..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Bir insan bir kaplaný öldürmek istediðinde buna spor diyor, kaplan onu öldürmek istediðinde buna vahþet diyor. -Bernard Shaw
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Bilimsel > Felsefe > Cemal Zöngür




30 Mayýs 2017
Ana Rahminde Karakterin Oluþumu - 2 -  
Doðal Varolulþar Somut ve Bilimsel Eðitimlerle Deðer Kazanýr

Cemal Zöngür


Ýnsan karakterinin oluþumu, bir altýn cevherine benzemektedir. Nasýl ki, altýn cevherini her zaman ve her yerde en iyi þekilde kullanabilmek için, içerisine bakýr ve gümüþ benzeri alaþýmlar katýlarak en beðenilir þekle getiriliyorsa, insan karakteri de buna benzer sosyal alaþýmlarla meydana gelmektedir.


:HGD:


Bebeðin ana rahmine düþmüþ olduðu andan itibaren, doðrudan anne ve babanýn genlerine ve yaþam þekline göre karakter benzemesi baþlar. Bazý durumlarda ise her iki atanýn, uzak veya yakýn akrabalarýndan herhangi birisinin gen yapýsýna çektiði de görülmektedir.
Ve ikinci bir önemli nokta, bu aþamaya kadar anne ve babanýn, yaþamýþ olduklarý tüm olumlu ve olumsuz olaylarla birlikte, beslenme þekilleri bebeðin fiziksel, duygu ve ruhsal yapýsýna en büyük etkiyi gösteren temel etkenlerdir. Ana rahmi bebekler için adeta bir deniz misalidir.
Nasýl ki, yaðmur ve rüzgarlarýn etkisiyle çevredeki birçok katý ve sývý maddeler, en son denizin içerisinde birikip, burada toprak, hava ve güneþ gibi doðal elementlerin etkisiyle, yeniden farklý maddeler ve türlü canlýlar meydana geliyorsa, ana rahmi de bebekler için tam bu özelliðe sahiptir.
Örneðin anne ve baba yaðmur, rüzgâr ve sular gibi birçok þeyi kendisine doðru çekip beslenme, gezme, gülme, stres, aðlama gibi duygusal, sosyal ve siyasal aktiviteler, bebekte mevcut olacak tüm özelliklerin ana kaynaðý durumundadýr.
Ancak burada bebek her yönüyle anneden doðrudan etkilenirken, babadan ise biraz daha dolaylý þekilde gerçekleþmektedir. Çünkü bebek ana rahminde göbek baðý vasýtasýyla beslendiði için, tüm geliþimi annenin ruhsal yapýsýna doðrudan baðlýdýr.
Babanýn ki ise gen yapýsýnýn dýþýnda, baþta eþi olmak üzere, aile ve çevreyle kurmuþ olduðu tüm iliþkiler dolaylý þekilde bebeðe yansýr. Her zaman saðlýklý beslenip, huzurlu rahat bir yaþam sürdüren annelerin bebekleri, yüzde doksan dokuz saðlýklý þekilde doðmaktadýrlar.
Buraya kadar ana rahmindeki bebeðin daha çok biyolojik etkilenmesini özetledikten sonra, ikinci sýrada bebeðin karakterini belirleyen temel nüvelerden duygu, zeka, his, düþünce ve bilinç yapýsýnýn, anne ve babanýn sahip olduklarý sosyal ve siyasal yaþamdan nasýl etkilendiði ayrý bir önem taþýmaktadýr.
Ýnsan karakterinin oluþumu, bir altýn cevherine benzemektedir. Nasýl ki, altýn cevherini her zaman ve her yerde en iyi þekilde kullanabilmek için, içerisine bakýr ve gümüþ benzeri alaþýmlar katýlarak en beðenilir þekle getiriliyorsa, insan karakteri de buna benzer bir alaþýmla meydana gelmektedir.
Bir bebeðin karakterinin alaþýmý, anne ve babasýnýn çocukluklarýndan evlendiði döneme kadar, yaþamýþ olduðu aile konumu, ekonomik yapý, siyasi, dini, eðitim ve tüm sosyal faktörlerden oluþmaktadýr. Þimdi bu alaþýmlar olarak nitelendirdiðimiz faktörlerin, yaþanýþ ve yansýma biçimlerine daha yakýndan bakmaya çalýþalým.
1-Anne ve Babanýn Yaþadýðý Çevrenin Etkisi: Dünyaya yeni doðacak bir bebek için, ailesinin normal insani ölçülerde yaþayacaðý uygun bir ev ortamýna sahip olmasý, her þeyin baþýnda gelmektedir. Çünkü temiz, gürültüsüz, stressiz ve sosyal koþullara uygun yapýlmýþ bir evde yaþamak, bir anne için en güvenli ortam demektir. Bu da bebeðin fiziksel ve ruhsal yapýsýna olumlu þekilde en büyük etkiye sahiptir. Türkiye’de insanlarýn yaþamýþ olduklarý ev, çevre, sosyal ve saðlýk üzerinde ciddi bir inceleme yapýldýðýn da, þöyle bir gerçekle karþýlaþýlmaktadýr.
Türkiye nüfusunun %85’lik oraný köy ve kasabalar baþta olmak üzere, þehirlerin büyük bir bölümünde belirtilen standartlara uygun yaþam þartlarý bulunmamaktadýr.
Yaþanan mekanlarýn bazýlarýnda alt yapý olsa, çevre temizliði ve sosyal alan yoktur; bazýlarýnda ise doðal olan çevresel imkanlara raðmen, eðitim, sosyal ve kültürel faaliyetler bulunmamaktadýr. Böyle bir çevresel ortamla ana rahminde þekillenen bebeðin, mutlaka ya fiziksel veya bilincinde birtakým eksiklikler görülmektedir. Bu eksikliklerin bazýlarý ileride iyi bir eðimle telefi edilirken, bazýlarýnýn telafisi ise mümkün olmamaktadýr. Karakterin þekillenmesinde birinci olumsuzluk buradan baþlamaktadýr.
2-Anne ve Banýn Eðitim Yapýsý: Ýnsaný; hayvani duygu ve özelliklerden ayýran en önemli sosyal yapý eðitimdir. Ýstisnalarýn dýþýnda iyi bir eðitim almamýþ her insan, yarým akýllý þekilde yaþamaktadýr. Onun için verilen eðitimin seviyesi ve özellikleri her çaðýn koþullarýna göre deðiþip modernize edilmedikçe, insanlar yarým zekalý þekilde yaþýyor demektir. Türkiye’nin eðitim yapýsý hâlâ Ortaçað mantýðýna göre sürdürüldüðü için, toplumun çoðunluðunun yarý zekalý olduðunu söylemek haksýzlýk ve hakaret deðildir.
Bir ülkede Yüksekokul mezunu insanlar ne kadar çoksa, o toplum biraz daha kültürlü sayýlmaktadýr. Ancak bu da eðitimle verilen bilgilerin niteliðine, kapsamlýlýðýna ve bilimselliðine baðlýdýr. Örneðin Türkiye’de 2013 yýlýnda yapýlan istatistiklere göre, Yüksekokul mezunu insanlarýn oraný %11dir. Diðer %89’luk oransa Ýlköðretim ve Lise mezunu olsa da, çoðu insan Ýlköðretim seviyesindeki bilgiye sahiptir. Benzer durum birçok Yüksekokul için de geçerlidir. Avrupa ülkelerinde Yüksekokul mezunlarýnýn oranýysa % 37 ve 39 dur.
Ortaçað eðitim kalýbý içerisinde kalan anne ve babalarýn, ana rahmindeki bebeðinin duygu ve bilinç hücreleri doðal olarak o doðrultuda þekil almaktadýr. Ve bebek daha sonraki yaþamýnda, kiþilik oluþumunu çaðýn koþullarýna göre bir türlü tamamlayamadýðý için sürekli namus, din, kültür, sosyal, siyasal ve ekonomik çatýþmalarla hayatýný devam ettirmektedir. Bu da ülke toplumunun yarý zekalý olduðunun en büyük kanýtýdýr.
Bir insanýn ya da bir toplumun zekalý ve tahsilli olmasý, o toplumun akýllý olduðu anlamýna gelmemektedir. Çünkü Akýllýlýk; saðlam ve geniþ kapsamlý genel kültüre sahip olmakla ortaya çýkan insani bir olgudur. Geniþ ve saðlam bir kültüre sahip olmayan zekalý ve tahsilli insanlarýn, sürekli tehlike yaratma potansiyelleri daha yüksek olduðundan, ikinci olumsuzlukta bu þekilde gerçekleþmektedir.
3-Dini Yapýnýn Etkisi: Din konusunda insanlarýn büyük bir çoðunluðu bilerek ya da bilmeden çok yanlýþ yaþamaktadýrlar. Örneðin istisnalarýn dýþýnda her düþüncede olduðu gibi, her din de ilk ve temel çýkýþ noktasýnda, insana ve insanlýða büyük bir hizmet amacýyla var olurlar. Ve bunun ideolojik yapýsý ise, Allaha inanmakla birlikte insanlýðý rencide etmeden, paylaþýmcý ve mütevazi bir þekilde yaþamaktýr. Buraya kadar her þey çok güzel.
Fakat insanýn egoizmine baðlý duygu, düþünce ve gerçek hayatýn dayatmalarý, bu dini vb. ideolojileri tamamen boþa çýkarmaktadýr. Çünkü insanlar büyük bir yarýþ içerisinde ben daha çoðuna sahip olmalýyým mantýðýyla, büyük bir kýskançlýk kriziyle yaþama bakmaktadýrlar. Anne ve babalarýn büyük çoðunluðu da bu tarz bir yaþamýn içerisinde olduklarýna göre, ana rahmindeki bebeðin hücrelerinin þekil ve hareketlerinde de benzer kurnazlýklar oluþmaktadýr.
Mütevazi þekilde dindar yaþayan insanlara saygýmýzý belirttikten sonra, dinci görünen büyük çoðunluðun, en büyük varlýklara sahip olarak yaþamalarý iki yüzlülük olduðu gibi, bebeklerinin karakteri de ayný þekilde biçimlenmektedir. Karakter temeli bu þekilde atýlmýþ olan bir bebeðin, yaþam boyu çevireceði hile ve dolaplar asla hesap edilemez. Bu yüzden din ve kutsallara sarýlan toplumlar, inanç ve yaþam þekillerini sorgulamadan, asla nitelikli toplumsal yapýya kavuþamazlar.
4-Siyasi Yapýnýn Etkisi: Siyaset olgusu da dini yapý gibi çok karmaþýk ve çertefillidir. Çünkü her siyasi düþünce kendisine yakýn gördüðü kitlenin mutlu ve huzurlu yaþamasý için büyük vaatlerle yola çýkýp, bir sürü politik mücadeleler sonucunda iktidar olurlar. Ve daha sonra yetki ve makamýn vermiþ olduðu psikolojik hazla, önceden savunmuþ olduðu ortak paylaþýmcý düþüncelerden, %50 ya da %70 oranýnda uzaklaþtýklarý görülmektedir.
Bunun birden çok nedeni olsa da asýl gerçek sebep, teoride dile getirilen her düþüncenin gerçek hayata tamamen uymamasýdýr. Artý buna bir de insanlarýn egoist, kýskanç ve kariyerist davranmalarý eklenince, düþünülen birçok þey havada kalmaktadýr. Tam olarak bilimsel ve demokratik olmayan bu tür siyasi yapýlarýn, yönettiði insanlarýn büyük çoðunluðu sürekli aldatýlarak yaþarlar. Fazla bir seçeneði olmayan insanlarýn, sistemin bu hilelerinin doðru olduðuna inanarak, büyük bir kitle aidetine sahip olduklarýný düþünüp, psikolojik olarak rahatlamaya çalýþýrlar.
Belirtilen siyasi gerçeklik içerisinde yaþayan anne ve babalarýn, ana rahmine düþen bebeklerinin duygu, düþünce ve bilinç hücreleri de doðal olarak ayný doðrultuda þekillenir. Ve doðacak bebekler ileride hayatýn gerçeklerini tanýdýkça, tehlikeli bir kiþilik karakteri gösterme ihtimali oldukça yüksektir. Oluþan bu tür toplumsal karakter yapýlarýnda, mütevazilik ve insanlýk beklenmek çok zordur.
5-Ekonomik Yapýnýn Etkisi: Dünyanýn neresinde olunursa olunsun, bir anne ve baba asgari standartlara uygun ekonomik yaþam gücüne ve güvencesine sahip deðilse, bu ailenin duygu (Ruh) bakýmýndan saðlýklý çocuklar doðurmasý ya da yetiþtirmesi asla mümkün deðildir.
Her anne ve baba normal standartlarda bir yaþam hayal eder. Buna ulaþabilmek için de bilgi, siyasi, dini ve fiziksel gücünü kullanarak sahip olmaya çalýþýr. Ýçerisinde yaþanýlan ülkenin temel yönetim yapýsý hâlâ Ortaçað mantýðýndan kalma din, dil, etnik ve düþünce feodalizmine baðlý sürekli çatýþma içerisinde ise, o toplumun bebeklerinin normal ve saðlýklý bir karakterde doðacaðýný düþünmek hayalciliktir.
Her türlü kaos ve karmaþa içerisinde ana rahminde þekillenen bebekler, doðal olarak anne ve babanýn yaþadýðý bu ekonomik sýkýntýlardan derinden etkilenirler. Ve bu etki yaþamýnýn her evresinde agresif çatýþmacý, yarýþmacý, egoist ve kýskançlýk þeklinde kendisini gösterir.
Onun için saðlýklý, akýllý ve zeki toplum yaratmanýn tek yolu, tüm ailelerin insani ölçülerde maddi ve manevi yaþam güvencesinin olduðu barýþçýl bir devlet sisteminde ancak mümkündür. Saðlýklý, siyasi ve kültürel barýþýn olmadýðý toplumlarda, bebekler ya fiziksel veya bilinçsel olarak sakat doðmaktadýrlar. Ýþte bebeðin ana karnýnda etkilenme þekli kýsaca bunlardan ibarettir diyebiliriz.

