Burada köleci imanla ön ittifaklý imanýn farkýný iyi görmek gerekir. Ortaklaþ olan ön ittifaklý imanla ve yine ortak irade meþruiyetliði olan kararlarýný tartýþarak alan ön ittifaklý imanla; ortaklaþa olmayan iradenin, malý mülkü keyfine göre daðýtýr iken tartýþýlmaz tek irade olmasý; köleci imanýn özüydü.

Köleci imanýn karþýsýndaki malý mülkü ve rýzký keyfine göre daðýtýlmasýndaki kararlarý tartýþýlmaz olan iradenin insanlarýn köleci imana bait etmeleri karþýsýnda atýl kalmasý, iradenin tartýþýlmasý olmuþtu. Köleci iman sahipleri, ortaklaþmama içinde sentez oluyordu. Yine grup ittifaký olanla; ön ittifak imalatý olan kiþilerin ilahi imanýyla; köle kýlýnmakla biatle olanlarýn, süreç içi yansýmalarýný; iyi analiz edip, iyi fark etmek gerekiyordu.

Þeytan gruplar ister ön ittifak içinde gözetimli tutulmakla olsunlar. Ýsterse mühlet verilen gruplardan olsun. Ýsterse ön ittifaklý grubu içinde dýþarý sürülen totem gruplardan olsunlar; süreç þeytan gruplarý da kendi içinde özel mal mülk edinmeli zamanýn ve zeminin düzlemi içine getirmiþti.

Böyle olunca þeytan grubun içinde de özel mülkiyete karþý çýkmayan imanlý þeytanlar vardý. Ýmanlý þeytanlar da, rýzklarýn eþitsiz daðýldýðýna inandýrýlýyorlardý. Mamon’du irade kiþilerdeki emek sarflarýný görmeyip; malý mülkü eþitsiz daðýtmasýyla kimi kiþilere maldan mülkten hiç vermemiþti. Bu nedenle þeytan gruplardan da mamon tarafýndan mülkten yoksun kýlýndýklarýna inanýp iman edenleri vardý.

Þeytan grup dediðimiz totem gruplar da ön ittifaký süreç içine girmekle aslýnda insan olmuþlardý. Ama bir kez olumsuzluklarýyla þeytan olmakla, örnek olmuþlardý. Mamon’un takdirine karþý olan þeytanlar asi, isyankâr olan iblislerdi.

Yine bu þeytan gruplar ön ittifaklý gruplar içinde uyumsuzluklarý nedeniyle ilahi ittifaka bayrak açan þeytan grup olmalarýyla anýlýyorlardý. Þeytan grup kült merkezinde ilahi kurula hesap veriyordu. Bu hesap vermeleri nedeniyle cezalanýyorlardý. Kimi cezalarý nedenle ittifaktan sürülüp kovuluyorlardý.

Þeytan gruplarýn ön ittifak içinde iman olan ÝKRARLAÞMA ahdinde durmamalarý nedeniyle ön ittifak içindeki verilen ikrara uymayanlar da ön ittifaktan ayrýlmýþ olmalarý yüzünden þeytan gruplar tutumu, ön ittifakýn üyelerince dýþlanýyordu.

Þeytan gruplar ön ittifaklý imanýna sadakatsizlik göstermelerinden ötürü ve ön ittifaka ait ikrarýnda dönmelerinden ötürü belki de taþlanýyorlardý. Þeytan gruplara iliþkin, verilmiþ olan bir baþka ittifakýn ilah kurulu kararý da þöyle olabilirdi.

Þeytan grubun ýslahý baðlamýnda ilahi kurulun kararý; þeytan grubun ön ittifak içinde kalmakla belli þartlar olan ev ödevlerini yerine getirmeleri istenebilirdi. Þeytan gruplarýn bu ev ödevleri içinde yerine getirilmesi gereken istekler, ittifakýn þeytan gruba verdiði mühlet olabilirdi.

Mühlet sonunda þeytan grup ilahi kurul tarafýndan sýðaya çekiliyor olabilirdi. Yine kendilerine müddet verilen þeytan grup ittifakýn üvey evladý (katýlýmcýsý) muamelesi (iþlemi) görüyor olmalarýydý. Ön ittifaklarýn uyumsuzlarý olmakla ittifak dýþýna kovula bir þeytan grupla, uyumsuz olan baþka bir þeytan gruplar arasý güç birliði oluþabilirdi. Bu türden ittifaklarý olan þeytan gruplar da kendi içlerinde köleci ve eþitsiz sürece boyun eðiyorlardý.

Þeytan gruplar da kendi içlerinde ortaklaþmayý asal eksene almýþ olmalarý, süre gelen bir gelenekti. Süre gelen ve gelenek olan imanlarýyla, þimdi dayatýlan kölecilik imanlarýný (akitlerini) kýyas ettikleri zaman "rýzklarýn eþitsiz daðýldýðý" illüzyonunu kabul edenleri de vardý; bu illüzyonu kabul etmeyenleri de vardý. "Rýzklarýn eþitsiz daðýldýðý" illüzyonunu kabul etmeyen cinler köleci imanýn dili içinde "iblis" “ifrit” (imansýz cin) olmuþlardý.

Reel þartlar içinde yaþanan durumun köleci mana diliyle söylemi; “rýzklarýn eþitsiz daðýtýldýðýný” söyleyen öðretiydi. Bu öðretiyi alçak gönüllülükle kabul edenler de; iyi huylu olan imanlý cinlerdi. Ya da iyi huylu þeytanlar olmakla; iman eden cin ve þeytan topluluðu Mamon’un sözüne kulak verip, Mamon’a biat içinde olmakla itaat ediyorlardý.

Köleci döneme gelene deðin, adýna insan denen varlýk; köle kavramýný tanýmamýþtý. Totem dönemin ne içinde, ne dýþýnda kendisine kul ya da köle olunacak bir mana anlamasý yoktu. Böyle bir anlamý dile getiremiyorlardý. Yani totemin ve ilahýn kölesi ya da kulu yoktu. Kölesi olan ilahtan söz ediliyorsa, bu ilahlar ya da ilahtan yansýma anlam kýrýlmalarý veren; köleci dönem içinde anýlan, ilahlar olmalýdýr.

Ön ittifaklý ilahlarýn da kölesi veya kulu yoktu. Ýlahlar da bizatihi kendi aitliði içinde ve ittifak aitliði içinde çalýþan; aitliðin kendi iman iþlerini düzenleyen muktedirliklerdi. Ýlahi dönem emek yoðun süreçlerin sentezce inþasý ve grup uzmanlýklarý olmakla, artýk ürünün bilincine varmýþlardý.

Sistemin içine “artýk ürünü” elde etmenin çalýþtýrýlmalarý inþa edilecekti. Bunu sistem dýþýndaki insan olmayan diðer ön ittifaklý unsurlarla ya da totem grup düzeyindeki aitlikleri ön ittifak içine alýp insan olmayan köle diyeceðimiz unsurlarý kendi ittifaklarý içinde çalýþtýrdýlar. Kendi ittifaklarý dýþýndaki unsurlarý kendi ittifaklarý içine insan olmamakla (kendi ilahi sözleþmeleri içinin melezi olmamakla) katýyorlardý. Ön ittifak aitliði içindeki köleci kullaným istisnalar þeklinde de olsa ön ittifaklar içinde belirimler vermiþ olmalýydý.

Bu süreç ilahi dönemlerin sonuna doðru olmakla yoðunlaþma vermiþ olmalý. Ýlahi dönem sonuna doðru zaten biriken artýk ürünler varlýðý ve artýk ürünü ele geçirmenin muktedirliði, kurnaz kiþiler dimaðýna yansýmalarýný vermiþti. Dýþtan yapý içine esir edilen kiþilerin karýn tokluðuna çalýþtýrýlýp ittifaka “artýk ya da “artý” ürün vermesi, kurnaz kiþilerin de elde tuttuklarý pozitif bir joker durumdu.

Böylece çalýþan kiþilere sahip olma; çalýþan kiþilerin “emek gücüne” sahip olma düþüncesiyle ittifak içindeki kiþilerin ortaklýk iliþkilerini kendi ilahi imaný dýþýndakilere tanýmayacaktý. Kendi ittifaký içinde olanlar ittifak imaný gereði insandý. Kendi ilahi ittifaký dýþýndakiler insan deðildi.

Bu türden mana anlamasýný inþa edecek gözlem ve eylemlere dek yansýmalarý adým adým deneyim edecektiler. Böylesi süreçler özel mülkiyetçi köleci dönemin kapýsýný çalma vaktinin geldiði zamanlarý bize göstermiþ olacaktý.

Bu aþama itibarýyla (bu aþama görecesiyle) sistem; sistem dýþýndakilerinin emek gücünü ele geçiren kullanýmca fikirleri nedeniyle; ilahi imanýn anlamý sistem içindekilerine baþka ve sistem dýþýndakilere göre de baþka yansýtýlacaktý.

Ýlahi dönem, “emek gücünü” ele geçirir oluþla sistem inþa etmeyi, ilahi sistem dýþýndaki bir mana gücünün atfý içinde olasý olmakla, yapýlabilirliðini anlaþýlýr kýlmýþtý. Bu türden kendisinin ilahi manalý sistemi dýþýndaki mana gücünü ele verir anlamalarýn groteski oluþlarýný, büyülü ve gizemli oluþlarýný; kiþiler kendi bilinci içinde yaþýyorlardý.

Bu türden sistem dýþý olacak groteski düþünmeler sistemin inþasý içine kendi iman eþleri üzerinde de düþünülür ve uygulanýr bir anlama deðildi henüz. Bu nedenle sistemin içinde dýþtan esir alýnan köleleri çalýþtýrma becerileri, kiþilerin deðil ama ittifakýn köleleri vardý. Henüz insani oluþ ortaya koyamazdýlar.

Ýttifaký çevrede, artý ürün fazlasý nedenle kendilikten bir tasarruf vardý. Mal, mülk ittifak ortaklýðýnýn olmakla birlikte kimse bu artý ürün fazlasý olan birikimleri, sistem dýþýndaki bir gücün bu ürünleri ortaklýða mal mülk olmakla verilmiþ olduðunu henüz düþünmüyordu. Bunu böyle düþünmesi için henüz eksik olan bir þeyin daha olmasý gerekti.

Bu nedenle Ýttifakýn dýþýndaki bir mana anlamasýna dayanan kiþisi köle sahibi oluþ bilinmiyordu. Köleci sistemin sistem dýþý mana anlayýþý, Mamon ile sembolize edilmektedir. Sistem içi mana anlayýþý sistem alanýnýn tümüne hitap ediyordu. Sistem dýþýndaki mana kiþiler olan efendi ve kölelere sesleniyordu.

Mamon kiþisel mülkiyetin patent onayýný veren bir mana anlamasý olmakla sisteme etki eden, sistem dýþýnda bir mana iradesi olmakla sistem üzerinde olan bir mana anlayýþýydý. Sistemdeki bütün insanlar Mamon’un kuluydu. Kulluk insandan, kiþiden ve kiþilerin temel gereksinmelerinden önce gelmekteydi.

Bu nedenle kiþisel olan özel mülkiyetçi iliþkilerin inþacýsý olan mamon; kullarý içinde dilediðine dilediði kadarla mal mülk vermenin keyfini sürecekti. Mamon’un kararlarý tartýþýlmaz olmakla ne edip edip kabullenilmesi ve mutlak yerine getirilmesi öncelik olan bir mana ihsasýydý.

“Sen ki eþyanýn oluþmasýndan önceydin” diyordular. Yani hiçbir þey yokken, hiçbir þey olanlarýn köleci dönemle birlikte düþünme olmakla düþüncesi ve düzenletiliþleri vardý diyorlardý.