..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Yaþam baþlangýcý olmayan bir yolculuktur. -Victor Hugo
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Deneme > Günlük Olaylar > Yeter Özhal




17 Temmuz 2016
21. Yüzyýl Terör Çaðý!  
TERÖR ÇAÐI

Yeter Özhal


Þu anda yaþadýðýmýz 2000'li yýllar büyük TERÖR ÇAÐI'dýr. Terör, tüm dünya insanlarýný esir alacak. Her birey ait olduðu ülkeyi ve devletini sorgulamaya baþlayacak. Çünkü terörü yayan ve yapanýn, yaþadýðý ülkenin devleti olduðunu idrak edecek. Bu acý gerçekle insan, artýk aidiyet duygularýndan vazgeçmek zorunda kalacak. Küresel çetenin taktýðý çiplerin esiri olarak, bundan sonra DEVLETSÝZ de yaþanabileceðini düþünmeye baþlayacak. TERÖR ÇAÐI bütün aidiyetlerimizi, ahlaki deðerlerimizi, dinsel baðlýlýklarýmýzý, ülkemizi sorgulatan bir çað! Ya bu psikolojik savaþý kazanacaksýn, ya da delirip onlarýn uþaðý olacaksýn!


:AHDA:
Ýlginç olaylar yaþanýrken,biz normal insanlar þaþkýnlýktan ve hayretler içinde neler olup bittiðini anlamaya çalýþýyoruz. Aslýnda olanlarý hepimiz çok iyi biliyoruz ama oynanan oyunlar sayesinde "acaba?" diye de sormadan edemiyoruz. Esasýnda acaba dememize hiç gerek yok, bildiðimiz þeylerin hepsi doðru.

Dünyayý kasýp kavuran terör olaylarý konusunda fitili ateþleyen olaylarý, fitilin nasýl yandýrýldýðýný ve bombanýn ucuna kadar nasýl geldiðini kafanýzda bir kez toparlamaya çalýþýn bakalým. O küçücük beyinlerinizin bu kadar kýsa geçmiþi çok iyi hatýrlayacaðýndan eminim.

Yýl 2001 ve ABD'de ikiz kulelere uçaklý saldýrýlar yapýldý ve binlerce insan öldü. Bu ciddi terör olayý, bütün dünya tarafýndan canlý olarak izlendi. Çünkü yapýlmak istenen de tam tamýna buydu.

Terörü fitilleyen kýsým bu muydu? Öyle mi sanýyorsunuz gerçekten? Yanlýþ biliyorsunuz. 2001 El Kaide saldýrýlarýndan evvel, gizli örgütler, bir kaç düþünce örgütü, bazý ülkelerin derin devlet oluþumlarý, silah tüccarlarý, petrolün aða babalarý kafa kafaya verip, bu dünyanýn çok can sýkýcý bir yer olduðunu ve bir an önce kaos çýkarmalarý gerektiðini ortaya attýlar. Önce ortaya "Ilýmlý Ýslam" baþlýðý altýnda bir düþünce sistemi attýlar. Ilýmlý Ýslam dedikleri sistem, Ýslamiyet'i siyasileþtirmek, terörize etmek, kullanmak, suçlu ilan etmek için kullanýlacak bir kýlýftý.

Gizli örgütler,bir kaç düþünce örgütü, bazý ülkelerin derin devleti, silah tüccarlarý, petrolün aða babalarý çok ince hesaplar yapýyorlardý. Her þey týkýrýnda gitmeliydi. Bu bir filmdi, filmin senaryosunu onlar yazýyorlardý. Senaryo, yýllarca düþünülüp, her türlü detayý atlanýlmadan yazýldý. Sýra oyunculara geldi. Dünyaya þöylr bir göz attýlar. Kendilerine uygun, sözlerinden çýkmayacak, gel dedikleri zaman gelecek, git dedikleri zaman gidecek, vicdansýz, bilgisiz, cahil, paragöz, hýrslý, halkýn gözünün yaþýna bakmayacak, içinde büyük bir kin besleyen, ülkesiyle problemleri, üç kaðýtçý, dolandýrýcý olan kiþileri izlemeye baþladýlar.

Ufaktan ufaktan göz koyduklarý kiþilere imtiyazlar tanýmaya, onlarý altan alttan pohpohlamaya, projelerinde kullanmak için paraya boðmaya baþladýlar. Bulduklarý kiþilere ilahi sýfatlar vermeye baþladýlar. Onlarý öylesine gazladýlar ki tutabilene aþk olsun. Sonunda gizli projenin oyuncularýný teker teker ülkelerinin iktidarlarýna getirdiler. Onlar halklarýnýn gözünü boyamaya baþlarken, projenin sahipleri de boþ durmadý.

Akýllarýndaki projeyi hayata geçirebilmek için, bahaneler yaratmak zorundaydýlar. Kendilerini haklý göstermek, yaptýklarý iþlerin ne kadar masumane olduðunu kabul ettirmek zorundaydýlar.

Projenin adý BOP. Hayýr, Sünger Bob deðil, BOP. Yani sizin bildiðiniz Büyük Ortadoðu Projesi, benim tabirimle Büyük ülkelerin Ortadoðu'yu Paylaþma projesi.

Bahane hazýrdý, 11 Eylül'de kendi kurduklarý örgüt olan ElKaide'yle büyük ses getirecek,akýllara durgunluk verecek uçak saldýrýlarý yapýlacaktý. Bundan büyük bahane mi olurdu? Uçaklar kulelere girdi, 2974 kiþi öldü.

Bir anda ABD yetkilileri peþ peþe açýklamalar yapmaya baþladý. Þu zamana kadar hiç kimsenin duymadýðý "Medeniyetler Çatýþmasý" tabiri söylenmeye baþlandý. Herkes neler olup biteceðini beklerken, ABD Nato'nun 5. maddesini iþletmeye baþladý. Gerçekten de artýk "Medeniyetler Çatýþmasý" filminin çekimlerine baþlanmýþ oluyordu. Ama bu kez filmin platosu Hollywood deðil, bütün dünyaydý! Ýlk çekimler Afkanistan'da baþladý. Baþrollerde Bush ve Usama Bin Ladin vardý. Roller oynanýyor, figüranlar filme girip çýkýyor ve yine, her zamanki gibi masum halk ölüyordu. Savaþ canlý olarak bütün dünya tarafýndan izlenmeye baþlandý. Canlý yayýnda Usama bin Ladin öldürüldü. Þimdi soruyorum size, bütün bu savaþ boyunca Afkanistan'da ölen insan sayýsýný biliyor musunuz? Okuyun bütün internet alemindeki yazýlarý, bakalým bulabilecek misiniz?

Sonra bir geliþme yaþandý!

Filmin senaryosu gereði mekân deðiþikliði yapmak zorundaydýlar. Seçtikleri mekân ise, tarih kokan, "Medeniyetlerin Beþiði" sayýlan, ilk uygarlýklarýn çýktýðý toprak "IRAK" tý.

Irak'a, sonradan kendilerinin de olmadýðýný kabul ettiði kimyasal silah var bahanesiyle girildi. (Sanki kendilerinde yok!) Irak artýk ABD ve yandaþlarý tarafýndan iþgal edilmiþti. Týpký ikiz kulelere yapýlan saldýrý gibi, bu savaþý da bizler televizyonlarýmýzýn baþýnda canlý canlý izliyorduk. Niye yalan söyliyeyim, ben o zaman da Saddam'ýn tarafýný tutuyordum!

Ailecek "Diren Saddam" diye dualar ettik. Ama zalimlik o kadar güçlüydü ki, dualarýmýz cýlýz bir mum ýþýðý gibi söndü gitti. Saddam'ý devirdiler. Hatta Iraklýlarýn Saddam'ýn büyük heykelini devirdikleri zamaný hiç unutmuyorum. Sevinç çýðlýklarý atýyorlardý. ABD ve Nato gelmiþ, onlarý Saddam'ýn zulmünden kurtarmýþ, hatta "demokrasi" bile gelecekti.

