacaðýný beyan eder.

Bu Liderlik/Velayet/Ýmamet; masumiyet sýfatýnýn gerekliliði ve nitelik açýsýndan, geçerli olan bir olgudur. Ýslamýn liderlik akidesinde bir masumiyet kavramý olmazsa, yani lider; bilerek veya bilmeyerek yanlýþ þekilde hüküm verip, hata yapma olasýlýðýnda ümmetinde yanlýþlýk yapma hakký ve payý oluþur ki bu durum ilahi öðretilerin gereksizliðine çaðrýþýmý haklý kýlar. Oysa öyle olamamasý gerektiðini Vahiy akýl ve mantýk çerçevesinde bellidir. Ýþte son cümle Ýslam dünyasýnýn içine düþmüþ olduðu girdaptýr. Þimdi neden Velayet-i Fakih düþüncesine Ýslam dünyasýndan daha önce ABD ve Ýsrail’in tahammül edemediðini umarým anladýk.
Emanet; ehlinde olmalý. Ýslam; saltanat, krallýk, padiþahlýk sair yönetim þekillerini yýkmak için gönderilmiþ bir dindir. Deðil ki bu yönetim biçimleri ile Ýslam temsil edilsin. Ayrýca Ýslam, Laiklik ya da demokrasi sair beþeri ideolojiler ile de kesinlikle uzlaþmaz.
Murat Nazlý- 4- “Ýslam barýþ dini” diyoruz, “Ýslam paylaþmayý, güveni, çalýþmayý, dürüstlüðü emrediyor” diyoruz, fakat adý Ýslam olan toplumlara baktýðýmýzda bunu göremiyoruz. Ýslam adý altýndaki toplum ve ülkeler Batý dünyasýna özeniyor. Siyasette, kültürde, eðitimde, hukukta ve birçok konuda Batý kültürünü ve medeniyetini takip diyor. Sizce bunun nedeni ne olabilir? Ýslam mý yetersiz yoksa Müslümanlar mý Ýslamý iyi anlayamýyorlar?
Kesinlikle Ýslam barýþ dinidir. Evet, ama Ýslamýn toplumsal barýþa katkýsý ve Ýslam dünyasýnda uygulamasýný birlikte deðerlendirelim.
Okuyucuyu yormadan, Paradigmada boðmadan, sade ve mantýksal önerme ile örneklendirelim.
Malumunuz birkaç gün önce Türkiye de CB olan zat Arap Kabile iktidarlarýna ziyarete gitti.
Nereye?
Bahreyn’e!

O Bahreyn ki nüfusun yarýsý Hindistan’dan emek sömürüsü için devþirilmiþ halktan oluþuyor. Geriye kalan yarýsý ise Ýstanbul’un baðcýlar semti nüfusu kadar. CB bir kasabaya ziyarete gidiyor!
Ne adýna? Suriye’deki sorunu çözmek için yardýmlaþma diyelim.
Peki, Bahreyn’i Monarþi ile yöneten Kral, kaç yýldýr kendi halkýna Ýsrail zulmünü aratmayan devlet terörü uyguluyor? Kendini Müslüman bilen bu Kralýn dayattýðý bu devlet terörünün adý asayiþ!
Baþka nereye gitti?
Katar!

Katar: Bursa þehri kadar nüfusa bile sahip olmayan bir site/Þehir devletçiði! CB ziyarete gidiyor. Ne adýna? Yine Suriye’deki sorunu çözmek için Katar kabilesinden yardým isteme adýna. Kime karþý Bir avuç Sünni öfkesi denilen IÞÝD eþkiyasýna karþýmý yoksa sekiz bin yýl kesintisiz yaþayan bölgenin asýl yerlilerinden olan Kürtlere karþýmý? Bilemiyoruz!
Ve…
Suudi Arabistan!

