Kulaðýný soðuk duvara dayayýp sevdiðinin kalbini duyanlarýn, takýlýnca tam kanca atanlarýn, kalbi 'ey sevdiðim sahip çýk bana, beni yalnýz býrakma' diye dua olanlarýn, merhamet edip merhamet bulanlarýn ve dahi Leyla ve Mecnun'un yandýðý yüksek akýmdan pay alanlarýn, muradý Hakikat olanlarýn ve hatta aþkýn boyasýna es kaza sürtünüp kazanýn þedid girdabýný boylayanlarýn kitabý...

Arka kapak yazýsý:

‘Kalbinin Müziði hayatýn gürültüsünde kaybolmadan, iç ve dýþ âleme kulak verilerek yazýlmýþ öyküler sunuyor bize. Titizlikle seçilmiþ sözcüklerin yarattýðý ahenk kulaðýmýza güzelliklerle bezeli bir bestenin notalarý halinde varýyor adeta. Leyla Karaca, alýþýlagelmiþ öykü kalýplarýnýn dýþýnda, kendi gönül ve dil dünyasýnýn zenginliðiyle kurduðu dünyalardan izler, iþaretler veriyor bize bu kitapta. Ýnsanýn zamanda ve mekânda seyahatinin yansýmalarýyla güçlenen, derinleþen; bir yanýyla mistik, bir yanýyla tamamen hayatýn içinden öyküler bir araya geliyor Kalbinin Müziði’nde. Yalýn, yolu derinlere doðru kat eden, gelip geçici olanla deðil sonsuza temas eden ile irtibat halinde olan bir yazarýn kaleminden benzersiz bir ‘beste’ dinliyoruz bu kitapta yer alan öyküleri okurken… Gönlünün ve kulaðýnýn pasýný silip varlýðýný bütün saflýðýyla duymak isteyen okurlar için sözcüklerle yaratýlmýþ bir þarký, bir senfoni armaðan ediyor Leyla Karaca…’