Tüm mutsuzluklar yokluktan deðil, çokluktan gelir. -Tolstoy |
|
||||||||||
|
SANDALYE Serap Etike Sandalyeleri severim, bana mutluluk veren nesneler, özellikle tahtadan yapýlmýþ olanlarý. Eþyalar içinde en gösteriþsiz ve alçakgönüllü görüneni. Dört ayak,bir oturmalýk,bir de arkalýk, o kadar.Bu yalýn formu öyle bir gururla taþýr ki, onu küçük göremezsin, görmezlikten gelemezsin. Sandalye, formu yalýn bir nesne, ancak bana görsel açýdan hep zengin gelmiþtir.Engin gönüllü, yalýn insanlar gibi.Yataylar ve dikeylerle oluþmuþtur, köþeli ve sert çizgiler egemendir. Yuvarlak hatlar bazen köþe dönüþlerini yumuþatmak için kullanýlmýþtýr, belki de oturaný rahatsýz etmemek için. Kabarýk ve yumuþak döþemesi, oymalý arkalýðý yoktur.Sandalye söylemek istediðini dolandýrmadan söylemektedir,net ve etkili, eni boyu, ne olduðu belli.Ýþlevine hizmet eden formun dýþýnda süs ögesi yoktur.O, insanlarýn oturma gereksinimine göre biçimlenmiþtir, ondan fazlasý beklenemez. Sandalyede oturursun, hem de dik oturursun, gevþeyemezsin, kaykýlamazsýn, uyuyamazsýn, yalnýzca uyanýk oturabilirsin. Mesleki yaþamým sandalye üstünde geçti.Tüm öðretmenliðim süresince hep tahta bir sandalyede oturdum. Okuldaki sandalyemin yalnýzca oturma yeri ince bir deri ile kaplýydý, atölyemdeki tek oturma aracýmdý. Ben bu sandalyelerle çok kiþiye deseni öðrettim, görmeyi, düþünmeyi. Formu basit gibi gelir ama, sandalye deseni çizmek zordur. Farklý konumlarda karþýna koyarsýn, hele de birkaç tanesini iç içe geçirir, dikey, yatay ve eðik doðrultularda düzenler, çizmeye çalýþýrsan, epeyce zorlanýrsýn, ama çok þey öðrenirsin. Ürkek görünümlü sandalye bir aslan kesilir, seni uðraþtýrýr, kolay yutulur lokma olmadýðýný gösterir. Sandalye deyip geçmemeli, insanoðlunu yerden kaldýrmýþ ve uygarlýða doðru bir adým attýrmýþ. Ýlerici bir kimliði var.Oturan insaný rahat ettirmez, uzun süreli oturulduðunda rahatsýz bile eder, bu yönü ile insanlara “fazla oturma, hareketsiz kalma, uyuþma, kalk, hareket et, bir þeyler üret” demek ister. Sandalyelere de zaten üretenler; iþçiler, köylüler, memurlar oturur. O genellikle fabrikasyon deðildir, bir marangozun elinden çýkmýþtýr. Usta, atölyesinde belki de türkü söyleyerek, çýraklarýyla birlikte üretmiþtir onu. Her noktasýna insan eli deðmiþtir, belki de bu yüzden insani bir kimliði vardýr. Bazen evcil bir hayvana benzediði de söylenebilir, daha çok da tekir bir kediye, ne de olsa dört ayaðý vardýr, kuyruðu olmasa da. Sandalyeler, masum görünüþlü afacan çocuklara benzerler. Sanki bir kenarda uslu uslu dururken birazdan yapacaðý yaramazlýðý düþünürler. En yakýn akrabalarý, aile büyüðü sayýlan masadýr. Masanýn etrafýna toplanýp onunla sohbet etmekten çok hoþlanýrlar, masanýn anlattýðý masallarý dinlemek onlara ninni gibi gelir. Uyku saatlerinde de ters çevrilip masanýn üstünde uykuya yatarlar, masanýn koynunda uyurlar. Masalar kýraathanelerin baþ mobilyalarý olmalarý nedeniyle en saðlam dostluklarý, ince belli cam bardaklarda içilen demli çayla kurmuþlardýr. Ancak kýr kahvelerinin de vazgeçilmez nesneleri olduklarýndan gözleme ve ayrana da yakýn dururlar. Sandalye; pop, caz, rap, rock dinlemez.Türk sanat musikisi ile de pek arasý yoktur. O, türküleri sever. Saz çalýp, türkü söyleyen biri üzerine oturunca keyfine diyecek olmaz. Türküler, tahtasýnýn içine kadar iþler, öylesine iþler ki o yana bu yana çekildiðinde gýcýrdamaz, türkü söyler. Geçen yýl tatil yöresinde, bir köyde tahtadan yapýlmýþ, çocuksu bir sandalye gördüm, gönlüm ýþýldadý. Ýnsana yaþama sevinci ve güven duygusu veriyordu. Bir genç kýz oturmuþ ve rahat edemediðinden yakýndý. Ben de “ oturmak belki rahatsýz edici ama seyretmek güzel ” dedim, þaþýrdý ve belki de düþünmeye baþladý. Sandalye koleksiyonu yapmak isterdim, en yalýn, gösteriþsiz olanlarýný yeðlerdim. Sevmek için çok þey gerekmiyor, bir sandalye de insanýn gözüne iliþince mutluluk duygusu verebiliyor, bir çiçek ya da bir kuþ gibi. O kadar. 2005, Ankara.
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Serap ETÝKE, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |