..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Yaþam kýsa, sanat uzun, fýrsat aceleci, deney aldatýcýdýr. -Hippokrates
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Ýnceleme > Toplumbilim > Cemal Zöngür




25 Aralýk 2016
Devlet Yönetimleri Varken, Siyasi Partilere Neden Ýhtiyaç Duyulur? (5)  
Yeni Çaðda Düzen

Cemal Zöngür


Dünyanýn herhangi bir bölgesinde gerek doðal yapýda gerekse toplumsal yaþamda deðiþikliklerin meydana gelmesinde, bölgelerin coðrafi, iklim, yeraltý ve yerüstü ekonomik kaynaklarý birinci derecede büyük bir etkiye sahiptir. Ýkinci derecede ise, bölgede yaþayan insanlarýn nüfus oranlarý, ekonomik, siyasi, dini ve sosyal olarak yürütmüþ olduklarý faaliyetler belirlemektedir.


:ADCH:


Yeni Çað 1789’da Fransýz Devrimi ile start alýp, baþta tüm Avrupa ülkeleri olmak üzere, dünyanýn büyük çoðunluðunu dalga dalga etkileyerek, devlet yönetim þekillerinde ve toplumsal yaþamda daha modern ve hoþgörülü demokratik yapýlarýn adý olmuþtur.
Ancak daha öncede belirtildiði gibi, Yeni Çaðýn baþlamasýna raðmen Afrika, Asya, Ortadoðu ve Müslüman ülkeler, Orta Çað mantýðýna göre yaþamakta ýsrarlarýný sürdürmüþlerdir.
Çok önemli olan bu tarihsel deðiþim, Orta Çað döneminin son bulmasýyla en zayýf nokta ya da en uygun bölge olarak, Avrupa'nýn ortasýnda yer alan Fransa'da nasýl ve niçin baþlamýþtýr? Ve temel teorik siyasal kaynaðýný nereden alýp, hangi felsefeye dayandýðýný genel hatlarýyla açýklamaya çalýþalým.
Dünyanýn herhangi bir bölgesinde gerek doðal yapýda gerekse toplumsal yaþamda deðiþikliklerin meydana gelmesinde, bölgelerin coðrafi, iklim, yeraltý ve yerüstü ekonomik kaynaklarý birinci derecede büyük bir etkiye sahiptir. Ýkinci derecede ise, bölgede yaþayan insanlarýn nüfus oranlarý, ekonomik, siyasi, dini ve sosyal olarak yürütmüþ olduklarý faaliyetler belirlemektedir.
Herkesin bildiði gibi Güney Avrupa’nýn dýþýnda, diðer bölgeler coðrafi yapýsýndan kaynaklý olarak, iklimsel açýdan çok soðuk, kýþ mevsimleri uzun ve sert geçmektedir. Bu da her þeyden önce Avrupa’da tarýmsal ürünlerin yeterli þekilde üretilmesinin önünde en büyük engeldi.
Dönemin þartlarýna göre Avrupa ülkelerinde tarýma elveriþli alanlarýnýn kýsýtlý olmasýnýn yanýnda Hýristiyan ve Yahudilik, Avrupa’da Ortadoðu baðnazlýðýna dayanan egemenliðini sürdürmesi neticesinde, toplumun çoðunluðu açlýk, baský ve yoksulluk içerisinde yaþamakta idi.
Tarýma uygun olan alanlarýn önemli bir kýsmýna da Dini Aristograt Aileler (Toprak Aðalarý) tarafýndan el konulmasý, Avrupalý halklarýn her türlü arayýþa girmesini daha da hýzlandýrmýþtýr.
1500 yýllarýndan itibaren Avrupa’nýn genelinde kabul edilen “Reform ve Rönesanslarýn da” bölge halklarý ve iþçi örgütlerinin uyanýþýnda önemli bir rolü vardýr.
Ancak kýta halklarýnda bu hareketlenmeler devam ederken, siyasal olarak dayandýklarý temel kaynak ise, Yunan (Helen Uygarlýk) Çaðdaþ Felsefi düþüncesi olmuþtur.
Bilindiði gibi M.Ö. 700'lü yýllardan baþlayýp miladi dönemlere kadar, Helen’li felsefeciler sayesinde, ilk þehir demokrasi (Pro Demokrasi) yaþamý olan “Halk Meclislerinde” her farklýlýðýn kendisini temsil ettiði demokratik sistemin adýdýr. Helenlilerin bu siyasal ve politik düþünceleri birçok topluluk için önemli bir tecrübe ve deneyim örneði olmuþtur.
Bundan ilham alan Avrupalý felsefeci, iþçi örgütleri, siyaset ve bilim insanlarý "Helen Þehir Demokrasi" yapýsýnýn modern þeklini, Yeni Çaða uyarlamak için tüm güçleriyle çalýþmalarýný sürdürmüþlerdir.
Tabi ki, anýlan dönemde Felsefeci ve bilim insanlarý bu çalýþmalarýný devam ettirirken, Orta Çaðdan kalma Hýristiyan ve Yahudi din baðnazlýðý da toplum üzerinde hâlâ etkisini sürdürmekte idi.
Bunu fýrsat bilen Avrupalý toprak aðalarý, Papazlar ve Ticaretçiler, (Merkantalistler) her türlü iþ birliði yaparak, daha önceden kabul edilmiþ olan reform ve Rönesanslar ile yeni baþlayan iþçi hareketlerini baltalamak için ellerinden gelen tüm çirkeflikleri uygulamakta bir sakýnca görmemiþlerdir.