Irak, "Medeniyetlerin Beþiði"dir. Mezapotamya'dýr. Ýnsanlýk tarihi burada baþlamýþtýr. Sümerler, Babiller, Asurlar, Akadlar ve daha niceleri bu topraklarda var olmuþlardýr. O medeniyetlerden kalan, deðerine paha biçilemez tarihi eserler, kalýntýlar, kitaplar, tabletler bu iþgal sýrasýnda ABD'li askerler tarafýndan yaðmalandý. Aç gözlü yaratýklar, binlerce yýllýk kitaplarý, tabletleri, kalýntýlarý, 5 bin yýllýk Sümer vazolarý, 4400 yýllýk Sümer kralý Entemana'nýn heykeli, 5 bin yýllýk Akadlarýn Uruk heykeli ve Baðdat Müzesinde sergilenen binlerce yýllýk eserlerin %80'inin çalýndýðý yetkililer tarafýndan açýklanmýþtýr.




Medeniyet kalýntýlarý paramparça edilmiþ, ortak geçmiþimiz aðzý salyalar saçan, kuduz köpekler tarafýndan yaðmalanmýþtýr. Ve ne acýdýr ki, hiç kimse buna ses çýkaramamýþtýr. Türkiye bile!

Sonra...

Sonra mý? ARAP BAHARI...

En acýmasýz terör dalgalarý gelmeye baþlar. Ortadoðu dalga dalga ayaklandýrýlýr. Sözde demokrasi ayaklarýna halklar kandýrýlýr. Paragöz Ilýmlý Ýslamcý kisveli kuduzlar ise, halklarýný vicdansýz bir þekilde "bize gelin, biz ILIMLIYIZ, biz sizdeniz, biz de halktanýz, 30 yýllýk liderleriniz gibi deðiliz" vaazlarý vererek halklarýný gözlerinin içine baka baka kandýrmaya baþladýlar. Ilýmlý ýlýmlý ilerlediler.Ýnsanlar zalimden kurtuluyoruz derken, zalimlerin en zalimine tutuldular. Yaðmurdan kaçarken, doluya tutuldular.

Mezhepçilik baþladý. Yine Alevi-Sunni kavgalarý alevlendirilmek istendi.

Bu kez Taliban'ýn terör ayaðý El Kaide ve Saddam'ýn savaþtan kurtulan askerleri birleþtirildi. Bütün dünyadan terörist çekmeye baþladýlar. Sosyal medyadan duyurular yaparak, dünya üzerindeki bütün herkese çaðrýlar yapýlýyordu. Hayatý boyunca örselenmiþ, itilmiþ, ezilmiþ, içinde nefret duygularý olan, ruhunda vahþet yaratma isteði yatan, sadist,psikopat kim varsa ÝÞÝD'e asker olmak için akýn akýn Ortaðu'ya gitmeye baþladý.

Devletler mi? Biliyordu ve hiç biri ses çýkarmadý. Býrakýn gitsinler, "Onlar bir kaç öfkeli genç" dediler.

Dünyanýn bütün ülkelerinden toplanan psikopat ruhlu öfkeliler, ÝÞÝD askeri olmaya baþladý. Ne için savaþacaklarýný dahi bilmeyen yüzbinler, aðzý açýk, gözü kapalý bir þekilde ellerine verilen aðýr silahlarla emredilen yerlere girip MASUM ÝNSANLARI öldürmeye baþladýlar.

Bu sýralarda Esad, Esed olmuþtu. "Artýk gitmeli" gonglarý çalýnmaya baþlamýþtý. Suriye, son kaleydi ve o kale feth edilirse, PAYLAÞIM baþlayacaktý.

Esad, muhalif kisvesindeki gruplarýn ne amaçladýðýný biliyordu. Rusya, Ýran ve Çin olaylarýn bilincindeydi ve Suriye'yi destekliyorlardý. Çünkü Suriye'nin çökmesi demek, 100 yýl önce paylaþýlan topraklarýn yeniden tanzim edilmesi anlamýna geliyordu. Rusya, Ýran ve Çin bu paylaþým karþýsýnda rahatsýz ama hamle yapabilmek için pusuda bekliyordu.

