Kiþi kendi içinde korunan bir hücre ve ego bilincine sahiptir. Kiþiler korunan bu yapý nedeniyle dýþtan içe doðru bir ham madde girdisi yapar. Kiþilerin bu nedenle yaptýklarý kritik bir seleksiyon iþlemleri vardýr.

Kiþiler bu kritik yapýyý; kritik bir seçme ayýklama girdileri yapmakla koruduklarý için; korunan bu yapýyý kendi içlerinde dýþ müdahalelere karþý yalýtýrlar. Bu tür koruma ve yalýtma yapma ve saðlama nedeni iledir ki kiþiler bu girdilere, titiz bir seçme ayýklama uygularlar.

Kendi içlerindeki hücre sel bazýn korunumu gereði en az dýþ dünya ilkesi ile seçici olup içe alýnan girdilerin ayýklanmasý yapýlmakla birlikte bu girdilerin dýþýnda kalmakla dýþta; yine çok büyük bir dünya vardýr.

Ýþte kiþinin içine alýnan bu kýsýtlý dünyanýn kiþi içinde ortaya koyduðu bir alan etkisi vardýr. Kendi dýþýnda kalan dünyanýn da kiþiye, ikinci bir alan etkisi daha vardýr.

Bu iki alan etkisi birbiriyle çeliþirler. Bu iki alan etkisinden biri olmakla kiþinin içinde yalýtýlan etki kiþinin, kiþi egosunu oluþturur. Ölçü bu egoya göre hoþlanma ve ego içinciliktir.

Dýþta kalan diðer etkiler egoyu gözetmeyen, hatta çok kes egonun isteklerine karþý olmakla, sanki egoyu yok etmek isteyen bir belirim olmaktadýrlar.

Ýçte kurulan ego düzenli iþlevlime iþi ego için hayli pahalý ve yüksek maliyetli bir tasarruftur. Ne dýþtaki ortam bencil oluþu destekler. Ne de dýþ ortamdaki olup bitenler bencilce oluþu illa köstekler olucu türünden bir zorunluluk gütmezler.

Yine de dýþta, acýkan kiþinin acýkmasýna denk oluþuyla bir meyve bulunur. Dýþtaki oluþmalar içinde kiþinin yönelim etmelerine iliþkin yönelimlerine denk düþsellikçe bir meyve olmasý demek; kiþinin haklý kuruntulara kapýlmasýna neden olur.

Kiþinin dýþa doðru olan eðilimleri ile dýþtan da, kiþinin bu eðilimlerini karþýlamaya denk düþen þeylerin bulunmasý var demiþtik. Bu denk düþsellik bencil kiþimizin kiþi düþünmesi içinde çýnlamalar yapar.

Bu çývlamalar kiþinin dýþýný, tam da kiþimiz içince oluþla donatýlýp; düzenlenmiþ gibi olmalarýnýn algýsýný kiþimize düþündürürler. Bu algýlar kiþilerde, kiþilerin dýþ dünyayý ben merkezli bir dýþ dünya olmakla anlamasýna yol açarlar.

Hâlbuki kiþilerin iç dünyasýný oluþturan kýsýtlý girdilerin kiþi içinde düzenleniþleri kadarýyla kiþilerin iç dünyalarý vardýr. Kiþi dýþ dünyayý bu iç dünyalarý kadarý, olmakla, algýlar.

Oysa kiþiler, dýþtan izole ettikleri en azla yetindikleri, dýþ dünyadan parçalarý taþýr olmalarýnýn giriþmesidirler. Yani kiþi dýþ dünyaya ait, dýþ dünyanýn parçasý olan öðeleriyle ve yine izole ettikleri dýþ dünyanýn yasalarý ile yansýr ve bu yansýma baðýntýlarýyla eðilimli olurlar.

Bu yalýtmalar bir kiþi içince davranýþlar olup, genel dünya kütlesinden yalýtýlmakla kiþisi kýlýnmýþtýr. Kiþi içince oluþan izolelerin iç çývlamalý ruhsal týnýþýmlarý ile birlikte modüle edilirler. Bu modüle tutumlar, birlikte giden olmakla amaçlý eylemlere dönüþürler. Dýþtan da sosyo toplumsa devinimi oluþurlar.

Bu nedenle kiþinin giriþmelerine denk düþücülerin kiþiler dýþýnda olmasýndan daha olaðan bir þey olamazdý. Çünkü içiniz de kýsmen dýþýnýz gibi davranýyordu. Dýþýnýz bir deniz ise siz, denizin kýsmi özelliklerini taþýyan damlaydýnýz. Sizler de dýþýn içinde olmakla, denize düþen damlanýn deniz gibi davranmasýyla davranýyordunuz.

Kiþinin iç düzenli dünyasý, kiþinin dýþýna benzemesiyle kiþilere kendi dýþýný hayal edici kurgulamalarda bulunmasý olmaktadýr. Bu nedenle dýþta, kiþinin yönelimlerine denk düþen þeylerin bulmasý da bir lütuf olmayýp, zorunluluktu.