Geçtiðimiz Perþembe günü TRT 1’de sadece 4 bölüm sürecek yeni bir dizi baþladý. “Seddül Bahir 32 Saat”
     Çekimleri 4 ay süren diziyi Yasin Uslu yönetmiþ. Senaryosunu Funda Çetin yapmýþ. Filmde çok sayýda figüran yer alýyor.
     Film, Çanakkale Savaþýný konu ediniyor. Seddülbahir Cephesindeki ilk 32 saatlik bölüm ele alýnmýþ.
     TRT’nin iddialý bir filmi olan Seddülbahir geniþ kadrosuyla dikkatleri üzerine çekiyor. Ýbrahim Çelikkol, Murat Ünalmýþ, Uður Güneþ, Dolunay Soysert, Ýlker Aksum, Gülsüm Ali Ýlhan, Deniz Celiloðlý, Timur Ölkebaþ, Ahmet Mekin, Okan Yalabýk gibi ünlü isimler yer alýyor.
     Ben, ilk bölümünü büyük zevkle izledim. Filmin bir çok sahnesinde gözlerime hâkim olamadým. Duygusal sahnelerde aðladým. Aðlamamak elde deðildi.
     Bu vatanýn nasýl vatan olduðu, nereden nereye geldiðimiz ve vatan uðruna nasýl mücadele ettiðimiz gözler önüne seriliyordu.
     Filmin her karesi ayrý bir güzellikteydi. Her geçen sahnede heyecan daha da artýyordu. Yerimde oturamýyordum desem yalan olmaz.
     Komutan, ilk etapta hiçbir yardým gelmeyeceðini bildiðinden, askerlerine “Dayanacaksýnýz aslanlarým. Ölümüne dayanacaksýnýz. Ne pahasýna olursa olsun 32 saat direneceksiniz. Düþmana, Çanakkale’nin geçilmez olduðunu göstereceksiniz” diyordu.
     Binbaþý Sabri komutasýndaki 1050 kiþilik Mehmetçik, kendisinden yüzlerce de fa çok olan düþmana karþý büyük bir inanç ve imanla mücadele etti. Adeta bile bile ölüme gidiyorlardý. Ama korku zerre kadar yoktu içlerinde. Ýnançlýydýlar, azimliydiler. Onlarýn bu inancý ve azmi düþmanýn ilerlemesini engelledi.
     Türkleri hafife alan düþman, “Nasýl olsa zafer bizim olacak” diye düþündüklerinden karþýlarýnda nasýl bir milletin olduðunu hayal bile edemiyordu.
     Çekim olarak da film, iyi bir kaliteye sahip. Filmi izlerken, gözleriniz hiç yorulmuyor.
     Çanakkale Zaferi’nin anlatýmý bundan daha güzel bir þekilde olamazdý diye düþünüyorum. Yeni neslin ve ilerde çocuklarýmýzýn anlamasý bakýmýndan yerinde bir proje olmuþ. Her haliyle beðeni topluyor film. Zaten bunu da ertesi gün basýnda geniþçe yer almasý ve herkes tarafýndan konuþulmasý doðru kýlýyor.
     Filmden aldýðým þu replikler, bu vatanýn nasýl kurtulduðunu, kadýn, erkek, yaþlý, çocuk demeden herkesin cephede gönüllü olarak yer aldýðýný, ve bu vatanýn bu günlere nasýl geldiðini ortaya koyuyor:
“Zeliha: "Ana, ben de cepheye gideceðim"
Ana: "Ne yapacaksýn gýz baþýnla cephede sen?"
Zeliha:" Bu memleket yalnýz erlerin mi? Ben de cephe gerisinde hizmet ederim. Yaralýlara bakarým. Su daþýrým. Sen ne diyon Dede?"
Dede: "Bu memlekette senin gibi gýzlarýmýz olduktan sonra bu milletin sýrtý yere gelmez. Bu topraklar, düþmana mezar olur. Gazan mübarek olsun gýzým. Allah yardýmcýn olsun..."
Film, o kadar çok beðenildi ki, TRT 1’de arka arkaya ikinci kez gösterimi yapýldý. Sadece 4 bölümden oluþan bu dizi Perþembe günleri saat 20.00’de ekranlarda olacak.
     Kaçýrmamanýzý tavsiye ediyorum.      

.