Kürtler, bu projenin en büyük figüraný olmayý gönüllü olarak istediler. Çünkü onlar da artýk ülke sahibi olmak istiyorlardý. Belki Ortadoðu'daki büyük paylaþýmdan onlar da nasiplerini alabilirdi.

O yüzden dümenden devletçilik oynamaya baþladýlar. Kuzey Irak Kürtleri devlet içinde devlet oldu. Bu da yetmedi, Suriye, Ýran ve Türkiye'deki Kürtlerin "ABÝSÝ" rolünü üstlendi, daha doðrusu üstlendirildi!

O sýralarda bizde de hareketlilik sürüyordu. 3 milyon Suriyeli sýnýrlarýmýzdan ellerini kollarýný sallayarak ülkeye girdi. Kimin terörist, kimin savaþtan kaçan maðdur insanlar olduðunu "kimse" bilmiyordu. Onlar için özel yapýlan mülteci kamplarýna doðal olarak sýðmadýlar. Türkiye'nin dört bir yanýna daðýlmaya baþladýlar. Ýstanbul'da köprü altlarý bile Suriye'li barýndýrýyordu! Sýnýrlarýmýzý aþtýlar, Avrupa'ya kadar ulaþtýlar. Avrupa yediði hurmalarýn dönüp kendilerini týrmalamasýný hiç ister mi? Suriyelilere tekme atan gazetecileri gördü bu gözler!

Modern dünyanýn KAVÝMLER GÖÇÜ oluyordu. Havadan, karadan ve denizden gidebildikleri ülkelere gitmeye çalýþýyorlardý. Göç sýrasýnda yaþanan insanlýk dramlarý Aylan Bebek'le bütün dünyaya duyurulmuþtu.




Amma ve lakin, dünya gözlerini, kulaklarýný, kalplerini bu drama týkadý.

Ýnsanlarýn þu söylemi bu yüz yýlýn bence en motto olacak söylemi olacaktýr. "Ekonomi iyi, boþver gerisini"

Tabii tabii, üretmeyen ülkelerin ekonomilerinin nasýl "Ýyi" olduðunu düþünemeyecek umursamazlýkta insanlarý vardý. Cahildiler ve kördüler.

Ülkelerine yaðan "sýcak para" nýn dümeninin nereden geldiðini sorgulamýyorlardý bile! Daha 2001'de ekonomik kriz yaþayan bir ülkenin mesela, bankalarý hortumlanmýþ, insanlarý borç bataðýndan kurtulamadýðý için intihar ederken, ülkenin baþbakaný el pençe divan IMF'den borç dilenirken, 3 milyar dolar almayý bile havai fiþeklerle kutlarlarken, birden lüks, þatafat, miyar dolarlar içinde yüzden, IMF borçlarýný kapatan, hatta "IMF'ye borç veren" ülke konumuna gelinince! dünyanýn en iyi hükümeti olunuveririn kitabý yazýlýyordu.

Askerin kafasýnýn koparýlmasý gerekiyordu. Çünkü tek engel askerdi onlar için. Kafa kopartma operasyonlarý yapýldý. Ülkenin yetiþtirdiði en iyi askerler teker teker kafalarý aþaðýya bastýrýlarak polis araçlarýna týkýldý. Onuru zedelenenler intihar etti. Asker tasfiye edildi. ILIMLI ASKER orduya yerleþtirildi.

Þimdi at koþturma zamanýydý!

Her þey hazýrdý. Zaman, mekân, insan, tabiat, ortam... Ne ararsan istenildiði gibi oldu.

Zemin kaygan.

Kimin terörist, kimin masum insan olduðunu seçemiyoruz.

Ülkeler derin devletleriyle, paragöz yöneticileriyle, tüccarlarýyla....

*NOT: Bu yazýmý 15 Temmuz akþamý Milliyet Blog'a yazýyordum. "tüccarlarýyla" kelimesiyle yazýma ara vermek zorunda kaldým. Çünkü o saatlerde ülkemizde vatan hainlerinin askeri bir darbe giriþimi olduðunu öðrendim. Televizyonlardan neler olup bittiðini takip etmeye baþladým. Endiþe dolu geçen bir günün sabahýna uykusuz olarak baþladýk.

Neler olup bittiðini anlamaya, gece boyunca tepemizden geçen F16'larýn ses duvarýný aþýp sonik patlamalar yaratmasýnýn prikolojik sonuçlarýyla uðraþýyorduk.

Evet, gördüðünüz gibi 15 Temmuz günü yazmaya baþladýðým bir yazýnýn bu þekilde sonuçlanacaðýný ben de hiç tahmin edemezdim.

Yukarýdaki yazýmda, küresel çetelerin Ortadoðu'yu paylaþmak için bir film çektiðini ve içinde oynattýðý oyuncularý, figüranlarý anlatmaya çalýþýyordum. Yazýmýn sonu kafamda üç aþaðý beþ yukarý belliydi. Ama yazýnýn sonuç kýsmýnýn bu kadar da alenen yaþanýlacak bir olay olabileceðini ben de tahmin edemezdim. Bir nevi ileriyi hissetme dürtüsüyle yazdýðýmý düþünmeye baþladým. Sonra da, eðer yazýmýn sonunu Millyet Blog'a eklersem, kesinlikle onay alamayacaðýný düþündüm. Aklýma Ýz edebiyat geldi ve buraya ufak bir son yazarak yazýma virgül koyacaðým.

Görüyorsunuz ki zeminin ne kadar kaygan ve güvensiz olduðu 15 Temmuz olaylarýyla da netleþmiþ durumda. Son kale olarak gördüðüm Türkiye, Cuma günkü olaylardan sonra küresel çetelerin oyuncaðý olduðunu gözler önüne serdi.

Yarýn Pazartesi. Herkes iþ baþý yapacak. Evden çýktýðýmýzda, yolda bizi nelerin beklediðini hiç birimiz bilmiyor olacaðýz. Ya bir yerde Ýþid canlý bombalarýnýn saldýrýsýna maruz kalacaðýz, ya PKK teröründe bir bombayla havaya uçacaðýz, ya FETÖ örgütünün polisi ya da askeri tarafýndan kör bir kurþunla öleceðiz. Bilemiyoruz. Aklýmýzda hep kötü biten bir film var. Sonu felaketle biten, ya da yarým kalan bir senaryo.

Ýtibarsýzlaþtýrýlan bir ülkenin zavallý vatandaþlarýyýz. Kime inanacaðýmýzý bile bilmiyoruz. Psikolojik harp, 15 Temmuz gecesi baþarýlý bir þekilde bitirildi. Muhalif halk sindirildi. Geri kalan iktidar yanlýlarý ise militanlaþtýrýldý. Ýþid'in kafa kesen militanlarýndan hiç bir farklarý kalmadý.

**NOT: Bu yazým yarým kalmýþtýr. 15 Temmuz Olaylarý'yla ilgili ve yazýnýn devamýný buradan devam edeceðim. Ama biraz zamana ihtiyacým var!



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn günlük olaylar kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Bir Delinin Günlüðü 2
Mavi Uçurtma

Yazarýn deneme ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Pisagor Tarikatý
Bir Yazarýn Ýlham Kaynaklarý Nelerdir?
Para Büyüsü
Vale Çocuk
Gebze / Harem Minibüs Hattý
Caným Sýkýlýyor Bugün
Sor Kalbine
Küçük Seviçler
Suyun Sýrlý Yüzü
Bir Delinin Günlüðü

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Zamanýn Boþluklarý [Þiir]
Yokluðun [Þiir]
Kendime Mektup! [Þiir]
Hayýr Desende [Þiir]
Git, Ama... [Þiir]
Unutamýyorum [Þiir]
Dar Sokaklar [Þiir]
Ahhhhhh,yalancý Yarim! [Þiir]
Unuttum [Þiir]
Sinsi Bir Kýþ [Þiir]


Yeter Özhal kimdir?

Yazmak yaþam biçimim, çizmek ise suskunluðumun çaresi.

Etkilendiði Yazarlar:
Etkilenmiyorum, sadece okuyorum.


yazardan son gelenler

yazarýn kütüphaneleri



 

 

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Yeter Özhal, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.