Cemal Zöngür



     


































Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn felsefe kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Þehitlik Duygusu ve Yitip Giden Canlarýn Aðýrlýðý
Kime Göre Ahlak Neye Göre Ahlaksýzlýk
Kariyerizm ve Kýskançlýk Kiþilik Bozukluðu Mudur?
Türkiye Burjuvazisi Artýk Konuþmasýn (2)
Düþüncenin Geliþimi ve Toplumsal Körleþme
Ýnsan, Üst Ýnsan ve Ýkiyüzlülük
Ýnsan Beyninde Ýyilik ve Kötülüðün Düzeni
Akýl ve Oluþum
Ýnsan, Düþünce, Alt Düþünce ve Üst Düþünce
Ýnsan Niçin Yaþar

Yazarýn bilimsel ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Geri Kalmýþlýk ve Ýrrasyonalist Siyaset Nedir?
Ýlkeli Mücadelenin Felsefi Diyalektiði
Siyaset ve Fetiþizm
Kadýn Katliamlarý Neden Önlenemiyor?
Faþizmin Tarihi ve Türleri
Kuran'a Göre Ilýmlý Ýslam Mümkün Mü?
Ýslam Mezhepler ve Tarikatlar
Ýslam'da Güncelleme (Reform) Mümkün Mü?
Ýnsanýn Dine Ýnanýþý, Dinden Kaçýþý
Kuzey Kore Ýnsanlýðýn Sonuna mý Ýþaret Ediyor?

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Dinlerin Doðuþu ve Ýslam'ýn Gerçek Özü (1) [Deneme]
Lider mi Toplumu Þekillendirir; Toplum Mu Lideri? [Deneme]
Hz. Ali ve Ehlibeyt Alevi Midir? [Deneme]
Dinlerin Doðuþu ve Ýslam'ýn Gerçek Özü (3) [Deneme]
Tbmm'de Yedi Maddelik Anayasa Deðiþikliði Neyi Çözer? [Deneme]
Dinlerin Doðuþu ve Ýslam'ýn Gerçek Özü (2) [Deneme]
Alevilerin Kapýlarýna Saldýranlarýn Açýk Kimliði [Deneme]
"Türkleri Yeniden Tanýmak" Araþtýrma Kitabýmý Yazma Nedenim : [Deneme]
Ýþte Türkiye'nin Yaþam Kalitesi ve Mutluluk Karnesi..! [Deneme]
Ýslamiyet Yeniliðe Açýk Bir Din Midir? [Deneme]


Cemal Zöngür kimdir?

Ben Cemal Zöngür, Anadolu Üniversitesi Kamu Yönetimi mezunuyum. Sosyoloji, Tarih ve Siyaset üzerine araþtýrmalar yapmaktayým. Yayýnlanmýþ bir kitabýmýn dýþýnda çeþitli gazetelerde yüzden fazla makalelerimde yayýnlanmýþtýr. Ve iki kitap dosyam yayýna hazýr durumdadýr.

Etkilendiði Yazarlar:
Tam baðýmsýz Tarih ve Siyaset üzerine yazan her Yazar


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Cemal Zöngür, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.