Dikkat edelim!
Türkiye’de malum bir referandum ve baþkanlýk sistemi gündemi var. Ben konunun teferruatý ile ilgilenmiyorum. Halkýn evet veya hayýr demesi ile de ilgilenmiyorum.
Sadece bu konuda bir iki noktaya deðinmek istiyorum.
Suudi Krallýk rejiminin baþýndaki kral, tebaasýna þeriat yasalarý adý altýnda kendi Vahhabi mezhebini uygularken, yürütme ve yasama gücünü kendi yetkisinde. Peki ya yönetme? E Kral dedik ya! Demem o ki bütün 3Y(Yasama-Yürütme-Yönetme)’yi elinden bulunduran bir aile iktidarý. Artýk referandum Türkiye’ye mübarek olsun!..
CB, takriben 30 milyonluk olan bu Kabile devletine ziyarete gitti.
Ne adýna?
Suriye’deki Esad zulmüne karþý güvenli bölge oluþturmak adýna!
Yýllardýr kendi vatanlarýnda Suudi devlet terörüne maðdur kalmýþ Yemenli Müslümanlara karþý gözler kör, kulaklar saðýr ve diller lal olmuþken, Demokrasi þaklabanlýðýnýn ayyuka çýktýðý günümüz dünyasýnda ortaçað krallýk sistemi ile kutsal beldeleri iþgal eden bir kabileden yardým dilemek.
Kime karþý?

Adý IÞÝD olsa da kapalý kapýlar ardýnda Müslüman Suriyelilere karþý. Ýyi ama eþkiya liderlerinin toplantýlarýný Ýstanbul’da düzenleyen, onlara ev sahipliði yapan siz deðil miydiniz?
IÞÝD’in, Musul’u iþgal etmesine siz müsaade etmediniz mi?
Irak’ýn yargý mensuplarýný öldürmek için kiralýk katil tutan ve bundan dolayý hakkýnda idam kararý verilen Tarýk Haþimi’yi himayesine alan siz deðilmiydiniz? Iraklýlar Müslüman deðil mi?
Baþka kime karþý?
Araplar’dan sonra Ýslam’la müþerref olmuþ Müslüman Ýran’a karþý. O Ýran ki son 38 yýldýr Ýslam Ýnkýlabý ile Dünya diktatöryasýna karþý Ýslamýn Müslüman kimliðine yüklediði ve olmazsa olmazý olan izzetli duruþuyla Ýslam dünyasýna ezilen, sömürülen, horlanan, kültürü talana uðramýþ bir buçuk milyar nüfus. Bu nüfusu ile dünyanýn en büyük siyasi, iktisadi ve hepsinden önemlisi aslýna dönerse kendi orijinal Ýslami kimliðini tanýyýp ta uyandýðý uykudan uyanýrsa, dünyanýn en büyük askeri ordusu olan Ýslam dünyasýna ilham kaynaðý olan Ýran’a karþý!
Adýný ne koyalým? ‘Pers Milliyetçiliði’ ne karþý Vahabi ittifaký!

Herhangi Milliyetçilik yükselince neler olur? Örneðin CB’nin söylediði Pers Milliyetçiliðini bir an kabul edelim. Bu durumda Arap dünyasýna karþý olumlu bir geliþme kabul etmeliyiz. Zira bir milletin milliyetçiliði o milleti dýþa karþý yalnýzlaþtýrýr. Kendi içine dönüþe neden olur. Ýttihat ve terakkinin Türk milliyetçiliði nasýl ki Osmanlýnýn daðýlmasýný tetikledi. Yahudi milliyetçiliði nasýl ki Ýsrail’i izole ediyor. Þayet varsa bu milliyetçilik Ýran’ý yalnýzlaþtýrýr. Zaten sizin, ABD, Ýsrail ve Arap Krallarýn istediði de bu deðil mi?
Uzatmadan söyleyelim.
Kimi kime þikâyet?
Ne için? Ýsrail’in güvenliði ve ABD’nin bölge hâkimiyeti için deðilse, ne için?
Sonuç?
‘Batý’nýn dýþýnda kalan yerler ormandýr ve orman kanunu uygulanmalýdýr.’ Sözün kime ait olduðunu biliyoruz deðil mi?
Düþünce ve ahlaki yapýnýn çöküþü dahasý Batýlý yaþam tarzý Ýslami olarak algýlandý. Kültürel, ekonomik, bilimsel (beyin göçü) sömürü ve hepsinden önemlisi, Kuklacýnýn kuklasý olmak adýna politik fahiþelik, Ýslam dünyasýnda baþarý sayýlýr oldu.
Kim olduðumuzu bilmezsek, kime karþý savaþtýðýmýzý nasýl bileceðiz?
Ya da kimin kimden olduðunu bilmezsek, saflarýmýzý nasýl belirginleþtireceðiz?,
Peki, nasýl belirginleþtireceðiz? Köksüzlük daha doðrusu kökten kopuþun nasýllýðýný ve nerden baþladýðýný çok iyi bilmemiz gerekiyor.
Bir örnekle açýklayayým.
Diyanetin yaptýrmýþ olduðu bir anketten çýkan sonuçlarda %98 i Müslüman olduðu söylenen Türkiye de Kur’an’ý hiç okumamýþ olanlarýn oraný %92’dir. Bir baþka ifade ile %98’i Müslüman olan bir toplumun Kur’an okuyanlarýn oraný %8 Peki bunlarýn ne kadarý Kur’an’ý vahyin lisaný ile okudu ve okuyanlardan kaç kiþi okuduðunu tam anlayabildi? Okuyanlarýn eðitim seviyesi nedir? Ýslam tarihine ne kadar aþinadýr. Ve daha önemlisi %98 Müslüman bir toplumda Kur’an okuyan %8’lik oranýn kurum ve toplumsal faaliyet yürüten binalarda ne kadarýný hayata geçirebiliyor? Bu konulara girmiyorum.

