Hiçbir zaman karakterlerimin hüzünlü olduklarýný düþünmedim. Tersine yaþam dolular. Trajediyi seçmediler, trajedi onlarý seçti. -Juliette Binoche |
|
||||||||||
|
Üreten mesleði içindeki farklý kültürüyle gruplarýn bir araya gelmesiyle bir akort bozukluðu oluþmuþtu. Durum akordu gerektiriyordu. Ýttifak, taraflarý ve üreten meslekleri; her bir grubun kendisine grubun dengi ve eþiti olan muhataplar saymakla, akortsuzluk olan durum akort ve senkronluma olmuþtu. Bir grup diðer grubun isteðini karþýlýklý muhatap alýyordu. O isteðin her durumla, her koþulda sýnýrsýz olmasýna da firen oluyordu. Muhataplýkla ortak oluþ, hem akort gerektiren bir durumdu hem de akortsuzluk oluþla fren akortlarý ortaya koyan durumdu. El akortlu firen oluþu, akortsuzluk yapmýþtý. El’in zenginlerine karþý, zengin olamayýp köle olan gruplar da bu tür zengin kýlmaya karþý oluyorlardý. El’in kimi kiþileri zengin yapma iradesi karþýsýnda, kendi takdirine karþý gelinsin istenmiyordu. Ortaklarý olan El, kimini zengin; kimini de köle yapamýyordu. Ýþte El’in ortak tanýmamasý konusunda zurnanýn zýrt dediði yer burasýydý. El’in ortak tanýmama takdiri kimi kiþileri varsýl, kimi kiþileri de köle etmenin telaþýydý. Keyfi takdirlere karþý akordun bozuk olmasý gereken yer tam da bu yerdi. El, bu konuda kararlarýna karþý olunmasýný olan akort bozukluðunu istemiyordu. Yani El kendi kendisinin ortak tanýmazlýðýný, istiyordu. Ýttifaklarda karþý koymanýn da takdiri vardý. Ýttifaklar dengeler içinde denkliklerini ön gören, ön ittifaklý ortak olmada eþitlikti. Ancak El gibi kararlarý üzerinde tartýþma yapmak istemeyenlerin ortak tanýmaz eþitsizliði, kendisine denkler ve muhataplar tanýmayan bir mana gücünün zengin köle yaratma takdiri içinde olmasýndan ileri geliyordu. Üreten iliþkilerin birçok muhatabý ve birçok ortak kararlar alan gruplarý eþ deyiþle ilahlarý vardý. Oysa kolektif ortaklýðýn hüküm sürdüðü alan içinde, kiþisel ve özel mal mülk sahibi olmanýn hiçbir muhatabý yoktu. Bu özel mülkiyetçi anlayýþlara karþý ittifakýn muhatap tanýmazlýðý nedeniyle El, “mülkün sahibi olan benim” diyordu. Böylece de El, ittifaký (ilahý) ortak tanýmýyordu. Ve böylece El ittifaký ortam içinde özel mülk sahibi olmakla benzersiz, muhatapsýz oluyordu. Ama mal, mülk sahibi olan bay erki sayýsý kadarda çok El oluyordu. Bay erki sýnýrlarý içinde El kendisine (mülküne) ortak tanýmýyor; kararlarý da tartýþýlmýyordu. Kendi bay erki sýnýrlarý içindeki El her ne kadar kendisine ibadet (biat) edenle, kendisine ibadet (biat) etmeyenin eþit olmadýðýný söylüyordu. Yani ilk mal daðýtým takdirini bu biati oluþ ve biati olmayýþlarýn durumuna göre yapmýþ gibi olduðunu söylüyorsa da bu da bir baþka illüzyondur. El ilk eþitsiz mal, mülk daðýtýmýný takdir ederken ittifakýn içindeydi yani ortak yaþamýn içinde kiþisel mal, mülk sahibi olup olmamakla ne ibadet eden vardý. Ne de ibadet edilen vardý. Kendisine özel mülkünü verene ibadet eden kiþiler de yoktu. Yani ilk takdir ediþin içinde, kiþisel tamahýn dýþýnda; sudan gerekçelerle ibadet edenlerin, ibadet etmeyenlere göre üstün olmalarýna dayanýlarak takdir yapýlmamýþtý. Ön ittifaklar takdiri yaparken gruplarýn “üreten emekleri NEDENLE”, gruplarý muhatap kýlmayý referans almýþtý. Referans bu kadar açýk. Bu kadar net ve bu kadar somuttur. Objektiftir. Yani yansýzdýr. Oysa El eþitliðin deðil eþitsizliðin ürünüdür. Somutluðun deðil soyutluðun ürünüdür. Objektif deðil, sübjektiftir. Yansýz deðil yanlýdýr. Nedenle deðil nedensiz olmakla bahane nedenledir. Olmayana erg metoduyla kiþilerin ibadet edip etmediði gayretlerine bakarak, El; eþitsiz mal, mülk verdiðinin mana gölgesine siperlendi. Ritüeller içlerine ibadet ve tapým da alýrlar. Ama ritüel içinde, ibadet olanla; groteski olaný ayýrmak gerekir. Ritüel groteski (dünyaya ait olaný dünyaya ait olmayan biçimine getiren) dönemden bu tarafa uzanan bir öznel diyalektiktir. Hemcinsimiz totem dönem öncesi beri groteski anlayýþýn (komikle tirajý komik ligin) ritüeli içinde oldu. Groteski olanlarý saygýlýma da bulundu. Hemcinslerimizin bu ritüelleri içinde “kendisine rýzk verilme, anlayýþ” yoktu. Kiþinin saygýlýma yapmasý içinde rýzk vereni saygýlýma ritüeli de yoktur. Bu ayrýmý yapmadýðýmýz zaman, at izi it izine karýþýr. Ve böylece groteski ve kendisine etki sel izlenimleri nedenle büyüleyici gelen dýþ dünyalý ortam içinde kiþinin, kiþiye rýzk verenine ibadet etmesi anlayýþý da yoktu. Rýzka þükür ve rýzk verene ibadet etme riti (tapýmý) yoktu. Köleci dönemle ortaya konan ibadeti biçimleniþler de ittifaka göre þartlaþmasýlardý. Organizmadaki sahiplik duygusu bencillikten ileri geliyordu. Ýnsan da bu sahiplik üzerindeki ekseni çevrimle çevresindeki dünyayý yaþantýlar. Dünyayý ben merkezli, groteski (karþýt algýlarý þaþýrtýcý biçim de birleþtirir. Temelde ciddi ama görünüþte gülünç ve abartý olan bir görünüp, bir kaybolan firariler) kýlýyordular. Bu nedenle bu tür yansýtmalar içindeki kiþi bencilliðine göre olan sahiplik meþruiyetti. Kiþi dýþýnda, kiþinin özüne doðru enerji saðlamasý olan karþýlanmalara sahiplik yönelmesi vardý. Bu meþruiyet olandý. Kiþiye meþruiyet olanýn dýþta saðlama yapma iþi çok zorluklarla karþýlanýr. Bu tür karþýlamalarýný yapmak için insan canýný diþine takar. Canýný diþine taktýðý çabalarýný kiþiler dýþta bir araya gelmenin dayanýþmasýyla kiþi-kiþi baðýntýlý sosyal olan, sosyal iliþkilerini ortaya korlar. Sonra da sosyal iliþkiler grup ve sürü sahipliði þeklinde ikinci bir meþruiyet oldu. Bencil meþruiyetin üzerine sosyal meþruiyet inþa olmuþtu. Grup ya da sosyal sahipliði olan sosyal iliþkilerin de özgün bir “grup ya da sosyal aitliði” oluyordular. Bunlarý karýþtýrmamak gerekir. Sahiplik temelde bencillikti. Aitlik sosyal iliþki üzerinde sosyal duygu olmakla duygudaþlýktý. Aitlik özel bir duygunun oluþmasýydý. Ýçgüdülerin karþýlanmasý olmakla bencillik olan bu meþruiyet; sürü ve grup yapýlarý içinde dýþta salt kaba güce dayalý bir sosyal sahipliðin meþruiyetiydi. Bir bölge içinde olmanýzla, bir bölge savunmasý þeklinde ortaya konan bölgeyi sahiplenme de bu nedenle, salt kaba güce dayalý, bencil sahiplikti.
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Bayram Kaya, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |