..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Sanatçýnýn iþlevsel tanýmý bilinci neþelendirmektir. -Max Eastman
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Bilimsel > Felsefe > Bayram Kaya




20 Haziran 2017
El Kavgalarý 16  
Bayram Kaya
Ýnsan miladi 1789 yýlýna gelene kadar bir daha insan olamayacaktý. Ýnsan, El ile birlikte; inþacý ve sentezci olan toplumsa kolektifin gücünü El’e kaptýrmýþtý. El’e kaptýrýlanla; insan olma özgürlüðünü de yitirmiþti.


:FBB:
Ýnsan, toplumsal iliþkisi nedenle (üreten iliþki ve ortaklaþan emek sahipliði gücü nedeniyle), özgür olmuþtu. Özgür oluþunu ortaya koyan emeði ve emek gücüydü. Emeðini ve emek gücü sahipliðini; hem toplumsal güç yaptý. Hem de emeðini toplumsal güç ve toplumsal otorite oluþla inþa etmiþti.
Toplumsal gücü ortaya koyduysanýz; toplumsal güç bu oluþmanýn kendilikten otoritesidir. Toplumsa güç kendisini oluþan her bir emeðe ve emek gücünün kendi üzerine; kendi etkimesi olur. Toplumsal güç kendi üzerine kendi baský ve basýncýdýr. Üreten emek gücünüzle otorite üzerine etkisiniz. Üreten emek gücünüzün karþýlýðý olanlarla da siz toplumsal gücün etkisi altýndasýnýz. Etkiniz ve etkilenmeniz sonuçta emek gücünüz nedenle kendi üzerinize, kendi etkinizdir.

Sizin ürettiðiniz kundura, karþý tarafý da size ekmek üretmeðe zorlar. Kundura karþý tarafa bir baský ve basýnç; ekmekte size bir baský ve basýnç olmakla ortaya karýþýk bir otoritedir. Yani karþýlýklý olan bu baðýntý içinde, bu baský ve basýnçla, ekmek size kundura ürettirir. Siz de kundura ile ekmek ürettirirsiniz.

Kendi tükettiðinizden fazlasý olan kundura emek gücünüz, ekmek olukla size dönmekle; ekmek olukla size dönen þey; kendinizdeki kundura üreten emek gücünüzün, kendi üzerine kendi etkimesidir. Kundura üretmeyince kimse size ekmek üretmiyordu. Ýþte bu baðýntý kullaným, insaný özgür kýlmýþtý

Ve insan toplumsal gücünü, El mana anlayýþý içinde özel mülk sahibi oluculara kaptýrdý. Böylece özgürlüðünü (toplumsal gücünün tam kullanýlmasýný) yitirmiþti. Bu nedenle süreç varlýklý ve yoklukla olmaya dönüþtü. Bu dönüþme; özgürlük ve kölelik; mutlulukla, mutsuzluðun savaþma süreciydi. Yani özgürlük olan erdemle; kölelik olan erdemsizlik savaþýyordu. Erdem, insanlýk tarihi ve insanlýk bilinci içinde El’e karþý olmaktý. Erdemsiz oluþ kusuru, El mana anlayýþýndaydý.

Sýnýf savaþlarýnýn “sosyal dildeki söylem karþýlýðý” El'e karþý; El gibi mal mülk sahibi olmak istemeydi. El zenginliðini ve tüm kusurlarýný bu anlam altýna gizliyordu. Yani El’in bu savaþý El gibi olmak isteyen tagutlarýn savaþýydý. Tagutlar yerine göre bir El’e karþý baþka bir El olduðu gibi El’e karþý kulun da El gibi olmak istemesiydi. Tagutlar kölelikten kurtulmak istiyorlardý. Fýrsatýný bulduklarýnda kendilerinin yeni bir El olmasýnda hiç bir beis görmüyorlardý.

Kulun kendi sahibi olan El’ine karþý El gibi olmak istemesi olan tagutluk bir bakýma ya bir bay erki içindeki sürtüþmeydi. Ya da takým erki olan oligarþi içindeki kulun, diðer Eller yanýnda baþka bir ikinci, üçüncü, beþinci El olma istekleriydi. Tagutluk, bir kulun El tarafýndan kendisinden esirgenenleri tekrar El’den kendisi için istemesiydi.

Ýþte ilk El’in ortaya çýkmasýndan itibaren El olma yanlýlarý içinde lümpenler oluþtu. Kralýn soytarýsý konumundaydýlar. Lümpenler de bu hizmetleri karþýlýðý El sayesinde mal mülk sahibi oluyordular. Mal mülk sahibi olmakla lümpenler de El’e benziyordu. Ama El Lümpenlerin El’e benzemelerini tagutluk saymýyordu. Lümpenler, El ile köleler arasýnda tampondu. Lümpenler iki nedenle kullarýn tagutluk yapmasýný yerden yere vurdular. Lümpenlerin ilk yergileri; El gibi olmak istemeye tagut demeleriydi.

Ýkinci yergileri mecazdý. Ýlahlardan beri tohumun üzerini örten ekici gruplara tohumun üzerini örtüp tohumu gizleyen anlamýna kâfir deniyordu. El gibi olmak isteyip te El olan tagut oluktan çýktý kâfir oldu. El; El gibi olmayý, El gibi herkesin mal mülk sahibi olmasýný neden istemiyordu? Biliyordu ki kullarýn yoksulluðu ve çalýþmasý kendisinin mal mülk sahibi olmasýydý. Yine biliyordu ki El’in mal mülk sahipli içindeki muktedirliðini kullarýn da kullarýnda kendileri için ister olmasý, kullarýn karþý koyacaðý bir þey deðildi. Ama yine de kullar bu durumu deðiþmez yazgý olma anlayýþýyla içlerine sindirmeliydi.

Lümpenlere göre gerçek buydu. Bu gerçeðe aykýrý davranmakla El olmak kâfirlikti. O El’in kulluðunda çýkmaktý. Kullar El’in mal mülk sahipliðin tanýmayýp El gibi mal mülk sahibi olmakla ve El’e benzemekle kâfir oluyorlardý. Yani kâfirler kullarýn da El gibi olacaðýný söyleyip; kulun El gibi olamayacaðý mana anlayýþýnýn üzerini örtmüþ olmakla, El’e isyan ediyorlardý. Artýk kâfirlik, ekiciler için deðil de El ahdine uymayan imansýzlar için söylenecekti.

Bu tarz yerici söylem tutum içinde olan lümpen din adamlýðý, kul olan kiþilerin bu tarz dirençlerini kýrdý. Bu tarz direnç anlayýþýný tu kaka ettiler. Bu anlayýþlarý sosyo toplumun dýþýna atmak istediler. El yararýna olan bu dýþlama eylemleri; lümpenler tarafýndan köleci sýnýf bilincinin kýrýlmasý demekti.

El, ilahi dönem içinde ilaha karþý çýkmýþtý. Sosyal dil söylemli Tagutlar da, El dönemi içinde El'e karþý söylemle ortaya çýktýlar. Tagutlarýn da mal mülk ister olduðu bu söylemleri, özel sahiplik üzerinde El ile kendilerine benzerlik istemeleriydi. Süreç henüz yeniydi. El'in nasýl El olduðu herkesin hatýrýnda olmakla; hatýrlarda tazeydi. Bu nedenle de bu istek makuldü. Herkesin El gibi mal mülk sahibi olmasý olasýydý. Ama makbul deðildi. Özel mülk sahipliði tamahý her dönem sürecin akýþýna galebe geliyordu.

El nasýl ilaha karþý bir duruþla El olabildiyse, kulun kendisi de El' e karþý; El mülkü içinde, neden ikinci bir El olma iddiasý içinde (tagut olma içinde) olamasýndý? Tagut kul þunu kaale almýyordu. Ön ittifaklý ortaklýkta herkesin mal mülk sahibi olmasý olasýydý. Oysa Köleci sistemler birine kaybettirerek diðerine kazandýrmakla, El’in mal mülk sahibi olmasýydý. El’in iradesi vardý. Kendisinin yoktu. Hükmen maðlupla yolan çýkan taraf, hep bu maðlubiyetin ezikliði içinde olmakla köleci tarih boyunca maðlup olacaktý.

El'in, El ile ve diðer El'ler ile olan kavgasý, hep birleþmeyi içeren egemenlime olucu dönemin içindedir. Yani El’in El ile kavgasý sentez içindeki her alanda beliriyordu. Örneðin sentez içinde El’e gösterilecek saygýlýma olan tazimler, bunlardan biriydi. Köleci ilk çekirdek yapý olan bay erki temsilciliðidir. Bay erki temsilciliði olan; bu tazim türü ritler dini ritüEL olmakla; bu nüve ritüellerin her biri bu El kavgalarýn içinde mezhepler, dinler kavgasý olmakla süregelecekti. Bu çekirdek yapýyý koruyuþun sosyal bilinciydi.

Ön ittifaklarda her bir üretim yapan totem grup, kendi totem grup mesleðinin sahibi olmakla; kurul içinde iradesi vardý. Kurul, iradesi olanlar katýydý. Köleci sistemde iradeler yoktu. Bu nedenle malý mülkü olan iradeye, biat etmek; sýðýnmak için el etek öpüp; irade sahibinin bastýðý yere kapanýrlardý. Bu da El'i saygýlýma olan ritüeldi (El için yapýlan El için gösterilen seremonineydi ritü-EL.

Ön ittifak içinde diðer hemcinslerine benzememe ve tek irade sahibi olma isteði, El mana anlayýþlý sürecin akýlda geçer olmasýnýn temelidir. Akýlda geçen hemcinslerine benzememe ve irade sahibi emir veren olma isteði de ancak ön ittifakýn zenginliðine sahip olmakla, olasýydý. Kafalardaki tüm hesaplar bunun üzerine inþa olacaktý.

El çalýþmayan, kul gibi olmayandý. Kullara benzemeyen olmakla; çalýþaný olan, çalýþtýracak tarlasý (malý-mülkü) olandý. El sosyal statü oluþla, hemcinslerine benzemez olmakla kafalarda, gönüllerde ve yaþam tarzý içinde ruh olarak ayrýþmýþtý.

Ýnsanlýk tarihi üç ittifak tanýmýþtý. Ýlki totem kültürleri bir arada entegre eden ortaklaþmacý üretim ve ortak iradenin; tarým devrimiyle uygarlýðý ortaya koymasýydý. Ýkinci ittifak ön ittifak üzerine kurulan, köleci ittifak olmakla; kiþilerin mal, mülk sahibi olma ekseniydi. Mal mülk sahibi olmayan kölelerden, ayrýþmaydý.

Mülk sahibi olmayanlar; mülk sahibi olan iradeye, çalýþmak için rýzk için teslim olacaklardý. Teslim oluþ biat hareketiydi. Biat hareketi sýralý yapýlan kurallar gösterisidir. Sýralý kurallar EL'i saygýlýma olan ritüELdi.

"Bana ibadet ederken baþkalarýna ibadet eder gibi etmeyin" kuralý gereði her bir ele gösterilen biat ritüeli farklýydý. Kiminde El öpülür, kiminde ayak öpülüp, kiminde etek öpülür, kiminde yer öpülür ayaða secdeye varýlýr vs.

Baþ El diðer Elleri temsilen her ele yapýlan biati saygýlýma fiil ve sözlerini birleþtirip ayini birleþik bir seremoniler biatine dönüþtürürdü. El huzurunda eðilen (rükû eden) kiþi varýp El'in ya eteðini öperdi. Ya ayaklarýna kapanýr veya bastýðý yere alýndaki kölelik iþaretini deðdirirdi. Bunlar huzurdaki kiþinin daha önce kime kul olduðuna baðlýydý.

El'in elini, eteðini öpmekle biatini göstermek; biati oluþla, ele biati; El'e göre ritüEL etmekti. Üçüncü ittifak bu köleci El süreci içinde çýkacaktý. Köleci ittifak içinde birleþik El'ler El'e karþý gizliden ya da açýk El (güç) savaþlarý baþlatýrdý.

Savaþ açan El, gizliden ya da açýkça baþ El'e karþý hile, entrika çevirmenin ittifaký içinde olurdu. Bu da bir ittifak ve bir biatti. Yani bu ittifak ikinci bir þer ittifaký olmakla ittifak kavramý ikinci kez bambaþka bir anlama dönüþecekti.

Yine El kavgalarý içinde farklý farklý tazim þekliyle, farklý farklý El’e biat etmenin uyrukluðu oluþuyordu. Bir El kendi baðlýlarýna; “Sizin El’iniz baþka El’e benzemez”; “Sakýn ola ki baþka El’e ibadet eder gibi bana ibadet etmeyiniz. Bana ibadette onlara benzemeyin” diyordu. Bu tarz kavgalarýyla bay erki olan bir El, kendisini oligarþi yapýlý bir ortam içinde diðer ellere karþý ihale ediyordur.

El, kendi biçimciliði ile kendi farklý oluþunu bu tarz ritüel biatlarýyla ortaya koyuyordu. Kullar, önce monark dediðimiz El’e tazimle, ritüeli oldular. Daha sonra da El sentezli entegre içinde, takým erki dediðimiz oligarþi içinde bir baþ El’e karþý birleþik hareketli ayinle tazimde bulundular. Bu tazim ortaya karýþýk ritüelden oluþan figürlerden oluþmaydý. Ortaya karýþýk figürlü ayinlerin her biri bir El’e yapýlan tazimlerin birleþtirilmesinden oluþuyordu.

Oligarþinin baþ El’i karþýsýnda diz vurma, etek öpmek, yere kapanma (secde) eylemlerinden oluþan bir dizi figür baþ El’i saygýlýma ritini ortaya koyuyordu. Secde etme; etek öpme; diz dövme; eðilme; geri geri gitme türü tazimler, her durumda her hâlükârda ve her karþýlaþmada mutlaka gösterilmesi gereken kulluk sadakatli biati belirtir süreçlerin; hem sesli ve hem de sessiz saygýlýma ritüeli olmasýný köleler üzerine ibadet akdi kýlýyordu.

Geçmiþ te, yani bay erki süreci içinde El’in yanýnda ilahýn adýný anamazdýnýz. Bu nedenle bay erki içinde El'i kutsayýp; El'e tazimlerde bulunuyordular. Kullar ilaha tazimle bulunsun istenmiyordu. Eski ilahý unutsunlar diye sanki görünmez biri kimin kulusun diye soruyormuþçasýna kiþi de sürekli “El’in kuluyum” demeyi zikrediyordu. Sürecin efendisi kendisine her dem “sahibimiz El, sahibimiz El” zikrini dedirtiyordu. Mülk sahibi seyitler (efendi –sahipler); El adýyla meþru oluyordu. Günümüzde de emek diyemediðimiz yerde, halk deyip, halký kutsamakla meþru oluyorduk

Totem mesleklerini, hemcinslerimiz ortaya koymuþtu. Totem meslekleri nedeniyle hemcinslerimizin iradi kararlarý vardý. Gruplar kendi iradi kararlarýyla ön ittifak içinde kurumlaþtýlar. Hemcinslerimiz iradi olmakla, ortak ittifak kararlarý aldýlar. Ýttifaký kurdular. Bu hemcinslerimiz bu haliyle ilahtýlar. Ancak ön ittifaklar öncesinden beri hemcinsimiz olanlar da, birer ilah deðildiler.

Bir totem mesleði içinde olmakla ittifak kararý alan hemcinsler nesli, ancak ilahtý. Hemcinsimiz ilah olmakla, kendi aralarýnda iç cinsel iliþkilerini de yasaklayanlardý. Ve ittifakýn yaratýcýsý olanlardý. Ýnsanýn yaratýcýsý olanlardý. Tarým devrimini yapanlar da hemcinslerimiz deðildi, aksine insanlardý.

Yine ön ittifak içinde çýkýp köleci sisteme sapanlar da, hemcinslerimiz deðil El tipi insanlardý. El tipi K ruhla köleci sistemi ortaya koyanlar da insanlýktan çýkan El olan ve kul olanlardý. Köleci sistemde kul olanlar da insanlardý. Köleci sistemde insanýn üreten emek karþýlýðý kazancýna ve sahiplerin iktisabý olan malýna mülküne rýzk, nasip dendi. Kullarýn, mal ve köle olmasýna da kader ya da fýtrat dendi.

Böylece insanlar emeðine, toplumuna ve kendisine yabancýlaþtýrýldýlar. Tarihe ve tarih bilincine yabancý kýlýndýlar. El bilinciyle sahiplerine kul oldular. Efendi, sahipti. Ýnsan kuldu. Ýnsanlar birer sahibi olmakla sahipli kuldular. El ise, insandan kulu olan, sahipti. Köleci sistemdeki insan, kuldu. Önemli olan o kölenin hangi El’in ya da kimin kulu olduðuydu. Bunlar iyi biline.

Ýnsan miladi 1789 yýlýna gelene kadar bir daha insan olamayacaktý. Ýnsan, El ile birlikte; inþacý ve sentezci olan toplumsa kolektifin gücünü, El’e kaptýrmýþtý. El’e kaptýrýlanla; insan olma özgürlüðünü de yitirmiþti.

Ýnsan, bir özgürlüktü, hem de toplumu eliyle; kolektif gücü kullanmasýyla özgürdü. El’in köleci sistemi kurmasýyla birlikte insan; insan olma özgürlüðünü yitirdi. Ýnsan, insanýn kurdu oldu. Süreç El için kullarýn emek gücünü yedikçe semiren bir özgürlüðün kullanýmý olacaktý. Özgürlük yön deðiþecekti. El, kolektif gücü ele geçirmiþti. El kolektif gücü kullanýyordu. Köleci inþacýlar, semirenlerden oluþacaktý.

Ýnsan ön ittifaklarla; özgürlüðünü ve insanlýðýný öðrenmiþti. El mana anlayýþý ise müthiþ bir öðrenilmiþ çaresizliðin propagandasýydý. Korkularýyla öðrenilmiþ bir çaresizlikti. Kaybetmeyi öðretiyordu. Kazanma, itaat etmekle, biat etmekle, vaatlere ümit baðlamakla ancak bulabileceði söyleniyordu. Bu anlayýþ kul olmanýn yanýnda, sürece ikinci kez bir kaybetmenin efektini; oluþmaktaydý.

Baþarýsýzlýklar karþýsýnda; kaybetmeler karþýsýnda; aklýný kullanýp düþüncelerini yeniden düzenleyen eylem bilinçlenmesine sistem fitne ve þeytanlýk diyordu. Asi olmak diyordu. Münafýk diyordu. Dahasý deccal de denmekle, tüm bunlar kul için; kaybetme ve kaybettirme üzerine inþa olmalardý. Fitne gibi kavramlar sürece, efekt üstüne efekt oluyordular. Bu olumsuz söylemlerin tümü, kulun kendi köleliðine ve kendisi üzerindeki El sahipliðine karþý oluþan direnci; El tarafýndan meþruca bastýrma eylemlerini doðuruyorlardý.



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn felsefe kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
El Bel Baal 2
Tarihsel 2
Ýrade 1
Tarihsel 1
Anlamak Gerek 71
Kurtuluþun Felsefesi (Açký 2)
Sosyal Ýliþki Toplumu Hedeflemez 2
Anlamak Gerek 43
Anlamak Gerek 70
Anlamak Gerek 55

Yazarýn bilimsel ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Müruru Zaman 14
Sahiplik Ýmaný 1
Hatýrlama 1
Mal mý, Ýnsan mý?
Mamon'du Belirme 1
Müruru Zaman 7
Denge ve Dengesizlik Süreçleri 24
Anlamak Gerek 26
Bað Enerjisi 1
Sistem 15

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Aslýna Yüz [Þiir]
Vah ki Vah [Þiir]
Ýsis Dersem Çýk Ereþkigal Dersem... [Þiir]
Görmez Þey [Þiir]
Tekil Tikel Tükel [Þiir]
ve Leddâllîn, Amin [Þiir]
Mavi Yare [Þiir]
Mevsimsel [Þiir]
Yýkýlýþa Direniþ Direniþe Yýkýlýþ [Þiir]
Meþrep 3 [Þiir]


Bayram Kaya kimdir?

Dünyayý yaþantýlaþan çabalar içinde duygunun önemi hiç yitmezse de, payý giderek azalmaktadýr. Sosyo toplum bazlý, genel bir açýlýmla baþlayan çalýþmalarým da; bilim felsefesi içinde olunma gayreti güdüldü. Bu nedenle yazýlarýn tarisel, sosyo toplumsal evrimli ve türlü doða bilim verileri güdülü çalýþma olmasýna gayret edildi. Genel felsefem içinde bir bilgi; ne kadar çok baðýntýsýyla söylüyorsanýz, o bilgi o kadar bilinir bilgidir.


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Bayram Kaya, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.