Ayný þekilde Ýslam din anlayýþý da anýlan dönemde Osmanlý Ýmparatorluðu liderliðinde, Ýslam Halifeliði adýyla Asya, Afrika ve Ortadoðu baþta olmak üzere Doðu Avrupa'nýn bir kýsmýnda gerici baðnazlýðýný sürdürmüþtür.
Avrupa Ýþçi Sýnýfý; Dini baðnazlarýn ve acýmasýz Kapitalistlerin baskýlarý altýnda yaþamanýn ölümle eþdeðer olduðuna inandýklarýndan, ya örgütlenip direnerek yeniden insanca var olacaklardý veya açlýktan ve de baskýlarla yok olup gideceklerdi.
Anýlan dönemde hem eski Yunan Felsefecilerin demokrasi düþünceleri, hem de Alman Felsefeci ve Komünist düþünürlerden Kral Marks ile Frederick Engels’in hazýrlamýþ olduklarý Komünist Manifesto, iþçi sýnýfýnýn kaderini belirlediði gibi Yeni Çaðýn da temel yapýsýný oluþturmuþtur.
Komünist Manifesto; iþçi sýnýfýnýn nasýl örgütleneceklerini ve Kapitalist Burjuva düþüncesinin bir insanlýk düþmaný olduðunu teorikleþmesi sayesinde, Yeni Çaðýn artýk bu temel düþünceye göre þekillenmesinin tek alternatifi idi.
Böylece Komünist Manifesto Teorisi; dünya iþçi sýnýfýna ýþýk tutarken, Avrupa iþçi sýnýfý içinse en önemli siyasal dayanak olup, Kapitalist Burjuvaziye geri adým attýrarak, “Demokratik Burjuva Devrimlerinin” yolunu açmýþlardýr.
Özellikle Avrupa’da meydana gelen bu sýnýfsal ve toplumsal deðiþimlerin can alýcý noktasý ise, þu tarihi olayla start aldýðý unutulmamalardýr.
Klasik bir bilgi olarak hatýrlanacaðý gibi, sað ve sol siyasal anlayýþýn ya da siyasi partilerin yine 1789 yýllarýnda, Fransýz Parlementosu’nda yaþanan þu olay önemli bir mihenk taþý niteliðindedir.
Parelemento’da toplanan halk temsilcilerinden, Kral taraftarlarý ile muhalefet eden kiþilerin ayrý iki grup þeklinde oturmalarý neticesinde, sað taraftakiler ve sol taraftakiler biçiminde (Saðcýlar ve Solcular) ifade edilmiþtir. Ve bu ifade þekli daha sonra sað ve sol siyasal partilerin isimleri olarak tarihe geçmiþtir.
Yaþanan olaylar neticesinde, Fransa'da çaðdaþ demokratik modern yapýnýn savunucularý olarak ilk ortaya çýkan sol örgütlenmelerden, Fransýz Komünleri baþta olmak üzere Fransýz Sosyalist, Komünist, Sosyal Demokratlar ve Liberaller en önde gelenlerdir. Sonralarý deðiþik isimler altýnda birden çok sol ve sað partilerin ortaya çýkmasý, Avrupa Demokratik Burjuva devrimlerine gidiþi hýzlandýrmýþlardýr. Avrupa’da gerçekleþmiþ olan Demokratik Burjuva Devrimleri ayný zamanda Yeni Çaðýn adý, özü ve yaþam biçimini oluþturmuþtur.
Anýlan dönemde Fransa'da meydana gelen olaylarýn yanýnda, diðer Avrupa ülkelerinde de önemli hareketlenmeler yaþanmaya devam etmekte idi.
Bunlar içerisinden yine Ýngiltere'de tarým ve sanayi alanlarýnda çalýþan iþçilerin iþyerlerine yakýn tahta ve teneke Barakalarda çok kötü þartlarda yaþadýklarý; ayný þekilde karýn tokluðuna çalýþmalarý, iþçi sýnýfýnýn örgütlenerek direnmekten baþka bir seçenekleri kalmamýþtý.
Fransa'da olduðu gibi Ýngiltere ve diðer Avrupa ülkelerindeki iþçiler bu örgütlenme þekilleriyle, Yeni Çaðýn baþlamasýnda, Felsefeci ve bilim adamlarýndan sonra en büyük gücü oluþturmuþlardýr.
Bu tür siyasal hareketlenmeler, dalga dalga Avrupa'nýn genelinde devam edip, 1848 yýllarýndan itibaren Batý, Geney ve Kuzey Avrupa ülkelerinde modern demokratik burjuva devlet yönetimlerinin baþlama tarihi olmuþtur.
1789 ve 1848 yýllarý arasýnda Avrupa ülkeleri, "Kapitalist Burjuva Demokrasisiyi" kabul etmeleriyle birlikte, anýlan ülkelerde din baþta olmak üzere, modern hukuk, iþçi ve kadýn haklarý, düþünce özgürlüðü, bilimsel teknik çalýþmalar, basýn yayýn ve iletiþim gibi birçok alanda önemli devrimler gerçekleþtirmiþlerdir.
Bu devrimler neticesinde baþta felsefi düþünceler olmak üzere, bilim, sanat, din ve vicdan özgürlüðü noktasýnda bilinçlenmeleri, Avrupa ülkelerini geliþmiþ birinci dünya toplumlarý sýnýfýna oturtmuþtur.
Bireysel ve toplumsal insani haklarý kabul eden "Kapitalist Demokratik Avrupa Ülkeleri" ile sözde çaðdaþlýktan ve laiklikten yana olduklarýný iddia eden otoriter ve dini kutsallýða dayanan Türkiye gibi din ve ýrk milliyetçisi ülkelerle kýyasladýðýmýzda, Türkiye’de insanlarýn adeta hayvan yerine konulduðunu rahatlýkla söyleyebiliriz. Þöyle ki...
Örneðin Teknolojik ve bilimsel icatlarda Avrupa ülkelerinin hepsi mutlaka en az iki önemli bilimse icada sahip olmalarý. Ekonomik paylaþým noktasýnda, dünyanýn diðer ülkelerine göre daha adaletli ve kolayca ihlal edilemeyen bilimsel ve ciddi bir hukukun varlýðý.
Yine eðitim alanýnda, çaðýn þartlarýna uygun bilimsel, hýzlý ve kolayca anlaþýlýr “Laik, Seküler ve Demokratik” eðitim ve öðretime sahip olmalarý. Saðlýk konusunda ise herkesin adaletli þekilde yararlandýðý saðlýk sisteminin mevcudu.
Siyasi ve politik alanda, yakma ve yýkma gibi terör olaylarýna bulaþmayan her düþünce üzerinde en ufak bir yasak ve dýþlamanýn söz konusu olmamasý.
Huzur ve güven açýsýndan insanlar gerek sokakta gerekse evlerinde güvenli bir þekilde yaþam imkanýna sahip olmalarý. Ayný þekilde bir kiþinin baþka bir insaný hiçbir þekilde rencide ve rahatsýz edemediði; Polis ve Güvenlik güçlerinin herhangi bir farklýlýk gözetmeden tüm olaylara temel görev niteliðinde yaklaþmasý.
Ve dünya siyasetinde Avrupa ülkelerinin her zaman lider konumda yer alýp, uluslararasý politikalarý yönlendirme gücüne sahip olmalarý.
Anýlan ülkelerde, istisnalarýn dýþýnda siyaset yapan partilerin hemen hemen hepsi, toplum içerisinde farklýlýðý olan kiþileri rencide edecek en ufak bir politik davranýþta bulunmamalarý. Çevre temizliði noktasýnda ise, diðer ülkelere göre her zaman önde olduklarýný rahatlýkla söyleyebiliriz.
Türkiye vb. ülkelerin ifade etmiþ olduðumuz noktalarýna baktýðýmýzda eðitim, saðlýk, hukuk, ekonomi, siyaset, düþünce, çevre temizliði, huzur ve güvenden kim söz edebilir ki? Her türlü ayrýmcýlýk ve çatýþmalar hýz kesmeden devam etmektedir. Farklý düþünceler ve kültürler üzerinde devam eden ayrýmcýlýk, baský ve katliamlar, Türkiye devlet otoritesi ile mevcut siyasi partilerin hiçbir noktada samimi olmadýklarýný açýklamaya yetmektedir.
Türkiye’de siyaset yapan istisna bir iki partinin dýþýnda diðer tüm siyasilerin hepsi, devlet otoritesi kadar ýrkçý, dinci, ayrýmcý ve ayrýþtýrmacý þekilde politika yapmayý sürdürmeleri. Bunun neticesinde gerek iç huzur açýsýndan gerekse bölgesel ve uluslararasý alanlarda hiçbir onurlu pratiðe sahip olmayýþý.
Ýþte Türkiye gibi ülkeler ile diðer Müslüman devletlerin hepsinde ister devletin yönetimi olsun ister de bu yapýlar içerisindeki siyasi partiler, toplumun sýrtýnda siyasal ve ekonomik olarak yük olmaktan baþka hiçbir anlam ifade etmemektedirler.
Çünkü ifade edildiði gibi Türkiye var olduðu günden bu zamana kadar savaþ, çatýþma, kaos, karmaþa ve her türlü huzursuzluk içerisinde boðuþarak yaþamýný sürdürmektedirler. Böyle bir yaþanmýþlýða sahip olan devlet otoritelerinde, siyasi partilerin demokrasiden yana olduklarýný söylemeleri, alçaklýðýnda ötesinde tam bir çukurluktur.
Bu yüzdendir ki, gerçekten demokrasiyi temel almayan ülkelerin "Devlet Yönetimleri ile Siyasi Partilerin" birbirlerinden en ufak bir farklýlýklarý bulunmamaktadýr. Özellikle Türkiye’de modern siyasi partilerin varlýðý, asla demokrasinin olduðu anlamýna gelmemektedir.
Türkiye’de gerçek demokrasinin inþasý için, baþta emekçi sýnýf olmak üzere diðer tüm insanlýktan yana olanlar, Avrupa Ýþçi sýnýfýnýn yaptýðý gibi, mevcut devlet otoritesine alternatif olacak ciddi bir siyasi arayýþ içerisine girmelidirler.
Böyle bir çýkýþ yapýlmadýðý sürece, devletin kuklasý durumunda olan siyasi partilere dayanarak hareket edildikçe, demokrasinin D’sine ulaþýlamayacaðý gibi, sürekli savaþ, çatýþma, kaos ve huzursuzluklar bitmeyecektir.
Daha açýkçasý; otoriter devlet yapýlarý içerisinde ayný mantýða hizmet eden siyasi partilerin varlýðý demek, faþist ve gerici devletlerin halk üzerinde yapmýþ olduklarý katliam ve haksýzlýklarýný örtmek içindir. Bunun baþka da bir iþlevi ve anlamý söz konusu deðildir.

