..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Egoistlerin en güzel yaný baþkalarý hakkýnda konuþmuyor olmalarý. -Lucille S. Harper
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Eleþtiri > Politik Olaylar ve Görüþler > Hakan Yozcu




17 Temmuz 2016
Bu Halk Darbe Ýstemiyor  
Hakan Yozcu
Darbeye giriþimlerde bulunanlar bu gerçekleri unutmuþlardý. Sanki Türkiye 40 yýl öncesinin Türkiye’siymiþ gibi hareket ettiler. Bir TRT’yi ele geçirip bildiri okutmakla darbenin gerçekleþeceðini sandýlar. Oldu olacak Hasan Mutlucan’ýn o etkileyici ve gür sesiyle de “Yine de þahlanýyor aman” diye baþlayan marþlarýný koysalardý. Ýþte o zaman 60 veya 80’lý yýllarýn darbesi diyebilecektik.


:AFHA:
     Kimilerine göre senaryo, kimilerine göre tiyatro, kimilerine göre darbe, hükümete göre de Kalkýþma…
     Adý ne olursa olsun Türkiye 15 Temmuzda karanlýk bir gece, vahþet dolu, utanç dolu bir gece yaþadý.
     TV kanallarýný açtýðýmýzda büyük bir þaþkýnlýk, korku ve heyecan yaþadýk. Önce ne olduðunu anlayamadýk. “TSK Yönetime el koydu” haberi düþtü medyaya. Sonra sosyal medya çýldýrdý…
Halk, þaþkýndý. Böyle bir þey bu zamanda gerçek olabilir miydi? Olsa da zamanlama olarak doðru muydu? Zira bu halk geçmiþte birçok darbe, ihtilallar yaþadý. Ama hepsinde de haberi sabah uyandýðýnda aldý. Çünkü genelde darbeler sabahýn çok erken saatlerinde, halkýn uyuduðu bir sýrada yapýlýrdý.
Bu bir önlemdi. Halkýn zarar görmemesi ve olaya doðrudan karýþmamasý için alýnan bir tedbirdi.
Olaya senaryo diyenler, “Baþkanlýk için yapýlan bir giriþim, tiyatro” diyerek bu durumu çok eleþtirdi. Çünkü ortada acemice yapýlan, beceriksizce yapýlan bir darbe giriþimi vardý.
Neticede teknik ve zaman açýsýndan Dünya çok ilerideydi. Türkiye de çaðýn gerisinde olmayan teknolojinin gereklerinden oldukça yararlanan bir ülkeydi. Uzayda uydularý olan ve teknolojinin en son sürümlerine sahip olan bir ülkeydi.
Darbeye giriþimlerde bulunanlar bu gerçekleri unutmuþlardý. Sanki Türkiye 40 yýl öncesinin Türkiye’siymiþ gibi hareket ettiler. Bir TRT’yi ele geçirip bildiri okutmakla darbenin gerçekleþeceðini sandýlar. Oldu olacak Hasan Mutlucan’ýn o etkileyici ve gür sesiyle de “Yine de þahlanýyor aman” diye baþlayan marþlarýný koysalardý. Ýþte o zaman 60 veya 80’lý yýllarýn darbesi diyebilecektik.
Akýl var, izan var. Türkiye’de 300’den fazla basýn yayýn kuruluþu ve TV’ler var. Ýnternet yayýnlarý var. Sosyal Medya denen bir þey var. Sadece TRT’yi susturmakla darbeyi gerçekleþtirmeye inanma çok safdillik doðrusu. Bunu yapanlarýn bu kadar düþüncesiz, basiretsiz, ileriyi göremeyen olmalarý düþündürücü. Yani Allah korusun bu darbe gerçekleþseydi, ileriyi göremeyen, bu kadar basit ayrýntýlarý dahi düþünemeyen bu kiþiler mi ülkeyi idare edeceklerdi?
Bu gün sokaktaki en sýradan insanlar dahi “Ben olsaydým, olayý sabaha karþý yapardým. Önce en üst yetkilileri yakalar, etkisiz hale getirirdim. Birbirleriyle ve halkla irtibatlarýný keserdim. Ýnternetleri anýnda kapatýr, iletiþimin her türlüsünü karartýrdým. Bütün TV’lere, radyolara el koyardým. Sokaða çýkma yasaðýný eksiksiz uygulardým. Sokakta kuþ bile uçurtmazdým” diye söyleniyor. Oysa darbe giriþiminde bulunanlar bu ayrýntýlarý düþünemiyor. Oldu bittiye getirerek darbeyi gerçekleþtirmeye çalýþýyor.
Zaman, artýk eski zaman deðil. Vatandaþ tepkisini ortaya koydu. Vatandaþ darbeyi istemiyor. Çünkü bu halk darbelerden çok çekti. Bir gecenin sabahýna yüzlerce idam, binlerce tutuklama, sorgusuz, sualsiz, yargýsýz infazlarla uyandý. Yürekler yandý. Canlar yandý. Milyonlarca analar, babalar aðladý. Binlerce çocuk öksüz kaldý…
Evinden çýkýp da geri dönemeyen binlerce gencimiz oldu. Akýbetlerinin ne olduðu bilinmedi dahi. Ýþkence görenler, darp edilenler, sakat kalanlar hatta öldürülenler… Sokaða çýkma yasaklarý, ekonomik sýkýntýlar, dövizlerin fýrlamasý, petrolün, þekerin, ekmeðin bulunmayýþý… Her þeyin karneye baðlanmasý, uzun kuyruklarýn bitmeyiþi… Korkular, þiddetler, travmalar…
Bu nedenle vatandaþýmýz darbe istemiyor. Bu nedenle önce þok yaþayanlar, darbe giriþimini öðrenince deliye döndü. Sokaða dökülerek tanklarýn karþýsýna dikildi. Üzerlerine çýkýp siper oldu… Olmadý, araçlarýný tanklarýn önüne sürdü…
