..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Milli egemenlik öyle bir nurdur ki, onun karþýsýnda zincirler erir, taç ve tahtlar batar, mahvolur. -Atatürk
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Öykü > Beklenmedik > Ömer Faruk Hüsmüllü




15 Aðustos 2016
Makineleþmek ve Kaçýþ - 2  
Ömer Faruk Hüsmüllü
Bir büfeye yanaþtý, elindeki parayý uzatýp sandviç istedi. Büfedeki adam küfür ederek onu kovdu ve:-Boklu paran sende kalsýn pislik þey. Diyerek bir köpeðe verir gibi uzaktan bir sandviç attý önüne. Sandviçin içindeki peynir ve domates etrafa saçýldý. Yerden bunlarý toplayýp sandviçin içine koydu ve yedi.


:AFCA:


Geldiðinin dördüncü günü hem þehri dolaþtý hem de dilendi. Hava karardýðýnda ise gecelediði parktan çok uzakta olduðunu anladý. Kenar mahallelerden birindeydi. Yollar bozuk, evler gecekonduydu. Terkedilmiþ bir ev aradý gece kalmak için. Yarýsý yýkýlmýþ, diðer yarýsý da yýkýldý yýkýlacak olan ahþap bir ev gördü. Kapýsý açýk küçük bir bahçesi de vardý bu evin. Çünkü menteþeleri koptuðu için kapý bir kenara konulmuþtu, paslý bahçe kapýsýnýn yanýndan moloz ve tahtalarýn üzerinden atlayarak evin saðlam tarafýna dýðru yöneldiðinde içeriden cýlýz bir ýþýðýn titrediðini fark etti. Iþýða doðru yürüdü. Kapýsý olmayan bir odaya girdi. Yerde bir sahanýn içinde yanan mumun ýþýðýnýn arkasýnda, görünüþü kendinden de kötü olan bir adam vardý. Bu, burayý mekan tutmuþ olan bir ayyaþtý.
Adam uzanmýþ yatýyor muydu yoksa oturuyor muydu, belli deðildi. Adamýn el salladýðýný, onu yanýna çaðýrdýðýný gördü. Gitti. Oturdu. Hiç konuþmadýlar. Konuþacak neleri vardý ki... Böylesi daha iyiydi.
Ayyaþ, bir ara eliyle bir yerleri karýþtýrýp kocaman bir þiþe þarap çýkardý. Üzerindeki tapayý attý, þiþeyi kafasýna dikti. Ona da ikram etmeden yapamadý. O da içti. Þiþe bitinceye kadar bir fýrt adam, bir fýrt da o çektiler. Yattýlar. Ayyaþ, bu gece her zamankindan daha dar bir alanda uyumak zorunda kalmýþtý. Çünkü misafire de yer açmasý gerekmiþti. O nedenle söndürmeyi akýl edemediði muma oldukça yakýnlaþmýþtý. Üstelik sabaha yakýn bir zamanda, saða sola dönerken ayaðý muma çarpýp devirmiþti.
Sabaha karþý bu gecekondu mahallesi, itfaiye araçlarýnýn siren sesiyle inledi. Mahalledeki yarýsý yýkýlmýþ ahþap bir ev yanýyordu. Söndürmek için yalnýz itfaiye deðil bütün mahalleli seferber olduysa da ev tamamen yandý, geriye sadece bir kül yýðýný kaldý. Polis ekipleri de olay yerindeydi ve vatandaþlardan içeride insan olup olmadýðýný öðrenmeye çalýþýyorlardý. Kimi vardý, kimi yoktu diyordu...
Ýfadeler polisi tatmin etmemiþ olmalý ki, külleri karýþtýrmaya baþladýlar. Mahalleli bir yandan yangýný kolay atlattýklarýna seviniyor, bir yandan da küller arasýndan bir þey çýkacak mi diye merak ediyordu. Meraklarýnýn giderilmesi fazla zaman almadý; çünkü bir polis çýðlýk atarak kendisini birkaç adým geri atýnca, ýslak küller arasýndan bir gövdenin ayaða kalktýðý görüldü. Bu gövde elleriyle üzerini silkelemeye çalýþýyordu, her tarafýndan simsiyah sular süzülüyordu.
Daha sonra, ayyaþýn yanmýþ cesedi de bulundu.
Polisler adamý karakola götürüp ifadesini aldýlar, üzerinden kimlik çýkmayýnca onun kim olduðunu araþtýrmaya gerek görmediler. Garibanýn, dilencinin biri iþte. Þanslýymýþ, mucizevi bir þekilde kurtulmuþtu. Ýtfaiyenin hep ayný yere, onun üzerine doðru su sýkmýþ olmasý bu mucizeyi yaratmýþtý. Ona yeni giyecekler verip, cebine biraz para koyup, karakoldan gönderdiler.
Adam, karakoldan çýkar çýkmaz yoldan geçen bir otobüse bindi. Nasýl olsa yol masrafýný karþýlayacak parasý vardý. Otobüsün son duraðýnda indiðinde, kendini bir baþka þehirde buldu. Burasý öncekinden daha büyüktü. Cebinde sadece bugünkü yemek ihtiyacýný karþýlayacak kadar parasý kalmýþtý.
Bu þehirde de bir talihsiz olay daha yaþadý: Kanalizasyona düþtü. Kapaðý olmayan bir kanalizasyona düþtü. Daha doðrusu kanalizasyonun kapaðý önceden tabii ki varmýþ ama çalýnmýþ. Kelimenin tam anlamýyla bir “Bok adam” oldu. Bereket versin kanalizasyon fazla derin deðilmiþ de boðulmaktan kurtuldu. Boðazýna kadar battý, ama düþme sýrasýnda etrafa saçýlan pis su yüzünü ve kafasýný da kirletti. Kendi çabasýyla bu pis yerden kurtuldu, kanalizasyonun içinden çýktý. Keþke çýkmasaydý, çýkamasaydý. Çünkü çýkar çýkmaz insanlar tarafýndan horlandý. Onun bu halini görenler burunlarýný kapattýlar, yüzlerini ekþittiler, baþlarýný yan tarafa çevirdiler.
Üzerindeki pislik kokusu metrelerce öteden duyuluyordu. Ýnsanlarýn ondan kaçmalarýný, tiksinmelerini o nedenle doðru buluyordu. Kendi bile kendine karþý o insanlarýn besledikleri duygularýn aynýsýný besliyordu. Yani iðrenç bir varlýk olmuþtu.
Ýnsan olmayan bir yer aramalýydý. Neresi olabilirdi insansýz bir yer? Þehrin dýþýna çýktý yürüyerek. Hava çok sýcaktý. O yüzden kýsa sürede üzeri kurudu. Islaklýk gitmiþti ama koku ayný kalmýþtý. Tekrar þehre döndü, yiyecek ya da para dilenecekti. Býrakýn yiyecek ya da para vermeyi, hiç kimse onu yanýna bile yaklaþtýrmýyordu. Sadece tek bir kiþi açýk olan avucunun içine bir kâðýt para býrakýp, yanýndan hýzla uzaklaþmýþtý. Bu da ona yeterdi. Hiç olmazsa bu para ile yiyecek alabilirdi. Bir büfeye yanaþtý, elindeki parayý uzatýp sandviç istedi. Büfedeki adam küfür ederek onu kovdu ve:
-Boklu paran sende kalsýn pislik þey. Diyerek bir köpeðe verir gibi uzaktan bir sandviç attý önüne. Sandviçin içindeki peynir ve domates etrafa saçýldý. Yerden bunlarý toplayýp sandviçin içine koydu ve yedi.
Burada barýnamayacaðýný anlamýþtý, tekrar þehrin dýþýna çýkmak için yürümeye baþladý. Daha önceki gidiþinde gözünden kaçan mezarlýk, bu sefer dikkatini çekti. Geceyi orada geçirip ertesi gün erkenden yayan olarak yola koyuldu.
***
Vakit öðlen olmuþtu bile. Yoruldu ve susadý. Seyrekleþen evlerin önünden geçen bir yoldan giderken gördüðü insanlardan su istedi, bunlardan biri eliyle burnunu kapatarak, elli metre ileride bir mahalle çeþmesi olduðunu söyledi. Oraya varýnca kana kana su içti, elini yüzünü yýkayýp ferahladý.
Az sonra da kendini tahtadan iki kanatlý büyük bir kapýsý olan bir dergâhýn önünde buldu. O, buranýn ne olduðunu bilmiyordu; açýk olan kapýdan içeriye bakýnca yerleri taþ döþeli geniþ bir avlu gördü. Avluda çiçekler, aðaçlar vardý, kulaðýna kuþ cývýltýlarý geliyordu. Sað tarafta kesme taþlardan yapýlmýþ bir türbe, onun hemen yanýbaþýnda sekiz mezartaþýnýn yer aldýðý bakýmlý bir mezarlýk, mescit ve þadýrvan bulunuyordu. Avlunun etrafýnda sýralanmýþ çeþitli amaçlar için kullanýlan odalarý da gördü. Bu odalarýn aþevi, çilehane, misafirhane, derviþ hücreleri, erzak deposu, tilavet odasý, çamaþýrhane ve hamam olduðunu daha sonra öðrenecekti.
(Devam edecek...)



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn beklenmedik kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Küçücük Hikâyeler - 2
Senin Hikayen
Prostat
Ýn Aþaðýya Ulan
34 Yýl Sonra Gelen Ýtiraf
Makineleþmek ve Kaçýþ - 4
Makineleþmek ve Kaçýþ - 5 (Son Bölüm)
Makineleþmek ve Kaçýþ - 3
Makineleþmek ve Kaçýþ - 1
Yanlýþ Adrese Mektup - 1

Yazarýn öykü ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Deliden Mektup Var
Acayip Bir Hikaye
Bir Murat Dört Surat
Korona Hikayeleri - 8
Küçük Hikâyeler - 1
Bir Ölünün Günlüðü - 8 Son Bölüm
Bir Ölünün Günlüðü - 7
Dilsiz Fahiþe - 8 (Son)
Hýrsýz Kim?
Bir Ölünün Günlüðü - 3

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Siyasi Taþlama: Neþezâde - 2 [Þiir]
Siyasi Taþlama: Karamsarzâde [Þiir]
Kusurî"den Týrtýklama [Þiir]
Zam Zam Zam... [Þiir]
Týrtýklama (Kazak Abdal'dan) [Þiir]
Yoklar ve Varlar [Þiir]
Ýstanbul,sana Âþýk Bu Kul [Þiir]
Âþýk Dertli"den Týrtýklama [Þiir]
Namuslu Karaborsacý [Þiir]
Dostlarým [Þiir]


Ömer Faruk Hüsmüllü kimdir?

Uzun süre Oruç Yýldýrým adýný kullanarak çeþitli forumlara yazý yazdým. Ýddiasýz iki romaným var. Çok sayýda siyasi içerikli yazýya ve biraz da denemelere sahibim. Emekli bir felsefe öðretmeniyim. Yazmaya çalýþan her kiþiye büyük bir saygým var. Çünkü yazýlan her satýr ömürden verilen bir parçadýr.

Etkilendiði Yazarlar:
Az veya çok okuduðum tüm yazarlardan etkilenirim.


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Ömer Faruk Hüsmüllü, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.