Bu tablodan sonra Ýslam’ýn yetersiz olduðunu söyleyenlerin hangi kesimden olduðu daha rahat anlaþýlýyor. Müslümanlar, yetersizliklerini Ýslam’a monte ederek kendi cehaletlerini gizlemek istiyor. Sorun burada.
Adanmýþ Ýslami âlim ve aydýn yok. Sistemden kopmuþ, baðýmsýz düþünebilecek âlim ve aydýn yok. Mevcut âlimler (ki bunlarýn büyük çoðunluðu ilmihal bilgisi düzeyinde olan kiþileridir) istisnasýz düzen/sistem/in deðerlerini taþýyýcý rolünü üstlenmiþ kiþilerden oluþmaktadýr. Bu cenah adanmýþ deðil atanmýþ cenahtýr. Atanmayanlar da, atanmak için kapalý kapýlar ardýnda iktidarla görüþüp, kendini kabullendirmek için bukalemun gibi renkten renge giriyor. Bu cenah; en koyu Milliyetçi(MHP) partiden, en Kemalist(CHP) Partiye olmadý en Muhafazakâr(AKP) Partiye kadar aþýndýrmadýðý kapý kalmaz. Sorun burada!
Oysa Ýmam Ali(a.s)’ýn ‘Beni bir dað bile sevse musibete uðrar’ sözünü en fazla biz tekerleme gibi tekerliyoruz! Bu sözün bizdeki karþýlýðý neden anlam bulmuyor?
Bu söz; Muhammed(s.a.a)’in biricik öðrencisi olan Ali’nin yolunda gidenlerin, tarih boyunca zalimler tarafýndan onlara nasýl da ambargo, iþkence, hapis ve ölümle sonuçlanan cezalara maruz kaldýðýný gösteriyor. Bir Meysemi Temmar(Ebu Salim), bir Hucr bin Adiyy veya yakýn tarihimizde bir Þeriati bir Mutaharri bir Musa Sadr ile bizim aramýzdaki benzersizliðin sebebi nedir? Ki…
Demem odur ki zalim hükümetler Allah için adaleti ayakta tutmaya çalýþanlarý azgýnlýk fesat ve bölücülükle suçlarlar. Tarih boyunca bu böyle olmuþtur. Ali oðlu Huseyn’in destansý kýyamý, bunun en açýk örneðidir.
Krallar; adalet ve hürriyet isteyenlere acýmazlar. Ýlahi “Adalet” ve “Hürriyet” ise sadece ilahi yasalarýn hâkimiyeti ile saðlanabilir. Bu manada “Devlet “olamamýþ bir Ýslam toplumunun durumu, Roma hâkimiyeti altýnda, Tevhid’ten sapmýþ ve teslise dönüþmüþ Ýsevilikten hiçbir farký yoktur.
Bu konudaki son sözümüz:
Türkiye’de tarih Dini þekillendirir ve þekillenen bu tarih DÝN olarak algýlanýr ve öyle inanýlýr. Oysa din, tarihi þekillendirmeliydi.
Ýslam dünyasý an itibarý ile bütün olumsuzluklara raðmen, gerek iç ve gerekse dýþ saldýrýlara karþý istediðimiz ivmeyi elde edemememize raðmen. Deðiþime engel olan sorunlarýn baþýnda mezhep taassubu ve ýrksal cehaletin gelmesine raðmen…
Ýslam toplumunun politik liderleri ve din önderleri Müslümanlar’ýn Ýslam Ýnkýlabý’ný yakýndan tanýmasýna ve ondaki deðerlere ulaþmasýna müsaade etmemesine raðmen. Ýslam’ýn öz deðerlerine ulaþýldýðýnda kendilerinin din adýna kurmuþ olduklarý makamlardan uzaklaþtýrýlacaklardýr. Onlar bu durumu Müslüman toplumlardan çok daha iyi biliyor.
IÞÝD (yada diðer guruplar fark etmez) Arap dünyasýna krallýk, halifelik, sultanlýk adý altýnda müptela olmuþ, gayri Ýslami ve gayri ahlaki aileler tarafýndan finanse edilip yönetiliyor.

Neden buna ihtiyaçlarý var? Çünkü bu krallýklarýn kokuþmuþ yönetimlerinden rahatsýz olan Ýslami toplumun dinamik gençliði, onlara karþý haklý bir kýyama kalkýþmamak için dýþa yönlendirilmelidir. Kendi içindeki baþkaldýrý tehlikesini uzaklaþtýrmak adýna bu potansiyeli komþu ülkelere yönlendirerek çözüm bulduðunu düþünüyor.
Bu durumun çözüm üretmek deðil daha büyük sorun olarak kendisine döneceðini düþünmüyor, bilmiyor. Bilse de Kuklacý/ABD böyle istediði için kuklacýnýn emrine itaat etmek zorunda. Zira kuklayý yönetimde tutan kuklacýdýr. Arabý, Kürdü, Türkü, Acemi ve diðerleri ile büyük bir evimiz olan coðrafyamýzda barýþ ve adaletin tesis edilmesini istiyorsak; kuklacýnýn kuklalarýný kýrmak lazým. Ötesi Müslüman halklarý aldatmaktan baþka bir þey deðildir.
Sorarým size! 525 yýllýk geçmiþi olan genç ABD, Batý’dan göçen Ýspanyol, Ýngiliz, Portekiz, Fransýz, Ýtalyan ve Almanlar’dan oluþan bileþke Hristiyan bir ümmet deðil mi? ABD Birleþik devletler çatýsý altýna toplanan ve ABD bayraðý altýnda temsil edilen bir devletler topluluðu deðil mi?
Tek bir ümmet/devlet olmayý baþarmýþ bu ABD, binlerce Km. öteden gelip Ýslam dünyasýnda terör uyguluyor. Müslüman halklarý öldürüp, bütün deðerlerini sömürüyor. Ve bu katil devlet dost, binlerce yýllýk kadim tarihi ile ayný dinin mensubu olan Fars milleti bu bölgede emperyalist emelleri olan düþman devlet. Öylemi?
Ve gerek ABD gerekse AB’nin Dini Liderliði Vatikan Papalýðý deðil mi? Onlar Vatikan’a baðlý olmakla gurur duyarlar. Peki, Ýslam dünyasýnýn gurur duyabileceði bir dini liderlik Kurumu neden olmasýn? Acaba Ýslam Ümmet ve Ýmamet konusunda Müslümanlar’a sorumluluk yüklemedi mi? Þayet böyle bir kurum yoksa onu tesis etmek görev deðil mi? Var ise ki var. Bu kuruma baðlýlýðýmýzý iftihar ile izhar etmemiz gerekmez mi? Þu halde bu eziklik neden?
Ýslam dünyasýnýn ahvali bu durumda iken, sizin belirttiðiniz paylaþma, güven, dürüstlük ilkeleri askýda kalýyor. Böyle olunca da gençliðin Batý dünyasýna özenmesini, Batý kültürü ve medeniyetini takip ve taklit etmesini yadýrgamýyorum.
Ezikliðimiz: Kur’ani kimlik taþýmadýðýmýzdandýr. Muhammed ümmeti olmak, hiçbir kýnayýcýnýn kýnamasýndan çekinmemektir.
Murat Nazlý- 5- Sayýn Can, son olarak bize vakit ayýrdýðýnýz için size teþekkür ederken Ýslam Dünyasýna sunacaðýnýz çözüm nedir? Çözüm projesi sizce ne olabilir?
Þurasý çok acýk ve nettir ki Çözüm: Tevhid dini olan Ýslamýn vahdetini oluþturacak olan tekil liderliðin geliþtirdiði strateji ile ittihadý ümmet oluþabilir.
Sömürge toplumu olmuþ bir ümmetin, özgürlüðü ve adaleti için çözüm Vahdet/birlik/ten geçer. Bunun anlamý; Ýslami toplumlarýn yöneticileri, kesinlikle ABD ve Ýsrail’in tahakkümü altýnda kalmadan, baðýmsýz düþünebilmeyi yada bu iki ülke ile asgari olarak aralarýna mesafe koymayý baþarmalarýndan geçer. Bu söylediklerimiz, ülkelerin kendi sýnýrlarýný ve siyasi, iktisadi, askeri, kurumlarýný tasfiye etmesi anlamýna gelmez. Bilakis var olanlar arasýnda fiili baðlarýn etkinleþtirilmesi, ýslahat ve onarma ile vahdet eksenli ruhu üfleyerek olgunlaþtýrmasý durumudur.
Bu ana baþlýk altýnda: Ýslam dininin mitolojilerden arýndýrýlmasý kaçýnýlmaz bir sorumluluktur. Ki bu sorumluluk bilinçli bir toplum olma yolunda belki de en öncelikli sorunudur. Gerek Sünni ve gerekse Þii ekolünde bilinci tahrip eden hurafeler sýzmýþ.
Söz konusu hurafelerden çýkar devþiren din adamlarýný deþifre edip, düþkün ilan etmek. Cübbe ve sarýk altýna gizlenmiþ þebekleri deþifre etmek, adanmýþ aydýn ve bilgelerin sorumluðundadýr.
Ýslami Gençlik komiteleri, Ýslamcý aydýnlar birliði, Mümin kadýnlar hareketi, Akademik iletiþim örgütleri, Bilgi üretim üniteleri, Uluslararasý ve Ýslam dünyasý içinde Ehl-î Beyti tanýma ve araþtýrma kurumlarý, Ýslam ilimlerini disiplin altýna alma, metodolojik ve o ilimlerin geliþme evrelerinin kronolojisini düzenlemek.

