Dilerim, tüm yaþamýnýz boyunca yaþarsýnýz. -Swift |
|
||||||||||
|
Aslýnda asýl sýkýntý deðiþen her ne ise onu kabullenip o deðiþimin içinde yerimizi alamamaktý. Tüm deðiþimlere kafa tutmaya çalýþýp var olduðumuz gibi yaþayýp yine doðrularýmýzýn peþinde koþmaktý belkide. Yani dýþarýdan bakýldýðýnda o dýþarýsý deðiþen insanlarýn penceresi oluyor tabiki, bizim sýkýntýmýz deðiþime ayak uyduramamamýzdan kaynaklýydý. Yani þimdi ki düzene ayak uyduramayýp düzülenden yana mevzilenmek ve düzülen hayatýn içinde düzen olamamaktý asýl sýkýntý. Yani bu drumda asýl sýkýntý insan kalmak yada insan kalamamak arasýndaki derin uçurumda kaybolmaktý. Süregelen git geller içinde hayatýn içinde kendimize bir yer bulmamaktý. Oysa çok þey istemedik biz bu yaþam denilen kaosun bize dayattýðý hayattan. Biraz anlayýþ, biraz empati bir tutam ilgi. Anlamak için dinlemek, dinlemek için empati ve empati için ilgi gerekli deðilmiydi? Ýþte deðiþen hayatýn içinde kaybolan deðerlerin baþýnda geliyordu bunlar. Ve sistem bizleri yalnýzlaþtýrýrken bu deðerleri yüreðimizden söküp alýyor ve boþ klan yere bencillik dediðimiz en büyük hastalýðý enjekte ediyordu. Bu hastalýk günden güne bedenimizi sararken herþeyi ben bilirim egosuyla insanlara hükmeden , dünyanýn merkezinde ben varým duygusuyla bencilleþen ve sadece kendi istekleri doðrultusunda hareket eden bireyler oluyorduk zombi filimlerinin figüranlarý gibi. Bizler kimdik dersiniz deðiþmeden önce? Yada o hastalýðý kapmadan önce? Yada asýl soru bizim kim olduðumuzdan önce bize bu hastalýðý kimin yada kimlerin enjekte ettiðiydi belkide. Bizleri yalnýzlýðý itenler, bizleri dýþlayanlar, bizleri deðiþtirmeye çalýþanlar ve sistem ve düzen ve bizi hiçbir zaman anlamayacak olan düzülen. Ýþet burada bile içimizdeki çalýnan umut ýþýðýyla deðiþtiðimizi anlýyor kendimize itiraf ediyoruz belkide. Bizler mazlumun yanýnda bizi anlasýn destek versin diye olmadýk hiç. Onlar mazlum diye orada olduk ister yanýmýzda olsunlar ister bizi taþlasýnlar. Biz insaný olgular çerçevesinde yüreðimizin sesinin dinleyerek olmamýz gereken yerdeydik tüm olumsuzluklara raðmen tek baþýmýza olsakta. Ya þimdi? Beklenti içine girmiþ bir beyinden insani dürtüler üretmesini bekleyen zavallýlarýz biz. Acý ama gerçek. Deðiþtik. Maalesef bu deðiþim bizim içimizdeki insaný dürtüleri bizden ç.alarken bizi dokuz altý yollarýnda bir dönen koltuða hapsetti kimi zaman yada zamaný belirsiz bir hamallýðýn ortasýnda zombileþtirdi bizi. Deðiþtik iþte. Sadece deðiþtik. Neden deðiþtik dersiniz? Sordunuz mu kendinize? Hani o tatlý uykunuza dalarken hiç geldimi aklýnýza hiç dürüst oldunuz mu kendi kendinize kaldýðýnýz en yalnýz zamanda. Nedir bu deðiþimin yalnýzlaþmanýn asýl nedeni diye. Aslýnda çoðumuz yalnýz hissetmiyoruz kendimizi iþte bu hastalýðýn en sýk görülen etkisi yalancý kalabalýklar. bizim gibi düþünmeyen, bizi anlýyormuþ gibi davranan ve hep yanýnýzdaymýþ gibi gözüküp dara düþtüðünüzde aðlayacak bir omuz bulamadýðýnýz o tatlý gün arkadaþlarý. Asla okuduklarýmýzý paylaþamadýðýmýz ve söylediklerimizi hiçe sayan bizim düþüncelerimizi anlayýrmuþ gibi gözüküp hiç deðiþmeyen hep bildiðini okuyan ve sadece iyi günlerde kapýmýzý çalýp soframýzýn bolluðunu paylaþan o dost bildiðimiz kalabalýklar. Ýþte bu hastalýðýn birinci belirtisinin ardýndan ortaya çýkan diðer belirti derin bir suskunluk ve içe dönüþ. O nereden çýktý demeyin bir insan okuduðunu paylaþamaz ise, söyledikleri ile var olan yanlýþlarý düzeltemez ise ve sessiz çýðlýklarýný bir omuzda anlatamaz ise ne yapar? Tabiki susar. Ve suskunluktan sonra üçüncü belirtisi kendi dünyasýný yarakmak olur. O dünya içinde mutlu olmaya çalýþýr o odünya içinde baðýrýr çaðýrýr aðlar ve çevresne gün be gün küserek yalnýzlaþýr. Bu yalnýzlaþmayý göremeyen o tatlý sus dostlarý onu o girdaptan çýkarmak herine yavaþ yavaþ terk ederken hastalýðýn en teklikeli evresi baþlar. Ýþ ev ev iþ arasýna sýkýþan bireyselleþen ve sadece kendi hayatýný kurtarmak üzerine mücadele veren zombilik evresi. Bu evre bizlerin hayata küstüðü sustuðu ve ruhen kaybolduðu en tehlikeli evredir. Þimdi bizmi istedik böyle olmasýný diyenleri duyar gibiyim. Yada farklý bir hastalýk olan benbilirim, ben haklýyým egosunun zirvesinde ben hayatýmý yaþýyorum senin melonkoliklerinden bana ne diyenleri duyar gibiyim. Bu ego dürtüleri içinde teklikenin varlýðýndan haberdarým ben deyip benden atlasýn patlayanýn caný cehenneme diyenleride duyar gibiyim. Ve en teklikekileri kendilerininde o tatlý su dostu olduðunu kabullenmeyip adam sende saçmalýyorsun deyip umursamadýklarýný da duyar gibiyim. Yani kýsacasý bir çok hastalýklý insaný yazar gibiyim. Diðerlerini bilmem ama biz niye böyle olduk sorusuna en güzel cevabý hergün kendime vermekten yoruldum artýk. Örgütlü insanlarýn örgütsüz bir hayat içinde okyanustan koparýlan bir balýðýn deniz akvaryumuna hapsolmasý gibi yaþadýklarý hayat ve galip gelemedikleri çaresizlik içinde kaybolmalarý bu hastalýðýn o bünyeye yerleþmesi için doðan en güzel ortam maalesef. Bizi ayakta tutan gerçek deðerin örgütlü yaþam içinde var olan yoldaþlýk bilinci , sahtelikten öte sarsýlmaz dostluklar ve þaþalý sofralardan uzak bir kuru ekmeði birkaç dilim peynir ve birkaç eytin ile paylaþýp birlikte aðlayýp birlikte gülebilmek olduðunu bilip ama bu bilinçten uzak yaþamak bizi bu hastalýk karþýsýnda güçsüz býrakan en ince ayrýntý belkide. Þimdi yüksek egolu düzen deðerleri yüksek hayattan zevk alarak yaþayan karakterlerin söylediklerini duyar gibiyim. Ne örgütü arkadaþ ? hayatýn her alanýnda örgütçülük, iþte evde okulda ezilenden yana ezene baþ kaldýrmak sisyasi anlamda partiye katýlmak. Bir inanç mensubu iseniz o inaç doðrultusunda sizin gibi düþünen insanlarýn yanýnda olmak o inancýn gereklerini yerine getirmek. Ýþte iþ arkadaþýnýzla, okula sýra arkadaþýnýzla ,partide yoldaþýnýzla , inandýðýnýz inanç içinde pirdaþýnýzla ayný acýyý yaþayýp ona sarýlýp aðlabilmek , ayný evinci yaþayýp gülebilmek, kuru ekmeðide sýcal çorbayýda paylaþabilmek. Ama düzen içinde düzülenin bizi anlamamasýndan dolayý bizçevremizdeki herkezi öyle bir dýþladýk ki farkýnda olmadan ne arkadaþlýk kaldý ne dostluk ne yoldaþlýk kaldý ne pirdaþlýk. Sadece elde kalan bencillikti iþte onun adýda deðiþimin ta kendisi idi. Yalan mý?
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © HAMZA EKÝZ, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |