..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Hiçbir kýþ sonsuza dek sürmüyor, hiçbir ilkbahar uðramadan geçmiyor. -Hal Borland
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Öykü > Baþkaldýrý > Fatma Kara




10 Temmuz 2016
son Defa  
Fatma Kara
... Aldý eline, evirip çevirip baktý, yazýlarýný okudu. “Zehir” dedi, “bildiðin zehir. Çok tehlikeli, deðil fareleri adamý bile öldürür bu!” Belirsiz bir aydýnlýk geçti yüzünden. Karmakarýþýk duygular kapladý içini. Karasýzlýkla elindeki paketi tezgâhýn üzerine koyup yemeði yapmaya devam etti. ...


:ACJD:
               

     Çiselemeyle baþlayan yaðmur saðanaða dönüþmüþtü. Cama vuran her damla aceleyle yere düþmek, gelen yeni damlalara yer açmak isterken, sabýrsýz diðer damlalar onlara yetiþiyor, birbirine karýþarak tekrar iri damlalar halinde yolculuklarýna devam ediyorlardý. Saçaklarýn altýna sýðýnan kedi ve köpekler dýþýnda, sokaklarda kimseler yoktu.
     Kadýn mutfak penceresinin önünde yaðmuru izliyor, düþen her damlayý gözleriyle takip ediyordu. Güzel þeyler düþünmediði belli, kötü düþünceleri ise taþýyamayacak kadar yorgun görünüyordu. Belki de hiçbir þey düþünmeden boþ gözlerle bakýyordu. Kim bilir belki de sadece böyle anlarda beynini boþaltýp dinlendire biliyordu.
     Sonra vaktin hayli geçtiðini fark etti. Telaþa kapýldý. “Gelecek, yemek hazýr olmadýðý için gene benimle kavga edecek mendebur adam. Ev iþleri, çocuklar, çamaþýr, bulaþýk derken gecikti yemek, ama anlamaz. O sadece kendini, boðazýný düþünür. Kendinden ötesi umurunda olmaz ki!” diye geçirdi içinden. Acele ile tencereyi kýsýk ateþe koyup döke saça yað koydu içine. O kýzadursun orada, diyerek soðanlarý hýzla doðramaya koyuldu. Aceleciliðin verdiði dikkatsizlikle parmaðýný kesti. Yýkamakla vakit kaybetmek istemeyerek, kanlý soðanlarý hýzla doðrayýp tencereye attý. Ýçeriden çocuklarýn aðlama sesleri geliyordu. Gidip onlara bakamazdý, yemeði vaktinde hazýrlamalýydý. Yaptýðý iþe devam etti umursamaz bir telaþla. Büyük çocuðun sesi geliyordu; “anne, anne…” Üstüne alýnmadý. “Ben istemedim” dedi. “Ben onlarýn annesi, o adam karýsý, bu evin kadýný olmayý hiç istemedim. Hepsi bana zorla yaptýrýldý.”
     Geçmiþi hatýrlamak, çocuklarýn aðlama sesleri, soðanlarýn acý kokusu dayanýlmaz oldu. Çöktü oracýða. Yýllarca içine akýttýðý gözyaþlarý dýþarýya giden yolu buldu ve sonunda dökülmeye baþladý. Hýçkýrýklarý çocuklarýn sesini bastýrdý. Parmaðýndan kan sýzýyor, ocaktan cýzýrtýlar geliyor, yanýk soðan kokusu bütün evi sarýyordu.
     Çalan telefonun sesiyle kendine geldi birden. Koþarak gitti odaya, çocuklarýn aðlama sesleri içinde kaldýrdý ahizeyi. Aðladýðý belli olmasýn diye ses tonunu deðiþtirdi. Telefondaki kocasýydý. “Akþama” dedi, “bizim Bilal gelecek, ona göre hazýrla nevaleyi.” Kadýn deðiþtirmeye çalýþtýðý ses tonundan vazgeçip kendi aðlayan sesiyle konuþmaya baþladý. “Hani,” dedi, “söz vermiþtin, gelmeyecekti bir daha.” Adam öfkelendi, “gelecek dedim o kadar! Yap hazýrlýðýný be kadýn! Attýrma benim tepemi!” Kadýn bir iki þey daha söylemek istedi fakat telefon yüzüne kapandý. Üzüntüsüne öfke de karýþmýþtý artýk. Aðlayan küçük çocuðunu kucaðýna alarak, akan sümüðünü eteðinin ucuyla sildi. Büyüðü annesine sokuldu. Kadýn baþýný okþayarak, “Baban yalan söyledi. Gelmeyecek artýk demiþti, söz vermiþti. Onca aðlayýp dil döktüm, o sarhoþ gelmesin dedim. Tamam dedi, ama akþam gelecek, içecekler. Sýzýp kalacak bizimki gene, o pis adam bunu fýrsat bilip sarkýntýlýk yapacak. Býktým canýmdan, vallahi býktým!” Çocuk anlamayan boþ gözlerle baktý.
     Mutfaða koþturup yanýk soðanlarý tencereden boþaltarak, yerine yenilerini doðradý çaresizlikle. Tuzu biberi derken, çocuklar görmesin diye dolaba, kavanozlarýn arkasýna sakladýðý kutu gözüne çarptý. Kömürlükten bozma köhnemiþ evde fareler hiç eksik olmuyordu. Duvarlarýndaki iri çatlaklardan girmiþ olacaklar, kocasýna kaç kez söylemiþti kapa oralarý diye de, adam oralarý onarmak yerine fare zehri almýþtý. Çocuklar bulup yer diye kullanmaya cesaret edememiþ, kaldýrmýþtý dolaba. Aldý eline, evirip çevirip baktý, yazýlarýný okudu. “Zehir” dedi, “bildiðin zehir. Çok tehlikeli, deðil fareleri adamý bile öldürür bu!” Belirsiz bir aydýnlýk geçti yüzünden. Karmakarýþýk duygular kapladý içini. Karasýzlýkla elindeki paketi tezgâhýn üzerine koyup yemeði yapmaya devam etti.
     Zil çalýnca kapýya doðru seðirtti. Kocasý ve Bilal kapý eþiðinde durmuþ þaþkýnlýkla onu süzüyordu. Giyinip süslenmiþ, bitmesin diye sadece düðünlerde kullandýðý kýrmýzý rujunu sürmüþ, her zaman topladýðý kumral saçlarýný omuzlarýna dökmüþ, neþe ile bakýyordu onlara.
     “Burada mý bekleyeceksiniz? Hadi, giriverin içeriye.”
     Adamlar þaþkýnlýkla ayakkabýlarýný çýkarýp içeri girdiler. Salona geldiklerinde gözlerine inanamadýlar. Özenle kurulmuþ sofra onlarý bekliyordu. Daha ceketlerini çýkarmadan, kadýn yemekleri getirmiþti bile. Her zaman býkkýnlýkla, öfkeyle, yalapþap yaptýðý yemekleri ayaklarýný sürüyerek getiren kadýn, envai çeþit yemek yapmýþ, hizmette de kusur etmiyordu üstelik. Þaþkýnlýklarýný üstlerinden atmalarý çok uzun sürmedi. Koyuldular yemeðe. Kadýn erken davranmýþ, birer duble raký koymuþtu.
     “Dur hele, karnýmýzý doyuralým ilkin,” dedi kocasý. Kadýn;
     “Boþ kalmaya gelmez! Hem yiyip hem içelim” diyerek bir duble de kendine koydu.
     Tam alýþmýþlardý ki olan bitene, yeniden ikisi de þaþkýnlýða uðrayýverdi. Aðzýna içki sürmeyen kadýn onlarla içecekti. Bozmak istemediler ortamý, kadýnýn havaya kalkan kadehine tokuþturdular kadehlerini. Arada önlerindeki yemekten aðýzlarýný buruþturarak bir iki kaþýk alýyorlar, peþinden hemen raký ve mezelerden alarak aðýzlarýnýn bozulan tadýný gidermeye çalýþýyorlardý. Bilal dayanamadý,
     “Yenge yemek bu sefer farklý olmuþ, tuhaf bir tadý var. Acý geliyor” dedi. Kocasý onayladý,
     “Mis gibi kuru fasulye yenmez olmuþ, içine ne kattýysan?” Kadýn bir kahkaha patlattý.
     “Ayol, siz rakýyý katýþýksýz, su niyetine içen adamlar, acý biberi, baharatý fazla kaçmýþ diye fasulyeyi mi yiyemezsiniz?” dedi.
     Adamlar coþtu, kabardý, birbiriyle yarýþýrcasýna yemeye koyuldular fasulyeye. Kadýn hiç olmadýðý kadar neþeliydi, öyle sahte bir neþe deðildi üstelik. En sahicisinden bir mutluluk o akþam gelip oturmuþtu yüreðine. Kaldýrdý bardaðýný,
     “Haydi, þerefe!”
     Adamlar da sevinçle kaldýrdý bardaklarýný. Kocasý sordu,
     “E, neye içiyoruz?”
     “Mutluluða” dedi kadýn. “Mutluluðuma…”

                                        




Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn baþkaldýrý kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Tavuk Sote

Yazarýn öykü ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Biz Ýyi Olacaðýz
Topraðýn Þemsiyeleri

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Sanal Þair [Þiir]
Büyüyünce Ben Anne Olacaðým [Þiir]
Var mýsýn? [Þiir]
Tanrý ile Konuþ/ma [Þiir]
K/adýn [Þiir]
Tanrý ile Konuþ/ma II [Þiir]
Sizi Beklerken [Þiir]
Çocuk ve Toprak [Þiir]
Nilgün Marmara'ya [Þiir]
Kýrkýncý Yaþ [Þiir]


Fatma Kara kimdir?

Kendini bildi bileli depresyonla mücadele eden, dünyaya ve insanlara karþý içinde gün be gün kin ve nefret büyüten, ölümü yaþama yeðleyen. . . .

Etkilendiði Yazarlar:
Tezer Özlü, Nilgün Marmara, Didem Madak


yazardan son gelenler

yazarýn kütüphaneleri



 

 

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Fatma Kara, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.