Kaynaklar:
E. Reed. Kadýnýn Evrimi 1,2 Cilt. Payel Yay.
Erich Fromm. Ýnsandaki Yýkýcýlýðýn Kökenleri. Payel Yay.
Urlich Brökling. Disiplin. Ayrýntý Yay.
Levis Mumford.Tarih Boyunca Kent. Ayrýntý Yay.
Eeugene Enrique. Sürüden Devlete. Ayrýntý Yay.
Agnes Haller. Bir Ahlak Kuramý. Ayrýntý. Yay.
James M. Jasper. Ahlâki Protesto Sanatý. Ayrýntý Yay.
William L. Randoll. Bizi Biz Yapan Hikayeler. Ayrýntý Yay.
Richart Sennett. Kamusal Ýnsanýn Çöküþü. Ayrýntý Yay.
Elias Canetti. Kitle ve Ýktidar. Ayrýntý. Yay.
Samuel Moah Kramer. Tarih Sümerde Baþlar. Kabalcý Yay.
William H. Mc Neill. Dünya Tarihi Ýmge Yay.
Pavel Dolukanov. Eski Ortadoðu'da Çevre ve Etnik Yapý.Ýmge Yay.
Musa Þanak. Mezopotamya'da Dinlerin Doðuþu. Aram Yay.
Faik Bulut. Din ve Ordu. Tüm Zamanlar Yay.
A. Abendroth. Avrupa Ýþçi Hareketleri Tarihi. Sosyal Yay.
Alaeddin Þenel. Ýlkel Topluluktan Uygar Topluma. Ankara Yay.

Cemal Zöngür

Arþ. Yazar




Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn toplumbilim kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Alevilik Ýle Sosyalizm Arasýndaki Düþünsel Fark ve Bütünleþme Sorunu
Kapitalist Düzende, Komünist Yaþam Mümkün Mü?
Ana Tanrýçalar, Hz. Ýbrahim'in Tek Tanrý Masalýna Nasýl Ýnandýlar?
Avrupa'daki Türklerin Yaþamý ve Dünyaya Bakýþlarý
Türkiye'nin Yaþam Kalitesi ve Mutluluk Tablosu
Siyasal Düþüncelerin Ýnsanlýðý Getirdiði Nokta!
Sosyalist Devlet Baþkanlarý ve Politikalarýnýn Analizi
Hayvan Ýle Ýnsanýn Birbirinden Ayrýlýþý - 3 -
Ýnsan Ýle Hayvanýn Birbirinden Ayrýlýþý - 2 -
Ýnsanda Tapýnmanýn Oluþumu

Yazarýn Ýnceleme ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Ýsrail - Filistin Düþmanlýðýnýn Tarihçesi
Her Þeye Muktedir Tanrý ve Kapitalizm Ölüm Döþeðinde
Türkiye Solunun Sorgu ve Özeleþtiri Kültürü Üzerine
Türkler Þamanist mi Kalsaydý?
Halktan Para Dilenerek Büyük Devlet Olmanýn Hafifliði
Coronanýn Hatýrlattýklarý, Dünyanýn Geleceði
Türkiye Siyasetini Týkayan Etkenker (Araþtýrma Yazýsý)
Alevilik; Ýslam Dýþý Din Deðilse Pozitif Felsefe Midir?
Þii Fars ve Araplara Neden Alevi Denilmektedir?
Kudüs, Dinler Savaþý ve Haklý Olan Kim?

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Dinlerin Doðuþu ve Ýslam'ýn Gerçek Özü (1) [Deneme]
Lider mi Toplumu Þekillendirir; Toplum Mu Lideri? [Deneme]
Hz. Ali ve Ehlibeyt Alevi Midir? [Deneme]
Dinlerin Doðuþu ve Ýslam'ýn Gerçek Özü (3) [Deneme]
Tbmm'de Yedi Maddelik Anayasa Deðiþikliði Neyi Çözer? [Deneme]
Dinlerin Doðuþu ve Ýslam'ýn Gerçek Özü (2) [Deneme]
Alevilerin Kapýlarýna Saldýranlarýn Açýk Kimliði [Deneme]
"Türkleri Yeniden Tanýmak" Araþtýrma Kitabýmý Yazma Nedenim : [Deneme]
Ýþte Türkiye'nin Yaþam Kalitesi ve Mutluluk Karnesi..! [Deneme]
Ýslamiyet Yeniliðe Açýk Bir Din Midir? [Deneme]


Cemal Zöngür kimdir?

Ben Cemal Zöngür, Anadolu Üniversitesi Kamu Yönetimi mezunuyum. Sosyoloji, Tarih ve Siyaset üzerine araþtýrmalar yapmaktayým. Yayýnlanmýþ bir kitabýmýn dýþýnda çeþitli gazetelerde yüzden fazla makalelerimde yayýnlanmýþtýr. Ve iki kitap dosyam yayýna hazýr durumdadýr.

Etkilendiði Yazarlar:
Tam baðýmsýz Tarih ve Siyaset üzerine yazan her Yazar


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Cemal Zöngür, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.