Ýnternet aðýnýn tüm dünyayý sarmasýndan sonra sosyal medya denen bir olgu oluþtu. Özellikle Facebook ve Twitter en baþta yer aldý. Öyle ki bu iki özel site, hemen hemen her eve, her cebe girdi.
     Ýnternet, günümüzde insana sunulan en büyük kolaylýklardan biri. Ýnsan, bunu amacýnda kullanýrsa çok faydalý iþler yapabiliyor. Ama gelin görün ki bunu amacý dýþýnda kullananlar çoðunlukta. Çünkü insan çið süt emmiþ. Hiçbir iþi hayrýna yapmýyor. Her þeyde kalleþlik, kötülük ve çirkinlik yapýyor. Neticesi de genelde çocuklarda olumsuz durumlar yaratýyor.
     Facebook ve Twitter gibi sitelerin kötü amaçlý kiþilerin elinde çok kötü bir silah olabileceðini buradan defalarca yazmýþtýk. Özellikle 12-15 yaþ arasý gençliðe henüz adým atan kýz çocuklarý için bu tehlikenin kat be kat fazla olduðunu söylemiþtik.
     Çocuklara, cep telefonlarýnýn, internetin sadece amacý doðrultusunda verilmesi gerektiðini defalarca yazdýk buradan. Aksi halde çok canlar yanacaðýný söyledik. Ders notlarýnýn düþeceðini, arkadaþ çevrelerinin deðiþeceðini, bunlardan da öte uyuþturucu, beyaz, çeþitli olumsuz haplarýn bu çocuklarýn hayatýna girebileceðini belirtmiþtik.
     Ýþte korktuðumuz baþýmýza geldi. Milli Eðitim Bakaný Sayýn Kemal Dürüst bu konuda bomba gibi bir gerçeði basýnda açýkladý. Bakan Dürüst, “Sosyal Medya üzerinden çocuklarý tuzaða düþürüp seks amaçlý kullanan ve daha sonra tehditle uyuþturucu ticaretine bulaþtýran bir þebekenin” varlýðýndan söz etti.
     Bakan Dürüst: “Bu þebeke mensuplarý küçük yaþtaki çocuklarý tuzaða düþürüp seks amaçlý kullanýyor, daha sonra da tehdit yoluyla uyuþturucu ticaretine bulaþtýrýyor” dedi.
     Bu açýklama bizim daha önce yazdýklarýmýzý, buradan söylediklerimizi doðruluyor. Bu nedenle anne ve babalarýn çok dikkatli olmasý gerekiyor.
     Anne ve babalar genelde, çocuklarýnýn telefona sahip olmasýný normal karþýlýyor. Çünkü onlarla her an iletiþim halinde olduklarýna inanýyorlar. Okulda, dýþarýda hemen onlarla irtibata geçebileceklerine inanýyorlar.
     Buraya kadar güzel ve doðru olan þeyler bunlar. Ama madalyonun öbür yüzüne nedense hiç bakan yok. Bu çocuklar, kimlerle görüþüyor? Kimlerle konuþuyor? Kimlerle arkadaþ oluyor?
     Facebookta veya Twitter’da binlerce arkadaþa sahip olabiliyor bu gençler. Her türden insanlar olabiliyor bunlar. Hiç tanýmadýklarý, hiç görmedikleri, hiç bilmedikleri, hiç konuþmadýklarý insanlar.
     Arkadaþ olabilmek için sadece bir týklama yetiyor. Gönderilen isteði kabul etmek yetiyor. Ama iþ, asýl bundan sonra baþlýyor.
     Ýnternet alemi, sosyal medya denilen þey o kadar sahte, o kadar yalancý bir düzen ki neredeyse hemen herkes kendi gerçek kimliði ile çýkmýyor ortaya. Sahte yüzler, sahte resimler, sahte isimler… Yani hemen hepsi çakma…
     Dünyayý tam olarak tanýmayan genç kýz da sahte olan bu resimlere kanýyor. Biraz da yakýþýklý bulduysa hemen arkadaþlýk isteðini kabul ediyor ve kýsa bir süre sonra tuzaða düþüyor.
     Anne ve babalar, çocuklarýný kontrol edebiliyorlar mý? Kimlerle görüþüyor, hangi adreslere giriyorlar, nerelere gidiyorlar? Bütün hareketlerini kontrol edebiliyorlar mý? Hayýr…Genel yargý “Benim çocuðum öyle þey yapmaz!”
     Evet. Yapmaz. Ama elin adamý öyle bir kandýrýr ki yapmaz dediðiniz en uysal en akýllý çocuk bile elden gidiverir.
     Ýþ, iþten geçmeden çocuklara sahip çýkmak gerek. Onlarý kontrol altýna alýp, telefonu ve interneti sadece amaçlarý doðrultusunda kullanmalarýný saðlamak gerek. Özellikle bu sitelerde tanýmadýklarý, yabancý kiþilerle görüþmelerini engellemek, bu aðlardaki tanýmadýklarý arkadaþlarý listeden silmek gerek. Çocuklarýný da buna ikna etmeleri ve rýzalarýný saðlamak gerek.
     Yoksa iþ, iten geçerse yapacak bir þey kalmaz…