Cumhurbaþkaný Sayýn Erdoðan’ýn halký sokaða davet etmesi akýllýcaydý. Vesselam zeki biri olduðunu bir kez daha gösterdi. Halktan daha güçlü bir þey olmadýðýný herkese ispat etti. Tabi burada da ister istemez sormadan edemiyor insan… “Gezi olaylarýnda sokaða dökülenler ayný vatandaþlar deðil miydi? Onlara hain damgasý vurulurken, yine ayný halka, sokaða dökülün” talimatý vermek ne kadar doðru idi?
Tabii bu olayý, Gezi olayý ile bir tutmak doðru deðil. Ama neticede sokaða dökülmek olayý ayný eylem deðil mi?
Halkýn, demokrasisine sahip çýkmasý güzel bir olay. Bu nedenle sokaða çýkmasý takdire þayan. Ama gözü dünmüþ bir þekle gelip, teslim olan askerleri dövmek, kesmek ve onlarý öldürmek ne kadar doðru? Netice de onlar da emir kulu. Vatani görevlerini yapmakta olan asker, kendine verilen emirleri yerine getirir. Çünkü askere alýndýðý ilk günden itibaren bu düstur ile eðitilir. Amirleri ne görev verirse onu yapar. Görev yapmayan asker mutlaka ceza alýr. Bunu bilmeyen hiçbir vatandaþýmýz yoktur. Sakatlýðý ve yasal engeli olmayan her erkek askerlik yapmýþtýr. O nedenle askerlikte emir komuta zincirini çok iyi bilir.
Hal böyle iken, emir eri olan askerlerimize ve üstelik orada neden bulunduðunu dahi bilmeyen askerimize böyle davranmak insanlýk dýþý olsa gerek. Neticede sivil vatandaþa silah sýkmak istemeyen, yaptýðýnýn yanlýþ olduðunu anlayan ve kandýrýldýðýnýn farkýna varan birçok asker teslim oldu.
Ama ne yapýldý? Bunlarýn elbiseleri çýkartýldý, elleri kollarý baðlandý, baþlarý kesilip öldürüldü. Bu kadar gözü dönmüþlüðün de gereði var mýydý? Adam teslim olmuþ iþte. “Bizi kandýrdýlar” diyor. “Tatbikat var, dediler biz de geldik” diyor.
Yazýk. Askerimiz bir kez daha küçük düþürüldü. Peki, bundan sonra asayiþi ve güveni saðlayacak olan yine bu asker olmayacak mý? Bu halk, bu askere nasýl güvenecek bu defa?
Bu arada Muhalefete birkaç söz söylemek istiyorum. Özellikle MHP Lideri Sayýn Bahçeli’yi tavrýndan dolayý tebrik ediyorum. Olaylarýn hemen baþlamasýndan sonra demokrasiye sahip çýkarak “Darbenin her türlüsüne MHP karþýdýr. Bu olay karþýsýnda Hükümetin yanýndayýz. Devletin yanýndayýz” diyerek, devlete, millete olan, inancýný, demokrasiye olan baðlýlýðýný cesurca göstermiþtir. Ayný Tavýr CHP’den de gelmiþtir. Ama her ne hikmetse HDP, bütün gece sessiz kalmýþ, darbe giriþimi baþarýsýzlýkla sonuçlanýnca ancak ertesi günü darbeye karþý olduklarýný bildirmiþlerdir. Diðer siyasi partiler gibi cesaretli olup ayný anda açýklama yapmamalarý düþündürücüdür.
Polisimiz de darbecilere fýrsat vermeyerek demokrasiye sahip çýkmýþtýr. Her ne kadar asker ile polisin karþý karþýya gelmesini arzulamasak da, polis, darbecilere karþý dik durarak vatanýmýzýn ve milletimizin bölünmezliði, birliðini saðlamýþtýr. Diyebilirim ki polisimiz bu darbenin en büyük savuþturucu unsuru olmuþtur. Hükümet, varlýðýný biraz da polise borçludur.
Tabii buradan polis askere karþý veya polisin askerden üstün düþüncesi çýkarýlmamalýdýr. Polis görevini yapmýþtýr. Devletin düzenini bozmak isteyenlere karþý gelerek devletinin yanýnda olmuþtur. Zaten darbeyi gerçekleþtirmek isteyenler de askerin içinde bir avuç hayalci grup olmuþtur. Bütün askeri de ayný tefe koymak doðru deðildir. Neticede askerimiz de devletinin yanýnda olmuþtur.
Darbeci zihniyet sözde devletin düzenini saðlamak için bu giriþimi yaptýðýný belirtmiþ ama yaptýklarýyla sözleri birbirini tutmamýþtýr. Düzeni saðlayacaðýz diyenler, aksine düzeni bozmuþ, halka silah sýkmýþ, milletin meclisini bombalamýþtýr. Ama halk, bu darbecilere gereken cevabý karþýlarýnda dik durarak vermiþtir.
Umarýz bundan sonra hiç kimse darbe giriþiminde bulunmaz. Bu bozuk zihniyeti taþýyan yüksek rütbeli çürük elmalara halkýmýz en güzel cevabý verdi. Halkýmýz, devletinden yana olduðunu gösterdi. Halkýmýz demokrasiye sahip çýktý.
Her ne olursa olsun demokrasiden bir dem de olsa vazgeçmemeliyiz. En kötü olarak yönetilen demokrasi mutlaka dikta yönetiminden üstündür.
Demokrasi bize, Ulu Önderimiz Atatürk’ün aramaðýnýdýr. Bu ülke, bu millet, bu günlere öyle kolay gelmemiþtir. Bu günlere gelmenin bedelini en aðýr þeklinde ödemiþtir. O nedenle bütün millet olarak Demokrasiye sahip çýkalým…
Darbelere geçit vermeyelim. Bu düþünceyi taþýyanlara asla geçit vermeyelim.
Türkiye, halkýyla, askeriyle, polisiyle bir bütündür. Birlik ve beraberlik içindedir. Hepimiz, bir elin farklý parmaklarýyýz. Ama bir bütünüz. Bu durum, böyle de devam edecektir…
Þunu unutmayalým ki baþka Türkiye yok…



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn politik olaylar ve görüþler kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
eðitim Yaz Boz Tahtasý Deðildir
"Kýbrýslýlýk" Üzerine
Sayýn Bahçeli’nin Tarihi Hatasý
süleyman Demirel’in Ardýndan
Türkiye Bu Kadar Zengin mi?
Mehter Marþýný Bilmeyenler Ýçin
Ydh Ya Siyasi Olur Ya da Siyasi Parti Doðurur
Dedikodu Olmasa
Yeni Bir Oluþum Mu?
Gönlüm Meral Akþener’den Yana

Yazarýn eleþtiri ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Cevahir Caþgir’den "100süz Þiirlerim"
Orhan Pamk'un "Kar" Romaný
ve Ýlk Bölüm Yayýnlandý
ve Ýlk Bölüm Yayýnlandý
Boyacý’ya Büyük Ýlgi
"Bitemeyen Proje" Üzerine
Beþik Gibi Sallandýk
Nkl Sanat Gecesi Büyük Ýlgi Gördü
Ýlk Yerli Operamýz: Arap Ali Destaný
"Kýrmýzý Pazartesi" Romanýnýn Düþündürdükleri

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Yüreðimde Ýhtilal Var [Þiir]
Hayat Seni Çözemedim [Þiir]
Helallik Ýstiyorum [Þiir]
Yörük Kýzý [Þiir]
Nasihat 2 [Þiir]
Seninle Olayým [Þiir]
Geliyoruz [Þiir]
Nasihat [Þiir]
Aþk Var mý? [Þiir]
Minik Bir Þaire Rastladým [Þiir]


Hakan Yozcu kimdir?

1964 doðumluyum. Kuzey Kýbrýs'ta yaþýyorum. 1988 Erzurum Atatürk Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatý Bölümünden mezun oldum. 20 yýl çeþitli okullarda edebiyat öðretmenliði yaptým. Uzun yýllar Yenivolkan ve Güneþ Gazetelerinde köþe yazarlýðý yaptým. Þu an Habearkýbrýslý ve Güncelmersin Gazetelerinde yazýyorum. Birçok internet gazete ve sitelerinde yazýlarým yayýnlanýyor. Þiir, öykü ve tiyatro oyunlarý yazýyorum. Bu alanlarda çeþitli ödüllerim var. Kendime ait basýlmýþ "Güzel Bir Dünya" ve "Mesela Baþka" isimli iki adet öykü kitabým var. 7 tane tiyatro oyunum var. 6 yýl Kýbrýs Türk Devlet Tiyatrolarý Genel Müdürlüðü görevinde bulundum. Halen Baþbakan Yardýmcýlýðý Ekonomi, Turizm, Kültür Ve Spor Bakanlýðý'na baðlý Müþavirim.

Etkilendiði Yazarlar:
...


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Hakan Yozcu, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.