Yaþam hoþtur, ölüm rahat ve huzurludur. Zor olan geçiþtir. -Asimov |
|
||||||||||
|
Annem hep þu sözü söylerdi: “Çocuk büyütmek iðneyle kuyu kazmak gibidir.” Yýl 1980... Beyaz papatyalarýn mýsýr patlaðý gibi topraktan bittiði günleri yaþýyorduk. Akasyalar çoktan dökmüþtü akkelebek misali çiçeklerini. Anýmsýyorum da mayýs ayýnýn sekizinci günü bizi çok þaþýrtan bir geliþin olmuþtu. Doktorlar, "Haziran'ýn ikinci haftasýnda" dünyaya geleceðini söylemiþlerdi. Baban, babaannen ve ben bir masa baþýnda toplanmýþ kâðýt oyunu oynayarak vakit dolduruyorduk. Sen iþte o sýrada minik baþýnla deniz altýnda yüzer gibi baþ aþaðý ilerlemiþ olmalýsýn ki minik ayaklarýnla mideme tepikler atýyordun. Bedenimde bir gariplik olduðunu anlamýþtým. Eþime hafif aðrým olduðunu söylesem, heyecan yapacaktý. Üstelik elimden tuttuðu gibi beni hastaneye götürecekti. Ýçimden 'Biraz daha bekleyeyim belki gaz aðrýsýdýr, ‘diye geçirip kâðýt oyunu oynamaya devam ettim. Ama aðrýdan sayýlarý çift görmeye baþlayýnca oyuna daha fazla devam edemeyeceðimi anladým: Biraz da kaygýyla eþimin annesine fýsýldadým: "Anne galiba bebek geliyor..." Kadýncaðýz 'Demeee!" diye heyecanlanýnca, eþim de anlamýþtý bir bende bir gariplik olduðunu... "Yoksa bebeðimiz mi? Ha söyle o mu geliyor? Seni götüreyim mi hastaneye caným?" der demez yüreðimin atýþlarý hýzlanmýþtý. Hemen ona karþý çýkmýþtým: "Yoo, geçer þimdi ya... Gaz aðrýsý olduðunu düþünüyorum... Hem yürüyüþ yapmadým ya bugün! Belki de ondandýr." Geri dönüþü olmayan duygu atmosferine giren eþimin sesine "dokuz doðurma misali" tatlý heyecanlarýn rengi çoktan bulaþmýþtý. "O halde hadi kalk, çýkalým dýþarý. Hem biraz hava da almýþ oluruz." Bu fikir hoþuma gitmiþti. Yatak odasýna geçip üzerimi deðiþtirmeye baþlar baþlamaz ilk dünyaya geleceðinin iþaretini iç çamaþýrýmda gördüðümde yürüyüþ gerçekleþmedi. Babanla ben hastanenin acilinde soluðu almýþtýk. Ve sen doðduðunda kayýnvalidem alnýmdan öperek þu sözleri söyleyip beni mutlu etmiþti: "Caným yavrum, hep kýz torunum olsun istemiþtim. Çok þükür dileðim oldu." Babaannenle senin yüreðine ilk sevgi tomurcuðu iþte o anda atýlmýþtý. Ayný evde birlikte yaþadýðýmýz babaannen tam üç erkek çocuðu dünyaya getirmiþ, kadýncaðýz yýllarca kýz evladý hasreti çekmiþti. O seni sevgisiyle kol kanat gerip hiç yüksünmeden bakýp büyüttü. Yýl 1988... Bir kýþ sonuydu... Sekiz yaþýný sürüyordun. Bir akþam babanla ben televizyon izlerken sende odana çekilmiþtin. Odandan hýçkýrýða benzer sesler duyunca yerimden kalkýp kapýna vardým. Hafif aralýk kapýdan içeri uzandý baþým; Sen minicik avuçlarýný açmýþ kendince dualar ediyordun. O an tüm dikkatim sana odaklanýp kulak-kesildim ve duyduðum sözcüklerinle içim üþüdü. “Allahým, herkesin kardeþi var, benim yok. Babaannem gibi yalnýz kalmak istemiyorum. Ne olur bana bir kardeþ ver…” Sonra da yattýn uyudun. Salona geçtiðimde gün içinde yorgun düþen babaannen þekerleme yapýyordu. Babana duyduklarýmý söyleyince seni onaylamýþtý. O gün karar vermiþtik seni yalnýz büyütmeyecektik. Aradan dokuz ay geçince kardeþin Tunç doðdu. Babanýn ilk hecesini ben seçmiþtim. Baha adýný da babaannen vermiþti. Böylece çekirdek ailemiz beþ kiþilik olmuþtu. Çok seyrek de olsa Anneannen birkaç gün bizde kalýrdý. Bu sayý altýya çýkardý. Yýllar yýllarý kovaladý. Babaannen kalp ameliyatý oldu, beþ sene yaþarým bak Özal da o kadar yaþamýþ, diyordu sýklýkla. Dediði de oldu. Her yemek vakti masamýzda dört tabak görünce gözlerimiz nemleniyordu.... 2 sene önce de annemi kaybettim. Þimdi hem yetim, hem öksüz kalmýþtýk babanla. Yýllar ne çabuk geçmiþti. Bugün babanla kahvaltý sofrasýndayýz. Sohbet ediyoruz. Aklýmýza geldi geçmiþ. Ýkimizin de gözleri doldu. Özlem duygusunu frenleyemiyor insan. Ya o boðaza takýlan þey neydi öyle? Yutkunmayý zorlaþtýrýyordu. Çaylarýmýzý yudumlarken iç sesimiz dýþa akisler çiziyordu: "Bak kaldýk mý baþ baþa..." "Oðlumuz Eskiþehir'de..." "Kýzýmýz Kocaeli'nde..." "Bak masada iki kiþiyiz." Biz böylesi sesli düþünürken cep telefonlarýmýz çaldý: "Alo anne...Anneler günün kutlu olsun!" Arayan oðlumdu... Peþi sýra sen aradýn: "Anne bugün anneler günü, kahvaltýmý yapýp sana geleceðim," Yüzümde buruk gülümseme dalga dalga yayýlmýþtý. Nedense sevinemiyordum bile... Ýþte mutlu olsana Emine, bak kýzýn geliyor ya, diye dualarýmý içimden etmeye baþladým. Demek yaþlýlýk öncesi böylesi duygular yürekte çimleniyormuþ... Bugünü anýmsadýn mý kýzým? Bugün 8 Mayýs. Ve sen bugün doðmuþtun. Ve bir anneye verilecek en güzel hediyeyi Allah kucaðýma meleklerle bundan tam 36 sene önce göndermiþti. Ve bugün o güne denk geldi: 08 Mayýs Anneler Günü idi... Sen geldin öylesine aldýðýn hediyeyi elime tutuþturdun. Ýki de Allah baðýþlasýn torunumuzla gelmiþtin. Fazla kalmadýn, eþin telefon açýnca hemen gittin. Þimdi sofrada babanla yalnýzdýk... Yanýmýzda ne sen, ne de erkek kardeþin vardý... Bugün sofrada BEÞ deðil iki kiþi kalmýþtýk. Ve babanla ben, tespih çeker gibi ayný duayý etmeye baþladýk. "Allah senin arkana beni býrakmasýn, çünkü ben sensiz yaþayamam!" Ve ardýndan dökülürdü dualar tespih taneleri gibi; “Allah gecinden versin!” Emine PÝÞÝREN 08.05.2016
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Emine Piþiren, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |