..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
"Ýþimden büyük tat aldýðýmý söylemeliyim." -John Steinbeck
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Roman > 1. Bölüm > Ömer Faruk Hüsmüllü




11 Eylül 2016
Göçe Göçe - Mutsuz Göçmen Çocuklarý - 25  
Ömer Faruk Hüsmüllü
Çocuklara bakýyorum. Çocuk olur da oynamaz mý, baðýrmaz mý, gülmez mi? Buradaki çocuklar oynamýyor, baðýrmýyor, gülmüyor. Ayaklarý bedenlerini tutmakta zorlanan birer korkuluk gibi hepsi... Bir de derler ki “Çocuk, her yerde her zaman çocuktur.” Bu söz, göçün çocuklarý için geçerli deðil...


:AJDG:


8 Aðustos 1878 (9 Þaban 1295) Göçün Yüz Yirmi sekizinci Günü;
Üç günde on dört kiþi kaybettik. Galiba bu hastalýk hepimizi bitirecek! Bitlerle mücadelemiz aylardýr sürüyor; ama ne yapsak nafile, kurtulamýyoruz. Tayakadýn'a geleli sekiz gün oldu.
Burada beklemekten baþka yapacak bir iþimiz yok. Bazen arabadan inip etrafý dolaþýyorum hýzlý adýmlarla ve sonra tekrar dönüyorum. Karýmý yalnýz býrakmak istemiyorum. Ýyileþeceðine dair umudumu henüz yitirmedim.
Bugün, konaklama yerinde dolaþýrken gene buradaki insanlarý inceledim. Gülen bir yüz, neþeli bir insan aradým. Büyük ya da küçük... Görseydim, belki benim de moralim yükselirdi. Ama maalesef gülen bir yüz göremedim. Ýnsanlarýn suratlarý asýk, gözlerinin nereye baktýðý belli deðil, bedenleri üflesen yýkýlacak, umutlarý tükenmiþ, boþlukta rastgele dolaþan cisimlere benziyorlar. Konuþmuyorlar, aðlamýyorlar; belki de yaþar gibi görünüyorlar ama aslýnda ölüler... Çocuklara bakýyorum. Çocuk olur da oynamaz mý, baðýrmaz mý, gülmez mi? Buradaki çocuklar oynamýyor, baðýrmýyor, gülmüyor. Ayaklarý bedenlerini tutmakta zorlanan birer korkuluk gibi hepsi... Bir de derler ki “Çocuk, her yerde her zaman çocuktur.” Bu söz, göçün çocuklarý için geçerli deðil...
Bana vatansýz kalmanýn bir tasvirini yap deseler, iþte bu gördüklerimi yazardým. Bu vatansýz insanlar; geçmiþten kopmanýn boþluðunda, meçhul bir gelecek kaygýsýnýn yarattýðý bir halet-i ruhiyye içindeler... Vatan diye tutanabilecekleri bir karýþ toprak istiyorlar, belki de böyle yurtsuz, ocaksýz yaþamak onlar için ölümden de beter.
Aklýný kaçýranlar da var. Yani deli dediklerimiz. Kendi kendilerine konuþuyorlar, oradan oraya bazen büyük adýmlarla bazen de koþarak gidip geliyorlar. Kimse onlarýn umrunda deðil; onlar da kimsenin... Sayýlarý çok, her geçen gün daha fazla sayýda deliye rastlar oldum... Ýçlerinde bir tanesi farklý; onu daha önce de birkaç defa görmüþtüm: Elindeki boþ beþiði sýmsýký tutan, baþýndaki yana kaymýþ baþörtüsünden dýþarý sarkmýþ, kirden birbirine yapýþmýþ saçlarý görünen genç bir kadýn. Þimdiki görüntüsü pislikten dolayý çirkin, fakat daha önceleri çok güzel bir kadýn olduðu da belli. Masmavi gözleri var. Konaklama yerinin her tarafýnda dolaþýyor; bir þeyler arar gibi, ama bulamýyor. Galiba bebeðini kaybetmiþ! Sýk sýk durup gökyüzüne bakýyor. Orada bir þey mi görüyor, yoksa gökyüzünden gelecek bir þey mi bekliyor? Gökyüzüne bakarken birþeyler mýrýldanýyor, ne dediðini tam olarak anlamasam da, bana sanki dua ediyormuþ gibi geliyor.
Baðýran insanlar duyuyorum. Kafamý sesin geldiði tarafa çeviriyorum. Bir cenaze arabasýnýn etrafýnda iki kadýn bir erkek, askerlerle tartýþýyor. Arabaya bindirilen kiþinin ölmediðini, canlý olduðunu iddia ediyorlar. Bazen baðýrýyor, bazen de askere yalvarýyorlar. Ama onlarý dinleyen yok. Askerler üçünü de iteliyor, üçü de yere düþüyor. Cenaze arabasý hareket ediyor. Düþenler feryat ediyor, ama sesleri çok az çýkýyor. Yerden kalkmaya mecalleri yok, ellerini havaya açmýþlar yücelerden yardým gelir umuduyla... Giden canlý mý ölü mü? Ya kalanlar!
Bugün beni umutlandýran bir olay da oldu: Konaklama yerinde birçok mukayyidin görevlendirildiði ve bunlara gidip ailemizdeki kiþileri yazdýrmamýz söylendi. Hemen koþtum, ama buna raðmen önümde sekiz-dokuz kiþi vardý. Yarým saatten fazla bekledim. Bana sýra geldiðinde sorulan sorulara cevap vererek ailemi yazdýrdým. Bu bana moral verdi, çünkü bunun göçmenlerin kabul edilmeden önce yapýlan bir iþlem olduðunu düþünüyorum. Yoksa Osmanlý, boþ yere neden bu konaklama yerindeki insanlarýn adýný yazdýrsýndý?
Ýki gün hiç durmadan yaðmur yaðdý. Bu günlerde arabanýn içinde oturmaktan ayaklarým uyuþtu. Yaðmura raðmen aþaðý indim, uyuþukluk geçsin diye. Yere basýnca ayaklarým önce hiç yokmuþ zannettim, sonra bir karýncalanma hissettim. Biraz bekleyince ayaklarým eski haline döndü. Dýþarda daha durmak istiyordum ama yaðmur müsaade etmiyordu. Zaten çok ýslanmýþtým, arabaya binmek zorundaydým.
Bugün hava açtý. Bulgar ve Yunan tarafýnda yaðmur Edirne'den önce baþlamýþ ve daha þiddetliymiþ. O nedenle Meriç, Tunca ve Arda nehirleri taþmýþ. Gelen haberlere göre Edirne'nin nehir kýyýsýnda bulunan mahalleleri ile Karaaðaç'ý ve Sarayiçi'ni sel basmýþ. Bu mevsimde sel, pek görülmeyen bir olaymýþ. Bu da bizim þansýmýza... Konakladýðýmýz yer su ve çamur içinde. Her tarafta gölcükler oluþmuþ.
Yaðmur dindiði için etrafta dolaþan insan sayýsý da arttý. Erkeklerin giysilerinin her tarafý yama dolu. Hemen hemen yamasýz giysisi olan hiç erkek yok gibi. Zayýflayan bellerinden aþaðý düþen pantolonlarýný sýk sýk çekiþtiriyorlar. Donuk yüzlerinin bir kýsmýný kirli tülbentleriyle örtmeye çalýþan kadýnlarýn da giysileri bakýmýndan onlardan aþaðý kalýr tarafý yok. Su birikintilerinin ve çamurun içinde yürürken ürkek ürkek etrafa bakan çocuklar. Ve tabii üzerlerinden yerlere sular süzülen, günlerdir ayakta beklemek zorunda kalan hayvanlar... Her þeye raðmen buna bile razýlar; hiç olmazsa yaðmur dindi ya!
(Devam edecek...)



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn 1. bölüm kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Dönemeyen Bir Dönme Dolap - 35 Son Bölüm
Memleketimin Delileri - 2
Memleketimin Delileri - 1
Dönemeyen Bir Dönme Dolap - 33
Dönemeyen Bir Dönme Dolap - 34
Köpeðin Adý Badi - 80 (Son Bölüm)
Demokratik Deliler Devleti - 37 (Son Bölüm)
Dönemeyen Bir Dönme Dolap - 32
Dönemeyen Bir Dönme Dolap - 26
Göçe Göçe - Köyümüz Yok Olmuþ - 48 (Son Bölüm)

Yazarýn roman ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Ücretsiz Kitap Daðýtabileceðim Ýstanbul’da Bir Mekan Arýyorum
Bir Edebiyatçý Gözüyle Maðaranýn Kamburu - Yorum: 4
Bir Felsefeci’nin Kaleminden Maðaranýn Kamburu – Yorum: 6
Maðaranýn Kamburu
Bir Romanýn Anatomisi: Maðaranýn Kamburu
Bir Aný Defteri Buldum - Roman
Ömer Seyfettin Eserlerini Nasýl Yazardý?
Maðaranýn Kamburu Romanýna Yönelik Okuyucu Yorum ve Eleþtirileri
Maðaranýn Kamburu Romanýna Yönelik Okuyucu Yorum ve Eleþtirileri - 2
Maðaranýn Kamburu Romanýna Yönelik Okuyucu Yorum ve Eleþtirileri - 3

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Siyasi Taþlama: Neþezâde - 2 [Þiir]
Siyasi Taþlama: Karamsarzâde [Þiir]
Kusurî"den Týrtýklama [Þiir]
Zam Zam Zam... [Þiir]
Týrtýklama (Kazak Abdal'dan) [Þiir]
Yoklar ve Varlar [Þiir]
Ýstanbul,sana Âþýk Bu Kul [Þiir]
Âþýk Dertli"den Týrtýklama [Þiir]
Namuslu Karaborsacý [Þiir]
Dostlarým [Þiir]


Ömer Faruk Hüsmüllü kimdir?

Uzun süre Oruç Yýldýrým adýný kullanarak çeþitli forumlara yazý yazdým. Ýddiasýz iki romaným var. Çok sayýda siyasi içerikli yazýya ve biraz da denemelere sahibim. Emekli bir felsefe öðretmeniyim. Yazmaya çalýþan her kiþiye büyük bir saygým var. Çünkü yazýlan her satýr ömürden verilen bir parçadýr.

Etkilendiði Yazarlar:
Az veya çok okuduðum tüm yazarlardan etkilenirim.


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Ömer Faruk Hüsmüllü, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.