Haldeki sistem herkesin deðil, sadece El olan kiþilerin mülk sahibi olmasýný öngörür. Herkesin mülk sahibi olduðu yerde zenginler yoktur. El bunu çok iyi bilir. El, zaten herkese göre olan böyle bir yapýnýn içinde çýkmakla; herkese göre olmayaný; herkese göre olmayan etmek için ortaya çýkmýþtý.
 
Þimdi adalet neydi? Ya da adaleti nasýl ihsas edecektik?  Adaleti, herkese göre olmayý mý kendimize temel yapacaktýk? Yoksa herkese göre olmayan adaleti mi anlayýþýmýza terazi yapacaktýk. Eþ deyiþle biz herkese, herkesin emeðine göre olan denkleþmeye mi adalet diyecektik? Yoksa emeðin sömürüsü olukla, herkese göre olmayana mý, adalet diyecektik?
 
Herkese göre olukla gerçekleþen nimette de, külfette de ortak olan süreç te bir adaletti. Herkese göre olmayan nimetle külfet içinde bana deðmeyen yýlan bin yaþasýn deyiþle, mülke temel oluþ ta adaletti.
 
Þunu unutmayýn ki mülke göre olan adalet içinde sizlerin her türlü tecavüze uðramanýz kaçýnýlmazdýr. Adalet tecavüze uðramamanýz için deðildir. Çünkü bu tecavüzlerin tümünü; sistemin kendisi ve kendi adalet sistemi yaratýr. Eþ deyiþle bu sisteme adalet olan izan nedeniyle tecavüzleri yaratýr.
 
Þöyle ki; sistemin adaleti içinde birinci kural baþkasýnýn malýna tecavüz edip çalmayacaksýndýr. Ama sistem kiþisel zenginliði yaratmak için birçok baþkasýnýn emek gücünü yürütme içinde olmakla tecavüz etmek zorundadýr. Ýþte bu kýsým örtüktür.

Siz, sistem içinde; yoksulluðu fakirliði inþa edip buna alýn yazýsý, fýtrat deyip sömürüyü meþru kýldýðýnýz anda; cinayetler de, hýrsýzlýklar da kaçýnýlmazdýr. Yani bu andan itibaren adaletli de olsanýz; adaletsiz de olsanýz cinayet, hýrsýzlýk, kendisini satma, hile, aldatma, yalan vs. olukla her tür kaçýnýlmazlarý önleyemezsiniz.
 
Zaten adalet yoksulluðu kaldýrmak için de deðildir. Elbette program ve siyasetlerde bunu böyle söyler. Duruma göre belli ölçüler dýþýnda yoksulluðu kaldýrmaya egemenler de izin vermez. Eðer durum böyle olsa bu sistem kimsenin fakir olmadýðý sistem içinde çýkýp gelmezdi.
 
Sömürü gökte zembille inmemiþti. Sömürü El sürecinin kendisiydi. El sisteminin kendisi olan sömürü adaleti de, sömürü olmak zorundadýr. Aksi halde yoksulluðu kaldýrmak demek El adaletinin kendi kendisinin intiharý olurdu.
 
Mal kavgasý nedenle olan cinayetlere ceza vermek, adalet deðildir. Siz bunu adalet olukla görüyorsanýz diyecek bir þeyim yoktur. Aksine adalet, cinayet yoluyla mülke tecavüzü önlemenin yoludur. Cinayet, cinayet iþlemek için, sistemin tanýmladýðý adaletsiz duruma düþmek için yapýlmaz. Cinayet altýnda mutlaka paylaþým savaþý vardýr.
 
Deðilse mal mülk kavgasý bu sistemle; bu adalet olduðu sürece hiç bitmeyecektir. Hiç bitmeyeceði gibi bu sistem ve bu adalet te, bu bitmeyecek olaný üreten hep kendisi olacaktýr. Zaten mülke temel olan adalet; adalet olsaydý altý bin yýldýr insanlar birbirinin gözünü oyar mýydý hiç?
 
Ýnsanlar birbirinin gözünü oyduklarý için adaletsiz olmuyorlardý. Aksine emeklerine sahip çýkýp emek eksenli dengeler içinde paylaþamadýklarý için birbirinin gözünü oyuyorlardý. Sistemin adaleti emek eksenli dengelerle paylaþma üzerine deðil de; takdir edilen rýzk verme denilen mal mülk sahipliði olan iradenin güç ve adaleti söylemesiyle, mülkün hakký olaný; El’in hakký diye sisteme dayatma üzerine kurulmuþtu.
 
Bu sistemin sahipleri açýktan söylem içinde elbette tecavüzleri istiyor deðildi. Dili; “herkes için adalet” derken kalbi Muaviye, Nemrut, El için adalet olma inþasý üzerine yürüyecektir. Sistemin inþacýlarý da tecavüz istemez diye böyle düþünüþle sürece anlama yapýp çözüm üretemezsiniz.
 
Kurt bulanýk havayý sever. Sömürü sistemi sürecekse, darbe de olur, iç savaþta çýkar, maden ocaðýnda takdirle, fýtratla ve taksirle 301 kiþi de ölür. Zeytinler katledilir. Cerat Tepe saldýrýsý da olur. Roma’da yakýlýr. Þam’a da yürünür. Size “kýzýl elma” söylenir. Zeytin katliamýna karþý maden iþletilmeyecek mi? Teknoloji olmayacak mý denir?
 
Hâlbuki zeytini kesmeden ortak akýlla (birçok alanda birçok mühendislik çalýþmalarýyla zeytinlik altýndaki madene ve teknolojiye ulaþmakta çok çok olasýdýr. Ama bu yol çok kâr yapmak isteyene muhterisliðe göre çok masraflýdýr. Yüz kâr yapacaksa bunlara masraf edip te neden 40 kâr yapsýndý ki!
 
Sistem sahibi siyaset ve politikalar huzur dururken, neden huzursuzluðu yeðlesin diyen bir düþünce kýsýr döngü olur. Çünkü siz huzursuzluðun da, savaþýnda, ölümlerin de biber gazý kullanmanýn da kâr ve kazanç kapýsý olduðunu bilmiyor olmanýzla siz öðretilmiþ çaresizlik içindesiniz demektir. Bu kýsýr döngü nedenle sizin düþünmeniz içinde birçok kör noktalarý oluþur. Dönemeçte nasýl bir hýzla, nasýl döneceðinize; savrulup, savrulmayacaðýnýza; dönemeçle birlikte sizin içinde bulunduðunuz hýzlar sistemi, karar verir.
 
Ýþte her tür sýnýr tanýmaz tecavüzlere uðrar olmanýza da içinde olduðunuz sistemin herkese göre deðil de kimine göre mülk sahipliði olmasýnýn adaleti sebep oluyordu. Sistem emek gücü sömürüsü üzerine; mal-mülk-rant sahibi olmak olduðuna göre; sömürü için emek gücünüze tecavüz kaçýnýlmaz olacaktýr.
 
Sizin de emek gücünüze sahip çýkmanýz kaçýnýlmaz olacak. Siz sömürülmemek için isyan edeceksiniz. Sömüren de sömürmek için zulümle (adaletle) size tecavüz içinde olacaktýr. Bu adaletin herkese göre olmayan mal mülk tecavüzlerine kapý aralayan bir adalet olduðunu bilmezseniz, þimdiki adaleti kutsar olukla anlayamazsýnýz.
 
Siz emek gücünün gaspý karþýsýnda hak arama gayretiyle sokakta yürümeyi hak oluþla sözleþirseniz; adalet sahipleri de hak arayýþýnýzý kamu düzenini bozma(!) oluþla görmenin tecavüzü içinde olur. Yani kendisinin yaptýðý emek gaspýyla, kamu düzenini bozduðunu görmezden, bilmezden gelirler. Suçlu da, suça teþviki sürdürenler de adalet daðýtanlar olmakla, adaleti mülke temel yapanlardýr.
 
Suç üreten sistem içinde olduðunuz sürece; siz ne anlamda söylerseniz söyleyin; herkese göre olan bir adalet herkese lazým olacaktýr. Herkese göre adaletle olmak, herkesin kafasýna göre keyfi adaletle olmasý deðildir. Ortak üretim deðeri olmayla fiili çalýþma üzerinde, üreten; karþýlýklý ortaklaþan emek deðeri üzerinde herkese göre olukla paylaþým yapan adaletinin kast edildiði her halde anlaþýlmaktadýr.
 
Mülke göre olmakla gerçekleþen þey adalet olmayýp; tecavüzlerin devamýna adalet olmaktadýr. Siz süreci böyle göremediðinizden hýrsýzýn elini kesmeyi, ya da hýrsýzý zindana atmayý had adaleti oluþla görürsünüz. Mülk sahibi kim? El. Zindana atmayý ya da el kesmeyi söyleyen kim El. El, el kesmeyi neye göre söylüyor? Kendi mülkünü koruma adýna ve yoksula, iþsize, aþsýza, maðdura ihtiyacýný ancak talan yoluyla karþýlamasýndan baþka çare býrakmayan yönelmelere karþý söylüyordu.  Oysa orta yerde El yokken bile emek hakký vardý.