Ýslam dünyasýnýn çeþitli kentlerinde ortak Kur’ani araþtýrmalar merkezleri ve elbette ümmet içinde kültürler arasý diyalog, yoksullukla mücadelede, ümmet baðlamýnda yardým kuruluþlarý…
Ýlk etapta akla gelen bu önerilerden ve hepsinden daha öncelikli olaný, Müslümanlarýn kendi aralarýndaki savaþa son vermenin çözümü olan Ýlahi liderlik algýsýna kafa yormasýdýr.
Son olarak sizin aracýlýðýnýz ile Ýslam dünyasýna, özellikle gençliðine, sevgilerimi iletir, çalýþmalarýnýzda baþarýlar dilerim.
Murat Nazlý- Bende bir medya çalýþaný olarak açýklamalarýnýzdan ve bize ayýrdýðýnýz vakit için size teþekkür eder hayýrlý iþlerinizde baþarýlar dilerim.



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn söyleþi kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Gündem Özel - 1 (Baþkanlýk Sistemi ve Kürtler

Yazarýn Ýnceleme ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Velayet-i Fakih ve Siyasla Ýslam
Kürt Ýslam Tarihine Farklý Bir Bakýþ (I)
Gündem Özel - 3 Mýsýr ve Ýslam
Afrika’da Nal Toplamak!
Ýslamda Kadýnýn Rolü - 1
Bugün Tek Baðýmsýz Devlet Ýran’dýr
Afrika’da Nal Toplamak!
3. Dünya Savaþýnda Ýraný'ý Anlamak!
Ýslam Dünyasýnýn Arayýþý
O Karede Ne Vardý?

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Dost Ýçin [Þiir]
Serzeniþ [Þiir]
Bizde Ne Anne'ler Var [Þiir]
Ne Ýnsanlar Gördüm [Þiir]
Ey Gazzeli Cocuk! [Þiir]
Ayrýlýk Senfonisi [Þiir]
Hatýram! [Þiir]
Namus'un Adýna! [Þiir]
Hum Kýyýsýnda Bir Gece [Deneme]
Muhammed Can S. Demirtaþ'a Soruyor [Eleþtiri]


Muhammed CAN kimdir?

. . .


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Muhammed CAN, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.